
'Ekmek kadayıfı ve Türk otomobili' hikayesi
“Kıbrıs sorunu Kıbrıslılara nelere mal oluyor?” sorusuna çok güzel bir cevap oluşturuyor hikaye...
Kuzey Kıbrıs’tan Güney’e ekmek kadayıfı satmak mümkün değil. Zira kadayıfın arasındaki nor, Yeşil Hat Tüzüğü kapsamının dışında...
İ
“Kıbrıs sorunu Kıbrıslılara nelere mal oluyor?” sorusuna çok güzel bir cevap oluşturuyor hikaye...
Kuzey Kıbrıs’tan Güney’e ekmek kadayıfı satmak mümkün değil. Zira kadayıfın arasındaki nor, Yeşil Hat Tüzüğü kapsamının dışında...
İş insanları kadayıfın ekmeğiyle noru ayrı ayrı alıp-satmayı denemişler, ama bu da olmamış!..
Yani Yeşil Hat’tın kuzeyinden güneyine ekmek kadayıfı ticareti yasak!..
**
Ekmek kadayıfı Kıbrıs’ta sınırın bir yanından diğer yanına ‘ticari meta’ olarak geçemezken, Türkiye’de üretilen otomobiller Güney Kıbrıs’ta pazar payını artırıyor ama!..
Birbirini ‘tanımayan’ Türkiye Cumhuriyeti ile Kıbrıs Cumhuriyeti arasındaki ‘resmi ticaret’ giderek büyüyor.
Güney Kıbrıs’taki mağaza raflarına bakanlar, Türk menşeli malların çeşitlendiğini görebiliyor bir süredir.
Kıbrıs Rum sermayesi ile Türkiye sermayesinin birbirini keşfettiğini artık daha kesin olarak ve rakamlarla da biliyoruz.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile Kıbrıs Ticaret ve Sanayi Odası çok önemli bir projeye imza attılar.
“Kıbrıs’ta Ekonomik Karşılıklı Bağımlılık” adı verilen proje, Kıbrıslı Türk ve Rum sekiz kişilik bir ekonomist ekip tarafından yürütülüyor.
Araştırmanın ilk bölümüyle ilgili bilgiler, Kıbrıs’ın iki tarafını ‘mamur edecek’ bir potansiyel olduğunu ortaya çıkarıyor.
Mesela turizmde...
Son verilere göre Güney’e gelen 3 milyon turistin sadece yüzde 10’u, yani 300 bin kadarı Kuzey’e geçiyor.
Bu haliyle bile KKTC’ye Türkiye dışından gelen ‘yabancı turist’ sayısı kadar bir insan kitlesi ‘Yeşil Hat’tan Kuzey’e geliyor demektir.
Ve bu oranın yüzde 20’lere, 30’lara, 50’lere çıkmaması için herhangi bir neden yok!..
Sadece turizm hareketi bakımından bile, ‘çözümsüzlük koşulları’nın sürmesi halinde dahi adanın iki tarafı çok ciddi bir potansiyel barındırıyor.
**
‘Kıbrıs’ta Karşılıklı Ekonomik Bağımlılık Projesi’nde çalışan ekonomistlerden Erdal Güryay ve Costas Apostolides ‘Kırmızı Masa’ programında çok önemli bilgiler verdiler.
Kadayıfın başına gelenleri anlatan Apostolides, Güney Kıbrıs ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin 20-30 milyon Euro civarında olduğunu söylüyor.
Ve “Şaşıracaksınız” diye uyardıktan sonra şunu aktarıyor: “Ticaretin büyük kısmı otomobillerden oluşuyor!..”
Yani Türkiye’den Güney Kıbrıs’a otomobil ihraç ediliyor!..
Uzun süredir Türk firmalarının Güney’de ofis açtıkları, bayilik oluşturdukları yönünde duyumlar vardı.
İzmir Ticaret Odası başta, Türkiye iş çevrelerinin Güney’le alış-veriş konusunda aktif rol üstlendiği de biliniyor. Türk-Yunan işbirliği gruplarının teşvikiyle başlayan bu süreç yukarıya doğru ivme kazanıyor.
Sermayenin ekonomipolitiği de zaten bunu emrediyor.
AB üyesi olmasa da, Gümrük Birliği içinde yer alan Türkiye, Yunanistan üzerinden bir yığın malı Kıbrıs Rum piyasasına sürüyor ve en büyük payı da otomobiller oluşturuyor.
Buna karşılık Türkiye de Rumlardan mal alıyor. Apostolides’in verdiği bilgiye göre, Türkiye piyasasına Güney Kıbrıs’tan özellikle sulama aletleri gidiyor.
**
İki Ticaret Odası’nın işbirliğinde yapılan projenin ikinci bacağı yakında kamuoyuna açıklanacak.
Bu bölümde ekonomistler ‘çözüm senaryosu’ üretip, toplumların ve de liderlerin önüne koyacaklar.
Kıbrıs’ta çözümün temeline ‘ekonomik bağımlılık’ yerleştirilecek.
Çözüme ‘kazan kazan’ anlayışı ile varılabileceği vurgulanacak.
Bu bilgilerin ve senaryoların peşine düşmek gerekiyor.
Zira ‘ekmek kadayıfı’nın başına gelen ile ‘Türk otomobili’nin Güney Kıbrıs piyasasındaki macerası, başta Kıbrıs Türk sermayesi olmak üzere bütün Kıbrıslılara çok ciddi mesajlar veriyor.
Mesajın özü şu:
“Eğer siz ‘kazan kazan’ anlayışıyla hareket etmezseniz, başkaları bu boşluğu dolduracak. Bu yüzden hamaseti bırakın ve sorunları çözerek kazanmaya yönelin.
Yoksa bu sürecin sonunda Kuzey Kıbrıs’ta üretilen ‘ekmek kadayıfı’ İzmir üzerinden Güney’e ihraç edilecek, Türkiye’de üretilen otomobiller ise Rum firmaları üzerinden Kuzey’e gelecek.