1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Suyu ve süreci biz yöneteceğiz”
 “Suyu ve süreci biz yöneteceğiz”

“Suyu ve süreci biz yöneteceğiz”

Akademisyen, Cumhuriyetçi Türk Partisi Parti Meclisi ve Su Komitesi üyesi Hasan Ulaş Altıok, “Su Temini ve Yönetimi’ne ilişkin anlaşmayla ilgili detayları YENİDÜZEN’le paylaştı:

A+A-

BELEDİYELER KARARINI VERECEK

“Su Temini ve Yönetimi Anlaşması’ndaki en önemli sonuç şudur, belediyeler kendi kararını verebilecek. O nedenle bu anlaşmaya “özelleştirme” diyemeyiz. Çünkü isteyen belediye kendi yatırımını yaparak, kendi tercihini ortaya koyabilecek. Yani isterse, Türkiye’den temin edilen ya da alternatif kaynakları ile ürettiği suyu kendisi işletecek.”

YEREL KAYNAKLAR BİZE AİT
“Yerel su kaynakları, tümü, kamuya ait olmaya devam edecek. İşletme ya da özel bir kuruma devredilmeyecek. Bu anlaşmanın içeriği sadece Türkiye’den temin edilen su üzerindedir.”

SUYU GÜZELYALI’DA DEVRALACAĞIZ
Türkiye’den gelen suyu adaya giriş noktasında, Güzelyalı’da idare olarak devralacağız. Daha önceki metinde su doğrudan özele teslim ediliyordu.

AZAMİ FİYATI BİZ BELİRLEYECEĞİZ
“Suyu adaya giriş noktasında devraldıktan sonra işletmeye yönelik şartname de yetkili otoritelerimiz tarafından hazırlanacak, suyun azami fiyatı da yine bun şekilde belirlenecek”

SU HALKIN MALIDIR!... “Su halkın malıdır. Bu nedenle, kuyulara sayaç konacak yönündeki söylemler, bu anlaşmayla ilgili değildir, şu anki uygulamada da sayaç olması gereklidir. Bu KKTC Su Dairesi’nin bir görevidir. Tüm su kaynaklarının halkın malı olduğu unutulmamalıdır.”


Akademisyen, Cumhuriyetçi Türk Partisi Parti Meclisi ve Su Komitesi üyesi Hasan Ulaş Altıok, “Su Temimi ve Yönetimi’ne ilişkin anlaşma, başladığımız noktadan çok daha ileri bir aşamada sonuca ulaştı. Bu süreçte toplum yararına ve ısrarlı bir şekilde sürdürdüğümüz müzakereler olumlu sonuç verdi” dedi.

Altıok, “En ideal ya da mükemmel bir sonuç mu elde edildi?” sorusuna, 2010’da imzalanan çerçeve anlaşması ve hükümetin “koalisyon” olduğu gerçeği içerisinde meseleye bakmak gerektiğini anımsatarak, “Ülkenin kaynaklarını ve irademizi koruduk, toplum yararına bir sonuç ürettik, yasalarımıza uygunluk konusunda dirayetli durduk, prensiplerimizi olabildiğince içeren bir metin ortaya çıkardık” şeklinde konuştu.

Altıok, “Eğer tek parti hükümeti olsaydı, elbette daha farklı da olabilirdi; ancak şu andaki halkın takdiri ile UBP ile bir koalisyon görevdedir. Bu gerçeği de görmek gerekiyor. Ancak bir gerçek daha var ki, CTP’nin hükümette yer almasının toplumsal menfaat açısından ne kadar önemli olduğu görülmüştür” dedi.

Hasan Ulaş Altıok, anlaşmadan çok daha önemlisinin “Uygulama Sözleşmesi” olacağına da dikkat çekerek, “Bu sözleşmede kamu yararı çok daha hassasiyetle ele alınacaktır” şeklinde düşüncelerini ortaya koydu.

Pek çok taslak çalıştık

“Özerk Su Kurumu”ndan itibaren ilk önerinin kendileri tarafından Türkiye’ye gönderildiğini hatırlatan Hasan Ulaş Altıok, çok sayıda taslak üzerinde çalışma yapıldığını, sıkıntılı ve sancılı her sürecin ardından yeni kazanımlar elde edildiğini belirterek, “İlk taslaktan bugüne kadar bakıldığı zaman önemli değişimler olmuştur. Tüm bu değişimler halkımızın yararınadır” diye konuştu.

Ulusal Birlik Partisi’nin daha ilk metine “imzalayalım” telkinine rağmen hem CTP, hem de hükümet içerisinde önemli çalışmalar yapıldığını da vurgulayarak, “Genel Başkan Talat’ın son girişimi, bu sonucun alınmasında ciddi rol oynamıştır” diye konuştu.

“Türkiye ile de müzakere edilmelidir, buna alışmamız gerekiyor” diyor Altıok, ilk günlerce CTP Parti Meclisi’ndeki tartışmaların yadırgandığını, ancak siyasi partilerde özlenen parti içi demokrasinin böylesi süreçlerle ilerlemesi gerektiğini anlattı.

