
'İsim benzerliği' nedeniyle mi tutuklandılar?
5 Kıbrıslı Rum'un tutuklu yargılandığı davada çarpıcı bir detay ortaya çıktı.
Ertuğrul SENOVA
Babadan kalan mallarını yeniden görmek, belki Taşınmaz Mal Komisyonu üzerinden bu topraklardaki hakkını alabilmek adına arkadaşlarıyla beraber Kıbrıs’ın kuzeyine geçen ve iki ayı aşkın süredir çeşitli suçlamalarla tutuklu yargılanan beş Kıbrıslı Rum, davalardan birinde; askeri mahkemedeki duruşmada ‘tutuksuz’ yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
5 yurttaştan üçü, dün merkezi cezaevinden çıkarken, ikisi ise ‘kişisel verilerin ihlali’ ve ‘genel rahatsızlık’ suçlamalarıyla devam eden İskele’deki dava nedeniyle tutuklu yargılanmaya devam ediyor.
5 Kıbrıslı Rum’un Askeri Mahkeme’deki yargılanma nedeni; 66 yaşındaki G.G.’nin “görevliye kimliğini ibraz etmeden, ‘birinci derece askeri yasak bölge’ konumundaki Akyar barikatından geçmesi, diğer dört Kıbrıslı Rum’un ise G.G.’ye yardım etmesi” iddiasına dayanıyor.
Mahkeme, daha önce beş yurttaşın ‘tutuklu’ yargılanmaları yönünde karar vermiş, konu istinafa taşınmış, yüksek mahkeme ise bu kararın hatalı olduğuna işaret etmişti.
Bu karar üzerine gerçekleşen duruşmada, askeri mahkeme, beşinin de tutuksuz yargılanmasına karar verdi.
Mahkeme, tutukluluk halleri ortadan kalkan Kıbrıslı Rumların, yurtdışına çıkış yasağı, 200’er bin TL nakdi teminat yatırmaları ve haftada bir gün polise ispat-ı vücutta bulunmaları şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.
Duruşmada, dikkat çeken detaylar da ortaya çıktı.
Avukat tarafından sorgulanan soruşturmayı yürüten polis, Kıbrıs’ın güneyinde tutuklu bulunan iş insanı Simon Aykut’u şikâyet edenler listesinin poliste mevcut olduğunu ve isimler arasında Andros Kiprianu’nun bulunduğunu belirtti.
Ancak beş tutukluarasında yer alan Kiprianu’nun şikâyetçi kişi olmadığını söyledi.
Avukat, tutuklanan Kiprianu’nun listedeki kişi sanılarak haksız yere tutuklandığını ve 5 Kıbrıslı Rum’un tutuklu kalması için suç uydurulduğunu iddia etti. Polis ise tüm iddiaları reddetti.
Mahkemede ortaya çıkan bir diğer detay ise, G.G.’ye ait kimlik üzerinde parmak izi incelemesinin yapılmaması oldu.
Polis, G.G.’nin kimliğini ibraz etmeden kuzeye geçtiğini iddia ederken, ‘sanıklar’ ve avukatları ise, barikattaki sivil hizmet görevlisinin hata yaptığını iddia etti.
Avukat, kimlik üzerine sivil hizmet görevlisinin parmak izi olup olmadığına dair araştırma yapılıp yapılmadığını sordu. Polis ise, “gerek duymadıklarını, pek çok kişinin söz konusu kimliğe dokunmuş olabileceğini” öne sürdü.
Ortaya çıkan bir diğer detay ise, Akyar barikatında yer alan askeri kameraların kayıtların, ordudan talep edilmemesi oldu.
Avukat, beş Kıbrıslı Rum’un ‘tutuklu’ şekilde yargılanmalarına neden olan böyle bir iddianın yeterince araştırılmadığını, askerden bu kayıtların talep edilmesi gerektiğini vurguladı.
Polis ise, böyle bir şey talep etmediğini ve etmeyeceğini, zira bu kayıtların ‘devlet güvenliği’ ile ilgili olduğunu öne sürdü.
5 saati aşkın bir süre devam eden mahkeme, duruşmanın 17 Eylül Çarşamba günü devam etmesine emir verdi.
Avukat: "Siz bu insanları, Simon Aykut'u kurtarmak için tuttunuz”
5 Kıbrıslı Rum'un tutuklu yargılandığı davada çarpıcı bir detay ortaya çıktı.
Avukatın sorguladığı polis, Kıbrıs'ın güneyinde tutuklu bulunan iş insanı Simon Aykut'u şikâyet eden Kıbrıslı Rumların listesinin poliste mevcut olduğunu ve bu isimler arasında Andros Kiprianu isimli bir şahsın bulunduğunu söyledi.
Tutuklular arasında da Andros Kiprianu isimli bir Kıbrıslı Rum yurttaş da bulunuyor.
Avukatın sorguladığı polis, tutuklanan şahsın, Simon Aykut'u şikâyet eden Kiprianu olmadığını söyledi.
Avukat ise, Kiprianu'nun, listedeki Kiprianu olduğu sanılarak tutuklandığını, 5 Kıbrıslı Rum'un tutuklu kalması için suç uydurduğunu iddia etti.
Polis bu iddiayı reddetti.
Avukat, "Siz bu insanları, Simon Aykut'u kurtarmak için tuttunuz. Düzmece suçlar hazırladınız" dedi.
Polis bu iddiayı da reddetti.
Kimlikte parmak izi incelemesi yapılmadı
Mahkemede ortaya çıkan bir diğer detay ise, G.G.’ye ait kimlik üzerinde parmak izi incelemesinin yapılmaması oldu.
Polis, G.G.’nin kimliğini ibraz etmeden kuzeye geçtiğini iddia ederken, ‘sanıklar’ ve avukatları ise, barikattaki sivil hizmet görevlisinin hata yaptığını iddia etti.
Avukat, kimlik üzerine sivil hizmet görevlisinin parmak izi olup olmadığına dair araştırma yapılıp yapılmadığını sordu. Polis ise, “gerek duymadıklarını, pek çok kişinin söz konusu kimliğe dokunmuş olabileceğini” öne sürdü.
Askerden kamera kayıtları istenmedi
Ortaya çıkan bir diğer detay ise, Akyar barikatında yer alan askeri kameraların kayıtların, ordudan talep edilmemesi oldu.
Dava kapsamında, Akyar’daki barikatı gözetleyen polise ait kameraların çalışmadığı ortaya çıkmıştı.
Avukat, beş Kıbrıslı Rum’un ‘tutuklu’ şekilde yargılanmalarına neden olan böyle bir iddianın yeterince araştırılmadığını, askerden bu kayıtların talep edilmesi gerektiğini vurguladı.
Polis ise, böyle bir şey talep etmediğini ve etmeyeceğini, zira bu kayıtların ‘devlet güvenliği’ ile ilgili olduğunu öne sürdü.
5 saati aşkın bir süre devam eden mahkeme, duruşmanın 17 Eylül Çarşamba günü devam etmesine emir verdi.
Tutuksuz yargılanacaklar
Mahkeme, zanlıların 200'er bin TL nakdi teminat yatırmaları, seyahat bölgelerine al konması, yurtdışına çıkış yasağı ve haftada bir en yakın polis karakoluna ispatı vücutta bulunması koşuluyla tutuksuz yargılanmalarına karar verdi.















