“EĞİTİM SİSTEMİ MUTLAKA DEĞİŞMELİ”
Milli Eğitim Bakanı Mustafa Arabacıoğlu, 2014-2015 Eğitim Yılı’nın, okullardaki tadilatlar yüzünden aksamayacağını vurgulayarak, öğrenciler, veliler ve öğretmenlerin hayırlı bir eğitim yılı geçirmelerini temenni etti.
Milli Eğitim Bakanı Mustafa Arabacıoğlu, 2014-2015 Eğitim Yılı’nın, okullardaki tadilatlar yüzünden aksamayacağını vurgulayarak, öğrenciler, veliler ve öğretmenlerin hayırlı bir eğitim yılı geçirmelerini temenni etti.
Arabacıoğlu, ülkedeki eğitim sisteminde birçok sıkıntı ve aksaklık bulunduğunu, bu yüzden eğitim sisteminin tümden ele alınıp değiştirilmesi gerektiğini belirterek, her zaman sorun yaratan öğretmen eksiğinin de sistemden kaynaklandığına işaret etti.
Öğretmenler arasında “demoralize” sebebi olan “eşit işe eşit ücret” konusunu sendikalarla görüşmeye hazır olduklarını vurgulayan Arabacıoğlu, hazırlık ödenekleri konusunda yaşanan sıkıntının da bir çarpıklık olduğunu kaydetti.
Milli Eğitim Bakanı Arabacıoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda gelecek hafta başlayacak yeni eğitim yılını Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK değerlendirdi.
Arabacıoğlu, eğitim yılının gelecek hafta başlayacağına işaret ederek, ilkokulların Pazartesi, ortaokul ve liselerin de Salı günü eğitim yılını açacağını kaydetti.
Okulların kapalı olduğu süreçte bakanlığın oldukça yoğun bir çalışma dönemi geçirdiğini, okullardaki eksikliklerin giderilmesi, tadilat ve tamiratlar, yeni binaların inşası gibi elzem işlerin yapıldığını kaydeden Arabacıoğlu, nakiller, boş olan müdür muavinlikleri ve müdür kadrolarının doldurulmasına yönelik kriter puan değerlendirmelerinin yapılması, kamu sınavlarının yapılması ve bunların görevlendirmeleri ve boş olan kadrolar ile ilgili de Maliye Bakanlığı ile görüşmeler yapıldığını anlattı.
Milli Eğitim Bakanı Arabacıoğlu, eğitim sendikalarının “kadrolar eksik, öğretmen eksiği var” gibi söylemleri bulunduğuna dikkat çekerek, bu konuda sendikaların haklılık payı bulunduğunu, fakat bugün bakıldığında gerçek eksik kadro sayısının bilinmediğini vurguladı.
Eksikliğin ne olduğu konusunda rakamsal bazda bir şey söyleyemeyeceğini ifade eden Arabacıoğlu, bu eksikliğin, okullardaki sınıf sayısı ve öğrenci sayıları belli olduktan sonra ortaya çıkacağını kaydetti.
Okullardaki sınıf ve öğrenci sayıları konusunda da örnekler verip değerlendirmelerde bulunan Arabacıoğlu, örneğin bir okulda 6., 7. ve 8. sınıflardaki öğrenciler için 4’er derslik açıldığına ve her sınıfa 13-14 öğrenci düştüğüne işaret ederek, bu sınıf sayıları 4 değil 2-3 şeklinde düşünülseydi, öğretmen sayısında tasarruf yapılmış olacağını dile getirdi.
“SİSTEMİN EN BÜYÜK AÇIĞI”
Arabacıoğlu, bu konuların okul idarelerinin veya müdürlerinin yapması gereken konular olduğuna dikkat çekerek, müdürlerin bu konularda kendilerine yardımcı olmaları gerektiğini, “fakat bazı okul müdürlerinin, öğretmenlerine sahip çıkmak adına, derslikleri oluştururken çok az öğrenci ile derslikler oluşturduğunu” kaydetti ve “Bunlar sistemin en büyük açığıdır” dedi.
