1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. 'ATALAY'IN UBP METHİYELERİ MANİDAR'
ATALAYIN UBP METHİYELERİ MANİDAR

'ATALAY'IN UBP METHİYELERİ MANİDAR'

TC'nin Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Başbakan Yardımcısı Atalay’ın Kıbrıs ziyaretinde yaptığı açıklamalar, CTP-BG Genel Başkanı Yorgancıoğlu tarafından eleştirildi.

A+A-

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın günübirlik Kıbrıs ziyaretinde yaptığı açıklamalar, CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu tarafından eleştirildi. Yorgancıoğlu’nun, “Beşir Atalay’ın İrsen Küçük’e destek niteliği taşıyan beyanatları, UBP’de yarışlı bir kurultayın yaşanmasıyla istikrarsızlığın gündeme gelebileceği şeklinde anlaşılmaktadır. Ülkemizin demokratik geleneğini yok sayan bu yaklaşıma, öncelikle UBP’lilerin karşı çıkması gerekmektedir” sözlerinin yer aldığı açıklaması şöyle;

 

 

Ülkemizde taş üstünde taş bırakmayan, el attığı her yeri darmadağın eden bir hükümet varken, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın UBP Hükümetine methiyeleri son derece manidardır. Halkımızın bütün kesimlerinde tam bir mutsuzluk hakimken ve giderek kabaran bir öfkenin varlığı bilinirken, ekonomik göstergelerin iyi gittiği saptamasının neye göre yapıldığı izaha muhtaçtır. Üstelik bu sözde iyi gidişatın devamı için istikrarın gerekli olduğunun da söylenmiş olması, yaşamın gerçekliğinden çok uzaktır ve gelecekte ekonomik ve sosyal alanda daha da olumsuz bir sürecin yaşanacağının göstergesidir.

Bir ülkenin ekonomik ve sosyal göstergeleri dışarıdan bakıldığında başka, içeriden başka görülebilir mi? Eğer objektif verilere dayalı bir değerlendirme yapılmış olsaydı, Sayın Atalay da gerçeği net olarak görebilme şansına sahip olacaktı. Ancak, toplumsal gerçekliğimizden bağımsız olarak, eğer Sayın Atalay’ın mutluluğu arzu ettiği sonuçları görebilmek için, dayatılan politikaların uygulandığını görmekten dolayıysa, bilinmelidir ki bunlar Kıbrıs Türk Halkı için güvenli bir geleceği işaret etmemektedir.

Sayın Beşir Atalay’ın ülkemizi ziyareti esnasında yaptığı ve önemsenmesi gereken iki açıklama oldu. Bunlardan bir tanesi ekonominin sağlıklı gelişimi için siyasi istikrara ihtiyaç duyulduğu, diğeri de ekonomik paketin uygulanması nedeniyle ekonomik göstergelerin iyiye gittiği yönündedir. Bu saptamaları değerlendirmemiz gerekmektedir.

Siyasi istikrardan kasıt bugün görev başındaki hükümetin sahip olduğu anlayışla yoluna devam etmesiyse, bu bugün için yaşanabilecek en büyük istikrarsızlıktır. UBP hükümeti ve Başbakan Küçük, halkına sürekli yalan söyleyerek ve hiçbir uzlaşı arayışına girişmeden akıl dışı işlerle uğraşmaktadır. Sayın Atalay ülkemizi sadece bütçeden ve rakamlardan ibaret sayıyorsa, ilk bakışta haklı görülebilir. Kamu finansman ihtiyacını karşılamak için maaş ve ücretleri donduran, sürekli zam yapan ve halkının refahını aşağıya çeken bir hükümet, bütçe dengesini sağladığını iddia ederek Beşir Bey’i mutlu edebilir. Ama buna karşılık, mutsuzluğu her geçen gün artan Kıbrıs Türk Halkının varlığı ve yaşadıkları hakkındaki öfke bu sanal durumla ortadan kalkmaz.

Beşir Atalay’ın İrsen Küçük’e destek niteliği taşıyan beyanatları, ‘UBP’de yarışlı bir kurultayın yaşanmasıyla istikrarsızlığın gündeme gelebileceği’ şeklinde de anlaşılmaktadır. Ülkemizin demokratik geleneğini yok sayan bu yaklaşıma, öncelikle UBP’lilerin karşı çıkması gerekmektedir. Ancak aynı zamanda, UBP hükümetinin uyguladığı politikaların istikrarı sağladığı söylenmekteyse, UBP’nin bugüne kadar hiçbir dönemde bunu başaramadığı ve bundan sonra da başarmasının mümkün olmadığını Sayın Atalay’ın bilmesi gerekir.

Ticaret Odası tarafından hazırlanan ‘Rekabet Edilebilirlik Raporu’ yatırımların önündeki en büyük engel olarak UBP hükümetinin neden olduğu istikrarsızlığı ve güven vermeyen uygulamaları işaret etmektedir. Aldığı her kararı daha sonra geri alan, “yapacağım” dediğini yapmayan, “yapmayacağım” dediğini yapan bu hükümet ile istikrar sözcüğünü yan yana kullanmak kadar büyük bir yanılgı olamaz. En son örneğini Elektrik Kurumu’nun özerkleştirileceği yönünde aldığı Bakanlar Kurulu kararından caydığını açıklamasıyla gözler önüne seren bu hükümetin güven telkin etmesi ve istikrar sağlaması olanak dışıdır.

Hükümetin bir ileri iki geri uygulama örnekleri sayısız benzerleriyle çoğaltılabilir. Ancak Kıbrıs Türk Halkı’nın esenliğini, güvenliğini, kültürel değerlerini ve kimliğini yok sayarak giriştiği icraatlarının, yine istikrarsızlıkta temel nedenler olduğu unutulmamalıdır. UBP’nin halkımızın ezici bir çoğunluğunun karşı çıkışına karşın ve anayasamızı çiğnemekten hiç çekinmeyerek dini siyasetin konusu haline getiren girişimleri, toplumsal ekonomik değerlerimizi bilinçli biçimde batırmaya dönük gayretleri, kendi siyasi gelecekleri için halkımızın geleceğini karartmayı göze alan çekinmeyen pervasızlığı, Beşir Bey’e “istikrar” gibi görünebilir ama bizler, bunun tam bir felaket olduğunu görüyoruz ve engellemeye kararlıyız.

Halktan destek bulmayan her uygulamayı “Türkiye’nin talebi” olarak gösteren, böylece sorumluluktan kurtulduğunu sanan ve Beşir Atalay’a şirin görünmeyi başaran İrsen Küçük hükümeti çok iyi bilmelidir ki, Kıbrıs Türk Halkı demokratik iradesini kendilerine bugün yaptıklarını yapmaları için teslim etmedi. Seçim propaganda döneminde söylediklerinin tam tersini yapan ve kaybettikleri meclis çoğunluğunu yine demokrasi dışı yöntemlerle sağlamaya çalışan UBP, halkına karşı içinde bulunduğu ihanetin bedelini çok yakında ödeyecektir. İşte özlenen istikrara asıl o zaman kavuşulmuş olacaktır.

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 805 defa okunmuştur