1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Kasa boş: 1 yılda, 799 milyon TL borçlanma
Kasa boş:  1 yılda,  799 milyon TL  borçlanma

Kasa boş: 1 yılda, 799 milyon TL borçlanma

Kamuda bir yanda borç yükü, diğer yanda Türkiye ile imzalanması muhtemel protokol gündemde…

A+A-

Maliye Bakanlığı, özellikle son 1 yıl içerisinde Merkez Bankası aracılığıyla peş peşe Devlet İç Borçlanma Senedi İhalesi’ne çıktı, 799 milyon 263 bin TL borçlandı.

Devlet 150 milyon TL’Lik borçlanma talebi yaptı, bankalar 35 Milyon TL teklif verdi.

 

Ayşe GÜLER

Kamudaki borç yükü yıldan yıla arttı. Özellikle son 1 yıl içerisinde Maliye Bakanlığı, KKTC Merkez Bankası aracılığıyla arka arkaya Devlet İç Borçlanma Senedi İhalesi’ne çıkarak, 799 milyon 236 bin TL borçlandı.

Bir yanda TC-KKTC arasında yeni ekonomik protokole ilişkin çalışmalar Ankara’da sürerken, ciddi darboğaz yaşayan ülke ekonomisi, rekor borçlanmalarla tarihe geçti.

Eski Maliye Bakanları, yapılan zamlar nedeniyle yüksek enflasyon uyarısı yaptı, yeni bir çıkmazın eşiğinin aralandığını söyledi.

Eski Maliye bakanlarından Birikim Özgür, ekonominin düze çıkabilmesi için mali krizin aşılması gerektiğini söyledi, mali disiplin ve yapısal reformun tekrardan gündeme geldiğini dile getirdi.

Özgür, demokratik zeminde sosyal katılımcılık ilkesini ön planda tutarak sürecin yönetilebilmesi gerektiğine vurgu yapan Özgür, “Dış yardım sağlayan ülke konumundaki Türkiye, ‘İktidarda UBP olsun da gerisi teferruattır’ dediği müddetçe Türkiye’nin ödeyeceği fatura şiştikçe şişecektir” şeklinde konuştu.

Öte yandan Eski Maliye Bakanı Serdar Denktaş ise hükümetin aldığı zam kararlarıyla hayat pahalılığını artırdığını söyledi, “ Zamlar sonrasında Temmuz ayında rekor hayat pahalılığı ile karşı karşıya kalacaklar. Hükümet yine çıkmaza girecek” dedi.

Denktaş, “Türkiye’den para talebinde bulunacaklar, belki de alamayacaklar. O zaman hem halk hem de hükümet açısından daha büyük sıkıntı ortaya çıkacak” şeklinde konuştu. 

 

SON 2 YILDA BORÇLANMA:

  • 2021: 664 milyon 263 bin TL
  • 2022 Ocak-Şubat-Mart: 135 milyon TL borçlanma

 

2021’de borç katmerlendi:  

664 milyon 263 bin TL borç yükü

 

Arka arkaya borçlanma…

Hükümet; 25 Şubat’ta 59 milyon 500 bin TL ile 48 Milyon TL, 28 Mayıs’ta 70 milyon TL ile 132 milyon 963 bin TL borçlanmaya gitti.

 

Eylül’de rekor borçlanma: 140 milyon TL

2013’ten bugüne yapılan borçlanmalar incelendiğinde, rekor borçlanma Eylül ayında gerçekleşti.

KKTC Merkez Bankası verilerine göre; devlet Eylül ayında 4 kez daha arka arkaya borçlandı.

6 Eylül’de 93 milyon TL borçlanan Maliye Bakanlığı, 28 Eylül’de çıktığı 3 farklı ihalede toplamda 140 milyon TL borçlanmaya gitti.

Maliye Bakanlığı’nın KKTC Merkez Bankası aracılığıyla 27 Ekim’de ise 30 milyon TL borçlandığı kayıtlara geçti.

