1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Dante’nin Cehennemi
Dante’nin Cehennemi

Dante’nin Cehennemi

Din aşk gibi bir inanç alanıdır. Aşk elle tutulur ispat ve neden gerektirmediği gibi din de, yani yaratılıştan ahirete kadar olan inanç ispat, akılcılık ve neden gerektirmez. Aşıksın, bir tek senin anlayabildiğin nedenle.

A+A-

ulas-gokce-011.jpg

Ulaş Gökçe

Ölümden sonra ölüm, ahiretin yani ölümden sonra yaşamın olmamasıdır.  Ölümden sonra ölüm insanı en korkutan şeydir. İnsan çok yaşamak ister. Çok yaşamak ve hatta ölümden sonra da yaşamak ister. Çok yaşamak istemesi büyük insansı maymunluğundan, ölümden sonra yaşamak istemesi ise homo sapiens’liğinden, düşünen insanlığından gelir. İnsan düşündükçe ya ölümün bir son olduğu fikriyle barışıyor, ya da ölümden sonra bir yaşam daha olduğu fikriyle yaşamaya başlıyor. Britanyalı yazar, yönetmen ve aktör, keskin Ateist tavrıyla bilinen Ricky Gervais’in “Yalanın Keşfi” isimli film korkularımıza ışık tutmuştu. Yalanın olmadığı, herkesin düşüncesini açıkça söylediği bir dünyada ölüm döşeğinde yaşlı bir kadın, korku içindedir: “Hiçsizliğin sonsuzluğu” der korkulu gözlerle. Oğlu başucundadır. Annesini telkin etmek, son nefesini verirken mutlu olmasını istemektedir: “Anne, beni dinle. İyi dinle. Ölümden sonra ne olduğuyla ilgili yanılıyorsun. Bu hiçsizliğin sonsuzluğu değil. Tüm dünyada en sevdiğin yere, seni sevenler ve sevdiklerine gideceksin. Yine genç olacaksın. Eskisi gibi koşacak, zıplayacak ve dans edeceksin. Acıların olmayacak. Sadece sevgi ve mutluluk olacak.” Gervais bu sözlerle insanın en büyük korkusuna ve düşüne işaret ediyor: yok olmamak ve ebedi yaşam.

Din aşk gibi bir inanç alanıdır. Aşk elle tutulur ispat ve neden gerektirmediği gibi din de, yani yaratılıştan ahirete kadar olan inanç ispat, akılcılık ve neden gerektirmez. Aşıksın, bir tek senin anlayabildiğin nedenle. İnanırsın bir tek inananın veya senin anladığın nedenle.

DANTE CEHENNEM’DE

Ölümsüz eseri İlahi Komedya’da şair meslektaşı Vergilius ile Cehennem, Araf ve son olarak da Cennet’e seyahat eder Dante… Cehennemin kapısı önünde ne Musa’ya, ne de İsa’ya yarananları görür. Kapısında ise şu yazılıdır:

“Buradan gidilir acılar kentine,

buradan gidilir bitmek bilmeyen acıya,

buradan gidilir yitmiş insanlar arasına.

Adalet yol gösterdi ulu rabbime,

kutsal güç, yüce bilgelik, ilk sevgi yarattı beni.

Benden önce her şey sonsuzdu;

sonsuza dek süreceğim ben de.

İçeri girenler, dışarıda bırakın her umudu.”

Dante’nin Cehennem’i ters bir koni, külah şeklindedir ve 9 katlıdır. Girişi belki de Kudüs’te, dibi dünyanın merkezindedir ve burada İblis beklemektedir. Dante’nin dünyası yuvarlaktır, yerçekimi de İblis’tir. Çekim kötülük, yükselme iyiliktir. Göğe yükselme Yaratıcı’ya doğu, yere batma İblis’e doğru seyahattir.

Cehennem’in ilk dairesi: Limbus

Dante’nin kılavuzu şöyle der burada: “Gitmeden daha ileri, bil ki bunlar günahkâr değil, erdemleri var, ama yeterli değil, çünkü senin inancının da giriş kapısı vaftizden yoksun kalmışlar; Hıristiyanlıktan önce yaşamışlar, ama Tanrı’ya gerektiği gibi tapınmamışlar: Onlardan biriyim ben de.” Yani Vergilius da buradadır. Acısız bir keder hakimdir Limbus’a. Katolik Kilisesi artık buranın varlığını reddetse de Dante’nin 700 yıllık eserinde vardır. Şairler Homeros, Ovidius ve Horatius; kahramanlar Hektor, Latinus ve kızı, Selahaddin Eyyubi; Filozoflar Aristo, Genç Seneka, Sokrates, Platon ve Diyojen buradadır… İbn-i Sina buradadır, Vaftiz olamadan ölen bebekler de burada, keder içindedir.

İkinci daire: Şehvet günahlıları

Dante anlatıyor: “Dinmek bilmeyen cehennem burgacı öfkeyle sürüklüyordu ruhları; döndürüyor, silkeliyor, savuruyordu onları. Yıkıntının önüne vardıklarında çığlıklar, hıçkırıklar, yakınmalar yükseliyordu…” Kleopatra, Semiramis, Truvalı Helen, Akhilleus buradadır.

Üçüncü daire: oburların ve açgözlülerin çilehanesi

Yemeği ve içkiyi, doğal bir ihtiyacın karşılanması değil, zevke dönüştürenlerin, ihtiyaçtan fazlasını arzulayanların yağmur altında eriyip gittikleri yerdir burası.

