1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Okullar inancın konuşulacağı yerler değil”
“Okullar inancın konuşulacağı yerler değil”

“Okullar inancın konuşulacağı yerler değil”

İlkokul Türkçe ders kitaplarında değişikliğe gidilerek dini sembollerin öne çıkarılması eğitimde bardağı taşıran son damla oldu. Veliler sosyal medyada “Laik Demokratik Eğitim İçin Mücadele Hareketi” adı altında örgütlenerek eylem kararı aldı.

A+A-

Serap ŞAHİN

İlkokul 2’nci ve 4’üncü sınıf çocuklara okutulacak ders kitaplarında, kitap yazarlarının onayı olmadan değişikliğe gidilerek dini sembollerin öne çıkarılması, Hindistan ve Filistin gibi geri kalmış ülkelerden aile örnekleri verilmesi, eğitim sektöründe bardağı taşıran son damla oldu, veliler sosyal medyada ayaklanarak Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylem kararı aldı.

Sosyal medyada “Laik Demokratik Eğitim İçin Mücadele Hareketi” adı ile 1 gecede binlerce sayıya ulaşan veliler 31 Ağustos Perşembe saat 10.00’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylem gerçekleştirecek.

Gerçekleşecek eylemle ilgili YENİDÜZEN’e konuşan velilerden Melek Arabacıoğlu “Kitaplarda yapılan değişiklikler bardağı taşıran son damla” olduğunu vurguladı. Bir başka veli Simge Özuçar da olayın toplumsal bir mesela olduğuna dikkat çekti. Diğer bir veli Ayşe Teralı da “Çocuklara başörtüsü mü takacaksınız?” diye sorarken, diğer veli Mine Akad da “Laik eğitimde dini semboller kullanılmaz” şeklinde konuştu.


VELİLER NE DEDİ?

Melek Arabacıoğlu: Kitaplarda yapılan değişiklikler bardağı taşıran son damla

“Bu gurubu 1gece yatıp da sabah kalkıp kurmadık. Yaşanan süreç içerisinde gözlemlediğimiz ve son zaman materyal olarak elimize gelen kitaplardan takip ettiğimiz kadarıyla bir suni islama doğru kayış olduğunu gözlemledik. Son olarak yapılan açıklamalar, kitaplarda yapılan değişiklikler, geçen yıl ramazan ayında okullarda dağıtılan ramazan ajandaları gibi alttan alttan yapılan davranışları biz veliler olarak gözlemliyorduk. Kitaplarda yapılan değişiklikler de bardağı taşıran son damla oldu. Sendikalardan ve öğretmenlerimizden de destek alarak böyle bir oluşuma girdik. Organik bir büyüme ile 24 saat gibi kısa sürede binlerce kişiye ulaştık. Eğitim bizim yargıdan sonra elimizde kalacak olan tek kale. Eğitim kalesini de eğer kaptırırsak suni İslami değerlerin bu kadar çullanmasına müsaade edersek, diğer günler yargıya da güven kalmayacak. Bizim için önemli olan eğitim kalesini ayakta tutmak ve laik bir eğitim sistemi. Okulların nüfusları inanılmaz değişti. Farklı dinlerden, farklı mezheplerden çok öğrenci var. Sadece islamın dayatılması doğru değil. İnanç özgürlüğü olan bir ülkede yaşıyoruz. Okullar inancın konuşulacağı yerler değil. Bu bir veli hareketidir. Yapacağımız eylem de sadece eğitim sistemi ve kitaplarla ilgili değil. Aylardır yıkık dökük durumda olan okullar var. Artan nüfus ve talepten dolayı konteynırlar eklenecek olan okullar var. Sadece okul yapmak değil, bugün yapılan okulun bir yıl sonra eksiye düşmemesi gerekir. Özel gereksinimli çocukların özel eğitim sınıfları kapatılıp, o çocukların ders alması engellenip çocukları dersten mahrum bırakmamak gerekir.

 

Simge Özuçar: Bu olay toplumsal bir meseledir

“Bizler hiçbir örgütün yan oluşumu değiliz. Bizler; veliyiz, öğrenciyiz ve halkın ta kendisiyiz. Oluşumumuzdaki esas sebep ve çıkış noktamız çocuklarımıza ve eğitimlerine yönelik laik ve demokratik olmayan sistemi yavaş yavaş ve sinsi sinsi kitaplarla birlikte empoze edilmesidir. Kaldı ki güncelleme yapıldığı iddia edilen bu kitaplardan ve içeriklerinden kitapların yazarları olarak gösterilen kişilerin haberleri olmamıştır. Bu damdan düşer gibi eserlerin sahiplerinden habersiz yapılan güncellemeler intihar teşkil etmektedir. Kaldı ki bu değişiklikler, resimlemeler bizim toplum yapımız ve çizgimize de terstir. Bunlar böyle damdan düşer gibi yapıldığına göre belli bir hedef, belli bir amaç gözetlenmektedir diye düşünüyoruz. En başından bunun için baş kaldırış göstermeye karar verdik. Bununla ilgili tabi gündeme gelen birçok da yan konumuz var. Konteynırlarla alakalı. Fakat ilk etapta bu laik ve demokratik olduğuna inanmadığımız ve daha ilkokul çağlarında çocuklarımıza empoze edilmeye çalışılan obje şeklinde,, resim şeklinde empoze edilmeye çalışan sistemin önüne geçmeye çalışıyoruz.

