1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. "ÖNCELİK GÜNEY GÖÇMENLERİNİN OLMALI"
"ÖNCELİK GÜNEY GÖÇMENLERİNİN OLMALI"

"ÖNCELİK GÜNEY GÖÇMENLERİNİN OLMALI"

"DEVLET ELİYLE ANAYASAL SUÇ İŞLENMEKTEDİR."

A+A-

Eşdeğer Mal Hak Sahipleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Taner Derviş, "Anayasanın amir hükümleri eşdeğer mal hak sahiplerine taşınmaz mal verilmesinde öncelik tanımakta ve gelir kaybı için tazminat öngörmektedir" dedi.

Derviş,  "Eşdeğer Mal Yasası hukuk dışı uygulamaların iptal edilmesini de öngörmektedir" uyarısını dile getirerek şu açıklamayı yapt:                                                                                                                                                                                                       

Anayasanın Yedinci Kısmında yer alan Geçici Kurallar bölümünde   “Hakların Korunması” başlığı altında Eşdeğer Mal uygulamalarına öncelik verilmesi öngörülmektedir. Geçici 1 maddeden alıntılar aşağıda verilmiştir. 

“Madde1(2) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlarının Devlet sınırları dışında, Kıbrıs'ta kalan taşınmaz malları için Devletten, eşdeğerde taşınmaz mal isteme hakları saklıdır; bu hak yasa ile düzenlenir ve bu Anayasanın 159. maddesinin (2) fıkrası kapsamına giren taşınmaz malların hak sahiplerine mülkiyetinin devri öncelikle gerçekleştirilir.

Madde1(4)Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türk yurttaşlarının, terketmek zorunda kaldıkları taşınır ve taşınmaz mallar nedeniyle gelir kaybına veya zarara uğramışlarsa tazminat isteme hakları saklıdır.  Bu haklar yasa ile düzenlenir.                                                                                                                     

Madde1(5)Bu Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak, eşdeğerde mal uygulamalarının önceliğine uyulmak koşuluyla, hak sahiplerine taşınmaz mallarla ilgili mülkiyet hakkı devir işlemleri en geç beş yıl içinde tamamlanır.”

EŞDEĞER MAL YASASI YASA DIŞI UYGULAMALARIN İPTAL EDİLMESİNİ EMRETMEKTEDİR

41/1977 Eşdeğer Mal Yasasının 38(2)(3) maddesi aşağıda belirtildiği şekilde yasa dışı uygulamaların iptal edilerek eşdeğer kapsamına alınmasını öngörmektedir                                                                                                                      

“(2)Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce veya sonra Yasa kurallarına uyulmadan yapılan konut, küçük işyeri, tesis, dükkan, sınai, ticari, turistik ve tarımsal işletmeler, arsa ve arazi tahsisleri iptal edilmiştir. Yasa kurallarına uyulmadan veya idari hatalar sonucu yapılmış bulunan tahsisler müktesep hak konusu  olamaz.Yasa kuralları uyarınca ellerinde hak sahibi olamayacakları taşınmaz mal bulunduranlar, kendilerine Bakanlıkça yapılacak taahhütlü tebligatta belirtilen ve 30 günü aşmayan bir süre içinde söz konusu taşınmaz malı fiilen tahliye etmekle yükümlüdürler.                                                                                                                                                                                                                                              

  “(3)Yasaya göre hak sahibi olmadıkları halde tahsis işlemlerinden  yararlananlardan veya hak sahibi  olup da hakkından fazlasını alanlardan, ellerinde bulundurdukları taşınmaz malların, hale göre tamamı veya hakkından fazla olan kısmı geri alınır.  Bu şekilde  ortaya çıkan kaynaklar ile rezerv bırakılan tarımsal kaynaklar  öncelikle eşdeğer mal verilmesinde kullanılır.                      

