1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. ‘Tam bir plansızlık’
‘Tam bir plansızlık’

‘Tam bir plansızlık’

Oteller bugün açılıyor. Turistler ise henüz ‘bilinmeyen şartlarla’ 1 Temmuz’da gelebilecek. Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner’le konuştuk

A+A-

Fayka Arseven KİŞİ


Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner, hükümetin otelleri 1 Haziran’da açtığını ancak turist gelişleri için 1 Temmuz tarihini belirlediğini anımsattı, “Tam bir plansızlık örneği” dedi.
Turizmin plansız olmayacağını söyleyen Dimağ Çağınar, Sağlık Bakanlığı’nın da henüz hangi ülkelerden gelecek turistler için nasıl bir yol izleneceğine karar vermediğini ifade etti.
Çağıner, “Mutlaka bir an önce tüm kapılar açılmalı, bu süre içerisinde de mutlaka pandemi hastanesi hayata geçirilmelidir” çağrısı yaptı. 

“Plansız turizm olmaz”

“Bize başında denilseydi ki 1 Temmuz’da turistlerin gelişine izin verilecek, biz de ona göre açılırdık. Ama bu tespit edilemedi.”

  • YENİDÜZEN: Hükümet, turist gelişlerinin 1 Temmuz’da başlayacağını açıkladı. Oteller 1 Haziran’da açıldı. Hangi ülkeden turist gelebilecek, kriterler nelerdir? Alınan karar yerinde mi?
  • Dimağ ÇAĞINER: Tam bir plansızlık örneği… 1 Haziran’da oteller açılıyor. İç turizm için denildi. Ancak 10 gündür oteller reklam yaptı, rezervasyonlar 5’i geçmedi. Yani talep yok.
    Bize başında denilseydi ki 1 Temmuz’da turistlerin gelişine izin verilecek. Biz de ona göre açılırdık. Ama bu tespit edilemedi. Şimdi 1 Temmuz’da turistler gelecek deniliyor. Biz dükkan değiliz ki ‘kapıyı açtık, müşteri gelsin’ diye bekleyelim. Önceden bunun bir hazırlığı, pazarlaması, yapacağınız bağlantılar vardır.
    Sağlık Bakanlığı daha hangi ülke için ne kriter olacağı, nasıl bir yol izleneceğinin kararını vermedi. Bunun kararı ne zaman verilecek? PSR testleri nasıl yapılacak, burada yapılacak mı, turist bunu kendimi karşılayacak? Belli değil. Turizm plansız olmaz.

“Biz sadece Ercan Havaalanı’nın açılmasını yeterli bulmuyoruz. Güney Kıbrıs ile olan kapılarımız da bir an önce açılmalıdır.”

 

Biz sadece Ercan Havaalanı’nın açılmasını da yeterli bulmuyoruz. Güney Kıbrıs ile olan kapılarımız da bir an önce açılmalıdır. Ben bu konuda iki lidere çağrı yaptım, hükümet de buna destek olmalıdır.

Ama turizmde neden-sonuç ilişkisinden anlamayan bir hükümet var. Yani kapıyı açtım demekle olmuyor.
THY, “10 Haziran’da uçmaya hazırım” dedi. Peki bize hangi ülkeler gelebilecek, kaç sefer yapılacak, hangi ülkeye ne kriter uygulanacak, yoksa serbest mi olacak?

Açtınız kapıları, peki pandemi hastanesi ne oldu? “1 Temmuz’da açacağız” diyen değil, “pandemi hastanesini açıyorum, bitti” diyen hükümet başarılıdır.  Ama bu zamana kadar hep ‘pandemi hastanesi açıyoruz’ dediler, ihalesine bile çıkılmadı, adım bile atılmadı.
Böyle plansız, programsız davranışlarla büyük kayıplar yaşanacak ve böyle devam edilirse ekonomi de düzelmeyecek.
Mutlaka bir an önce tüm kapılar açılmalı, bu süre içerisinde de mutlaka pandemi hastanesi hayata geçirilmelidir.
 

