1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Enstrümanları Konuşturan Adam: Erkan Oğur
Enstrümanları Konuşturan Adam: Erkan Oğur

Enstrümanları Konuşturan Adam: Erkan Oğur

Enstrümanları Konuşturan Adam: Erkan Oğur

A+A-

Simge ÇERKEZOĞLU

Eylül ayı Kıbrıs’ın sıcağın rehavetinden yavaş yavaş kurtulduğu; yeni projelere, sanata, edebiyata ve en çok da festivallere ev sahipliği yaptığı bir dönem. Bu yıl ilki gerçekleştirilen Lefkoşa Surlariçi Klasik Jazz ve Dünya Müzikleri Festivali 5 Kasım tarihine kadar devam edecek.
Ağustos ayının son gününde başlayan festival, aradan geçen zamanda yerli veya yabancı olmak üzere pek çok değerli sanatçıyı Kıbrıslı Türklerle buluştururken, hayatın akışı içinde ziyaret etmeyi unuttuğumuz pek çok mekânın kapılarını da önümüze yeniden açtı. Bizleri unuttuğumuz tarihi Lefkoşa sokakları ile buluşturdu.
 

PİYANO İÇİN!

Aslına bakacak olursak ilk olmasının ve pek çok ünlü sanatçıyı müzikseverlerle buluşturmasının yanında festivalin hayata geçmesinin önemli bir sebebi daha var. Naci Talat Vakfı Barış ve Dostluk Evi’ne bir piyano kazandırmak. Dinleyici olarak bizlerin de güzel saatler geçirirken sanata yaptığı küçük katkılar mutluluk verici.
 

ERKAN OĞUR FARKI

Geçtiğimiz Cumartesi gecesi tarihi Büyük Han, tarihi bir geceye ve tarihi bir sanatçıya ev sahipliği yaptı. Bu kişi Erkan Oğur’du.
“Müzik kainat boyuncadır. İnsan nefsine hakim olamayıp ona yaklaşmaya heves eder ve insan varlığının müzik olduğunu anladığında susar”.
Erkan Oğur varlığını müziğe adamış suskun bir adam.
Yine de ADRES KIBRIS’a verdiği kısa röportajda sanata ve Türkiye’nin geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu.

• Öncelikle Türkiye’nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
• Aslına bakacak olursak geleceği görmek boyumu aşan bir konu. Dilediğimiz Türkiye’nin yakın zamanda oluşacağını pek ümit etmiyorum. Ben o Türkiye’yi görür müyüm onu da bilmiyorum. Çocuklarımız için biraz endişeliyim. Ama  normal bir dileğim var hayatta o da bütün dünyadaki savaşların hemen durması yönünde. Elbette tüm bu temennilerim Türkiye için de geçerli. Türkiye’de de var olan savaşların hemen durmasını istiyorum.

• Sizce Gezi Parkı ile başlayan ve Türkiye’de farklı kesimleri birleştiren direniş hareketleri bir yere varacak mı?
• Mutlaka çok normal olan bir şey sonunda gerçekleşecek. Tabiat bizi kabul ederse, insanlığı kabul edebilirse kendisi gibi hayat normale dönebilecek, normal şeyler gerçekleşebilecek. Sanıyorum bu hareketin örgütlenerek devam etmesi ile bir netice alınabilir. Bu haliyle biraz zor görünüyor tabii.

• Biraz da müzikten bahsedelim. Sizin kendi icadınız olan bir enstrümanınız var sanırım…
• Evet, perdesiz bir gitar var. Ben onu 1976’da Almanya’da olduğum dönemde Türk müziği makam seslerine olan ihtiyaçtan dolayı yaptım. Keşif olsun diye değil de tamamı ile kendi ihtiyacımı karşılamak içindi. Konserin ilk başında kullandığım perdeleri olmayan gitar da o işte. Literatürde de perdesiz gitar olarak anılıyor.

• Son zamanlarda Fransız sanatçı Sylvian Luc ile birlikte caz müzik yapıyor, yeni projeler hayata geçiriyorsunuz?
• Farklı insanlarla zaman zaman farklı çalışmalar yapıyorum. Fransız sanatçı Sylvia Luc ile de çalıştım. Philip Catherine ile de birlikte çalışıyoruz.

• Başka yeni projeleriniz var mı?
• Bu geceki grupla bir süre daha birlikte olmak ve çalışmak istiyoruz. Bakalım neler olacak, nasıl karşılanacak…
Festival 6 Kasım’a kadar Kıbrıslı ve yabancı müzisyenlerin yirmi sekiz farklı gösterisi ile devam edecek. Sanatseverler festivalle az da olsa müziğe doymuş olacak.

Bu haber toplam 2060 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 124. Sayısı

Adres Kıbrıs 124. Sayısı