DEVLET ELİYLE ANAYASAL SUÇ İŞLENMEKTEDİR

Anayasa ve Eşdeğer Mal Yasası 13 Şubat 1975  tarihinden itibaren  Devletin mülkiyetine geçmiş olan sahipsiz taşınmaz malların öncelikle Güney Kıbrısta taşınmaz mal bırakmak zorunda kalmış göçmenlere verilmesini, gelir kayıpları  için tazminat ödenmesini ve uygulamanın ilerki aşamalarında yasa dışı işlemlerin iptal edilerek eşdeğer kapsamına alınmasını öngörmektedir. Sözkonusu hükümler uluslararası hukukta yer alan karşılıklılık ilkesi ve ihtiyaç doktrini ile de uyumludur.                                                                                                                       

Bu hükümlere rağmen, 1974 yılından itibaren eşdeğer amaçlı olarak belirlenmiş taşınmaz mallar, amaçları dışına çıkarılmak suretiyle hukuka aykırı bir şekilde hak sahibi olmayan kişi ve kuruluşlara tahsis, kiralama ve satış yöntemleriyledağıtılmakta ve Güney Kıbrıs’ta taşınmaz mal bırakmak zorunda kalmış göçmenlerin hakları gaspedilmektedir. Bu bağlamda Devlet eliyle Anayasal suç işlenmektedir.

KIBRIS SORUNU VE MÜLKİYET

Kıbrıs müzakere sürecinde  KKTC’nin mülkiyet hakkı Güney Kıbrısta bırakmak zorunda kaldığımız taşınmaz mallar üzerinde bina edilmekte, buna karşın mülkiyet haklarımız kendi Devletimiz tarafından çiğnenmektedir. Ancak,  bilinmesini isteriz ki, mülkiyet haklarımız teslim edilmediği takdirde feragatlarımız geri çekilecek ve tarih önünde bu sonucun sorumlusu mülkiyet haklarımızı gaspeden siyasi irade olacaktır.                                                                                                                                                                                                                                      YARGI SÜRECİ BAŞLATILACAKTIR

Yukardaki anlatımdan da anlaşıldığı gibi, Güney Kıbrıs’ta taşınmaz mal bırakmış vatandaşların haklarının korunması Anayasal bir görev olmakla birlikte siyasi iktidarlar tarafından ihmal edilmektedir. Bu tespitten hareketle, hukuk dışı uygulamaların  iptal edilmemesi ve eşdeğer uygulamasının başlatılmaması durumunda, usulsüz eşdeğer uygulamalarını sorgulamak, siyasi iradenin  yasa dışı her türlü taşınmaz mal tahsislerini durdumak ve Güney Kıbrıs’ta taşınmaz mal bırakmış vatandaşların haklarını iade etmek amacıyla hukuki yollara başvurulacak, Devlete verilmiş feragatlar geri çekilecek, 1985 Anayasasında öngörülen ve eşdeğer uygulamalarının 5 yıl içerisinde tamamlanmasını emreden hükümü tahtında yüklü tazminat davaları açılacaktır.

HAKKINI ALAMAMIŞ ONBİNLERCE VATANDAŞ ADINA ADALET TALEP EDİYORUZ

1974 yılından itibaren, on binlerce vatandaşın mülkiyet hakkı Devlet eliyle gaspedilmektedir. Gaspedilen mülkiyet hakkı ülke genelinde ulusal değerleri erozyona uğratmakta, Devlete olan inancın sarsılmasına neden olmakta, umutsuz ve mutsuz bir toplum yaratılmasına hizmet etmekte, KKTC’nin mülkiyet temeline şaibe karıştırmakta, taşınmaz mal varlıkları gaspedilen  ailelerden genç nufusun göç etmesine neden olmaktadır. Sonuçta, yaratılan şaibe, belirsizlık, yasadışılık ve kaos ortamında ise spekülatif ve karanlık  faaliyetler ile birlikte haksız kazançlar ön plana çıkmakta ve sonuçta üretime dayalı ekonomik kalkınma engellenmektedir.

Mükerrer müracaatlarımıza cevap vermeyen ve Derneğimizle görüşmekten kaçan Hükümete hakkını alamamış on binlerce vatandaş adına ısrarla soruyoruz. Tarihe nasıl bir not düşeceksiniz.  Bu bağlamda, vatandaşın en temel insanlık hakkı olan mülkiyet hakkını iade eden siyasi erk veya vatandaşının mülkiyet haklarını gaspeden siyasi erk olarak tarihteki yerinizi alacaksınız.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

 

Taner Derviş

Eşdeğer Mal Hak Sahipleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

Bu haber toplam 4026 defa okunmuştur
Etiketler :