1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. 'TESLİMİYET BELGESİ'
'TESLİMİYET  BELGESİ'

'TESLİMİYET BELGESİ'

YENİDÜZEN'in gündeme getirdiği TC Başbakanlık Kıbrıs İşleri Başmüşavirliği” tarafından hazırlanan “belgeye” tepki yağdı

A+A-


Sendika ve siyasi parti temsilcileri, özellikle Aralık’ta Yeni Kamu Görevlileri Yasası çıkarılması, (Kamuda) çalışma saatlerinin düzenlenmesi, burs harcamalarını azaltacak şekilde burs kriterlerinin değiştirilmesi gibi adımların dikkat çektiği belgeyi ‘teslimiyetçiliğin belgesi’ olarak değerlendirdi, Kıbrıslı Türklerin bu yönetimi hak etmediğini vurguladı

 

  • CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın: “UBP ve DP her zamanki gibi önlerine konan her metni imzalıyor”
  • TDP Genel Sekreteri Asım İdris:“Bu yönetim anlayışı, Kıbrıs Türkünü temsil etmiyor”
  • UBP Milletvekili Ersin Tatar: “Program aksarsa para akışı da aksayabilir”
  • KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan: “Hükümetin acizliğinin ve teslimiyetçiliğin belgesi”

 

Ayşe GÜLER

 

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren “Kıbrıs İşleri Başmüşavirliği” tarafından Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcılığı’na hitaben yazılan ve YENİDÜZEN’in ortaya çıkardığı belgeye kamuoyundan tepki geldi.

Sendika ve siyasi parti temsilcileri, özellikle Aralık’ta Yeni Kamu Görevlileri Yasası çıkarılması, (Kamuda) çalışma saatlerinin düzenlenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararı çıkarılması, burs harcamalarını azaltacak şekilde burs kriterlerinin değiştirilmesi gibi adımların dikkat çektiği belgeyi ‘teslimiyetçiliğin belgesi’ olarak değerlendirdi.

CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, UBP ve DP’nin önlerine konan her metni hassasiyetleri gözetmeden imzaladığını ancak uygulama aşamasında gerekli hassasiyetleri göstermediklerini vurguladı.

TDP Genel Sekreteri Asım İdris, bu yönetim anlayışının Kıbrıs Türkünü temsil etmediğini savunarak, “Cumhurbaşkanlığı’nın müzakerelere ilgili tutanaklarını okuma imkanı olan Hükümet, sürekli şikayette bulunuyor. Ancak diğer taraftan da kendileri ekonomik program imzalayıp toplumun önüne dayatma getiriyor” şeklinde konuştu.

UBP Milletvekili Ersin Tatar, Ekonomik Program doğrultusunda verilen taahhütlerin yerine getirilmesi beklendiğini, programın aksaması halinde Türkiye’den KKTC Hükümeti’ne gönderilen para akışının da aksayabileceğine işaret etti.

Öte yandan ortaya çıkan belgeyi “hükümetin acizliği, teslimiyetçiliğinin belgesi” olarak değerlendiren KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan ise “İddia ediyoruz ki kamudaki mesai saatleri 17.30’a kadar uzayacaktır. Saatleri Avrupa saatine uyduramamanın bağlantısı da belge ile çok net bir şekilde ortaya serilmektedir” dedi.

YENİDÜZEN, sendika ve siyasi parti temsilcileri, Kıbrıs İşleri Başmüşavirliği” tarafından hazırlanan belgeyi yorumlattı.

 

CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın:

“UBP ve DP her zamanki gibi önlerine konan her metni imzalıyor”

 

“Ortaya çıkan belge, UBP-DP Azınlık Hükümeti’nin Türkiye Cumhuriyeti ile imzaladığı 2016-2018 KKTC Ekonomik Programı kapsamında takvime bağlanmış konularını kapsıyor.

Hükümet taahhüt ettiği hususlar bir yana uygulamada kendi ekonomik yapımıza uygun olmayan, adaletsiz, hukuk dışı birçok uygulamaya imza atmıştır.

Hazırlanan ve altına imza atılan programların kendi ekonomik, sosyal ve kültürel yapımıza uygun olup olmadığının çok önemli olduğunu düşünüyorum. UBP ve DP her zamanki alışkanlıkları gibi önlerine konan her metni hassasiyetleri gözetmeden imzalamakta ancak uygulama aşamasında gerekli hassasiyetleri gösterememektedirler.

