1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Başbakan yok, Bakanlar Kurulu yok hükmünde”
“Başbakan yok, Bakanlar Kurulu yok hükmünde”

“Başbakan yok, Bakanlar Kurulu yok hükmünde”

Cumhurbaşkanı seçilen Tatar ayağının tozuyla ziyaretlere başladı, iç yönetimdeki işleyiş durdu. Başbakan’ın olmadığı bir Bakanlar Kurulu yasal zeminde ne bir karar üretebiliyor, ne de toplanıyor…

A+A-

Fehime ALASYA

Başbakan Ersin Tatar Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından yemin ederek göreve resmen başladı, buna karşın boşalan Başbakanlık makamı halen doldurulmadı. Bu süreçte hukuken ‘yok sayılan’ Bakanlar Kurulu da günlerdir toplanmadı.

Hukukçular, Covid-19 salgını gölgesinde ve ekonomik darboğazdaki ülkede, sadece günlük işlerin yürütüldüğü ‘Bakanlar topluluğunun’ yer aldığı görüşünü belirtiyor.

‘Başbakansız’ Başbakanlık’taki işleyişin de bu durumdan farksız olduğu dikkat çekiyor.

Başbakanlık Müsteşarı Ömer Köseoğlu, sadece Başbakanlık Müsteşarı’nın yetkisiyle rutin işlerde hayatın devam ettiğini ifade ederek, Bakanlar Kurulu’nun işleyişinde sıkıntı olduğuna değindi.

Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı ise ülkede hükümet olmadığını belirterek, Cumhurbaşkanı’nın ivedi olarak bir milletvekiline hükümeti kurma görevi vermesi gerektiğinin altını çizdi, bu süreçte Bakanlar Kurulu’nun atacağı her adımın ‘yok hükmünde olacağını kaydetti.

Hukuk çevreleri ise ülke yönetimindeki bu sıkıntının süreç uzadıkça sıkıntı doğuracağı görüşünü paylaştı.    

Pandemi sürecinde olunduğunu ve ivedi bir şekilde Bakanlar Kurulu’nun karar üretmesi gereken durumların oluşabileceğini anımsatan bazı hukukçular, sağlık ve ekonomi alanlarının bekletilebilecek veya ertelenebilecek konular olmadığına değindi.

Şu an itibariyle Bakanlar Kurulu’nun hukuken bir karar alamayacağının altını çizen hukukçular, bu durum bir hukuk Devleti’nde kabul edilemez olduğu konusunda hemfikir oldu…  

YENİDÜZEN’in ulaştığı Başsavcı Yardımcısı Ahmet Varol ise konuyla ilgili açıklama yapmadı. Başsavcı Yardımcısı Varol, konuyla ilgili görüş paylaşmadı.

 

En büyük sıkıntının Bakanlar Kurulu’nun işleyişinde

Başbakanlığa bağlı Müsteşarların imzası ile bazı işleyişin yürüdüğü belirtilirken, bu bağlamda günlük işlerdeki normal prosedürün devam ettiği kaydedildi. Başbakan imzası gerektiren işleyişlerin ise durduğu, bu alanda Başbakanlıkta ciddi belirsizlik olduğu gözlemlendi.  

En büyük sıkıntının Bakanlar Kurulu’nun işleyişinde olduğu dikkat çekti. Bakanlar Kurulu’na önerge götürülmesi, burada karar alınması, yasa çalışması gibi pek çok sıkıntı doğdu.


Başbakanlık Müsteşarı Ömer Köseoğlu:

“Müsteşarın yetkisiyle rutin işlerde hayat devam ediyor”

Rutin işlerin yapıldığını dile getiren Başbakanlık Müsteşarı Ömer Köseoğlu, “Şu an Başbakanımız yok ama Müsteşarın yetkisiyle rutin işlerde hayat devam ediyor. Başbakan yokken maaşlar ödenmeyecek mi? Normal ödemeler yapılmayacak mı? Harcamalar yapılmayacak mı?” dedi.

