1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Kıbrıs için 'Gelecek Senaryoları'
Kıbrıs için Gelecek Senaryoları

Kıbrıs için 'Gelecek Senaryoları'

Merkezi Oslo’da olan Barış Araştırmaları Enstitüsü (Prio) Kıbrıs adasında doğal gazla ilgili çıkacak en muhtemel sonucun, adada mevcut müzakerelerin devamı ve Güney Kıbrıs’ın ihracat için İsrail’deki gelişmeleri beklemesi olduğu kaydedil

A+A-

 

Merkezi Oslo’da olan Barış Araştırmaları Enstitüsü (Prio) Kıbrıs adasında doğal gazla ilgili çıkacak en muhtemel sonucun, adada mevcut müzakerelerin devamı ve Güney Kıbrıs’ın ihracat için İsrail’deki gelişmeleri beklemesi olduğu kaydedildi.

Prio’nun Lefkoşa biriminde çalışan mülkiyet ve Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların göçleri ile ilgili araştırmalar yapan Ayla Gürel, Prio Kıbrıs Merkezi Direktörü Deniz Hukuku Uzmanı Harry Tzimitras ve Kıbrıs Ekonomisi ile ilgili pek çok çalışmalar yapan Fiona Mullen tarafından hazırlanan “Kıbrıs Hidrokarbonları Meselesi: Bağlam, Duruşlar ve Gelecek Senaryoları” raporunda tarafların duruşları ve Güney Kıbrıs’ın petrol arama çalışmaları ile ilgili doğabilecek 6 senaryo içeriyor.

Raporda Kıbrıs Türk tarafının doğal gaz kaynakları ile ilgili önerisi ve girişimleri bunun karşılığında da Kıbrıs Rum tarafının önerileri ret etmesi sıkça vurgulanıyor.

KIBRISLI RUMLAR JEOPOLİTİK İSTİKRAR SÖZÜ VEREMEZ

Doğal gaz fiyatlarının doğal gaz kaynaklarının geleceği konusunda önemli rol oynadığı belirtilen raporun sonuç bölümünde, doğal gaz fiyatlarının düşüşte olması durumunda şirketlerin siyasi ve hukuki istikrar olan bölgelerde yatırım yapmayı tercih edeceği, Güney Kıbrıs’ın hukuki garanti verebileceği ancak jeopolitik istikrarı garanti edemeyeceği kaydedildi.

Sonuç bölümüne göre, doğal gaz fiyatlarındaki düşüş, hidrokarbon keşfi yapmakta olan şirketlere Türk tarafının uyarıları, halihazırda keşfedilen doğal gaz miktarının az oluşu, Güney Kıbrıs’ın kredi notunun çok kötü olması göz önüne alındığında; adada çözümsüzlük devam ettiği takdirde doğal gazdan yararlanılması, Kıbrıslı Rumlarla Türkiye /Kıbrıslı Türkler arasındaki ilişkilerde önemli iyileşmeler sağlandığı bir ortama göre, hem daha zor hem de pahalı olacak.

Bunun ötesinde, doğal gaz çıkartılması ve ihracatı, Güney Kıbrıs’ın kontrolü dışında olan, İsrail’deki gelişmelere bağlı olacak.

Sonuç bölümünde, mevcut atmosferde değişiklik olmaması halinde, İsrail’e dayalı dördüncü senaryonun en gerçekçi senaryo olduğu belirtildi.

SENARYOLAR

Hazırlanan senaryolar en kötüden en iyiye göre sıralandı.

SENARYO 1; ASKERİ ÇATIŞMA

Türkiye ordusunun keşif gemilerine ateş açması: Bunun ancak Kıbrıslı Rumların, Türkiye’nin kendi kıta sahanlığında olduğunu iddia ettiği 5 bölgede, keşif yaptırmaya başlaması durumunda olabileceği, ancak Güney Kıbrıs’ın söz konusu bölgeler için arama izni vermeden kaçınmasının bu olasılığı azalttığı kaydedildi.

SENARYO 2: TÜRKİYE’NİN DOĞAL GAZ KEŞİF GEMİLERİNİ BÖLGEDEN UZAKLAŞTIRMASI

Türkiye’nin gaz keşfi yapılan bölgelere askeri devriye göndermesi yerine Kıbrıslı Rumların arama çalışmalarına karşı Türk tarafında arama başlatması, mütekabiliyet politikası izlemesi, ayrıca arama yapan gemilerin NATO müttefiki ülkeli olmasının, Türkiye’nin askeri caydırıcılık tercihini kullanmaması anlamına geldiği kaydedildi.

