1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. ‘ANAYASAL SUÇ İŞLENİYOR’
 ‘ANAYASAL SUÇ İŞLENİYOR’

‘ANAYASAL SUÇ İŞLENİYOR’

Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Remzi Gardiyanoğlu, kamuda çalışan hekimlerin “hizmet ve özverilerini’ tartışmadıklarını ancak 2’inci iş yapmalarına karşı olduklarını söyledi

A+A-

Fayka Arseven KİŞİ

Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Remzi Gardiyanoğlu, kamu hastanelerindeki hekimler özel kliniklerinde de çalışmalarının “Anayasal suç” olduğunu söyledi. Kamuda çalışan hekimlerin hizmetlerini, maaşlarını, özlük haklarını tartışmadıklarını kaydeden Gardiyanoğlu, “hiçbir zaman kamu hekiminin dışarıda çalışmasının yasal bir dayanağı yoktur” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı Sağlık Bakanlığı’nın uygulaması için emir almaya çalıştıklarını da belirten Gardiyanoğlu, “ Emre uyacak mı? Uymak zorundadır. Çünkü istediğimiz emir yaptırım sürecidir. Yani bakanı görevinden almaya kadar giden bir süreçtir”  açıklamasında bulundu.

YENiDÜZEN: Başlattığınız bir dava süreci ve tartışmalar var. Nedir son durum?
Dr. GARDİYANOĞLU:
1979’da yapılan Kamu Teşkilat Yasası var, bu hekimlere özgü değildir. Bu yasaya göre kamu çalışanlarının ister hekim olsun ister öğretmen ikinci iş yapması yasaktır. Bu yıllarca suiistimal edilerek, 2009’un başlarına kadar geliyor. 2009’un başlarında  Tıp-İş diyor ki; ‘artık hekimleri bu Kamu Teşkilat Yasası’ndan kurtarayım yeni bir yasa yapayım orada da hekimlere ikinci işi serbest hale getireyim’. Ama sadece hekimlere… Ne öğretmene, ne hemşireye, ne de laboratuarcıya, kimseye…

Bu yasa Şubat 2009’da Meclis’ten geçirildi ve Resmi Gazete’de yayınlanıp,  yürürlüğe girdi. Biz Serbest Çalışan Hekimler Birliği, Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası,  Kıbrıs Kamu Çalışanları Sendikası ve Ebeler ve Hemşireler Sendikası, dört büyük örgüt bunun Anayasa’ya aykırı olduğunu söyledik. Çünkü sadece hekimlere ikinci iş hakkı vermek, çok doğru bir yaklaşım değil. Bırakın Anayasa’yı, 1979’da yapılmış Kamu Teşkilat Yasası’na da aykırı. Orada da kamu çalışanı ikinci iş yapamaz diyor. Anayasa Mahkemesi’ne Şubat 2009’da bir dava dosyaladık. 2 yıl görüşmeler sürdü. Bu süreçte Meclis’i dava ettik, Meclis’in hukukçusu davadan çekildi, ‘savunmayacağım çünkü yasa yapılırken ben Anayasa’ya aykırı olduğunu belirttim, dinlemediler’ dedi.

Başsavcılık da çekildi. Anayasa Mahkemesi 2 yıl sonra 2011 Şubat’ta karar verdi ve dedi ki; Bu sendika tarafından yapılan Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nın 43 maddesinin 3’ncü fıkrasına ekleme yaptıydı, ‘kamu hekimleri 2’nci iş yapabilir.’ Bir de şöyle bir madde konuldu; Kış aylarında herkes 40 saat çalışırken, hekimler özellikli insanlardır 35 saat çalışsın diye bir madde koydu. Anayasa Mahkemesi bu maddeleri ‘yok hükmünde’ saydı. Anayasa Mahkemesi’nin emri gereği de 2011 Şubat’tan sonra 60 gün sonra yürürlüğe girer dendi. Bu kararda yürürlükte.”

