1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Ortada bir haksızlık var ve ben mücadelesini vereceğim”
“Ortada bir haksızlık var ve ben mücadelesini vereceğim”

“Ortada bir haksızlık var ve ben mücadelesini vereceğim”

“CTP destek çıkmasaydı bu davayı açamazdım. Temel amacımız sınavın iptal olması. Gerçekten bu sınav şaibeli yapıldı. Kurumun içine kimlerin sokulduğunu da biliyoruz ama bunu belgeleyemediğimiz için hiçbir şey yapamıyoruz.”

A+A-

Serap ŞAHİN

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun (KIB-TEK) geçtiğimiz aylarda açmış olduğu ve ”torpil” iddialarının karıştığı münhal için sınava giren ve kendisine haksızlık yapıldığı gerekçesiyle Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin desteği ile yargı yoluna başvuran Evren Demir, YENİDÜZEN’e konuştu: “Ortada bir haksızlık var ve mücadelesini vereceğim” dedi.

37 yaşındaki 2 çocuk babası Evren Demir, bir otelde 12 yılı aşkın bir süredir uzman mekanik şefi olarak görev yapıyor. KIB-TEK’in geçtiğimiz aylarda açtığı ve şaibelerin gündemden düşmediği münhal için sınava girenlerden biri Evren Demir. Demir, kendisine haksızlık yapıldığını söyleyerek CTP’nin de desteği ile birlikte süreci yargıya taşıdı. Söz konusu sınav mağdurlarından Sema Dolu da, Halkın Partisi desteği ile mahkemeye başvurmuştu.

25 yıllık meslek deneyimine güvenerek söz konusu münhale TIG kaynakçısı olarak başvuran Evren Demir, cevap kâğıdının optik okuyucudan geçeceğinin söylendiğini ancak kâğıtlarda optik okuyucudan geçeceğine dair en ufak bir emare olmadığını anlattı.  “Birçok sınava girdim ama daha önce hiç böyle bir cevap kâğıdı görmemiştim” diyen Demir, birkaç soruda yanlış cevap şıkları olduğunu söyledi. Sorulan kaynak çeşitlerinin ülkede olmadığını belirten Demir, “Yazılı sınavdan ziyade, bu meslek grubunda en önemlisi uygulama sınavıdır. Bunu yapmadılar” dedi. Gece 2.00’de sınav sonucunun açıklandığını ve 70 puanla 3’ncü olduğunu gördüğünü söyleyen Demir, “Ben 26 soruyu net yaptım nasıl bu puanı aldım? 2 kişi alacaktılar ve 3’ncü oldum. Çıkan sonuca göre 21 doğru yaptığım görünüyordu. 11 Eylül’de kâğıdımı görmek için dilekçe verdim ancak hiçbir şekilde geri dönüş yapılmadı” dedi.

“Bu süreçte bana CTP destek çıkmasaydı bu davayı açamazdım” diyen Evren Demir, “Temel amacımız sınavın iptal olması. Gerçekten bu sınav şaibeli yapıldı” ifadelerine yer verdi.

“TIG kaynakçısı olarak başvurmuştum”

YENİDÜZEN: KIB-TEK’e hangi pozisyon için başvurdunuz?

Evren Demir: “KIB-TEK’e TIG kaynakçısı olarak başvurmuştum. Halk arasında argon kaynağı olarak da bilinir ama literatürdeki adı TIG kaynağıdır. Dededen babaya, babadan da bana geçen bir meslek bu.Kaynakçılık mesleği, profesyonel olmak için uzun yıllar ister.Sızdırmaz, basınç altında dayanıklı, kaynakları yapabilen adada 3 insan varsa bunun biri de benim. Meslek anlamında herkesle de kapışabilirim”

“2 çocuk sahibi olunca, onların geleceğini de düşünmek zorundasınız”

YENİDÜZEN: KIBTEK’e neden başvurdunuz?