  • YENİDÜZEN: Oteller açılıyor. Peki buna hazır mısınız? Kıstaslarınız belirlendi mi?
  • Dimağ Çağıner: ‘Covidle tatil nasıl yapılmalı’ diye bir çalışma yaptık. Manifestomuzu hazırladık. Diğer ülkeleri inceledik. Bizim ülkede uygulanabilirliğini ele aldık. Sonra sağlıkçılara danıştık. Temasla ilgili esas önemli olan noktalar nelerdir? Bunları hazırladık. Turizm Bakanı’na sunduk. Sağlık Bakanlığıyla paralel başka bir çalışma yapıldı. Bundan sonra Turizm Bakanlığı’nın otelleri eğitmesi gerekiyor. Ama bu eğitimler beklediğimin altında kaldı. Bilimsel anlattılar. Bizim işimize yönelik eksik bilgiler var. Ancak biz üniversitelerden de yardım alarak bu eğitimleri devam ettireceğiz. Büyük oteller kendi eğitimlerini zaten alabiliyor. Ama küçük oteller için ayrı bir çalışma yapacağız.
    Tabi Covid 19 ile ilgili mücadelede belli yatırımlara da ihtiyaç duyuluyor. Dezenfekte, personel ihtiyacında artış olabiliyor. Açık büfelerdeki ekipman sayısı artıyor. Dolayısıyla birçok yatırım, işletme maliyetinde artış öngörmekteyiz.

“İndirime gitmek çok kolay değil”

Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner, iç turizme yönelik vatandaşın indirim beklentisine şu şekilde yanıt verdi: “Tabi ki oteli doldurmak için oteli, otelci yapabileceğini yapacak, yapmak da zorundadır. Ama yapabileceğinin de bir sınırı vardır. Hele hele maliyetler bu kadar artarken indirime gidilmesi çok kolay değildir.”

  • YENİDÜZEN: Beklenti, turizmciler iç piyasaya yönelecek, fiyatlarda düşüş yaşanacak. Düşüş yaşanacak mı?
  • Dimağ Çağıner: Nedense insanlar otellerin büyük kârlarla çalıştığını düşünüyor. Tabii ki yüzde 3’lere 5’lere çalışmıyor ama yüz milyon dolarlara varan yatırım yapıyor. Dolayısıyla o yatırımın da bir şekilde geri alınması gerekiyor. Otelci yapabileceği indirimi yapacak, yapmak da zorundadır. Ama bunun da bir sınırı vardır. Hele hele maliyetler bu kadar artarken indirime gidilmesi çok kolay değildir. Mesele iç turizm değil… Çünkü rakibimiz Türkiye, Mısır, Yunanistan, (Güney) Kıbrıs ile mücadele edebilecek miyiz? Maliyetler artıyor, enerji maliyetlerinde bir düşüş, indirim yok. (Güney) Kıbrıs, Rus, İngiliz turist gelmiyor diye otelleri dolduramıyor. Onun yerine ikame ettireceği bir turist yok. Dolayısıyla o da Doğu Avrupa’dan gelecek olanlara ya da İsrail’e asılacak. İsrail bizim için de çok önemli. Acaba İsrailliler, Larnaka’ya inip, bizim tarafa geçebilecek mi? Biz şu an inanılmaz parametrelerle boğuşmaktayız.
     
  • YENİDÜZEN: 2020 yaz turizmi için Türkiye haricinde diğer ülkelerden turist beklentiniz var mı?
  • Dimağ Çağıner: Türkiye harici yok. Eğer kapılar açılırsa, İsrail’den çok talep var. Onun haricindeki ülkelerden akın akın gelmez. Kapılar açılır, Kıbrıslı Rumlar da bunu engellemezse olacak ama açmazsa turist gelmeyecektir. Bunları biz İstanbul üzerinden bağlantılı uçuşla getiremeyiz. Böyle olursa da elimizde sadece Türkiye piyasası kalır.
     

