1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Skandal itiraf soruşturulacak mı?
Skandal itiraf soruşturulacak mı?

Skandal itiraf soruşturulacak mı?

“Yazılıyı geçsinler, sözlüde gereken desteği Cumhurbaşkanımız ile vereceğiz… Tatar için seçimlerde çalışın” ifadeleriyle Kamu Hizmeti Komisyonu’nu (KHK) zan altında bırakan Ünal Üstel ve Ersin Tatar, skandalın ifşa edilmesinin ardından sessizliğe büründü.

A+A-

“Yazılıyı geçsinler, sözlüde gereken desteği Cumhurbaşkanımız ile vereceğiz… Tatar için seçimlerde çalışın” ifadeleriyle Kamu Hizmeti Komisyonu’nu (KHK) zan altında bırakan Ünal Üstel ve Ersin Tatar, skandalın ifşa edilmesinin ardından sessizliğe büründü. Öte yandan bu sözlerin seçim yasakları kapsamında soruşturulup soruşturulmayacağı ise merak konusu oldu.

Üstel’in vaat karşılığında seçimlerde Tatar lehine çalışılması yönündeki talebi, Seçim ve Halkoylaması Yasası’nda “haksız oy sağlama” ve Ceza Yasası’ndaki “görevi kötüye kullanma” suçlarını gündeme taşıyor.

 

YASALAR, ‘VAAT KARŞILIĞI OY TALEBİ’ KONUSUNDA NE DİYOR?

Seçim ve Halkoylaması Yasası – Haksız Oy Sağlama:

“Kendisine veya başkasına oy verilmesi/ verilmemesi için çıkar, hizmet veya menfaat teklif edenler iki yıla kadar hapis cezası alabilir.”

Ceza Yasası – İrtikap:

“Görevin sağladığı nüfuzu kullanarak bir kişiye veya üçüncü kişilere menfaat sağlayan kamu görevlisi, sekiz yıla kadar hapis cezası ile yargılanabilir.”

Ceza Yasası – Görevi Kötüye Kullanma:

“Yetkisini usule aykırı kullanarak kamu personeli istihdam eden görevli, beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.”


Skandalın ifşa olmasının ardından Üstel’den ilk açıklama:

“Kavga etmeyelim, seçimleri demokrasi şölenine çevirelim”

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı, Başbakan Ünal Üstel’in, Kamu Hizmeti Komisyonu’ndaki (KHK) sözlü sınavlarda, ‘seçime destek’ karşılığında torpil kullandıklarını itiraf ettiği görüntülerin ifşa olmasının ardından gözler, önce zan atlında bırakılan sınavların akıbetine, ardından da Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ve polise çevrildi.

UBP’nin Mağusa’daki seçim toplantısında, “Yazılıyı geçsinler, sözlüde gereken desteği Cumhurbaşkanımız ile vereceğiz… Tatar için seçimlerde çalışın” diyen Üstel’in vaat karşılığında oy talebi, Seçim ve Halkoylaması Yasası’nda “haksız oy sağlama” ve Ceza Yasası’ndaki “görevi kötüye kullanma” suçlarını gündeme taşıyor.

Zira Seçim ve Halkoylaması Yasası’na göre ‘haksız oy sağlama’ seçim yasakları kapsamına giriyor ve iki yıla kadar hapis cezası öngörüyor.

Yine Üstel’in aynı sözleri, Ceza Yasası kapsamında, ‘İrtikap’ ve ‘Görevi Kötüye Kullanma’ suçlarını da gündeme getiriyor.

İrtikap, “Kamu görevlisinin, nüfuzu kullanarak menfaat sağlaması” anlamına geliyor ve sekiz yıla kadar hapis cezası öngörüyor.

Yine Ceza Yasası bünyesinde bulunan ‘Görevi Kötüye Kullanma’ suçu ise “Yetkisini usule aykırı kullanarak kamu personeli istihdam eden görevlinin, beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabileceğini” söylüyor.

Öte yandan bağımsızlığı tartışmaya açılan Kamu Hizmeti Komisyonu’nun da, Başbakan Ünal Üstel’in ‘itirafı’ üzerine bir açıklama yapması ve zan altında bırakılan sınav sonuçlarına ilişkin kamuoyunu aydınlatması bekleniyor.

 

Yasalar, ‘vaat karşılığı oy talebi’ konusunda ne diyor?

Ünal Üstel, Ersin Tatar'ın seçilmesi için çalışmayan partililer olduğunu söylemiş,  istihdam konusunda dargınlık yaşanmaması gerektiğini ifade ederek, oy karşılığı yasadışı vaatte bulunmuştu:

"Benim işim olmadı, benim çocuk işe alınmadı... Bugün başkalarının alındı yarın seninki alınacak. 15 sene var kimse işe girmez, biz bu dönemde her şeyi zorladık. Her şey belli ölçüde. Devletin de alabileceği bir kapasite var. Kamu Hizmeti Komisyonu sınavına giren çocuklarımız yazılıda kendileri başlarsın, sözlüde de biz Cumhurbaşkanımız ile elimizden gelen desteği kendilerine vereceğiz.”

Üstel’in vaat karşılığında oy talebi, hem Seçim ve Halkoylaması Yasası’nda “haksız oy sağlama” hem de Ceza Yasası’ndaki “görevi kötüye kullanma” suçlarını gündeme taşıyor.

 

‘Haksız Oy Sağlama’

Seçim ve Halkoylaması Yasası’na göre ‘haksız oy sağlama’ seçim yasakları kapsamına giriyor ve iki yıla kadar hapis cezası öngörüyor:

“Kendisine veya başkasına oy verilmesi veya verilmemesi için bir veya birkaç seçmene çıkar veya sair hizmetler teklif eden, vaat eden veya veren yahut resmi veya genel görevler veya özel hizmet ve çıkarlar vaat eden veya sağlayanlar, iki yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilirler.”

 

‘İrtikap’

Üstel’in aynı sözleri, Ceza Yasası kapsamında, ‘İrtikap’ ve ‘Görevi Kötüye Kullanma’ suçlarını da gündeme getiriyor.

“Kamu görevlisinin, nüfuzu kullanarak menfaat sağlaması” anlamına gelen ‘İrtikap’ suçu, sekiz yıla kadar hapis cezası öngörüyor:

“Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle, bir kişinin, hukuka uygun bir işinin, hiç, gereği gibi veya zamanında görülmeyeceği endişesiyle, kendisine veya göstereceği üçüncü bir kişiye menfaat sağlamasını veya bu yolda vaatte bulunmasını sağlayan kamu hizmetinde görevli bir kişi “irtikap” adı verilen ağır bir suç işlemiş sayılır ve sekiz yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.”

 

‘Görevi Kötüye Kullanma veya Görevi İhmal Suretiyle Kamu Personeli İstihdamı’

Yine Ceza Yasası bünyesinde bulunan ‘Görevi Kötüye Kullanma’ suçu ise “Yetkisini usule aykırı kullanarak kamu personeli istihdam eden görevlinin, beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabileceğini” söylüyor:

Kamu personeli istihdam edilmesi konusunda yetkiye sahip olup, ilgili mevzuatın istihdam usulüyle ilgili gereklerini yerine getirmeksizin istihdam yapan veya yapılmasına yol açan kamu hizmetinde görevli kişi ağır bir suç işlemiş olur ve beş yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.”

Bu haber toplam 1113 defa okunmuştur