YENiDÜZEN: Sizin talepleriniz nelerdir?
Dr. GARDİYANOĞLU:
Biz  4 yıl boyunca ilgili sendika, ilgili sağlık örgütleri, ilgili bakanı defalarca ziyaret ettik ve ‘Anayasa Mahkemesi’nin kararını uygulayın’ dedik. Siz hukuk devletisiniz, uygulamak zorundasınız. Bize denen ‘3 ay daha sabredin, düzelecek, 2 ay daha sabredin düzelecek’ sürekli zamana oynandı.  En son Birliğimizin yeni yönetimi Kasım ayında göreve geldiğimizde dedik ki; ‘Anayasa Mahkemesi’nin kararını uygulatmanın başka bir formülünü bulacağız’. Aslında dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok; İlgili hükümetin bakanı kendi Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymuyor diye, uygulatmak için bir yol arıyorsunuz. 
Biz de o zaman dedik ki acaba bunu mahkeme emri ile bakana yaptırım gücü ile uygulatabilir miyiz? Bu yola çıkmadan gene bakanı ziyaret ettik. Ama bu yola çıkarken, kimseyle pazarlık ve görüşme yapmadık. Bizim tek bir talebimiz var, Anayasa’ya uyulması.  Şubat 2015’te dava dosyamız kabul edildi. Şubat’tan itibaren yaşadığımız mahkeme sürecinde, Başsavcılık ‘ben bakanlığı savunmayacağım’ dedi ve davadan çekildi. 25 Mayıs’ta yine dava oldu. Sağlık Bakanlığı’nın hukukçusu savunmaya geldi, savunup savunmayacağı belli değil.  Ona da 5 Haziran’a kadar süre verildi. Hukuk süreci çok yakın bir zamanda sonlanacak.

YENiDÜZEN: Peki sonlandığında ne olacak?
Dr. GARDİYANOĞLU:
Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan veya uygulatamayan Sağlık Bakanı’na mahkeme emri ile bunu uygulatmasını sağlayacağız. Bunu başaracağımıza da inanıyoruz. Şimdi herkes bir şeyler söylüyor, bakan çıkıp diyor ki davayı geri çekin. Çok acı ve yanlış bir şeydir. Bir hukuk devletinin bakanı 4 yıldır uymadığı Anayasa Mahkemesi kararına uyması için mahkemeye veriliyor ve çıkıp bu davayı geri çekin diyor. Sebep? Sebep ortada yok. Diyor ki benim reformlarımı engeller. Tabi ki engeller, çünkü Sağlık Bakanı’nın 4 yıldır adım atmamasının sebebi ilgili sendikanın yapacağı eylemlerden korkuyor. Söylemeye korktuğu; siz davaya devam eder ve dava sonuçlanırsa, ilgili sendika grev, eylem yapar, siyaseten zorda kalırım. Biz de diyoruz ki, siyasi pazarlık yapmıyoruz. Kamu hastanelerinde çalışan hekimler saat 3.30’a kadar mesai yapmak zorunda mı? Zorunda. İkinci iş yapmaları yasak mı? Yasak. Hatta Tıp-İş Başkanı dedi, ‘yasa dışı mı’? Evet, yasa dışı, açık ve net.  Şu an kamu hekimlerinin ikinci iş yapması suçtur. Cezası da açıktır, eğer bakan uygularsa tespit edilen hekimin Kamu Çalışanları Yasası’na göre kamudan geri dönüşümsüz olarak uzaklaştırılmasını gerektirir.

Onun için şu an kimse demogoji yaparak, ‘işte biz hizmet ediyoruz vs’ demesin. Sizin ikinci iş yapmanız yasa dışıdır, saat 11’de hastaneden kaçıp özel kliniklerde hasta bakmanız yasa dışıdır, özel hastanelere ortak olmanız yasa dışıdır. Halkın zamanından çalmanız, yasa dışıdır. Eğer bu kafada giderlerse şimdi düştükleri zor duruma mahkeme bittikten sonra daha da düşecekler. Biz mahkeme sürecine girerken de bunların hepsini söyledik, kimse ciddiye almadı. Geldiğimiz noktada ‘aman davayı geri çekin, oturalım konuşalım’ deniliyor. Bende diyorum ki; mahkeme sürecinin bitmesini beklemesinler, çünkü kamu çalışanlarının yaptığı yasa dışıdır. Cezası yorumsuzdur, açsınlar okusunlar. Yapılan eylem yasaya değil, Anayasa’ya aykırıdır. Ha siz derseniz ben çok büyük bir gücüm toplanacağım Anayasa’yı değiştireceğim, bütün kamu çalışanlarına ikinci iş hakkı vereceğim, buyursunlar yapsınlar. Ama şu an ve 3 yıldır yürürlükte olan duruma göre bu arkadaşların ikinci iş yapması yasadışıdır.  