Veliler kesinlikle bu kitaplara karşı tepkilerini göstermeliler. Bu tavrı başında göstermeliyiz. Bizim toplumumuz bu tarz bir eğitimi hak etmiyor, alışmadı. Çocuklarımız kitapta gösterilen bir öğretmen profili ve öyle bir aile yapısı ile büyümedi. Bu konuda çocuklarımızın kafası karışacak. Bizim çocuklarımızın yobazlaşır mı hayır kesinlikle yobazlaşmaz. Çünkü Kıbrıs halkı olarak böyle bir aile sisteminin içinde büyümedik. Ne kadar da dinimize bağlı olsak da bunu gösterme çabasına hiç gitmedik. Öyle bir niyetimiz ya da çabamız hiç olmadı.

Bu olay toplumsal bir meseledir. Bizim her çocuğumuz okula gidiyor ve her çocuğumuzun da velisi bu durumdan rahatsızlık duyacaktır. Bugün değilse bile birkaç sene sonra. Perşembe günü herkesi yapacağımız eyleme davet ediyorum. Hep birlikte tavrımızı koyalım. Bize bunları empoze edemezsiniz diyelim.

Umarım bu çıktığımız yolda bir sonuç elde ederiz. Çünkü bu elde edeceğimiz sonuç bizim kendi değerimiz olacak. Elde edemezsek de değerimizi kaybetmiş olacağız.”

 

Ayşe Teralı: Çocuklara başörtüsü mü takacaksınız?

“Grubu kurma amacımız çocuklarımız içindir. Kimsenin haberi olmadan çocukların ders kitaplarında değişiklik yapıldı. Bu değişiklik neye dayanarak yapıldı? Türkçe kitaplarında dinin ne işi var? Bu çocuklara Türkçe dersi adı altında din dersi mi verilecek? Çocuklara başörtüsü mü takacaksınız? Amaç ne? Bugün oldu Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda hala sessiz. Hiç kimseden bu konuda bir açıklama çıkmadı. Yapılan emeğe saygıları yok mu? Bu kitapları hazırlayan öğretmenlere sorulmadan değişikliğe gidildi. Biz her zaman diyoruz ki çocuklar bu ülkenin ve bizim geleceğimizdir. Neden çocuklarımızın ve ülkenin geleceğiyle oynanmasına izin verelim? Biz çocuklarımız için her şeyi yapmaya hazırız. Yapacağımız eylemin de arkasındayız. Bizim çocuklarımız başı bağlı bir şekilde okula gitmeyecek ve eğitim almayacak. Yaz tatilinde çocuklar camilere gönderildi. Ve camilere gönderilen çocukların ailelerine bisiklet ve para yardımı yapıldı. Bu iş nereye gidiyor anlamıyoruz. Bisiklet ve para uğruna çocuğumu camiye göndermem. Empoze edilen nedir?

Gelebilen herkesi bu eyleme bekliyoruz. Çocuklarımız bizim geleceğimiz ve umudumuzdur. Bu eylemi onlar için yapıyoruz. Bu çocuklar bu şekilde eğitime başlayacaklarsa, bu ülkede biz bittik. Çocuklarımızın geleceği ve eğitimiyle oynanıyorsa biz bunun karşısındayız.”

 

Mine Akad: Laik eğitimde dini semboller kullanılmaz

“Sosyal medyada çıkan görselleri inceleyebildim. Medyaya yansıyanları okudum. Kitaplar Kıbrıs Türk halkının kültürüne ve yaşam biçimine aykırılık teşkil ediyor. İnsanların dinine müdahale edilmesine her zaman karşıyım. Din konusu Allah’la kişi arasındadır ve özel bir konudur. Laik eğitimde dini semboller kullanılmaz. Nasıl haç takmıyorsak, başımızın bağlı olduğu figürler, sarıklar, cübbeler gibi dini sembol olarak kabul edilen hiçbir şeyin devlet dairelerinde de, okullarda da, kitaplarda da olmaması gerekiyor. Bunlar insanları farklı etkileyebilir. Bu ülkede sadece Müslümanlar yaşamıyor. Farklı gruplar da var. Herkese saygı duymak lazım. Okullarda din dersleri işlenirken de çok dikkatli olunması gerekiyor. Din dersinin dışındaki kitaplara dini sembollerin yerleştirilmesine karşıyım. Müslümanlıkla da ilgili olabilir, Hıristiyanlıkla da ilgili olabilir. Kesinlikle din konusunu çocukların kitaplarından ayırmak gerekiyor. Kıbrıs kültürümüzde, yaşantı tarzımızda bu tip objeler çok azdır ve bunu ailelerin savunması gerekiyor. Herkesin kendi aile yaşantısı ve din anlayışı da farklıdır. Devlet eli ile böyle bir şeyin yapılması bize çok ters geldi.İsteyen çocuğuna istediği dinde eğitimi verir. Ama siz devlet olarak çocuklara herhangi bir dinin baskısını yapamazsınız. Devlet eliyle bunu empoze edemezsiniz. Bir de Hindistan ve Filistin gibi neden geri kalmış ülkeleri çocuklarımıza örnek veriyoruz?  Çocuk gelinleri, küçük yaşta evlendirilen kızların olduğu ülkeleri ben çocuklarıma örnek olarak gösterilmesine şiddetle karşıyım. Benim çocuğum yüzünü gelişmiş ülkelere dönsün isterim. Özellikle ilkokul çağındaki çocuklara tüm bunların öğretilmesini kesinlikle sakıncalı buluyorum.”

yd-destek-gorseli-2-20230830105032.jpg

Bu haber toplam 3404 defa okunmuştur
YENİDÜZEN Muhabir
Etiketler : , ,