Sadece Bakanlar Kurulu’nun işleyişinde sıkıntı olabileceğine değinen Köseoğlu, yasa gereği Cumhurbaşkanı’nın hükümeti kurması için birini görevlendirmesi gerektiğini ifade ederek, “Belki 15 gün, belki 10 gün sonra bu görevi verecektir. İstişareleri devam ediyordur.” şeklinde konuştu.  


Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı:

“Ülkede Hükümet yok, ivedi olarak bir milletvekiline hükümeti kurma görevi verilmeli”

Başbakan olmadan, hükümet veya Bakanlar Kurulu olmadığını ifade eden Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, şu anda ülkede hükümet olmadığının altını çizdi.

Esendağlı, hukuken yok hükmünde olan bir Bakanlar Kurulu'nun yapacağı her işlemin de yok hükmünde olacağını kaydetti.

Konuyla ilgili hukuki süreci YENİDÜZEN’e değerlendiren Esendağlı, şu yorumda bulundu:

“Anayasamıza göre Bakanlar Kurulu, Başbakan ve Bakanlardan oluşmaktadır ve hükümet dediğimiz mekanizma tamamen Başbakan üzerine kurgulanmıştır. Anayasa kuralları ve yerleşmiş siyasi teamüller gereği, bir hükümeti kuran başbakanın herhangi bir sebeple hükümetten ayrıldığı anda, hükümet düşmüş sayılır ve böyle bir durumda Cumhurbaşkanı yeni hükümeti kurma görevini bir milletvekiline vermesi gerekmektedir. Sayın Ersin Tatar'ın cumhurbaşkanı seçilmesi ve bu göreve başlaması ile başbakanlık sıfatı sona ermiştir. Başbakan olmadan, hükümet veya Bakanlar Kurulu olmaz. Başbakanın kendisi ve aynı zamanda cumhurbaşkanına yapacağı davet olmadan, Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulu'na başkanlık edemez. İçinde bulunduğumuz durumda Bakanlar Kurulu'nun yenisi seçilinceye kadar görevde kalmasına ilişkin kurallara da dayanılamaz. Çünkü Başbakan olmadan, Bakanlar Kurulu vardır denemez. Kısaca, şu anda bu ülkede Hükümet yoktur. Yapılması gereken, cumhurbaşkanının ivedi olarak bir milletvekiline hükümeti kurma görevini vermesidir. Aksi takdirde hukuken yok hükmünde olan bir Bakanlar Kurulu'nun yapacağı her işlem de yok hükmünde olacaktır.”


HUKUK ÇEVRELERİ NE DÜŞÜNÜYOR?

Av. Cemre Günsel:

“Bu süreç uzayacak ve ciddi sıkıntılara yol açacak”

“Yeni Bakanlar Kurulu oluşana dek mevcut Bakanlar Kurulu devletin devamlılığı ilkesi gereği görevde kalır. Öte yandan Cumhurbaşkanı seçilen Sn Ersin Tatar, Cumhurbaşkanlığı mazbatasını almazdan evvel Başbakanlık görevi ile ilgili bir başka bakana vekâlet vermemesi dolayısı ile mevcut Bakanlar Kurulunun fiilen toplanıp karar üretmesi ise hukuken mümkün değildir. Çünkü KKTC Anayasası madde 106 hükümleri gereğince Bakanlar Kurulu başbakan ve bakanlardan oluşur. Bir diğer deyişle şu an Bakanlar Kurulu yok hükmündedir ve dolayısı ile hukuken geçerliliği olan bir karar alamaz veya üretemez durumdadır. Bu çok ciddi bir sıkıntıdır. Pandemi sürecindeyiz ve ivedi bir şekilde Bakanlar Kurulunun karar üretmesi gereken durumlar oluşabilir. Sağlık ve ekonomi bekletilebilecek veya ertelenebilecek konular değildir. Şu an itibariyle bu hukuken mümkün değildir ve bu durum bir hukuk Devleti’nde kabul edilemez trajikliktedir.