Bunun dışında öğretmenlerin “A öğretmen” ve B öğretmen” diye sınıflandırıldığını, çalışma saatlerinin düşürüldüğünü, “Eğitsel Kol Faaliyeti” adı altında da bir takım ders denkliğine gelecek saatlerin öğretmenlere verildiğini ifade eden Arabacıoğlu, yani bir öğretmen haftada 15 ders verecekse, eğitsel kol faaliyeti alması durumunda bu saatin 3 saat eksileceğini, 2 sınıfta da sınıf öğretmenliği alması durumunda vereceği ders sayısının 10’a düşeceğini kaydetti.
Arabacıoğlu, dolayısıyla bunları bilmeden, öğretmenlerin eğitsel kol faaliyetleri ile ilgili tercihleri, derslik sayılarına düşen öğrenci sayıları ile ilgili dağılımlar tam netleşmeden “bu kadar öğretmene ihtiyacım vardır” denmesinin; “sistemde var olan hastalığı gizlemekten başka bir şey olmayacağını” vurguladı.
Ortaöğretim için kamu sınavlarının bugün, 17 Eylül’de ise ilkokul öğretmenleri alımı için sınavların yapılacağını ifade eden Arabacıoğlu, “Biz geçici öğretmen alımı ile ilgili kadrolarımızı da bugün Maliye’den alacağız ve büyük bir olasılıkla öğretmenleri belli yerlere görevlendireceğiz” dedi.
“SIKINTI SİSTEMDEN KAYNAKLANIYOR...”
Milli Eğitim Bakanı Arabacıoğlu, şöyle devam etti:
“Sıkıntı esasında sistemden kaynaklanmaktadır. Bugün bu makamda benim, yarın bir başkası olabilir, ancak bu sistem bu şekilde devam ettiği sürece, bu öğretmen eksiğiyle ilgili sendikaların açıklamaları devam edecektir. Dolayısıyla bu sistemin bir şekilde ellenmesi gerekmektedir.
“GÖZLEMLEDİĞİM EN BÜYÜK ÇARPIKLIK”
Benim bir yıllık bakanlık sürem içinde gözlemlediğim en büyük çarpıklık; hangi öğretmenin haftada kaç saat ders vereceği ile ilgili tam bir net konu yoktur. Bir de öğretmenlerin bazı yerlerde nüfus akışından veya kaçışından dolayı öğrenci sayısı azalması varken, o bölgeye yerleşen öğretmenleri, kadrolu olduğu için başka yere görevlendirme konusunda ciddi sıkıntı yaşamaktadır bakanlık.
Bir öğretmenin uzun süre aynı yerde kadrolu kalması bana göre değerlendirilmesi gereken bir konudur.”
“EĞİTİM SİSTEMİ MUTLAKA DEĞİŞMELİ”
Milli Eğitim Bakanı Mustafa Arabacıoğlu, öğretmen eksiğinin sistemden dolayı kaynaklandığını, bunun giderilmesi durumunda bile yine dönem içerisinde raporlar, ödeneksiz izinler ve benzeri çeşitli sebeplerden dolayı eksikliğin yaşanabileceğini ifade ederek, KKTC’deki bugünkü eğitim sisteminin mutlaka değişmesi gerektiğine vurgu yaptı.
“Bu çarpıklıkları önceden kimsenin söylemediğini, bunlar gündeme geldiğinde ‘öğretmen eksiğimiz var, okullarda altyapı eksikliği var’ dendiğini” ifade eden Arabacıoğlu, bazı okullarda gerçekten aşırı yığılma olduğuna, yani 30-40’a yakın öğrencisi olan sınıflar varken, 12 kişilik olan sınıflar olduğuna dikkat çekti.
Arabacıoğlu, bir okuldan örnek vererek, 10. sınıflarda toplamda 20 öğrenci bulunduğunu, temel dersler dışında bunları Türkçe, Matematik, Sosyal ve Fen Bilimleri diye üç bölüme ayırarak, ders verilmeye çalışıldığını anlattı ve bu noktadan bakıldığında her bölüme yaklaşık 7 öğrenci düştüğünü, ancak tüzük gereği bunun 12 öğrenciden az olmaması gerektiğini kaydetti.