“Niye kaos çıksın ki? Dışarıda hekim dolu”

YENiDÜZEN: Bazı branşlarda eksik doktorların olduğu, hekim sayısının az olduğu söyleniyor, 2’nci iş yasağının kaldırılması sağlıkta kaosa neden olur mu?
DR. GARDİYANOĞLU:
Eğer biz radikal bir adım atacaksak ve bu halkın yararına olacaksa benim Karpaz’dan kalkan vatandaşım saat 5’te sıraya girip, 6’da 72’nci sırayı alacaksa, 11’de muayene sırası gelecekse, 5 dakika doktorun yanına girip, gidecekse kaos olmasına biz razıyız. Ama kaos olmayacak. Çünkü Tıp-İş Başkanı diyor ki ‘kamuya rağbet azaldı’ öteki taraftan Başbakan diyor ki biz göreve geldikten sonra 21 kişi emekliye ayrıldı. 45 kişi koyduk kamuya.’ Nerde azaldı? Lazım Başbakan demesi gerekir ki 21 emekli var 3 kişi bulabildik kamuya. Herkes kamuda doktorluk yapsın diye torpil yapıyor. Bundan belli bir süre önce yine kamuya hekim alımı sırasında yapılanlar basının önüne tartışıldı. Niye rağbet azsa birileri sürekli düzeni zorlayıp,  Ali, Veli efendinin peşinde koşuyor. Biz diyoruz ki; kamuya rağbet azsa istifa edin, gelin dışarıya.

En azından bir ay bu sistem sallanır, bir ay sonra da oturur. Niye kaos çıksın ki? Dışarıda hekim dolu. Buraya gelip, özelde çalışan, günlerce kliniğinde hasta bakmayan hekimler var bunlardan haberleri yok galiba.  2 kuruş dedikleri paraya bir sermayenin emrine giren hekim var. Sağlık sistemi sadece kamu sağlık hekimlerinin sistemi değildir. Sürekli konuşuyorlar, tamam verin istifalarınızı, çekiliyoruz deyin. Niye etmiyorsunuz? Bizde görelim ne kalacak geriye? O zaman kamu boşaldı, girmek isteyen girsin, başvursun. Sizin 2’nci iş yapmanız yasaya aykırıdır, cezası açıktır, bu kadar net. Benim herkese tavsiyem biran önce bu gerçeği görsünler, yan yollara sapmasınlar. Çünkü saparlarsa faturası daha ağır olacak.

YENiDÜZEN: Sizin mücadeleniz kamuda çalışan hekimlere mi yoksa sağlık sistemine mi?
Dr. GARDİYANOĞLU:
Sağlıktaki sisteme ama şimdiki Sağlık Bakanımız 2008’de Meclis’te bakan koltuğunda değilken, yasa geçeğinde şöyle demişti; ‘Kıbrıs Türk toplumuna yapılacak en büyük yazık bu yasayı geçirip, kamu hekimlerine 2’nci işi serbest hale getirmektir.’ Sağlıktaki en büyük düzensizlik ve dağınıklık bu hekimlerin 2’nci iş yapmasıdır.’Bir sistemi düzeltmek istersek, siz hastaya içeride ultrason çekmezseniz ve özel kliğinize gönderip bunu yaparsanız sistem düzelir mi? Siz saat 11’de gider de kamuda bakmanız gereken hastaya özelde parayla bakarsanız sistem düzelir mi? En büyük sorun bu… Herkes halka hizmet etmesi gerektiği saat hizmet edecek ve hakkını verecek. İkinci iş yasaktır onu tartışmıyoruz bile. Hakları şudur, budur, o zaten bizim tartışma konumuz değil. Kamudaki hekime 20-30 bin verilsin o bizim gündemimizde yok. Onlar ilgili sendika, ilgili kamu hekimlerinin konusu. Biz ne olumluyuz, ne olumsuzuz.  Devletin bütçesi kamuda çalışan hekime 50 bin de vermeyi kaldırıyorsa, hiçbir itirazımız yok.