‘Bu insanları dövelim’ yaklaşımı oldu

  • YENİDÜZEN: Türkiye piyasası bu dönemi atlatmanıza yeterli olur mu?
  • Dimağ Çağıner: Bilemiyoruz. Çünkü insanların satın alma eğilimi ne olacak? Havayolu şirketleri fiyatları artıracak deniliyor. Onların da maliyetleri arttı, geçmiş zararları var. O zararları da çıkarmak isteyeceklerdir. İnsanlar fakirleşti. Türkiye içerisinde seyahat etmek çok daha kolay… Türkiye’den buraya çok talep var. Özellikle Kıbrıs’ın müdavimi olan insanlar… Ama bunlar doluluk olarak tatmin edici bir doluluğa ulaştırır mı? Diğer taraftan küçük otellerimiz, butik otellerimiz var. Yabancı turiste göre ayarlanmış büyük otellerimiz var. Bunları siz bir anda Türk misafir ile buluşturamazsınız.
    Dolayısıyla otelcilik sektörü tek bir adla adlandırılıyor ama her bir otel kendi içerisinde başka piyasalara da hitap etmektedir.
    ‘Açacağız, göreceğiz’ deniliyor ama dünyaya bakıyoruz coronadan en fazla etkilenen sektör turizm olmuştur. Bu sektöre de destekler yapılmıştır. Bizde ise corona başladığı günden beri hükümet ve bazı kesimler tarafından destek yerine hep zoraki, ‘fırsatı geldi şimdi sizi dövme zamanıdır’ gibi yaklaşıldı. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Dünyada otelcilik sektörü nasıl işletiliyorsa, hangi şartlarda işletiliyorsa, teşvikinden, vergisine kadar KKTC’de de öyle yapılıyor. Yani burada turizm yaptığınızda ayrıcalıklı olmuyorsunuz. Size ilave bir menfaat verilmiyor. Çünkü turizm katma değer üreten bir sektördür. İstihdama büyük katkısı vardır. Yan sektörlere çarpan etkisi çok yüksektir.
     
  • YENİDÜZEN: Hükümet ile bu süreçte görüştünüz. Ne oldu?
  • Dimağ Çağıner: Söyleyin, not aldık, geçtik. Bir de bol bol fotoğraf çektik. TC ile protokol imzalandı, kaynak şimdi geldi. Hükümetin, kimin hükümeti olduğunu, toplumun hükümeti mi olduğunu, yoksa bir kesimin hükümeti mi olduğunu şimdi göreceğiz. Bu vakte kadar para yoktu. Anlaşılabilir bir şey. Kaynak yoksa herkes bedel ödeyecekti, anlaşılır bir şey. Şimdi kaynak geldi. Bu kaynağı en iyi şekilde kullanmak bu hükümetin sorumluluğudur. Sadece ne yaptıklarına bakmayacağız, ne yapmaları gerektiğini de söyleyeceğiz. Sadece otelcinin cebine para koyun demeyeceğiz. Toplum için ne yapmaları gerektiğini söyleyeceğiz. Çünkü bu kaynağın toplumun kılcal damarlarına girmesi gerekir.

“Kredi dedikleri o bal, zehirdir. Onu yiyen ölecek”

“Kredi desteği ekonomik akıldan yoksun bir destektir. Ağıza bal çalmadır, aslında o bal, zehirdir. Onu yiyecek olan ölecek. Sen neden herkesi borçlu hale getirip hepsini batırmaya çalışıyorsun?”

Hükümetin kredi desteğini eleştiren Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner, “Ekonomik akıldan yoksun bir destektir. Sadece yaptım demek için ağıza bal çalmadır, aslında o bal, zehirdir. Onu yiyecek olan ölecek. Adamın zaten borcu var, sen neden herkesi borçlu hale getirip hepsini batırmaya çalışıyorsun? Başbakan da maliyeci bilmiyor mu bu insanların bu parayı ödeyemeyeceğini? Biliyor. Acı olan budur” ifadesinde bulundu

  • YENİDÜZEN: Hükümetin sağlığı ağır aksak, eksik ama vaka sayılarında artış olmamasıyla ‘iyi’ yönettiği söylenirken, ekonomik olarak çıkmaza sokulduğu ifade ediliyor. Ekonomik tedbirlerle beklentiler karşılanabildi mi?
  • Dimağ Çağıner: Hayır. Kredi Garanti Fonu Destek Paketi 15 aylık… 6 ay geri ödemesiz, geriye kalan 9 ayda da aldığının faizi ile ekonomik akıldan yoksun bir destektir. Sadece yaptım demek için ‘ağıza bal çalmadır’ aslında o bal, ‘zehirdir’. Onu yiyecek olan ölecek. Adamın zaten borcu var, sen neden herkesi borçlu hale getirip hepsini batırmaya çalışıyorsun? Başbakan da maliyeci bilmiyor mu bu insanların bu parayı ödeyemeyeceğini? Biliyor. Acı olan budur. Bizim zekamız, aklımız kesiyorsa, hükümetin yetkililerinin de kesiyordur. Oyun oynuyorlar. Memurun maaşı 11 birim ise bu dönemde bir kaynakla 12 birime çıkarılması gerektiğine inanlardanım. Ekonomik akıl olarak ben çarkın dönmesi için paraya ihtiyaç olduğunu savunuyorum. Dolayısıyla bu dönemde alınan maaşlara göz dikmenin manasının olduğuna inanlardan değilim. Kaynak yok, ödeme yapılamadı. Olabilir. Biri az biri çok alsın değil. Ama bu zamanda hükümet vermek zorundadır. Ama sadece kamu odaklı da bunu yapamazsınız. Özel sektöre de yapmanız gerekir. Çünkü özel sektörde çalışan insanlar da sizin insanınızdır. Bugün turizm sektöründe çalışan Kıbrıs Türkü 3 bine yakın insan vardır, casinolar hariç. Bu insanlara bile para vermemeyi düşündüler. Ne diyecektin Kıbrıslıya? Hadi Türkiyeliyi istemen, 3’ncü ülke vatandaşını istemen, Kıbrıslı Türk’üne ne diyeceksin? Şimdi bu protokolü biz de takip edeceğiz. Özel sektör unutuldu mu, unutulmadı mı?
     