KKTC Anayasası madde 106(2) gereğince Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulunu kurma görevini, güvenoyu alabilecek bir grup başkanına veya milletvekiline verir. Dolayısı ile Ulusal Birlik Partisi kurultayını beklememin hukuken bir gereği yoktur. Söz konusu Kurultay’ın ikinci tura kalması durumunda bu süreç uzayacak ve ciddi sıkıntılara yol açacaktır. Çünkü hukuken yok hükmünde olan mevcut Bakanlar Kurulu’nun alacağı her karar da yok hükmündedir. Cumhurbaşkanı hükümet kurma görevini bir an evvel uygun gördüğü bir milletvekiline vermelidir.”

 

Av. Serkan Mesutoğlu:

“Ülke yönetimindeki boşluk, ne hukuk ne de devlet ciddiyetine uyar”

“Başbakan, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra görev değişikliği oldu. Başbakanlık şu anda boştur. Başbakan çeşitli sebeplerden ötürü bu mevkii boşalttığı zaman hükümet ortadan kalkmış sayılır. Şu anda böyle bir hükümet hukuken yoktur. Olmadığı için de Cumhurbaşkanı’nın ilan edilmesinden sonra yapılan tüm icraatlar hukuksuz sayılacaktır. Çünkü ortada bir Başbakan yoktur. Başbakan’ın olmadığı ortamda hükümet olmaz. Hükümetin bozulduğu anda eski Cumhurbaşkanı’na istifası hemen verilmeliydi. Buna uyulmadı, hala da bu hukuksuzluk devam ediyor.

Bu hem hukuk hem de devlet ciddiyetine uymaz. Ülke yönetiminde bir boşluk yaratıldı.

Bir kanadı olmayan hükümet, HP kararı ile bozulduğunu açıklamalıydı. Bir an önce bir Milletvekiline hükümetin kurulması yönünde görev verilmeli.”

 

Av. Ürün Solyalı:

“Burada sadece günlük işleri yürütebilen bir bakanlar topluluğu var, siyaseten alacağı kararların tümü yok hükmünde olacak”

“Anayasanın 10.maddesi Bakanlar Kurulu’nu tanımlıyor. Başbakan ve Bakanlardan oluşur diyor. Bakanlar Kurulu oluşması için tümünün olması gerek. Eğer Başbakan ve Bakanlardan biri eksikse hukuken ve fiilen Bakanlar Kurulu olmaz. Yapılması gereken çok açık geride bıraktığı hükümetin göreve devam edeceğidir. Burada Anayasa hukuku açısından sadece günlük işleri yürütebilen bir bakanlar topluluğu var. Bu yüzden derhal Bir kişinin Başbakan sıfatıyla görev alması gerek. Bu sürede Bakanlar Kurulu’nun siyaseten alacağı kararların tümü yok hükmünde olacak. Sayın Tatar, bir Milletvekilini çağırıp Başbakanlık görevini vermeli.”

 

Av. Hakkı Önen:

“Bu da idareye güvensizlik doğuruyor, her şey muallâkta duruyor”

“Başbakan atanmadı, vekâleten atanmalıydı, hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakanlık yapılamaz. Buradaki süreçte alınan kararlar yetkisizlik nedeniyle bozulabilir. Birinin muhakkak atanması gerek. Başbakan yardımcısı da resmen istifa etmedi. Her şey muallâkta duruyor. Bu da idareye güvensizlik doğuruyor. Geciken kararlar çeşitli olumsuzluklara neden olabilir. Ekonomi bile bu durumdan olumsuz etkilenir. Bu belirsizlik devlete olan güvenin de yitirilmesini sağlar.”

Bu haber toplam 2800 defa okunmuştur