
“Bilimsellikten uzak çalışmalar kabul edilemez”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Eğitim Komitesi, Kıbrıs Türk Eğitimciler Sendikası’nın yaptığı çalışmaları ve açıklamalarını kınadı, “Açıklamadaki öneriler pedagojik ilkelere aykırıdır” dedi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Eğitim Komitesi, Kıbrıs Türk Eğitimciler Sendikası’nın yaptığı çalışmaları ve açıklamalarını kınadı, “Açıklamadaki öneriler pedagojik ilkelere aykırıdır” dedi.
Yapılan açıklamada, “Bilimsellikten uzak, yanlış verilerle saptırmalar yapması, kendi okul yöneticilerimizin ve öğretmenlerimizin başka ülke makamlarına şikayet edilmesi asla kabul edilemez” denildi.
CTP Eğitim Komitesi’nin açıklamaları şöyle:
Sendikalar, demokratik yaşamın vazgeçilmezleridir. Bunun değer bulması sendikaların sorumlu, çağdaş ve bilimsel ilkeler doğrultusunda çalışmasıyla mümkündür. Ne yazık ki “Kıbrıs Türk Eğitimciler Sendikası” imzasıyla yayımlanan açıklama ve rapor adı edilen sendikanın söz konusu değerleri taşımadığının ispatı niteliğindedir.
Toplumu bölme, okul yöneticilerini ve öğretmenleri hedef gösterme gibi ciddi tehlikeleri içeren açıklama ve raporu ret ediyor ve açıkça kınıyoruz.
Raporda belirtilen tüm içerikler yanlış ve bilimsel veri toplamaktan çok uzaktadır. Açıklamadaki öneriler pedagojik ilkelere aykırıdır. Yürürlükteki eğitim mevzuatına ve okullardaki uygulamalara aykırı olan raporun bilinçli saptırmalar içerdiği kanaatindeyiz.
Çocuklarımızın konteynerlerde, oldukça kalabalık sınıflarda eğitim alması, hâlâ öğretmen eksikliği yaşanması gibi onlarca sorun varken, eğitim tartışmalarının “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” dersinin hangi okulda kaç saat verildiği noktasına taşınması adı edilen sendikanın nitelikli, çağdaş bir eğitim gailesi taşımadığını göstermesi bakımından dikkat çekicidir.
Bir insan hakkı olan din ve vicdan hürriyetine sonuna kadar saygı duymaktayız. Bununla birlikte demokratik, bilimsel ve laik eğitim anlayışına uygun olarak her anlamdaki gerici dayatmalar ve toplum mühendisliğine dönük yasadışı uygulamaların da karşısındayız. Eğitimin yeri okullardır. Eğitimi verecek olan kişiler de bu toplumun göz bebeği olan öğretmenlerdir.
Belli bir amaç doğrultusunda kurdurulduğu anlaşılan bu tip örgütlerin, en çok önem vermemiz gereken okullarımızı hedef göstererek, bilimsellikten uzak, yanlış verilerle saptırmalar yapması, kendi okul yöneticilerimizin ve öğretmenlerimizin başka ülke makamlarına şikayet edilmesi asla kabul edilemez.
Okulları, yöneticileri, öğretmenleri kısacası toplumu “dindar” ve “dinsiz” diye bölmeye hizmet eden, mevcut eğitim mevzuatına ciddi aykırılıklar içeren bu açıklama karşında ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin bir çaba ortaya koymayacağını bilmemiz nedeniyle bu yapının bir an önce istifa etmesi ve toplumun önünü açması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.
Bu çerçevede demokratik kitle örgütleriyle her konuda çalışmaya ve bu yolu birlikte yürümeye devam edeceğiz.