  • YENİDÜZEN: Hükümet bazı adımları atmakta geç mi kaldı? Uçuşların başlaması ile birlikte yeniden salgın olacağı korkusu var. Topluma açıklanan bir yol haritası yok. Size bir şey açıklandı mı?
  • Dimağ Çağıner: Açıklayamıyorlar, çünkü korkuyorlar. Biz ne güneye karşı ne de Türkiye’ye karşı kapalı kalamayız. Bu da bir tercihtir. Eğer kapalı kalacak kaynağın varsa… ‘Kapalı kalsın kapılar ben maaşımı tam alayım.’ Öyle olmayacak. Turizmde, casionoda, acentede, rent a carda çalışan, işveren olan, rehberlik yapan insanlar var. ‘30 otel sahibidir, 20 casino sahibidir’ değil… Bu insanlar eşittir 20 bin kişidir. Aileleriyle birlikte 80 bin kişidir. Bizim mütevazı olmamızın sebebi; toplumdur.
    Ama zaman geçtik sonra hükümet de toplum da yoluna bizi unutarak ilerliyor; ‘Güney kapısını açmayalım, uçakları açmayalım, sağlık en önemlisidir.’ Sanki biz robotuz, herkes sağlıklı insandır, bu paralar gökten yağacak. Resmin farkında değiller.

“Tehdit ve aşağılanma… ‘Siz çalışanınıza 2-3 ay bakamadınız’, ‘bu kadar para aldınız’ gibi söylemler. ‘Biz sizi aklımıza yazdık’ deniliyor. Sen kimsin?”

 

  • YENİDÜZEN: Hükümet tarafından tehdit altında olduğunuzu mu hissediyorsunuz? 
  • Dimağ Çağıner: Kesinlikle… Tehdit ve aşağılanma… ‘Siz çalışanınıza 2-3 ay bakamadınız’, ‘bu kadar para aldınız’ gibi söylemler. ‘Biz sizi aklımıza yazdık’ deniliyor. Sen kimsin? Neyimizi yazdınız? Sen oturduğun mevkide yazabilecek bir noktadaysan bizi aklına yazman, giden cezanı kesen. Sen sokaktaki bekçi değilsin ki onun bile bir yetkisi vardır. Oturduğun yerde gördüysen hatalı bir şey git gereğini yap. Yok aklımıza yazdık!.. E biz de sizi yazdık.

 

  • YENİDÜZEN: Türkiye’den gelen kaynakta turizme ayrılan bir bütçe var mı?
  • Dimağ Çağıner:  Turizm diye bir kavram bile yok.

“Güney Kıbrıs, turiste özel 100 yataklı pandemi hastanesi yaptı. Bizimkiler ne yaptı? ‘Kapı açılmasın’ bu kadar basit!”

“Güney Kıbrıs, turiste özel 100 yataklı pandemi hastanesi yaptı. Bizimkiler ne yaptı? ‘Kapı açılmasın’ bu kadar basit… ‘Pandemi hastanesi açıyoruz’ dediler, ihalesine bile çıkılmadı.”


“Otellerin açılması taraftarı değilim” vurgusunda bulunan Dimağ Çağıner, “Tarifeli seferler başlamadan, güneyle olan kapılar açılmadan açılmayalım” dedi.

  • YENİDÜZEN: Esnaf kepenk açtı ancak kimisi hiç siftah yapmaz, kimisi yüzde 30’lara düştük diyor. Otelcilerin durumunu ne görüyorsunuz? 
  • Dimağ Çağıner:  Turizm sektörü onu da göremeyecek. Olamaz, mümkün değil. Otellerin açılması taraftarı değilim. Tarifeli seferler başlamadan, güneyle olan kapılar açılmadan açılmayalım. Evet, bazı oteller açılsın ama belli sayıda….

