
Gazeteciler Birliği: Bu kez de Aysu Basri Akter… Sırada kim var?
Gazeteciler Birliği, Gazeteci Aysu Basri Akter’in Türkiye’ye sokulmamasına işaret ederek “Sırada kim var?” diye sordu.
Gazeteciler Birliği, Gazeteci Aysu Basri Akter’in Türkiye’ye sokulmamasına işaret ederek “Sırada kim var?” diye sordu.
Eski Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Müdürü, Gazeteci Aysu Basri Akter’in Türkiye’ye alınmamasının “halkımızı tedirgin eden sürecin son örneği” olduğunun vurgulandığı Gazeteciler Birliği açıklamasında
“Gazetecilerin hangi gerekçeyle olursa olsun bir ülkeye girişine engel olunması, ifade ve basın özgürlüğüne darbedir, korku devleti yaratmaya yönelik ciddi bir hamledir” denildi.
İşte Gazeteciler Birliği açıklaması:
Bundan yaklaşık bir yıl önce; 4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın basın ve
iletişim danışmanı Ali Bizden ile araştırmacı yazar Ahmet An’ın milli
güvenliğe zararlı oldukları gerekçesiyle Türkiye’ye alınmamasıyla başlayan
süreçte, bu kez gazeteci Aysu Basri Akter’in girişine izin verilmedi.
Çocukları ve eşiyle birlikte tatil yapmak amacıyla Antalya’ya giden eski
Bayrak Radyo Televizyon Kurumu eski Müdürü, Gazeteci Aysu Basri Akter’in
Türkiye’ye alınmaması, halkımızı tedirgin eden sürecin son örneğidir.
Gazetecilerin hangi gerekçeyle olursa olsun bir ülkeye girişine engel
olunması, ifade ve basın özgürlüğüne darbedir, korku devleti yaratmaya
yönelik ciddi bir hamledir.
Kamuoyunda “yasaklılar listesi” olarak anılan ve son olarak Aysu Basri
Akter’in çocuklarının gözünün önünde uğradığı haksız muameleyi de; bir
gazetecinin geçerli bir neden gösterilmeden seyahat özgürlüğünün
kısıtlanmasını da kabul etmiyoruz!
Antalya Havalimanı’nda polis tarafından kendisine daha önceki örneklerden
farklı olarak G82 değil bu kez N82 kodlu gerekçe sunulan Akter’in; 19 saat
boyunca sağlıksız koşullarda bir nezarethanede tutulması; parasını ödemeyi
teklif etmiş olsa da ilk uçakla değil, sabaha kadar bekletilerek ülkesine
gönderilmesi, yapılanların artık psikolojik işkence boyutuna ulaşmış
olduğunun göstergesidir.
Yaratılmak istenen bu korku imparatorluğu karşısında, kendi yurttaşlarının,
gazetecilerin seyahat özgürlüğünü kısıtlayan bu uygulamalar hakkında
Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı’nı dirayetli duruş
sergilemeye ve vatandaşlarının haklarını savunmaya davet ederiz.
Unutulmamalıdır ki, Türkiye’ye alınmama olaylarındaki her örnek, halkın
öfkesini ve kırgınlığını artırmaktadır.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, artık rutin hale getirilmek istenen bu durumun
sonuna kadar karşısındadır. Yapılanlar; insan haklarına, basın ve ifade
özgürlüğüne yönelik bir tehdit olarak görülmektedir.
Bu nedenle daha önce de belirttiğimiz gibi; aralarında üyelerimizin de
bulunduğu “yasaklı listesi”nin açıklanmasını ve söz konusu listede yer alan
gazetecilerin hangi gerekçelerle Türkiye’ye girişlerinin yasaklandığının
duyurulmasını bir kez daha talep ediyor; yetkilileri ivedilikle göreve davet
ediyoruz.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Yönetim Kurulu

