Evren Demir: “Meslek hayatımda 25 yıllık ciddi bir deneyimim var. Bir yerde çok uzun bir süre çalıştıktan sonra şartlar öyle bir hal alıyor ki ya tırmanman gerekiyor ya da verimsizleştiğini düşünürsen ki, verimsizlikten ziyade pozisyon itibariyle verebildiğim her şeyi verip kanıtlayacak bir şeyim kalmadı. Kısır bir döngüye düşüyorsunuz. KIB-TEK’i de farklı bir macera, yeteneklerimi ve tecrübelerimi gösterebileceğim bir alan olarak düşündüm o yüzden başvurdum. Tabi bunun maddi boyutu da vardı. Garantisi de vardı. 2 tane çocuk sahibi olunca dolayısıyla onların geleceğini de düşünmek zorundasınız. Çünkü pandemi hem olumlu hem olumsuz açıdan çok şeyler üretti. Olumsuzluklarını birçok insan gibi ben de yaşadım. Özel sektör, özellikle kendi iş yerim ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalıştılar ama hizmet sektörü olduğu için misafir olmadığı sürece ödeme konusunda sıkıntılar yaşandı. Devlet tarafından bir pozisyon açıldı ben de yeterli kriterlere sahiptim.”

“İçim içimi yemeye başladı bu işte bir şeyler dönecek diye”

YENİDÜZEN: Şaibeli diye düşündüğünüz noktalar nelerdir?

Evren Demir: “25 Temmuz gibi münhali açtılar.2 gün sonra başvurumu tamamladım. İlk başvuranlardan biriydim. İlk etapta sınav tarihini 22 Ağustos olarak belirlediler. İşyerimden izin alarak, evde oturdum ve günde 8 saat ders çalıştım. 21 Ağustos günü telefonuma mesaj geldi ‘Sınav katılımcıların yoğun talebinden dolayı 31 Ağustos’a ertelendi’ diye. İçim içimi yemeye başladı bu işte bir şeyler dönecek diye. Çünkü öncesinde de cevapsız kalan bazı sorular vardı ve bunlar da medyaya yansımıştı.”

“Cevap kâğıdının optik okuyucudan geçeceği söylendi ama optik okuyucudan geçeceğine dair en ufak emare yoktu”

Evren Demir: “31Ağustos günü sınava girdiğimde 6-7 adetten oluşan bir A4 kâğıdı, sol üst köşeden zımbalıydı. En arka sayfada da renkli fotokopi çekilmiş 3 sütundan oluşan toplamda 30 soru olduğunu belirten cevap anahtarı vardı. İlk sayfanın sol üst köşesinde adım soyadım yazılı ve printerden çıkmıştı. Bu cevap anahtarının şahsıma ait olduğunu belirtmek için imza veya herhangi bir şey gerekmiyor mu diye sordum. ‘Hayır’ dediler. Sınava girdik 1 saat bir süreydi ve yeterli belgelere sahip olan 4 kişiydik. Cevap kâğıdının optik okuyucudan geçeceği söylendi ama optik okuyucudan geçeceğine dair en ufak emare yoktu. Birçok sınava girdim ama daha önce hiç böyle bir cevap kâğıdı görmemiştim. Sınav esnasında birkaç tane soruda yanlış cevap şıkları vardı. Mesela grafit elektrot diyordu. Literatürde böyle bir şey yok. Grafit alaşımlı karbon elektrotlar vardır. Bu gibi şeyler vardı.”

“Sorulan kaynak çeşitleri bu ülkede yok”

Evren Demir: “Tuhafıma giden şey, biz sınava giriyoruz. Bize bağlı olduğumuz konuları söylediler. 25 yıllık meslek hayatımda hiç tanışmadığım kaynak çeşidini sordular. Bizi Teknecik’de istihdam edeceksin, ekipman seviyen belli, kullandığın kaynak çeşitleri belli. Orada kullanacağın ürünlere hâkim personel almak istiyorsun ama sorduğun ürünler santralde kullanılan ürünlere yönelik değil. Sorulan kaynak çeşitleri bu ülkede yok. Türkiye’de bile sadece birkaç firmada var.

Yazılı sınavdan ziyade, bu meslek grubunda en önemlisi uygulama sınavıdır. Bunu yapmadılar”

Evren Demir: “Yazılı sınavdan ziyade, bu meslek grubunda en önemlisi uygulama sınavıdır. Bunu yapmadılar. Sınava girenlerin uygulamadaki kabiliyeti, becerisi ne durumda buna bakılmadı. İşe alınanlar, göreve başladıktan sonra ünitenin birinde arıza oluştu. Soruyorlar ‘Arıza oluştu siz de sertifikalısınız buraya kaynak yapılacak’ diyorlar ve ‘Biz yapamayız’ diyorlar. Arıza için Türkiye’den biri gelip yapıyor. Ben olsaydım, o işi yapabilirdim. Türkiye’den ekibin gelip gitmesi ciddi paralara mal oluyor. Madem sertifikanız var neden yapamıyorsunuz?”