Ancak bu bölümlerin 12 öğrenciyle başladığını, sınıfta kalanların olduğunu, bu rakamın böylece 8’e düştüğünü ve bu rakamla bölümün de idame ettirilmek zorunda kalındığını ifade eden Arabacıoğlu, bunun için ekstra öğretmene ihtiyaç duyulduğunu, bu yüzden kendisine göre eğitim sisteminin tümden ele alınıp yeni baştan incelenmesi gerektiğini vurguladı.
Arabacıoğlu, yeni eğitim yılı açılırken Milli Eğitim Bakanlığı olarak önceden kendilerine düşen görevleri yerine getirdiklerini, gerek altyapıya yönelik gerek kadrolara yönelik gerekse sınıfların oluşturulmasına yönelik genelgelerin okullara gönderildiğini, ancak yine bir takım sıkıntılar olabileceğini kaydetti ve önümüzdeki hafta içerisinde eksik olan kadrolar veya sınıf düzenlemelerinde eksiklik varsa onları giderme yönünde çalışmaların devam edeceğini söyledi.
“SENDİKALARI KARŞITIM OLARAK GÖRMEMEKTEYİM”
Milli Eğitim Bakanı Arabacıoğlu, eğitim sendikaları ile ilişkilerinin nasıl olduğu yönünde sorulan bir soru üzerine, “Aslında sendikalar bizim karşıtımız olmaması gerekir. Bugün ben sendikaları karşıtım olarak görmemekteyim. Bu hastalık veya sistemdeki bozukluk, eğitimdeki çarpıklığın en büyük nedenidir. Esasında bunları sendikalarla oturup konuşmamız gerekir” dedi.
Sendikalarla kadro eksikliklerini de konuşabileceklerini, ancak sendikalarla görüşmeye oturulduğunda bu konuların yerine İlahiyat Koleji ile oradaki cami konularının gündeme geldiğini, oralara harcanan paranın Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden çıkarmış gibi görüldüğünü, ancak buradaki bütçenin bakanlık veya KKTC bütçesinden ayrı olduğunu, hatta Türkiye’nin KKTC Hükümeti’ne verdiği bütçenin de dışında olduğunu ifade eden Arabacıoğlu, buradaki bütçenin ayrı bir bütçe ve tamamen bir vakıf bütçesi olduğunu kaydetti.
“EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET”
Arabacıoğlu, sendikaların gündemde tuttuğu “eşit işe eşit ücret” konusuna yönelik sorulan bir soru üzerine de şu yanıtı verdi:
“Eşit işe eşit ücreti ben sendikalarla görüşmeye hazırım. 2011 öncesi ve 2011 sonrası giren öğretmenler ikiye ayrıldı. 2011’den önce işe giren öğretmene ‘A öğretmen, B öğretmen, branş öğretmeni’ demişim ve kendi içinde de sınıflandırmışım. Oturalım ve hep birlikte tüm bunları, eşit işe eşit ücreti görüşelim. Sendikalarla bunu görüşmeye hazırız. Ancak hepsini masaya yatırıp görüşeceğiz. 2011 öncesi yasayı da, sonrasında geçen yasayı da görüşmeye hazırız.”
Arabacıoğlu, hazırlık ödenekleri konusunda yaşanan sıkıntının da bir çarpıklık olduğunu ifade ederek, “bu yasa ve sıkıntıların sistemde çalışanlar arasında demoralizeye sebep olduğunu” vurguladı ve şöyle devam etti:
“Aynı ortamda aynı işi yapan iki kişi; hatta biri daha az diğeri daha çok iş yapıyor, ama daha az iş yapan daha çok iş yapandan daha fazla maaş alıyor veya daha fazla haklar alıyor. Bu sistem kendi içinde çalışanı demoralize eder.(TAK/Emir Ertorun)