1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. "Bu memleket bizim"
"Bu memleket bizim"

"Bu memleket bizim"

Örgütler, geçtiğimiz Cumartesi günü "İrade Bizde" pankartı açan 6 Kıbrıslı Türk'ün tutuklanmasını protesto ediyor. 

A+A-

Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinin açıldığı gün Ortaköy’de “İrade Bizde” pankartı açtıkları için polis tarafından tutuklanan altı kişinin ardından, sendika ve örgütler aynı noktada toplanarak yaşananları protesto etti. “Bu Memleket Bizim, İrade Halkın Olmalıdır” pankartı açan eylemciler, yaşananları anayasal haklara ve ifade özgürlüğüne açık bir saldırı olarak değerlendirdi.

Geçtiğimiz Cumartesi günü, adaya gelen TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a mesaj vermek isteyen eylemciler, "İrade Bizde" pankartı açmış, eylemi önlemek isteyen polis, 6 kişiyi güç kullanarak tutuklamıştı.

 

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem:

"3-5 marjinal değil, 100 örgüt ve on binlerce insanımızın laik eğitim ve toplum talebi var"

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, 3 Mayıs’ta Lefkoşa’daki çemberde “irade bizde” yazılı pankart açan kişilere polis şiddeti uygulandığını ve gözaltına alındıklarını belirtti. Eylem, bu durumun anayasal hakların ihlali olduğunu vurgulayarak, “Eylem yapma, düşünce ve ifade özgürlüğü anayasal bir haktır. Anayasanın, yasaların yok sayılması faşizmdir, kabul edilemezdir.” dedi.

Selma Eylem, adanın kuzeyinde yolsuzluk ve rüşvet düzeninin faşizmle korunmaya çalışıldığını söyleyerek, “Halk fakirleştirilirken, çocuklarımız konteyner sınıflardayken saraylarda lüks içinde ayrıcalıklı siyasiler ve yandaşlar oluşturulmaktadır.” ifadelerini kullandı. Bu ayrıcalıklı kesimin sahtekarlık ve sahte diplomalarla itham edilmesine rağmen dokunulmazlıkları kaldırılmadan korunmaya devam edildiğini belirtti.

Eylem, “Bu düzen karşısında direnen, muhalif duruş sergileyen, gerçekleri ortaya çıkaran, hakkını, özgürlüklerini, iradesini talep edenler düşman ilan edilmekte, haklarında algı yaratılıp linç kampanyası başlatılmakta, hakarete ve tehditlere maruz kalmaktadır.” dedi. Ayşemden Akın’a yönelik tehditlere rağmen korunmadığını hatırlatan Eylem, “3 Mayıs’ta burada eylem yapan arkadaşlarımızın gözaltına alınması emrini verenlerle aynı kişiler, 2018’de Afrika gazetesi linç edilirken müdahale ettirmeyenlerdir.” diye konuştu.

Eylem, “Biz kızların, kadınların başörtüsü ile uğraşmıyoruz. Kadın erkek ayrımı yapmaksızın, insanların dili, etnik kökeni, nasıl giyindiği ile değil; çocuklarımızın bedenleri üzerinden dayatılan siyasal İslam ile uğraşıyoruz.” dedi. Bu dayatmanın AKP politikası olduğunu belirten Eylem, “3-5 marjinal değil, 100 örgüt ve on binlerce insanımızın meydanlarda haykırdığı gibi laik eğitim, laik toplum yapısı talebimiz ve irademizdir.” ifadelerini kullandı.

Eylem, “Bizim uğraştığımız bu iradeye saygı gösterilmesidir. Kendi ülkemizde barış içinde, bağımsız, özgür, adil, demokratik bir şekilde temiz bir toplum için, çocuklarımız ve geleceğimiz için bu mücadeleye devam edeceğiz.” diye konuştu.

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş:

"Padişahların dalkavuklara, soytarılara ihtiyacı vardır”

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Kıbrıs Türk toplumunun kimsenin baharında gözü olmadığını belirterek, "Bahçemizde hep çiçekler kokar, laiklik kokar, Atatürk ilke ve inkılapları kokar" dedi. Din ve vicdan özgürlüğünün hiçbir coğrafyada olmayacak kadar geniş olduğunu ifade eden Maviş, "Yalnız yasalarda değil, yüreklerimizde de geniştir. Kılık kıyafet özgürlüğü hiçbir ülkede olmayacak kadar serbesttir" diyerek Kıbrıs Türk toplumunun hoşgörüyle yaşadığını vurguladı.