“11 Eylül’de kâğıdımı görmek için dilekçe verdim ancak hiçbir şekilde geri dönüş yapılmadı”

Evren Demir: “Öncesinde soruları hangi eğitim kurumunun hazırladığı bilgilendirilmedi. Sınav yapılacak ama içerde herkes kendi adamını işe almak istiyor duyumları yayıldı. Sınava çok çalıştım, 2 tane çocuğum var ve hakkımı yediler. 30 soruda 26 tanesini doğru cevapladım. İçimden tamam dedim bu iş bitti. Cevapların gün içinde açıklanacağı söylendi ama gece saat 2.00’de açıklandı.

Şaibeli kısmı bence, sınavı gün içinde yapıyorlar, optik okuyucudan geçeceğine dair en ufak gösterge yok. Optik okuyucu 1-2 saatlik bir iştir. Gece 2.00’de sınav sonucu açıklandı ve 70 puanla 3’ncü olduğumu gördüm. Ben 26 soruyu net yaptım nasıl bu puanı aldım? 2 kişi alacaktılar ve 3’ncü oldum. Çıkan sonuca göre 21 doğru yaptığım görünüyordu. 11 Eylül’de kâğıdımı görmek için dilekçe verdim ancak hiçbir şekilde geri dönüş yapılmadı.”

“Temel amacımız sınavın iptal olması”

YENİDÜZEN: Davayı kazanırsanız umut ettiğiniz nokta nedir?

Evren Demir: “İlk başta bu durumdan mağdur 20 kişiye yakındık. Toplandık ve sonuna kadar bu işin peşini bırakmayalım dedik. Kimileri mali durumdan dolayı yapamayacağını ifade etti. Günün sonunda 3 kişi kaldık. Ben, Mustafa Vamık ve Sema Dolu. Yargı süreci pahalı bir süreç olduğu için Mustafa’ya destek bulamadık. Bana Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) destek çıktı, Sema’ya da Halkın Partisi. Bana CTP destek çıkmasaydı bu davayı açamazdım. Mustafa’nın bu süreçte emeği çok ilerleyen süreçte onu da dahil etmek için elimizden geleni yapacağız. Temel amacımız sınavın iptal olması. Gerçekten bu sınav şaibeli yapıldı. Kurumun içine kimlerin sokulduğunu da biliyoruz ama bunu belgeleyemediğimiz için hiçbir şey yapamıyoruz.”

“Sınav iptal edilirse tekrardan sınav yapılsın, tekrardan gireceğim”

YENİDÜZEN: Davayı kazanırsanız KIB-TEK’e girmeyi planlar mısınız?

Evren Demir: “Sınav iptal edilirse tekrardan sınav yapılsın, tekrardan gireceğim. Haklı olduğumu kanıtlamak için. Sınavı tekrar kazanacağıma eminim. İstihdam noktasına geldiğinde de girerim neden girmeyim?

“Ortada bir haksızlık var ve ben mücadelesini vereceğim”

YENİDÜZEN: Son olarak bu konuda topluma vermek istediğiniz mesaj nedir?

Evren Demir: “Ülkenin güzide bir kurumunu dava etmek zorunda keşke kalmasaydım. Ama yapılanlar beni bu noktaya getirdi. Günü geldiğinde evlatlarım ‘Sen niye hakkını aramadın?’ dediklerinde onlara örnek olmak istiyorum. Ortada bir haksızlık var ve ben mücadelesini vereceğim.

Toplumumuz maalesef duyarsız. Küçük bir memleket ve ahbap çavuş ilişkisi maalesef hat safhada. İnsanlar ‘Oradan bir şey çıkmaz’ algısıyla bakıyorlar. Aslında bu tabuları yıkıp; bir şeylerin değişebileceğini, gelişebileceğini düşünüyoruz. Umarım öyle de olacak. Benim inancım tam. Bu sınav 1000 defa da yapılsa ben bırakın ikinci olmayı, birinci de gelirim. Çünkü benim donanımım, eğitim seviyem, işteki bilgi birikimim işe girenlerden kat kat fazla”

Bu haber toplam 3689 defa okunmuştur