
"Meclis görevini yapmadığı için yeni vicdani retçiler hapis yolunda"
Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına rağmen meclisin vicdani ret hakkı konusunda yasal düzenleme yapmaması, vicdani retçileri yeniden hapis riskiyle karşı karşıya bırakıyor.
Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına rağmen meclisin vicdani ret hakkı konusunda yasal düzenleme yapmaması, vicdani retçileri yeniden hapis riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Kıbrıs’ta Vicdani Ret İnisiyatifi yaptığı açıklamada, “Yeni hapislikler olmadan vicdani ret yasal düzenlemesi hemen şimdi meclisten geçsin” çağrısını yineledi.
22 Eylül 2025’te, vicdani retçi Halil Karapaşaoğlu hakkında Güvenlik Kuvvetleri Mahkemesi’nin verdiği ikinci hapis cezasının istinaf süreci sonuçlandı. Güvenlik Kuvvetleri Yargıtayı, tıpkı vicdani retçi Mustafa Hürben davasında olduğu gibi alt mahkeme kararını bozmadı. Böylece vicdani retçiler için yeni hapisliklerin yolu açıldı.
Kıbrıs’ta Vicdani Ret İnisiyatifi tarafından yapılan açıklamada, vicdani ret hakkının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesi ile güvence altında olduğuna dikkat çekildi. Hatırlatmada, vicdani retçi Murat Kanatlı’nın 2015’te yaptığı başvuru üzerine AİHM’in 12 Mart 2024’te Türkiye’yi mahkûm ettiği, Türkiye’nin itirazının ise 24 Eylül 2024’te Büyük Daire tarafından reddedildiği belirtildi. Kararın kesinleşmesiyle birlikte, vicdani ret hakkı açısından önemli bir dönüm noktası yaşanmıştı.
İnisiyatif ayrıca, Halil Karapaşaoğlu ve Haluk Selam Tufanlı’nın davalarının da AİHM’de görüşülmeyi beklediğini, Karapaşaoğlu’nun 30 Mayıs 2024’te AİHM süreci devam ederken yeniden hapis cezasına mahkûm edildiğini hatırlattı.
“Anayasa Mahkemesi yolu göstermişti”
Vicdani Ret İnisiyatifi, Anayasa Mahkemesi’nin 13/2011 dağıtım 2/2013 sayılı kararında, vicdani ret hakkının hem AİHS hem de KKTC Anayasası’nın 23 ve 24. maddeleri kapsamında güvence altında olduğunun açıkça ortaya konduğunu vurguladı.
Açıklamada şu ifadeler öne çıktı:
“Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin önerdiği gibi, askeri hizmet yerine sivil kamu hizmeti yapılmasına olanak tanıyan bir düzenleme yasa koyucunun değerlendirme ve takdirindedir. Meclis bu adımı atmadığı sürece vicdani retçiler düşünce suçlusu olarak her an yeniden cezaevine girebilir.”
BM kararları da hatırlatıldı
İnisiyatif, sürecin Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi’ne de taşındığını hatırlatarak, Türkiye’nin daha önce Cenk Atasoy ve Arda Sarkut davasında da Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 18. maddesini ihlalden mahkûm edildiğini aktardı.
“Mücadele sürüyor”
Vicdani Ret İnisiyatifi açıklamasında, meclise yönelik çağrısını yinelerken şu mesajla bitirdi:
“Yeni hapislikler olmadan vicdani ret yasal düzenlemesi hemen şimdi meclisten geçsin. ‘Yurt ödevimiz barış, vicdani ret hakkımız’ dedik, demeye devam ediyoruz. Ne bir gün, ne 1 TL cezayı kabul ediyoruz. #vicdanirethaktir, mücadele bitmedi, sürüyor, kazanacağız.”