“Sağlık Bakanlığı daha hangi ülke için ne kriter olacağının ya da nasıl bir yol izleneceğinin kararını vermedi. Bunun kararı ne zaman verilecek? Belli değil. Turizm plansız olmaz.”

 

  • YENİDÜZEN: Sağlık Bakanı, güneyde 14 gün vaka görülmemesi halinde kapıların açılabileceğini söyledi. Gelecek olan turistler için de kriterler belirlendi mi?
  • Dimağ ÇAĞINER: Öyle bir kararları varsa o zaman 1 Haziran’da bizi neden açıyorsunuz? Turistler için de kriter belirlenemez. Gerçek şu ki; ne kriter uygularsanız uygulayın mutlaka bir boşluk çıkacaktır. Mesela ‘3-5 gün önce yapılan PCR testi ile gelinsin’ deniliyor. Peki 3 gün içerisinde kaptıysa ne olacak? Güney A ve B kategorilerine böldü. 6 ve 20 Haziran dönemine kadar herkesten PCR testi istedi. 20 Haziran itibarıyla A kategorisinden hiçbir şey istemedi. Çünkü turizmi bu şekilde yapma şansınız yok. Esas soru şu; bunu kaldıracak bir pandemi hastaneniz var mı? Güney Kıbrıs, turiste özel 100 yataklı pandemi hastanesi yaptı. Bizimkiler ne yaptı? ‘Kapı açılmasın’ bu kadar basit. Yapacağın sağlık giderlerinin kaynağı nerededir?  Komünist sisteme mi geçeceğiz, herkes evinde otursun devlet bize maaş bağlasın? Buna gidiyorsak söyleyin bilelim!  Böyle ekonomik akıldan yoksun, popülist, hele hele insan sağlığı üzerinden popülizm yaparak, konuşmak kadar tehlikeli bir şey yoktur. Şuan maalesef bu yapılıyor.
     
  • YENİDÜZEN: Kaybınız nedir bu dönem için?
  • Dimağ ÇAĞINER: Bazen vardır ya kaybınızı hesaplamak istemezsiniz. İşte biz o dönemdeyiz. Bugüne kadar olan kayıp 10 birim ise esas bundan sonra kayıp yaşanacak. İşten çıkarılacak insanların kaybını saymayacak mıyız?  1 milyon dolarlık bir turizm gelirimiz varsa biz yüzde 70’ni kaybettik.
     
  • YENİDÜZEN: Turizm sektöründe işsizlik yoğun bir şekilde yaşanacak mı?  
  • Dimağ ÇAĞINER: Çok… Turizmin neden olacağı işsizlikler de olacak. Turizm küçülürse, diğer sektörlerde küçülmeye gidecek. Bu konulara çare bulmamız gerekir. Hükümet bunlara palyatif değil, gerçek anlamda çözüm bulmalıdır.
     
  • YENİDÜZEN: Casinolar da açıldı. Casinolar üzerinden de birçok tartışma yaşandı. Onların durumu nedir?
  • Dimağ ÇAĞINER: Casinolarda daha da vahim bir durum var. Kapalı kaldıkları dönem için imtiyazları ödemek istemiyorlar ki bence yüzde yüz haklıdırlar. Devlet kapalı kalınan dönemdeki paranın derdine düştü. Ama bu işletmeler o tarihlerde çalışmadı. En azından o çalışmadığı günleri düşüp bir ödeme isteseydi. Ama ‘yıllarca bizim üzerimizden para kazandınız’ denildi.
    Eğer bu krizin bir zamanı olsaydı ve bize; ‘3 ay kriz var. 3 ay sonra da hiçbir şey olmamış gibi açacağız’ denilseydi turizm sektöründe hiçbir sıkıntı yoktu. O zaman ne devletten maaş desteği isterdik ne de başka bir şey. Bizim bilmediğimiz boşa attığımız paradır. Sen bir otele kapalı kaldığı süre içerisinde 11 milyon TL ödettiremezsin. Otel bilse ki 3 ay sürecek bunu karşılar. Ama normale ne zaman dönecek bilmez. Eylül’de 2’nci dalga gelirse ne olacak? Bu kadar zaman yaptıkları da mı boşuna olacak?

 

Bu haber toplam 9523 defa okunmuştur