
KTOEÖS, hükümeti masaya çağırdı
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Tahir Gökçebel, hükümeti, bütçe görüşmelerinden önce yetkili sendikalarla masaya oturmaya çağırdı.
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel, hükümeti, bütçe görüşmelerinden önce yetkili sendikalarla masaya oturmaya çağırdı.
Gökçebel yaptığı yazılı açıklamada, “Öğretmenlere yasal ödeneklerini bile zamanında ödemeyen, açlık sınırına getirilen 2011’den sonra öğretmen olanlara hazırlık ödeneğini kesen, öğretmen kadrolarından tasarruf yapmaya çalışan, devlet okullarına tek kuruşluk bütçe vermeyen yeni hükümet anlayışına tanınan süre dolmuştur. Yeni Hükümet, kaynak yok bahanesini bırakıp gerçekte kimin hükümeti olacağı kararını acilen vermelidir” diyerek, okulların “kaostan kurtulması” ve sorunların çözülmesi için hükümeti, bütçe görüşmelerinden önce yetkili sendikalarla masaya oturmaya çağırdı.
Öğretmenler Yasası’nın 101’inci maddesi ve Kamu Görevlileri Yasası’nın 135’inci maddesine göre yeni hükümetin yetkili sendikalarla “derhal” protokol görüşmelerine oturması gerektiğini belirten Gökçebel, “Yeni hükümetin paket ve para yok edebiyatı ile eski politikalara, zamlara devam eder görüntüsü ‘bıçağın kemiği kestiği’ noktayı geçmiştir” dedi.
Hükümetin asgari ücrete artış yapmadan, zam yapmaya devam ettiğini ifade eden Gökçebel, “İşsizliğin arttığı, çalışanların ise açlık sınırına itildiği bir durumda kriz, para yok bahanesi ile sürekli boğazı sıkılan halkın dar gelirli yüzde 90 kısmının canı burnuna gelmiş, sabrı tükenmiştir” ifadelerini kullandı. Gökçebel açıklamasına şöyle devam etti:
“Kıbrıs sorunu, nüfus, ekonomi, göç yasası, kendi kendini yönetme, eğitim, sağlık, çevre, külliye… gibi yapısal sorunlara hiç bir çözüm önerisi üretmeden anayasa değişikliği, seçim ve halk oylaması yasası, seçim yasağının kaldırılması, kamu reformu gibi biçimsel reform önerilerinin tartışılmaya başlanması yeni hükümetin halkın hükümeti olmayacağı izlenimi vermektedir.
Dayanacak gücü kalmayan halka, her vesile ile Dayatma Paketin uygulanacağının söylenmesi eski teslimiyetçi hükümetler gibi faturayı dar gelirli büyük çoğunluğa kesileceği mesajını vermeye başlamıştır. Dizayn edilmeye çalışılan yeni devlet modelinde en zenginlerin esenliği devam ettirilirken, ayar verilmesi, dizginlenmesi gereken vahşi kapitalizm yerine demokrasi, katılımcılık, haklar, yasalar ayarlanmaya, kısıtlanmaya başlanmıştır. Toma alımından belki vazgeçilmiştir ama baskıcı polis devletinden vazgeçildiği ile ilgili bir ibare yoktur.”
“KRİZ BAHANE EDİLEREK FATURANIN HALKA YÜKLENMESİNDEN VAZGEÇİLMELİ”
Sosyal devletin ortadan kaldırıldığını, politikaların küçük bir azınlığa hizmet ettiğini öne süren Gökçebel, “kriz bahane edilerek faturanın halka yüklenmesinden vazgeçilmesi” gerektiğini belirtti. Gökçebel şöyle devam etti:
“Sosyal güvensizlik ve Göç Yasasından sonra çalışmaya başlayanlar yoksulluk sınırına itilirken yaklaşık dört yıldır yasalar çiğnenmekte ve Hükümetler sendikalarla protokol masasına oturmamaktadır. Bu sürede yaklaşık yüzde 40 hayat pahalılanmış, halkın yüzde 50 alım gücü azalmış ve dayanacak gücü kalmamıştır. Her türlü hizmete, benzine, mazota, ekmeğe, gaza, harçlara zam yapmaya devam eden yeni hükümet, dar gelirlileri unutmuştur. Zamları dövize endeksleyen hükümet, maaşları da dövize endekslemeyi düşünüyor mu?”
(tak)

















