1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. 'Öğretmenler', Arabacıoğlu'nun istifasını değerlendirdi
Öğretmenler, Arabacıoğlunun istifasını değerlendirdi

'Öğretmenler', Arabacıoğlu'nun istifasını değerlendirdi

Gökçebel, sendikaların üzerine bilinçli ve kasıtlı olarak gidilmekte olduğunu savundu.

A+A-

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan istifa eden Mustafa Arabacıoğlu’nu eleştirerek, “Sistemi düzeltecek kişi kendisi olmasına rağmen, topu sendikalara, yükü de öğretmenlerin üzerine atarak yeni bir takiye yapmıştır” dedi.

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Elcil de, Arabacıoğlu’ndan, istifa ederken, doğru mesajlarla var olan sorunların çözümüne katkı yapmasını beklediklerini ancak verdiği mesajı “sorumluluktan kaçma” olarak algıladıklarını söyledi.

Elcil, “Sorunları çözmek, bunun için irade kullanmak görevi olmasına rağmen ‘sistemi’ suçlamayı kolaycılık olarak görmekte, sistemi kuranların sistemden şikayetlerini de anlamakta güçlük çekmekteyiz” diye konuştu.

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel ile Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil bugün, KTOEÖS lokalinde basın toplantısı düzenleyerek, Milli Eğitim eski Bakanı Mustafa Arabacıoğlu’nun istifası konusunda değerlendirmede bulundu.

GÖKÇEBEL: “TAKİYE YAPTI… ÜZÜNTÜ DUYDUK”

KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel, iki sendikanın bugün ortak bir basın toplantısı yaparak, Arabacıoğlu’nun istifası ve yaptığı açıklamalar konusunda kamuoyuna bilgi vermek istediklerini belirtti.

“Arabacıoğlu, istifa ederken, tüm yapamadığı, yanlış yaptığı, oluşturulan sistemin parçası olmasına rağmen bu sistemi düzeltmesi gereken kişi ve kurum kendisi olmasına rağmen, topu sendikaların, yükü öğretmenlerin üzerine atarak yeni bir takiye yapmıştır” diyen Gökçebel, bu durumdan üzüntü duyduklarını ifade etti.

“Sistem; adaletsizliğin, partizanlığın korunduğu, torpilin, adam kayırmanın yapıldığı, peşkeş çekilmelerin, yolsuzlukların, yasa tanımazlığın, yüzsüzlüklerin, yaşandığı bir sistemdir” diyen Gökçebel, bu sistemden beslenenlerin “sistem tıkandı” diyerek sorumluluğu başkalarının üzerine atmamaları gerektiğini savundu.

İki öğretmen sendikasının, eğitimde “nitelik sorununu” ortaya koyarak mücadele ettiğini söyleyen Gökçebel, “Eğitimde öğretmen eksikliği olması, bütçede eğitime para ayrılmaması, İlahiyat gibi eğitime sokulan yeni bıçak darbeleri, yasalara ve tüzüklere uymama, ceberut yapı ile eğitimi devlet politikasından çıkarma, sadece öğretmenin sorunu mudur?” diye sordu.

Gökçebel, sendikaların üzerine bilinçli ve kasıtlı olarak gidilmekte olduğunu savundu.

İki öğretmen sendikasının Milli Eğitim Bakanlığı’na yazı yazarak, kaynak sıkıntısını aşabilmek adına, ürettikleri formülleri ilettiğini belirten Gökçebel, ancak buna rağmen sendika ve öğretmeni hedef alan açıklamalar yapıldığını ileri sürdü.

Gökçebel, “Eğitimde temel ihtiyaçları gideremeyen; öğretmen, müdür, muavin, hademe, sekreter ihtiyaçlarını gideremeyen bakan, sendikalara topu atarak ortadan kaybolmuştur” diye konuştu.

ELCİL: “ÇÖZÜME KATKI BEKLEDİK”

KTÖS Genel Sekreteri Elcil, iki sendika tarafından ortak hazırlanan basın açıklamasını okudu.
Elcil, Arabacıoğlu’ndan istifa ederken, doğru mesajlarla var olan sorunların çözümüne katkı yapmasını beklediklerini, ancak verdiği mesajı “sorumluluktan kaçma olarak algıladıklarını” söyledi.

Elcil, “Sorunları çözmek, bunun için irade kullanmak görevi olmasına rağmen ‘sistemi’ suçlamayı kolaycılık olarak görmekte, sistemi kuranların sistemden şikayetlerini de anlamakta güçlük çekmekteyiz” diye konuştu.

Elcil, şöyle devam etti:
“Adamızın kuzeyine giren nüfusu kontrol edemeyen bu yönetimin, eğitimi, sağlığı ve sosyal yaşamın ihtiyaçlarını karşılaması mümkün değildir. Bizi yönettiğini iddia eden hükümetlerin TC asker-sivil makamlarının kuklası olduğunu bilemeyecek kadar farkındalığa sahip olmayan Arabacıoğlu ‘yöneten miyiz-yönetilen miyiz?’ gibi anlamsız bir soru sormaktadır. Kıbrıs Türk toplumunun hemen hemen tamamının farkında olduğu bu siyasi konuyu Arabacıoğlu’nun kavrayamaması oturduğu makamın farkında olmadığı anlamını taşımaktadır.”