Bize dönem dönem suçlama gelir, ‘siz bir pasta var pastadan pay almak istersiniz’ diye. Çok yanlış çünkü bunu söylerken kamuoyunu yanıltmaktan öte hiçbir şey değil. Çünkü benim hastalarımın yüzde 20’si kamuda aldığı hizmetten memnun olmadığı için bizdedir. Eğer siz çocuğunuzu kamuya götürdüğünüzde güle oynaya mutlu şekilde muayene ettirirseniz, hizmeti alırsanız bana niye gelesiniz? Bunun aksini iddia eden hiç yan yola sapmayacak, çıkacak net bizim gibi ‘siz bunun peşindesiniz’ diyecek ve imzasını atacak. Biz diyoruz ki onlar bunun peşindedir, biz bir şeyin peşinde değiliz. Yasayı, Anayasayı değiştirsinler bizi ilgilendirmez. Ama hiçbir zaman kamu hekiminin dışarıda çalışmasının yasal bir dayanağı yoktur.  Bakanın davayı geri çekin deyişinden de Tıp-İş’in tam günü savunuyoruz demesinden de bu bellidir. 

Taraflardan isteğim artık arayı açmasınlar. Dava sonuçlanacak, davanın sonucu uygulanmazsa o zaman kamuda çalışan hekimlerin 2’nci iş yapmaları halinde ne tür cezai yaptırımları olduğunu herkes birliğimiz sayesinde görecek. Bu demektir ki dava süreci bittiğinde biz hedefimize ulaşamazsak, bundan sonra çıkacağımız basamak şimdikinden çok sert olacak. Kimsede bizim söylediğimizin aksini iddia etmesin. Onkoloji hastaları… Koca hastaneyi 1 tane doktorun başına yüklemek Allah götürmez bunu, Sağlık Bakanlığı’nın suçudur, o koltukta oturmamayı gerektirir. Nefroloji doktoru… Gece saat 9-10’a kadar hasta bakar. Zaten biz kimseyi genellemiyoruz.

“Hastanede hastayı uyutup, gidip bir de özeldekini uyutuyorlar”

YENiDÜZEN: Tıp-İş de bazı branşlarda ciddi eksiklikler olduğunu söylüyor, anestezi doktorlarının eksikliği örneği de verildi.  Ve bir planlama yapılamaması halinde yeni uygulamaların kaotik sonuçlar doğuracağı ifade edildi.
Dr. GARDİYANOĞLU:
Bunları söylemek yaptığımız suçlara kılıf uydurmaktır.  Hastanede ameliyathanede, hasta uyutup dışarıda gidip özel hastaya bakıp, özel hasta uyutup geri dönmek hangi Allah’ın kitabında yazar. Bizim bunlar hakkında belgelerimiz var ve ilgili doktora soruşturma açıldı. Yani herkes sağlıktaki rezaleti bilir, ama rezaleti bilmesine rağmen rezalete kılıf bulmaya çalışır. Biz diyoruz ki paralarını, haklarını alsınlar, hekimdir, yıllarca okuyorlar onun karşısında değiliz. Getirsinler nedir özlük hakları okumadan imza atmaya hazırım. Ama özlük hakları, ikinci iş yapmaları değildir. Mesaiden, halkın zamanından çalmaları değil. Siz biliyor musunuz ki kamudan  5-6 yıldır hastalığı nedeniyle raporlu olup, devletten her ay maaş çekip, ama özeldeki kliniğinde sabah 8’den akşam 5’e kadar çalışan hekim var. E bunu Allah götürür mü?

YENiDÜZEN: Bunları siz ilgili mercilere ihbar ediyor musunuz?
Dr. GARDİYANOĞLU:
Bundan sonraki süreç sert olacak dedim ya… Bunu bakanda bilir ve hiçbir şey yapılmıyor. Yapıyorsa da çıkıp söyleyecek. Bizde en önemli şey koltuktur, halk değil ki… Beni oraya hekimler getirdiyse, ben hekimleri üzmem.

YENiDÜZEN: Ama çok önemli iddialar ortaya koydunuz…
Dr. GARDİYANOĞLU:
Bize biri gel iddialarınızı açıklayın derse biz hazırız. Ne söylediysek belgelerle söyledik. Onun için de kimse bize dokunamıyor. Ülkede kaos var, bizi içeri tıkacaklar diyorlar. Sorumlusu kim? Serbest Çalışan Hekimler.  Ama herkes sadece bunu söylüyor. Bir adım öteye gidemiyor. Evet, söylenenler doğru, bunun arkasının boş olmadığını herkes biliyor.