SENARYO 3:BM’NİN MÜZAKERELERDEN ÇEKİLMESİ

Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumlar arasında müzakerelerin başlamaması ve iki halk arasında ilişkilerin gerilemesi olasılığının da düşük olduğu çünkü Güney Kıbrıs’ta yer alan başkanlık seçimlerinin ardından her iki tarafın da dünyaya Kıbrıs sorununu çözmek istediklerini gösterme niyetinde olduğu kaydedildi.

OLASILIĞI EN YÜKSEK SENARYO: SENARYO 4

Senaryo 4: Statüko’nun devamı ve İsrail’deki gelişmelere bağlılık:

En yüksek olasılık verilen, mevcut durumun devamının savunulduğu bu senaryoya göre, müzakereler başlar ama özellikle hidrokarbon kaynaklarında bir ilerleme sağlanamaz bu durumda Güney Kıbrıs’ın doğal gaz çıkartıp satması özellikle İsrail’deki gelişmelere bağlı olur.

Senaryo altında üç senaryo da ha öngörülüyor.

LPG TERMİNALİ (SENARYO 4a)

Güney Kıbrıs’ın, kredi notunun kötü olması, bulunan doğal gaz miktarının LPG (doğal gazı sıvılaştırma) terminali kurulması için az olması, LPG terminali için gerekli krediyi alamaması ve yeni doğal gaz kaynaklarının keşfini beklemesi bunun da doğal gazdan gelir elde edilmesinin 2027’ye kadar sarkması anlamına geldiği belirtildi.

İSRAİL’İN KURULACAK LPG TERMİNALİNDEN İHRAÇ DÜŞÜNCESİ (SENARYO 4b)

Kıbrıslı Rumların LPG terminali inşa etme projesinin, İsrail’in bu terminalden doğal gaz ihraç etme kararı almasına da bağlı olduğu, ancak İsrail’in İran’dan gelecek bir saldırı için duyduğu endişe ve Güney Kıbrıs’ın bu tesisi savunma gücünün olmamasından dolayı bu ihtimalin de gerçekleşmesinin çok yüksek olmadığını kaydedildi.

TÜRKİYE İLE İSRAİL İLİŞKİLERİNİN İYİLEŞMESİ (Senaryo 4c)

Senaryo 4a ve 4b’nin Güney Kıbrıs’ın doğal gaz geliri için 15 yıl beklemesi anlamına geldiği kaydedildi.

Bu senaryoya göre (4c) Suriye’deki iş savaşı kontrol altına almak için Türkiye İsrail arasında ilişkiler iyileştirilir ve İsrail, doğal gazını Türkiye üzerinden pompalamaya karar verir. Bu durumun Güney Kıbrısîn açıkta kalma anlamı taşıyacağı anlamına geldiği kaydedildi.

SENARYO 5: BM HİMAYELERİNDE HİDROKARBON MÜZAKERELERİ

Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türklerin Hidrokarbon konusunu görüşme girişimlerinin tümünü geri çevirmesinin, yeni Güney Kıbrıs Başkanının bu konuya sıcak bakma olasılığını arttırmadığını, dolaysı ile 5’inci senaryonun da gerçekleşme olasılığının düşük olduğunu ifade edildi.

SENARYO 6: SÜRECİN HIZLANMASI VE REFERANDUM

Kıbrıslı Rumların 2013 Mart’ta ikinci doğal gaz arama izinlerini verme olasılığının iki halk arasında ilişkileri gereceği;

Güney Kıbrıs’ta seçimleri kazanan Nikos Anstasiades’in muhtemelen Kıbrıs konusunda katı duruşu olan DİKO’nun (Demokratik Parti) desteğini aldığını bunun karşısında da müzakerelerde dönüşümlü başkanlık ve mülkiyet gibi bazı özlü konularda da teminat vermesinden dolayı, yakın zamanda referandum olasılığının mümkün görülmediği belirtildi.

 

ORİJİNAL RAPOR İÇİN TIKLAYINIZ

 http://www.prio.no/Global/upload/Cyprus/Publications/Hydrocarbons_Report-ENG.pdf

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1807 defa okunmuştur