Arabacıoğlu’nun açıklamasında, eğitimde yaşanan sorunların eğitim yılı başında gündeme geldiğini ve sadece öğretmen kadrosu talebi ile ilgili olduğunu söylediğini iddia eden Elcil, “Arabacıoğlu’na eğitimle ilgili kaç kez teknik kurul topladığını, kaç tane yasa tüzük yaptığını ve Eğitim Şurası’nın niçin toplandığını sormak isteriz. Eğitimdeki sorunların ve yeni sistem önerilerinin oylanıp, geçtiği Şura kararlarını ‘uygulamayacağım’ diyerek açıklama yapanın kendisi olduğunu hatırlatırız” dedi.

Elcil, Arabacıoğlu’nun medyaya yönelik açıklamasını da eleştirerek, “Eğitimle ilgili kamuoyuna yapılan açıklamalarda yanlışlık varsa bunu düzeltmek görevi yine bakanlığa düşmektedir. Basını suçlamak çok ucuz politikacılıktır” diye konuştu.

“ÖNERİLERİ REDDETTİ”

Milli Eğitim eski Bakanı Arabacıoğlu’nun, görev yaptığı dönemde, sınıfta kalan öğrencilere birçok defa sınav hakkı vererek, öğretmenlerin işlerine müdahale ettiğini savunan Elcil, “Kolejlere alınan öğrencilerin yer değiştirmesinin önünü açmış, yurtdışına gönderilen öğretmenlerle ve terfi sınavları ile ilgili şaibe yaşatarak sorunun mahkemelere taşınmasına çanak tutmuştur” dedi.

Elcil, “okullardaki öğrenci dağılımının kurallara bağlanması için yapılan önerileri reddeden Arabacıoğlu’nun kalabalık sınıflarla az öğrenci olan sınıflar arasındaki çarpıklığın devam etmesine göz yumduğunu” iddia etti.

Elcil, sözlerine şöyle devam etti:
“Arabahmet İlkokulu’nun kapatılarak bir üniversiteye peşkeş çekilmesi için yapılan girişime öğrenci velilerinin verdiği tepkiyi bile hazmedemeyen Arabacıoğlu, bu olayı bile sendikalarımıza mal etmeyi bir marifet saymaktadır. Öğrenci velilerinin  Karpaz’dan yükselen haklı tepkilerine kulak tıkayan Arabacıoğlu, ‘sınıfları birleştirin, otuz beş kişilik sınıflarda eğitim yapın’ gibi söylemlerle günü geçiştirmeye çalışmıştır. Tepki üzerine çocuklarını okula göndermeyen velileri bile suçlayarak ‘çocukları eyleme alet ettiler’ suçlaması yapmıştır. Oysa okulları öğretmensiz bırakanın kendisi olduğunu unutmuş görünmektedir.”

Elcil, Arabacıoğlu’nun taşımacılık, hademe sorunu konularındaki tutumunu da eleştirdi.

Eğitim Bakanlığı’nın “TC Yardım Heyeti’nin onayı olmadan hiçbir ihaleyi sonuçlandıramadığını” savunan Elcil, “Okullarda devam eden inşaatlarla ilgili sorunu ‘tüzük olmamasına’ bağlayarak olaydan sıyrılmaya çalışmaktadır” diye konuştu.

Bir yıl boyunca sendikaların uzun süreli herhangi bir grev ortaya koymamalarına, Eğitim Şurası ve Eğitim Bakanlığı çalışmalarına katkı koymalarına rağmen hedef seçildiklerini iddia eden Elcil, bunu “art niyet göstergesi” olarak değerlendirdi.

Elcil, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Arabacıoğlu sorunları erteleyen tavrı ve yandaş, partizanca tutumlarından hiç bahsetmeyerek neyi ispatlamaya çalışmaktadır? Eğitim Bakanlığı’nda yasadışı partizanca görevlendirme yaptığı doğru değil midir? Öğretmen eksikliği yaşanılan bu dönemde on yıla yakın bir süre bir öğretmenin yurtdışında olmasına hangi yasal çerçevede izin vermiştir? Kamu Hizmeti Komisyonu’nda dönemin başbakanının imzasını sahteleyen öğretmene görev yerine gitmediği halde, 18 ay boyunca maaş ödeyen kendisi değil midir? Yüz öğrencili bir okula, kadrosunda olmamasına rağmen, sekreter ve bahçıvan görevlendiren kendisi değil midir? Yasadışı uygulamalarda görev yerine gitmeyen bir öğretmeni evinin yanına gönderen kendisi değil midir? ‘Dürüstlük’ bir erdemdir, fakat bizim Arabacıoğlu’nun dürüstlük derslerine ihtiyacımız yoktur!”

“Göç Yasası” olarak nitelendirilen, “Kamu Çalışanlarının Aylık (Maaş -Ücret) ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi Yasası”na da değinen Elcil, hükümetin bu konuda “ikiyüzlü politika” güttüğünü iddia etti.

Elcil, TC Yardım Heyeti’nin okullara genelge göndererek, öğretmenlerin ders saatini öğrenmeye çalıştığını da öne sürdü.

(tak)

Bu haber toplam 1734 defa okunmuştur