1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. BAŞKA YERDE OLSA...
BAŞKA YERDE OLSA...

BAŞKA YERDE OLSA...

İktidar partisi biraz da iktidarın cilvesi parti içi kavgalarla gündemde. Parti meclisi toplantısındaki tartışmalara bakılırsa öyle çok da memleket için yanıp tutuşan vekiller, partililer kavgası değil bu. Özetle bir saray kavgası. Küçük’ün Saray

A+A-

 

 

İktidar partisi biraz da iktidarın cilvesi parti içi kavgalarla gündemde.

Parti meclisi toplantısındaki tartışmalara bakılırsa öyle çok da memleket için yanıp tutuşan vekiller, partililer kavgası değil bu.

Özetle bir saray kavgası.

Küçük’ün Saray’a çıkmak için verdiği rüştünü ıspatlama kavgası ile Saray’ın iktidarını koruma yarışı aslında yaşanan.

Bu kavgadan kimin galip çıktığını göreceğiz.

Ülkedeki siyaset anlayışı parti içindeki dengelerin oluşumunu da doğrudan etkiliyor. Ve bu dengeler genel konjenktür ve ihtiyaçla değil, temel çıkarla belirleniyor.

Ne diyor ülkenin Başbakan’ı;

 “Sen aslında hiçbir şey olacak adam değilsin. Seni ben vekil yaptım sen de hasbelkader ancak ilçe başkanı olabildin.”

Kısa süre önce kabinesinde Bakanlık verdiği vekil için söylüyor bunu.

Peki yıllardır siyaset sahnesinde olan Bakanlık yapmış Taçoy ne diyor?

“Evinde istihdam listeleri hazırlamakla suçluyor, ülkenin Başbakanını”

Bir başka ülkede olsa, en sıradan demokraside siyasi kariyeri sona erer, bu ithamlarla karşı karşıya kalan bir Başbakan’ın.

Demokrasi mekanizması suçlu olmasa bile şaibe altında kalması nedeniyle istifa ettirir.

Siyaseti temizlemedikçe, saygınlık kazandırmadıkça meclisteki görüntüler karşısında hayıflanmaya devam edeceğiz.

Kendi işimiz ve çıkarımız üzerinden hareket edip sadece çıkar motivasyonlarıyla verdiğimiz kararlar oluşturuyor bu görüntüleri.

Kararlarımızı ve kendimizi sorgulamadığımız sürece de bu yapı güçlenmeye devam ediyor.

Ve bu yapı güçlendikçe üretmek ideali olanlar soğutuluyor siyasetten.

Düşünün dünyadaki ekonomik dengeler yeniden oluşuyor. Siyasette hayati gelişmeler yaşanıyor. Sadece içinde bulunduğumuz bu yarım coğrafyada, önümüzdeki on yılları doğrudan etkileyecek gelişmeler yaşanıyor.

Peki ne yapıyor bu kavganın tarafı siyasetçiler?

Mecliste kaç kişi, bu kavganın tarafı Başbakan dahil kim konuşuyor bunları?

Yaşananlardan kendimizi sıyrımadan kendimizi de sorumlu addederek aynaya bakabilmeliyiz artık.

Bu ülkenin son halinin, gelişmeyen demokrasinin, sığlaşan siyasetin hepimiz sorumlularıyız.

Aynayı tutsak hepsinde göreceğimiz bir de kendi yüzümüz var...

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1433 defa okunmuştur