Belgede yer alan ve sıralanan hususlar içerisinde çok önem arz eden ve uzun süredir üzerinde çalışılan konuları da kapsamaktadır. Bunların başında “Kamu Görevlileri Yasa Tasarısı” gelmektedir. Kamuoyunu da yakından ilgilendiren ve CTP’nin de uzun süredir üzerinde çalıştığı yasa tasarısının ivedi olarak Meclis’ten geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. İkinci önemli husus ise yükseköğretimle alakalıdır. YÖDAK’ın oluşumu, özerkliği, statüsü,  üniversitelerin yasa ile kurulması, üniversiteye giriş sistemi, denetimi gibi birçok hususu kapsayan düzenlemenin kısa sürede hayat bulması gerekmektedir. Üçüncü önemli husus ise bugün de ülke gündemini en çok meşgul eden konuların başında olan “Toplu Taşıma Sistemi Hukuki Alt Yapı Sistemi”nin tamamlanması projesidir. Bu projeyle birlikte kamu taşımacılığı yapanların araçlarını yenileyebilmeleri için “fon” ve “gümrük”lerle ilgili birçok olumlu çalışma yapılmış, düşük faizli kredi olanakları sağlanmış, ancak bu imkanlar da UBP-DP azınlık hükümeti tarafından göz ardı edilmiştir. Öte yandan “Tarım Master Planı” ile “Meslek Standartları”nın ülke koşullarına göre mutlaka düzenlenmesi gerekmektedir. CTP, yapılan antlaşmaların kendi ekonomik, sosyal ve kültürel yapımıza uygunluğuna hassasiyet göstermekte, politikalarını bu çerçevede belirlemekte ve uygulamada da hassasiyet göstermektedir.”

 

TDP Genel Sekreteri Asım İdris:

“Bu yönetim anlayışı, Kıbrıslı Türkleri temsil etmiyor”

 

“Belgede yer alanlar UBP-DP Azınlık Hükümeti’nin Türkiye Cumhuriyeti ile imzaladığı 2016-2018 KKTC Ekonomik Programı Paket çerçevesinde ortaya çıkan ekonomik tedbirlerdir. Hükümetin, ekonomik programı imzalamasından dolayı karşı taraf bunun dayatmasını yapıyor. UBP-DP Hükümeti hem halkına yalan söylüyor hem de dayatmaları uygulayacak diye Türkiye’ye söz veriyor.

Ancak, halka rağmen bunları uygulamak kolay değil. Bu yönetim anlayışı her yeri idare etmeye yöneliktir. Vatandaşlar, şeffaflık, gerçeklik, çıkara göre yönetimi hak etmiyor.

Bizler, hükümetin bu konuları aralık ayında uygulanması gerektiğini, niyetlerinin ne olduğunu Türkiye’den öğreniyoruz.

Cumhurbaşkanlığı’nın müzakerelere ilgili tutanaklarını okuma imkanı olan Hükümet, sürekli şikayette bulunuyor. Ancak diğer taraftan da kendileri ekonomik program imzalayıp toplumun önüne dayatma getiriyor. Bu yönetim anlayışı Kıbrıslı Türkleri temsil etmiyor, ne olursa olsun parti çıkarlarının üzerinde olduğunu gösteriyor.”

 

 

UBP Milletvekili Ersin Tatar:

“Program aksarsa para akışı da aksayabilir”

 

“Hükümetin belgede yer alan konuların çoğu üzerinde çalışması var. Yakın zamanda bu çalışmalar Meclis’e gelecek.  Maliye Komitesi olarak çalışmaları hayata geçirmek için de çalışmaları sürdüreceğiz. Belgede yer alanlar önemli meselelerdir. Ekonomik Program doğrultusunda verilen taahhütlerin yerine getirilmesi bekleniyor. Program aksarsa para akışı da aksayabilir. Kamudaki ek mesailerin artmasında şu anki sistemin katkısı vardır. Maliye Bakanı olduğum dönemde de söylemiştim, eski sisteme dönmesi yönünde beklenti var. Hükümetin çalışmalarını birlikte izleyip, takip edeceğiz.”

 

KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan:

“Hükümetin acizliğinin ve teslimiyetçiliğin belgesi”

 

“ Bu belge, hükümetin acizliğinin, teslimiyetçiliğinin belgesidir. Belgeden sonra, yapılması gereken istifadır. Siz kendi ülkenizin idaresini ve yönetimini sırf para almak için teslim ediyorsunuz… Bu onursuzluğu halkına yaşatmaya hiçbir hükümetin hakkı yoktur. Hükümetin adının da bir önemi yoktur. Yapılanlar, kendi çalışanına, çocuğuna ve geleceğine başkalarının karara vermesine onay vermektedir…  Kıbrıs Türk halkı yıllardır bu konuda mücadele veriyor, hak ettiği davranış bu değildir. Yaşananlar doğru bir mücadele olduğunu ortaya seriyor. İddia ediyoruz ki kamudaki mesai saatleri 17.30’a kadar uzayacaktır. Bu mücadele ruhunu yitirdiğimiz takdirde bizi bekleyen son budur. Saatleri Avrupa saatine uyduramamanın bağlantısı da belge ile çok net bir şekilde ortaya serilmektedir. Olay, Başbakanın papazının saatine geçmemesi değildir. Bu belge her şeyi aşikar şekilde ortaya seriyor.”

 

Bu haber toplam 2896 defa okunmuştur
Etiketler :