 

2021’in son borçlanması: 90 milyon 800 bin TL

Hükümet, 2021’in son borçlanmasını 28 Aralık’ta yaptı.

Maliye Bakanlığı’nın KKTC Merkez Bankası aracılığıyla gerçekleştirdiği 98 gün vadeli Hazine Bonosu ihale bedeli 88 milyon TL’ydi.

İhaleye verilen teklif tutarı ise 130 milyon 300 bin TL, borçlanılan miktar ise 90 milyon 800 bin TL’ydi.

 


 

2022: 4 ayrı ihale…

135 milyon TL borçlanma,

 

25 Şubat’ta 70 milyon TL borçlanma

Maliye Bakanlığı, 25 Şubat’ta KKTC Merkez Bankası aracılığıyla DİBS ihalesine çıkmış, bu kez 70 milyon TL borçlanmıştı.

Devletin borçlanma talebi ise 200 milyon TL’ydi, ihaleye 74 milyon TL teklif verilmiş, 70 milyon TL de borçlanma gerçekleşmişti.

İhalede borç vadesi 110 gün olarak belirlenmişti.

 

Talep 100 milyon TL, borçlanma 30 milyon TL

Devlet, kısa süre sonra, 3 Mart’ta yeniden Hazine Bonosu ihalesine çıkmış, 30 milyon TL borçlanmıştı.

İhale 100 milyon TL borçlanma için çıkılmıştı.

Borçlanma 71 gün vade ile gerçekleşmişti.

 

Son ihale dündü…

Maliye Bakanlığı, KKTC Merkez Bankası aracılığında son Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) İhalesi dündü.

Borç Yönetim Komitesi’nce belirlenen şartlara bağlı kalınarak, borçlanılacak tutar 150 milyon TL olarak belirlendi.

İhaleye yalnızca 35 milyon TL teklif verildi.

 


 

ESKİ MALİYE BAKANLARI NE DÜŞÜNÜYOR?

 

Eski Maliye Bakanlarından Birikim Özgür:

“Türkiye, ‘İktidarda UBP olsun da gerisi teferruattır’ dediği müddetçe  ödeyeceği fatura şiştikçe şişecek”

Eski Maliye bakanlarından Birikim Özgür, ekonominin düze çıkabilmesi için mali krizin aşılması gerektiğini söyledi, kamu maliyesinin reel sektörü destekleyebilmesinin doğrudan buna bağlı olduğunu vurguladı.

Özgür, “Gerek AB ile ilişkilerdeki belirsizlik gerek Türkiye ile ilişkilerdeki dalgalanmalar gerekse de iç siyasetteki vizyon sorunu nedeniyle 2016 yılında terk edilen mali disiplin ve yapısal reform çıpası doğal olarak bu zor dönemde tekrardan gündeme geliyor” şeklinde konuştu.  

Demokratik zeminde sosyal katılımcılık ilkesini ön planda tutarak sürecin yönetilebilmesi gerektiğine vurgu yapan Özgür, “Dış yardım sağlayan ülke konumundaki Türkiye, ‘İktidarda UBP olsun da gerisi teferruattır’ dediği müddetçe Türkiye’nin ödeyeceği fatura şiştikçe şişecektir” şeklinde konuştu.

Özgür, ülkedeki kaynakların sistemin döndürülebilmesi için yeterli olmadığını ifade ederek, “Türkiye ile dış yardım ilişkimizdeki verimsizliğin bizden kaynaklanan sebepleri üzerinde de kafa yorulmalıdır. Kamudaki kapasite sorunu gibi meseleler bir yana Türkiye bir şeyi öneriyorsa kendimiz için iyi olup olmadığına bakmaksızın bunu külliyen reddetmek gibi sekter yaklaşımların maalesef Kıbrıs Türk halkına çok vakit kaybettirdiğini değerlendirmek de siyasette ekonomik kalkınma odaklı yeni bir anlayışın gelişmesine katkı sağlayacaktır” dedi.

