1. HABERLER

  2. KÜLTÜR & SANAT

  3. Çomak: “İyiliği beslediğim şiirimin yarattığı direnç ile dışarıya başım dik çıktım”
Çomak: “İyiliği beslediğim şiirimin yarattığı direnç ile dışarıya başım dik çıktım”

Çomak: “İyiliği beslediğim şiirimin yarattığı direnç ile dışarıya başım dik çıktım”

Işık Kitabevi üst katında İpek Özel ve Neşe Yaşın’ın moderatörlüğünde 30 yılı aşkın bir süre haksız bir mahkumiyet sonrası özgürlüğüne kavuşan şair İlhan Sami Çomak, Kıbrıs’ta kitapseverlerle buluştu.

A+A-

Murat OBENLER

Işık Kitabevi üst katında İpek Özel ve Neşe Yaşın’ın moderatörlüğünde 30 yılı aşkın bir süre haksız bir mahkumiyet sonrası özgürlüğüne kavuşan şair İlhan Sami Çomak, Kıbrıs’ta kitapseverlerle buluştu.

Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği organizasyonu ile biri Lefkoşa’da ve daha sonra da Gazimağusa’da olmak üzere Kıbrısta iki söyleşi ve imza etkinliği düzenleyecek olan İlhan Sami Çomak hem 30 yılı aşkın mahpusluk yaşamını hem cezaevinde şair olmayı hem de bu sürede Türkiye ve yurtdışında akademisyen İpek Özel vasıtasıyla sürdürdüğü adalet ve özgürlük mücadelesini anlattı. Şair Neşe Yaşın’ın açılış konuşması ve sunumu ile başlayan gecede şair Çomak cezaevindeki yaşadığı insanlık dışı davranışlara rağmen şiire sarılarak nasıl hayatta kaldığını ve şiirler yazdığını, daha sonrasında bu şiirlerin kitaba dönüşebilmesi hikayesini anlattı. Akademisyen ve İlhan Sami Çomak’ın mücadele arkadaşı İpek Özel ise yıllar içinde Türkiye ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de dahil yurtdışında yılmadan sürdürdükleri adalet ve hukuk mücadelesini aktardı. Şairin şiirlerinin okunması ve soru-cevap ile süren etkinlik şairin şiir kitaplarını imzalaması ile son buldu.

Yaşın: “İlhan Sami Çomak iyiliği temsil ediyor”

Şair Neşe Yaşın, şair İlhan Sami Çomak ile nasıl tanıştığını anlatarak onun özel bir şair olduğunu, güçlü şiiri ve hayata olan iyilikten yana yaklaşımı ile adeta iyiliği temsil ettiğini kaydetti. Yaşın, “Onun içimizi acıtan bir hikayesi var çünkü 30 yıl 3 ay 8 gün cezaevinde kaldı. Ama şiire sarılarak bu günlere gelerek aynı zamanda mücadeleyi, umudu, mutluluğu, iyiliği de temsil ediyor.

Özel: “İlhan’ın hukuk literatürüne geçecek 22 yıllık aralıksız yargılanması ve içerideki işkencelere rağmen yaşıyor olması bir mucizedir”

Akademisyen İpek Özel de İlhan’ın hukuk literatürüne geçecek 22 yıllık aralıksız yargılanmasının ve hukuki süresi dolmasına rağmen yatış süreninin uzatılmasının onun cezaevinde dışarıda yaşadığından fazla bir hayat yaşamasına sebebiyet verdi.

“İlhan’ın bedeni hapisteydi ama o şiirleriyle dışarıya firar etti.”

Özel: “İlhan’ın maruz kaldığı hukuksuzluk ve dayanması zor sayısız işkencelere rağmen yaşıyor olması bir mucizedir. İlhan’ın bedeni hapisteydi ama o şiirleriyle dışarıya firar etti. Biz de yurtiçi ve yurtdışında onun evrensel insan hakları çerçevesinde adil yargılanması için gerekli mücadeleyi sürdürdük.”

Çomak: “Şiirle hayatı ve iyiliği beslemeye çalıştım.”