“Söz konusu çocuklarımız olunca akan sular durur” diyen Maviş, "Bu topraklarda gözü olan olabilir ama bizim başka bir yerde gözümüz yok. Kardeşçe, din, dil ayrımı yapmadan, kimseye Rumcu, bölücü demeden yaşamaya devam edeceğiz" diye konuştu.

"Atatürk ilke ve inkılaplarına sahip, Atatürk’e saygı duyan Kıbrıs Türk toplumunun iradesidir. Bu coğrafyada duymadıkları saygıyı bizler gösteriyoruz" diyen Maviş, basına teşekkür ederek, "Bugüne kadar yapılan eylemleri çarpıtmadı, manipüle etmedi, provoke etmedi. Ne gördüyse onu yazdı. Ne söylediysek onu yazdınız" dedi.

Saraylar yapıldıkça, padişahların da geleceğini belirten Maviş, "Padişahların dalkavuklara, soytarılara ihtiyacı vardır." dedi.

 

KTAMS ve KİEF Başkanı Güven Bengihan:

“Devletine, ülkesine, geleceğine sahip çıkmak marjinallikse evet marjinaliz”

"Bu anayasaya aykırı bir müdahale olduğu kanaatindeyiz" diyen KTAMS ve KİEF Başkanı Güven Bengihan, "Bu memleket bizim, irade de bizdedir" diyerek, "Anlayamadıkları ve bizi tanıyamadıkları da ortada" dedi. Ülkenin kendilerine ait olduğunu ve yönetilmesi gerektiğini her platformda haykıracaklarını söyleyen Bengihan, Disiplin Tüzüğü ile ilgili mücadeleye öğretmenleriyle devam edeceklerini belirtti.

Bengihan, "Birileri bunu marjinal gruplar diye söyleyebilir. Devletine, ülkesine, geleceğine sahip çıkmak marjinallikse evet marjinaliz. Ama bilin, orijinaliz de. Orijinal Kıbrıslı Türk’üz, farkımız da budur" diyerek, bu mücadelenin kimliklerini, kültürlerini, yaşam biçimlerini korumak için devam edeceğini vurguladı.

 

Eski Yargıç Tacan Reynar:

“Hukuki mücadelemiz devam edecek”

“İrade bizde” pankartı açanların arasında olan Eski Yargıç Tacan Reynar, sendikalara gösterdikleri destek için teşekkür ettiğini belirterek, 3 Mayıs'taki eylemin ifade özgürlüğünü kullanmak amacıyla yapıldığını söyledi. Reynar, "Bu bir memlekete kavgasıdır" diyerek, "Birileri külliyeyi açarken bizim de söz söyleme hakkımız olduğunu düşündük" dedi.

Reynar, hayatının yarısını avukat ve yargıç olarak mahkemelerde geçirdiğini ifade ederek, o gün devletliler tarafından hukuki değerlerin hiçe sayıldığını ve Kıbrıslı Türklerin yıllardır verdiği mücadelenin yazık olduğunu belirtti. "Ne kadar az olursak olalım, çıkarabileceğimiz sesin önemi açısından bu bir işarettir" dedi.

Reynar, o gün dört ayrı dava okunduğunu, bu davaların içinde polisi görevinden men ettikleri, rahatsızlık verdikleri ve kanunsuz topluluk oluşturdukları iddialarının yer aldığını vurguladı. "İyi ki basın emekçileri var da o esnada kayıttaydık. Her şey kayıt altında" diyerek, karşı davalarını açacaklarını ve hukuki mücadelenin sonuna kadar süreceğini belirtti.

 

Yazar- Şair Halil Karapaşaoğlu:

"Kıbrıslıların kümesin içinden çıkması lazım, özgürlük talep edilmesi lazım"

Halil Karapaşaoğlu, Kıbrıslı Türklerin 50 yıldır Türkiye tarafından esir alındığını belirterek, Türkiye'nin Türkçe konuşan Kıbrıslıları kullanarak burada hak iddia ettiğini söyledi.Karapaşaoğlu, 1985'te Raif Denktaş'ın öldürülmesini, 1996'da ise gazeteci Kutlu Aladalı'nın suikastle öldürülmesini örnek gösterdi. Karapaşaoğlu, eğer bu ülkede hukuk devleti olsaydı ve polis bağımsız olsaydı, bu tür suikastlerin önlenebileceğini vurguladı. 50 bin silahlı askere ve polise rağmen Türkçe konuşan Kıbrıslıların can ve mal güvenliğinin olmadığını dile getiren Karapaşaoğlu, "Kıbrıslıların kümesin içinden çıkması lazım, özgürlük talep edilmesi lazım" dedi

494575084-618872494534643-8903129159539410347-n.jpg

Bu haber toplam 1999 defa okunmuştur
Etiketler : , , ,