Ülkenin dış yardım bağımlılığı ile mücadelesinde Kıbrıs Türk halkının AB ve Türkiye ile ortak bir stratejiyle hareket etmeyi başarması gerektiğine değinen Özgür, Kıbrıs politikasının da bu çerçevede şekillendirilerek, kalıcı çözüme hazırlanmanın önemine işaret etti.

Özgür, kalkınma odaklı bir program uygulanması gerektiğinin altını çizerek, yıllardır konuşulan reformların mümkün olduğunca somutlaştırılması gerektiğini söyleyerek, sözlerini şöyle tamamladı: Dış talebi artırma odaklı bir yaklaşım çerçevesinde yine Dünya Bankası raporunda değinilen Güneyle karşılıklı bağımlılığı artırmaya yönelik girişimlerin yanı sıra turizm, yükseköğretim ve inşaat sektörleri için özel stratejik planlarla hareket edilmesi ve bu alanlardaki ülke gelirlerinin artırılmasına dönük toplumsal bir seferberliğe girişilmesi büyük önem taşıyor.

 


Eski Maliye Bakanı Serdar Denktaş:

“Hükümet, Temmuz ayında rekor hayat pahalılığı ile karşı karşıya kalacak, çıkmaza girecek”

Eski Maliye Bakanı Serdar Denktaş, hükümetin aldığı zam kararlarıyla hayat pahalılığını artırdığını söyledi, “ Zamlar sonrasında Temmuz ayında rekor hayat pahalılığı ile karşı karşıya kalacaklar. Hükümet yine çıkmaza girecek” dedi.

Denktaş, “Türkiye’den para talebinde bulunacaklar, belki de alamayacaklar. O zaman hem halk hem de hükümet açısından daha büyük sıkıntı ortaya çıkacak” şeklinde konuştu. 

Pandeminin başladığı dönemlerde alınması gereken önlemlerin alınmadığını, ‘havadan gidildiğini’ söyleyen Denktaş, bu nedenle ekonomik anlamda kötü sürecin başladığını belirtti.

Denktaş, sürecin seçim öncesi alınan kararla daha da kötüleştiğini ifade ederek,

“AKSA’ya olan borç için”

Sigara ve alkollü içeceklere yapılan Fiyat İstikrar Fonu artışının, gelir elde etmenin ötesinde, ayrı bir fon olarak Kıb-Tek’in AKSA’ya olan borcu için kullanılacağına vurgu yapan Denktaş,

“Aksa’ya borcu olan vatandaş değil, elektrik kurumu yönetimidir. Şimdi ikinci kez vatandaşa Elektrik Kurumu üzerinden ödeme planladılar. Bu kabul edilemez” dedi.

Denktaş, piyasada nereye bakılsa döviz artışının sürdüğünü, dış etkenlerin önemli rol oynadığını söyleyerek, “Halk, bundan ne kadar az zarar görür diye düşünmekten ziyade bahane olarak kullanıp kendi açıklarına kullanmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.

“Halkın suskunluğu, karnından söylenmesi hükümet açısından avantaj olarak görünüyor. Bu hükümet gitsin başkası gelsin… Değişir mi? Hayat pahalığını ucuzlatmadan hiçbir yere varılmayacak” dedi.

“Söylenenini yapalım, ceketi ilikleyelim, sonra bakarız yaklaşımı ile sonca ulaşılmaz”

Türkiye ile KKTC arasındaki ekonomik protokolün yıllardan beri hazırlandığını söyleyen Denktaş, sözlerini şöyle tamamladı:  “Türkiye, kendi koşulları içerisinde düşünüp, bunu yapın nakit akışını sağlayalım denilir. Benzer şekilde bir yaklaşım olacaksa bir şey olmaz. İhtiyaçlar, Türkiye’nin anlayışı ve kabulünden farklıdır. Bu yaklaşımla hazırlanması gereken protokoller vardır. Ama söylenenini yapalım, ceketi ilikleyelim, sonra bakarız yaklaşımı ile gidiliyorlarsa bir sonuca ulaşılamayacak.”

 

yd-destek-gorseli-2-654.jpg

Bu haber toplam 1940 defa okunmuştur