Şair İlhan Sami Çomak ise Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği’ne teşekkür ederek başladığı konuşmasında hukuksuz ve adil olmayan, insan haklarına aykırı bir şekilde 30 yıl 3 ay 8 gün cezaevinde yatmak zorunda kaldığını ifade ederek “Herkes iyi olmak ister ama önemli olan bu kavramın içinin nasıl doldurulacağıdır. Ben iyilikle şiiri iki kardeş gibi büyüttüm. Şiirle hayatı ve iyiliği beslemeye çalıştım.” dedi.

foto-4-137.jpg

“Çok haksızlıklar, zorluklar yaşadım. Cezaevinde kendi kendimin öğretmeni oldum.”

“Hapishanede nasıl şair olunur?” sorusuna verdiği yanıtta ise Çomak şunları ifade etti: “Çok okuyarak şair olunur. Nazım,Neruda gibi önemli şairleri az çok biliyordum. Şiir dışında çok okuyan birisi de değildim. Çok haksızlıklar, zorluklar yaşadım. Bayrampaşa Cezaevi’nde kendi kendimin öğretmeni oldum ve bu zorluklar beni güçlendirdi, şiirimi de giderek iyileştirdim. 2. Yeni Akımı’nı geliştiren şairleri okudum ve bu okumalarla bugüne kadar geldim.”  

“Kollektif çaba ile şiirim Türkiye’deki insanlara ve dünyaya ulaştı”

İlk kitabını arkadaş ve dostların yardımıyla olağanüstü kısıtlamalara rağmen basabildiğini ifade eden Çomak bu süreçte kızkardeşi Suna’nın ve son 10 yılda da İpek hoca sayesinde bu şiirleri kitaplaştırabildiğini vurguladı.  Bu kollektif çaba ile şiirim Türkiye’deki insanlara ve dünyaya ulaştı.

foto-3-157.jpg

“Okulda dayak yiye yiye Türkçe öğrendim. Kendi ana dilimde eğitim alarak eserler vermeyi isterdim. Basılan Kürtçe kitabım ile bir borcu ödedim”

Türkçe yanında ana dili Kürtçe’de de bir kitabı olan Çomak bunun da tahayyül gücü ile gerçekleştirdiğini, sıkı bir denetimin olduğu cezaevi şartlarında birçok farklı yollar kullanarak bu şiirleri dışarıya çıkartabildiklerini ve son basılan Kürtçe dilindeki kitabının da çok iyi ve özel olduğunu dile getirdi. Çomak: “Kürt bir ailede doğdum. Okulda dramatik şekilde kendi ana dilim değil dayak yiye yiye Türkçe öğrendim. Kürtler kendi ana dillerinde eğitim alamıyorlar. Kendi ana dilimde eğitim alarak eserler vermeyi isterdim. Basılan bir Kürtçe kitabım ile hem bir borcu ödedim hem de çok zevk aldım”.

“İki dil birbirini besledi. Eğer başım dik dışarıya çıkmışsam şiir benim direnç noktam oldu”
Kullandığı dil konusunda da şair Çomak, “İki dilin (Türkçe ve Kürtçe) birbirini beslediğini düşünüyorum. Şiire Türkçe ile başladım ve Türkçe şiirlerim beni bir yerlere getirdi. Ben eğer başım dik dışarıya çıkmışsam şiir benim direnç noktam oldu.” Dedi.

“Türkiyede yeni bir süreçten konuşulan bu günlerde ilk olarak cezaevinde haksız olarak tutulan arkadaşların tahliyesi gerçekleştirilmeli”

Türkiyede yeni bir süreçten konuşulan ve çeşitli somut adımların atılmasının düşünüldüğü bu günlerde ilk olarak cezaevinde haksız olarak tutulan Çetin, Soydan ve nicelerinin tahliyesinin gerçekleştirilmesinin gerektiğini belirten Çomak, bu haksızlıklara derhal bir son verilmesi gerektiğini kaydetti.

“Hayatı karamsarlıkla değil mutluluk ve iyilikle yaşıyorum.”

Cezaevi yaşamı sonrasındaki zamanla ilgili soruya da Çomak “Şiir yazarken kendi özlemlerimi dile getiriyorum. Şiiri yaşam tutkusuyla yazıyorum. Hayatı karamsarlıkla değil mutluluk ve iyilikle yaşıyorum.

Bu haber toplam 1348 defa okunmuştur