
Günah duygular!
Bişey vardı ama ne… Emin değildi.
Yasak! bişeylerdi ama engel de olamıyordu.
Gece rüyalarına giriyor, onunla en olmadık halde görüyordu kendini…
Sabahleyin kalktığında suçlu hissediyordu. Yatak çarşafının yapışkan hali bu suçu daha da büyüt
Bişey vardı ama ne… Emin değildi.
Yasak! bişeylerdi ama engel de olamıyordu.
Gece rüyalarına giriyor, onunla en olmadık halde görüyordu kendini…
Sabahleyin kalktığında suçlu hissediyordu. Yatak çarşafının yapışkan hali bu suçu daha da büyütüyordu.
Bu durumdan nasıl kurtulacağını bilemiyordu.
***
Genç yaşta imamı olduğu camiye giderken gece gördüğü rüyanın ortaya çıkmaması için bütün duaları okuyordu içinden…
Yolda giderken geçtiği yerlerdeki insanların tümünün de o günahkar! aynı rüyayı gördüklerini veya kendisinin gördüğü şeyi herkesin bildiği gibi bir düşünce içinde başı aşağıda girdi camiye…
***
Secde durdu hemen… Bağışlanmayı diledi… Dinsel açıdan günahlardan arınmak için neler yapmak gerekirse hepsini de yaptı ama o suçluluk! duygusunu bir türlü yenemedi.
***
Namaza gelenlere vaazlar verdi, günahtan uzak durmalarını istedi, Kuran’dan ayetler okudu, aklına ne gelirse söyledi… Cemaata söylerken kendisini de terbiye edebilir düşüncesindeydi.
***
Camideki işleri bitip eve dönerken rüyalarına giren ve kendinden birkaç yaş da büyük olan mahalle komşusu kadını evinin kapısının önünde görünce yine heyecanlandı. Ne yapacağını şaşırdı, elini, kolunu nereye koyacağını bilemedi. Hele kadın bir de seslenince;
***
-İyi akşamlar hocam…
Bu seslenişin tonunda bir de iç gıcıklayıcılık vardı ki iyice heyecanlandı genç imam… Yanakları kızardı. Daha yanıt verememişti ki yine sesi duyuldu komşu kadının;
-Hocamın yanakları da kızarırmış!..
-Yok, camiden çıktım da… İçerisi sıcaktı biraz…
deyiverdi.
-Aman hocam, çok çalışmayın sakın… Daha çok gençsiniz, önünüzde uzun yıllar ve keyifli bir yaşam var. Maazallah bişey olursunuz sonra!..
-Fesupanallah… dedi içinden ve yürüdü genç imam… Daha fazla yüz göz olmak istemedi kadınla… Daha fazla karşı koyamayacaktı yoksa bu günahkar! dürtülerine…
***
Koşarcasına girdi eve… Yine bildiği duaları okudu, üfürdü ama bir türlü aklından gitmedi yine kadın…
Erken erken yatmaya hazırlanıyordu ki kapı çaldı birden…
Bismillah çekti genç imam… Kimdi ki bu saatte!..
***
Kapıyı açtığında karşısında komşu kadını buldu. Üzerinde yok denecek kadar bir elbise vardı. Elbise mi, gecelik mi belli olmayan saten bir kumaş…
-Hocam, iyi akşamlar… Kusura bakmayın rahatsız ediyorum.
Derken bile sesindeki iç gıcıklayıcı ton yine rahatsız ediyordu hocayı… Rahatsızlık ama kadını arzulayan bir rahatsızlık. Yine hakim olmaya çalıştı imam.
-Evet, buyurun.
-Arkadaşlar geldi, çay içeceğiz ama şekerim kalmamış. Sizde varsa biraz alabilir miyim?
-Ehhmm, şey var… Getireyim.
Dedi genç imam ve içeriye girdi. Ancak arkasından ayak sesleri geliyordu. Döndü, arkasına baktığında kadının arkasından içeriye girdiğini ve evin kapısını kapadığını gördü.
-devamı var-