Tıp-İş diyor ki çalıştay yapıldı, şura yapıldı. Peki niye takip edilmedi? Tıp-İş kadar güçlü bir sendika var mı? Niçin dikilmediniz kapıya madem düzeni bozmak istersiniz. Çünkü sen diyemezsin bana bu süreç ortada yoktu da bizim yönetim geldi de dava etti. Yoooo. Hep birlikte oturduk, çalıştay yaptık. Herkes tam günü savundu. Bize bir şey zarar verecekse verecek. Halk için olacak. Yoksa bende kliniğimde oturmayı bilirim. 2 yıl güle oynaya başkanlık yapar kimseyi karşıma almam, bu kolay. Ama bizim yönetim kuruluna giren arkadaşlar defalarca baskı gördü istifa etsinler diye, aklınıza gelmeyecek baskılar yapılarak, tehdit edildik. Biz kesinlikle kamudaki hekimleri karşımıza almak istemiyoruz. Ama kimsede varolan gerçeğin arkasına saklanmasın.

YENiDÜZEN: ‘Göç Yasası’ olarak anılan yasa da kamuda hekimlerin çalışmasını cazip kılmıyor artık deniliyor…
Dr. GARDİYANOĞLU:
Evet diyorlar ki 3 bin 800’e hekim çalıştırılıyor. O zaman diyeceksin ki ben Sıla, Ahmet benim maaşım tamamdır. Ali yeni geldi, onun bu parayla çalışmasına vicdanım el vermez. Bizim de el vermez. Ama bizim Sıla’nın Ahmet’in aldığı maaşa da vicdanımız elvermez. Çünkü biz o konumda değiliz doktor olarak, meslektaşımızın az ya da çok maaş almasını tartışalım. Devletle anlaşsınlar, hekim her şeyi hak eder. 20 bin maaş alsın, biz imzalarız altını kayıtsız şartsız. Ama yasa saat 3.30’a kadar mesai, hastanede, halk için der. Ama ben ultrason yapmayacağım, karnı ağrıyan apandisit olan çocuğa 3 ay sonraya randevu vereceğim oradaki doktor ile kavga edeceğim oradan çıkacak hasta gidecek özele, filmdi, tahlildi derken 400 TL verecek.
Ama 9’da işe gidilir, 11 de çıkılır, 30 yıldır halkın zamanı çalınır e biz nasıl anlayış gösterelim. Ha çalışmalarımız yasaldır denilirse, ya da suç işler gibi gösteriliyoruz diyorsa bu kafada devam. Ama bundan sonra toslayacakları duvar çok sert olacak. Bu düzen bundan sonra değişecek. Kaosla? Kaosla değişsin.

YENiDÜZEN: Sendikayla görüşmeniz oldu mu?
Dr. GARDİYANOĞLU:
Yeni yönetim geldiğinde biz hiç olmadığı şekilde bütün yönetimi sanal gruplardan kutladık, başarı diledik. Ertesi gün ben başkan Sıla Usar’ı aradım ve dedim ki, hayırlısı olsun çıktığınız mücadelede bizden bir destek isterseniz hazırız dedim. Ertesi gün eski başkan Erol Şeherlioğlu, bize ‘serbest kılıklı tüccarlar’ diye yorum attı ve orada ipler koptu.  Bize ne derlerse desinler ama bilmeleri gereken biz politika yapmıyoruz, yapmayacağız da…  Ha şimdi sol partidir başta, sağ parti gelse de beş beteri olur. İnşallah bu konjektür değişir ve başkası gelir de görüler ne yapacağımızı.                  

YENiDÜZEN: Eğer bu sürecin sonunda mahkeme sizi haklı bulursa kamuda ikinci iş yapan kesimlere karşı da mücadele edecek misiniz?
Dr. GARDİYANOĞLU:
Yüzde yüz haklıyız. Başsavcılık çekildi, savunmuyor.  Benim diğer kesimler ile ilgili idealim yok. Ama bizim davamız başka davalara da emsal olacak. Siyasi iradeden çekinip, bir şey yapamayan insanlara da örnek olacak. Bazı şeyleri değiştirecek miyiz? Evet değiştireceğiz. Anayasa Mahkemesi kararı var, sen bir ülkenin bakanı isen o Anayasa senin Anayasansa uyman gereken ne varsa uyacaksın. Ne acıdır biz Anayasa Mahkemesi’nin kararını uygulasın diye mahkemeye emir çıkartmaya çalışıyoruz bakana, yasaya uysun diye. Uyacak mı? Uymak zorundadır. Çünkü istediğimiz emir yaptırım sürecidir. Yani bakanı görevinden almaya kadar giden bir süreçtir.  Bakan serbest hekim ve kamu hekim ayırımını da yapamıyor, problemi nasıl çözerim derdinde değil.

Bu haber toplam 2703 defa okunmuştur