Hasan Altıok, son günlerde Türkiye ile hazırlanan anlaşma öne sürülerek yapılan bir spekülasyona da değinerek, kuyular vasıtasıyla kullanılan suyun denetiminin kaçınılmaz olduğunu belirtti.

“Su halkın malıdır. Bu nedenle, kuyulara sayaç konacak yönündeki söylemler, bu anlaşmayla ilgili değildir, şu anki uygulamada da sayaç olması gereklidir” diyen Altıok,  “Su kaynaklarının korunması ve denetlenmesi KKTC Su Dairesi’nin bir görevidir. Tüm su kaynaklarının halkın malı olduğu unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.

Anlaşmada neler var?
Akademisyen, Cumhuriyetçi Türk Partisi Parti Meclisi ve Su Komitesi üyesi Hasan Ulaş Altıok, anlaşmanın detaylarını YENİDÜZEN’e anlattı:

Temin edilen su, Güzelyalı Terfi Merkezi girişinde İdare’ye devredilecek. İdare, şu anda Su Dairesi. İleride ‘Özerk Su Kurumu’nun oluşturulması hedefleniyor.

“Yerel su kaynakları” kamu denetiminde olmaya devam edecek ve bir başka işletmeciye devredilmeyecek.

İdare tarafından teslim alınacak su KKTC Merkezi İhale Komisyonu tarafından çıkılacak ihaledeki şartları sağlayan İşletmeci tarafından Belediye depolarına taşınacak.

Su ile ilgili 3 tane belirlenecek.
1- Güzelyalı Terfi Merkezi girişindeki fiyat (şimdi)
2- Belediye depolarındaki fiyat (uygulama sözleşmesinde)
3- Son kullanıcının ödeyeceği fiyat (uygulama sözleşmesinde)

Bu 3 fiyattan herhangi bir tanesinde tarafların anlaşamaması durumunda anlaşma hayata geçmeyecek.

Uygulama sözleşmesi tümüyle KKTC’deki yetkili otoriteler tarafından hazırlanacak.

Su yönetimi ve işletmesi ile ilgili kararları, her belediye kendi iradesi ile verecek, isterse sistem dışında kalabilecek.

28 Belediyenin tümünün de sistem dışında kalması durumunda gerçekleşecek ihale sadece suyu Belediye depolarına kadar taşıyacak işletmecinin belirlenmesi ile ilgili olacak.

Kendi Belediye Meclisi onayı ile Uygulama Sözleşmesi kapsamına girecek Belediyelere İşletmeci tarafından gerekli yatırım yapılacak ve son kullanıcıdan su kullanım bedeli ile birlikte tahsil edilecek mahalli vergiler, işletmeci tarafından sisteme dahil olan belediyelerin hesabına aktarılacaktır.

Sisteme dahil olan belediyelerdeki su işletim bölümünde çalışan personelin durumu Uygulama Sözleşmesinde kimsenin mağdur olmayacağı şekilde düzenlenecek. 

Uygulama Sözleşmesinde yer almayacak Belediyeler temin edilen suyu Belediye depolarında (tavan fiyatı İdare tarafından belirlenecek fiyattan) satın alıp dağıtımını son kullanıcıya yapabilecekler. Veya arzu etmeleri durumda alternatif kaynaklardan üretecekleri suyu da işletebilecekler.

Tavan fiyatı İdare tarafından belirlenecek Belediye depolarındaki su fiyatı İşletmecinin depolardan sonra yapması projelendirilen yatırımların maliyeti düşülerek hesaplanacak.

Suyun son kullanıcıya satış fiyatı gerçekleşecek ihale sonucunda imzalanacak Uygulama Sözleşmesi ile belirlenecek.

“Uygulama Sözleşmesi dışında kalan Belediyeler suyu son kullanıcıya Uygulama Sözleşmesi’nde belirlenecek fiyattan satacaklar. Bu da suyu depolarında satın alan belediyelere ciddi bir gelir sağlayacak ve şartnamede belirtilen süre içerisinde yapmak zorunda oldukları gerekli altyapı yatırımlarını yapmalarına imkan sağlayacak.

Verilecek alım garantisi sisteme dahil olacak ve sistemin dışında kalıp temin edilen suyu depolarında satın alarak son kullanıcıya ulaştıracak Belediyelerin toplam talep ettikleri miktar kadar olacaktır.

Uygulama Sözleşmesi kapsamında olmayan Belediyelere temin edilen su İdare tarafından satılacak ve İdare tarafından tahsil edilen para KKTC Maliye Bakanlığı aracılığı ile İşletmeciye ödenecektir.

Sayaç olmadan kullandırılan suyun bedeli “tüm su kaynakları halkın malıdır prensibi” ile sayaçlandırılır ve kuyuların kapasitesi de dikkate alınarak kullanılabilir miktar belirlendikten sonra belirlenecek tarifeye göre KKTC Su İdaresi tarafında tahsil edilir.

 İhale süreci tamamlanana kadar taraflar arasında yapılacak bir protokol ile fiyatı belirlenecek su, İdareyle işbirliği içerisinde DSİ tarafından Belediye depolarına kadar taşınacak ve son kullanıcıya kadar Belediyeler tarafından dağıtılacak ve tahsilat da yine Belediyeler tarafından yapılacaktır.

Bu haber toplam 2939 defa okunmuştur