
Eğlenerek pişiriyorlar
Değişik ülkelerin yemeklerini öğrenmek isteyenlerin buluştuğu “Master Chef Mutfak Sanatları Merkezi” büyük ilgi görüyor
Özgül GÜRKUT
Yemek pişirmek, temeli annelerden öğrenilen ve birçok insan için en sevilen uğraşlardan biri… Ama artık annesinden öğrendikleriyle yetinmeyenler için gazete, dergi ve televizyon programları dışında da alternatifler var. Gönyeli Yenikent bölgesinde 3 yılı aşkın süredir faaliyette olan “Master Chef Muftak Sanatları Merkezi”, tam anlamıyla yemek sanatı eğitimi veriyor.
Yemek yerken mutlu olmayacak birini düşünemiyorum bile! Fazla kiloların kadın-erkek neredeyse her yaş grubundan birçok kişiye dert olduğu günümüzde, diyetisyenlere koşanlar kadar, mutfak sanatına koşanların da olduğunu görmek sevindirici.
Kadınlar kadar olmasa da erkeklerin de kursiyer olarak gittiği Master Chef Mutfak Sanatları Merkezi’nde dünya mutfağından değişik yemekler, tatlılar ve içecekler yanında yemek kültürüne dair birçok detay ve yemek pişirmenin püf noktaları öğretiliyor.
Merkezin kurucusu ve yöneticisi Pembe Yılmaz, İngiltere’de seyahat ve turizm eğitim almış, ardından bu alanda yöneticilik yapmış. Hayallerini gerçek yapmak için gittiği Mutfak Sanatları Akademisi’ni birincilikte tamamlayan, birçok kursa katılarak bilgi birikimini artıran ve ödüllü gurme ve şef eğitmen olan Pembe Yılmaz, Mayıs 2008’de 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat tarafından hizmete açılan merkezinde bugüne dek bin 500 civarında kişiye mutfak sanatını öğretmiş.
Aslen Gönendereli olan Pembe Yılmaz, dünya mutfağını uluslararası kuruluşlarda öğrendiği bilgi ve edindiği deneyimlerle öğretiyor.
Aynı zamanda DAÜ Turizm Fakültesi’nde de gastronomi ve mutfak sanatları dersi veren Pembe Yılmaz, pazartesi, Salı, Cuma ve cumartesi akşamları ise Master Chef Mutfak Sanatları Merkezi’ne gelen kursiyerlerine eğitim veriyor. Yılmaz, birçok otel, restoran ve bara da danışmanlık yapıyor.
Yine bir yemek kursunun ilk eğitiminin bir bölümünü izleme ve pişirilen yemeklerden tatma fırsatı bulduğum Master Chef Mutfak Sanatları Merkezi’nde oldukça eğlenceli bir eğitim sürecine tanıklık ettim.
Önlükler giyildi
İspanyol mutfağının öğretildiği bu gecede, mutfak önlükleri, şapkaları, eldivenleriyle yeni yemekler ve yemek kültürü öğrenmeye hazır, heyecanlı 8 kadın ve 1 erkek, şef Pembe Yılmaz’ın eğitmenliğinde 5 tarifi uyguladı.
Başarılara yıldız
Kurs boyunca olumlu her davranışları ve başarıları isimlikleri üzerine yapıştırılan yıldızlarla ödüllendirilen kursiyerler, en fazla yıldızı kazanarak kupayı elde etme yarışına girdi. İlk yıldızı da yaptığı kahvelerle bu kursun tek erkek katılımcısı olan İsmail Avcı aldı.
“İyi dinleyin, sınavda soracağım”
Şef Yılmaz, sık sık kursiyerlerinin dikkatini “bunu iyi dinleyin, sınavda soracağım” uyarılarıyla çekerken, altı istasyonda gruplaşılarak eğlenceli ve hummalı bir yemek yapma işi başladı.
Kıymet Şadi ve Hazan Toros, İngiltere’deki üniversite eğitimlerini yeni tamamlamış iki genç kız. Kıymet gıda mühendisliği eğitimi almış, şu anda bir laboratuarda gıda analizleri yapıyor. Hazal ise aile şirketinde beyaz eşya pazarlamacılığıyla uğraşıyor. İkisi de çok heyecanlı ve güzel yemekler öğrenip evde de yapmak istiyorlar.
Ferah Atış mimar. Daha önceki Çin yemekleri kursuna da katılan ve ikinci kez kursa gelen Ferah, ilk kursta çok zevk aldığı için devam etmek istemiş.
Seral Alicik İngilizce öğretmeni. İki yıl önce Pembe hanımın televizyon programına katılarak yaptığı yemekle birinci olmuş ve kupasını da dönemin Talim Terbiye Dairesi Müdürü Hasan Alicik’ten almış. Böylece eşiyle evliliğe uzanan yolları orda başlamış.
Nurcan Korucu, Çevre Koruma Dairesi’nde çalışıyor. 47 yaşında olan Nurcan hanımın 20 yaşında bir oğlu var. Çin yemekleri kursunu çok sevdiğini fakat eşi tavuk yemediği için evde pek uygulama fırsatı bulamadığını belirten Nurcan Korucu, “Bu kurs sayesinde mutfak kültürüyle ilgili çok şey öğrendim. Artık marketlerdeki raflara bakınca neyin ne olduğunu, ne işe yaradığını anlıyorum. Bu gidişle en sonunda restoran açacağım” diyor.
Elvan Şenkayalar mimar. Yemek yapmayı sevdiği kadar, farklı lezzetler yaratmaktan hoşlandığını vurguluyor.
Raziye Soykan ise fotokopi işiyle uğraşıyor. “Yemeklerle aram iyi, eşim de, ailem de yemeklerimi beğenerek yiyor” diyen Soykan, kursa katılarak becerilerini daha da artırma uğraşında…
Hatice Kıray, ailesinin konfeksiyon fabrikasında çalışıyor. Çin mutfağı kursunun ardından ikinci kez katıldığı kursta bu kez İspanyol tatlarını öğrenmenin heyecanı içinde.
Kursun tek erkek katılımcısı İsmail Avcı da ikinci kez kursa gelenlerden… Çin yemekleri kursunda çok şeyler öğrendiğini ve damak tadının geliştiğini vurgulayan İsmail, mutfakta harikalar yaratmaya aday.
İspanyol mutfağının ilk kursuna “patates brava”yla başlayan kursiyerler, bir yandan da şarap ve meyve parçalarıyla hazırlanan “sangria” yapımını tüm incelikleriyle öğreniyor.
Küp şeklinde doğranan patatesler hassas ölçülen yağda kızartılırken, diğer ekipler de sosu hazırlıyor. Ardından sıra zeytin ezmesi diye tarif edilebilecek tape nateye geliyor. Çekirdekleri özel aletle çıkarılan zeytinler, ançuez, gabbar, sarımsak, dijon hardalı, limon suyu ve zeytin yağıyla mikserde karıştırılıyor.
Soslar, kızarmış patateslerle dolu tabağın üzerine dökülüyor, üzeri kıyılmış maydanozla süsleniyor. Ve işte ilk menü hazır! Masalara geçilip tatma zamanı! Kızarmış ekmeğe zeytin ezmesi sürülüyor, yanında patates brava yeniyor ve sangria içiliyor. Kursiyerler, tabaklarını değişerek diğerlerinin yaptıklarının tadına da bakmayı ihmal etmiyor.
Ve tümü de hepimizden iyi not alıyor.