Dördüncü daire: cimriler ve savurganlar

Yaşarken sürdürdükleri kirli yaşam nedeniyle yüzleri kararmışlar buradadır ve bu nedenle tanınmaz haldedirler. Ya çok cimriydiler, ya da çok savurgandılar. Dante buradakilerin sayısını ve cezalarını şöyle anlatır: “Gördüğüm insan sayısı her yerdekinden fazlaydı, çığlıklar atıyorlardı, göğüsleriyle koca yükleri iterken, birbirlerine de çarpıyorlardı…”

Beşinci daire: öfkeye yenik düşenler

Dante, ustası ve rehberi Vergilius’la diyaloğunu şöyle anlatır burada: “Dikkat kesilip çevreme bakınca, çamura bulanmış insanlar gördüm bataklıkta, yüzlerinden öfke akıyordu, hepsi çırılçıplaktı. Yalnızca elleriyle değil, başları, göğüsleri ayaklarıyla da birbirlerine vuruyorlardı, dişleriyle birbirlerini parçalıyorlardı. İyi yürekli usta dedi ki: “Oğul bu gördüklerin öfkeye yenik düşenlerin ruhları”.

Altıncı daire: Sahte peygamberler, öğretmenler ve dini sapkınlar

Ruhun bedenle öldüğüne inanan Epikür’cülerin veya ruhlara inanmayan Ottaviano degli Ubaldini gibilerin yer aldığı bu dairede günahlılar ateşten mezarlarında yatarak cezalarını çekerler.

Yedinci daire: Şiddet yanlıları

Cehennemin yedinci dairesinde üç kat bulunur. Birinci katta “Başkalarının kanını,

malını çalan zorba hükümdarlar” bulunur. Atilla, Büyük İskender ve her zamanki gibi Dante’nin döneminde yaşamış siyasi rakipleri bulunur.

İkinci katta kendi canlarına kıyanlar, yani intihar edenler vardır.

Üçüncü katta ise Tanrı’yı küçümseyenler, dine hakaret edenler, zındıklar bulunur.

Birinci kattakiler kızgın kanda kaynarlar. İkincidekiler Harpya isimli canavarlarca hırpalanırlardı. Üçüncüdekiler ise ateş yağmurlarına maruz kaldıkları çöldedirler.

Sekizinci daire: sahtekarların acısı

Dante sekizinci daireyi 10 ayrı hendeğe ayırır. Birinci hendekte pezevenkler ve kadınları baştan çıkaranlar cinlerce kırbaçlanırlar. İkincide dalkavuklar boka batmışlardır: “El etek öptüğüm için pisliğe gömdüler beni, dilim övgüler düzmekten bıkmak bilmezdi.” Dördüncüde büyücülerin, falcıların başı ters dönmüştür ve dilsizdirler. Beşinci hendekte rüşvet alanlar zifte batırılmışlardı ve başlarını kaldıramıyorlardı. Altıncı hendekte kalay cüppeler giymişti iyiyüzlüler… Yedincide hırsızlar, yaratıklarca işkenceye maruz kalıyorlardı. Akhalı kahraman Diomedes gibi hilekarların ruhları ateşlerde yanmaktadır. Dokuzuncu hendekte lime lime edilmiş bölücülük, bozgunculuk günahlıları vardır. Bunlar arasında Müslümanların Peygamberi Muhammet, ilk Müslüman Ali, Dolcino vardır. Sekizinci dairenin son kısmında ise sahtekârlar vardır. Dermansız hastalıklarla kırılmaktadırlar.

Dokuzuncu daire: hainler

Cehennemin tam dibinde, dünyanın merkezinde yer alan dokuzuncu dairede hainlerin en büyüğü İblis yer alır. İslam’a göre İblis, Tanrı’nın buyruklarına itiraz etmiş, kibir göstermiştir. Hıristiyanlığa göre İblis, Tanrı’ya ihanet etmiş bir melekti. İblis’in üç yüzü ve her yüzün dev kanatları vardır. Buza gömülmüştür İblis. Burada kendi cezasını çekerken 3 ağzıyla aynı anda üç kişiyi çiğneyerek hainlere de cezasını verir. En çok acıyı, İsa’ya ihanet eden havarisi İskaryot Yahuda çeker: “En büyük cezaya çarptırılan, şu yukarıdaki ruh” dedi ustam, “İskaryot Yahuda;

başı ağzın içinde, çırpınan ayakları boşlukta.” İmparatoruna ihanet eden Brutus ve Longinus, kardeşi Habil’i öldürerek tarihin ilk katili olan Kayin (Not: Hain kelimesi buradan geliyor. UG) burada kahır ve azap içindedir.

İnsan ölümden korkar. İnsan ölüme hazır olsa da korkar. Bilinmeyen her şeyden korkar insan… Ebediyete kadar yok olmaktan daha büyük bir korkusu yoktur insanın… Dante’nin bu şaheseri bu korkunun, ahirette olsun adaletin tecellisi hülyasının, ölümsüzlüğe duyulan özlemin ürünüdür.

Not: Yüzyıllardır bilinen İlahi Komedya, pek çok dile, büyük sanatsal zorluklar nedeniyle çok geç çevrilmiştir. Yapısal zorluklar yanında eserin her bir satırı tarihin bir dönemine atıfta bulunarak çok karmaşık bir ağ örmektedir. Bu nedenle eserin bütünlüklü çevirisi için çok hacimli bir dağarcığa ihtiyaç duyulmaktadır. Türk diline bu eşsiz eser Rekin Teksoy tarafından kazandırılmıştır. Teksoy bu çevirisiyle İtalya Cumhuriyeti tarafından en büyük ödüllere layık görülmüştür. 2012 yılında hayata gözlerini yuman bu değerli çevirmenin anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

 

Bu haber toplam 129747 defa okunmuştur
Etiketler :
Adres Kıbrıs 303 Sayısı

Adres Kıbrıs 303 Sayısı