
Çevre Platformu'ndan açıklama
"Avcılar Birliği tavşan üretip doğaya salmıyor sadece bir miktar keklik yetiştirip doğaya bırakıyor. Ancak avcıların sayısının her geçen gün artması sebebiyle doğamızın bize bahşettiği serveti katlediyorlar."
Umut Akçıl ‘ın Büyük Av ile ilgili Çevre Platformu adına yaptığı açıklama şöyle;
AVCILARIN MUTLU OLDUĞU DOĞANIN AĞLADIĞI GÜN!
Yine bilimsellikten uzak bir av sezonu başladı. Üstelik bunun bir spor olarak nitelendirildiği bir sezondan bahsediyoruz.
Bilimsellikten uzak çünkü çok yüzeysel bir hesapla 20.000 avcının 3.355 km² nin büyük bir bölümünde avlandığını düşündüğümüzde bunun hiçte normal olmadığını görürüz. Yerleşim yerleri çıktığında kalan alanda kabaca yapılan bir hesapla ortalama her 0,1km²’ye bir avcı düşer. Eğer 20.000 avcı ayni günde doğaya girerse bu korkunç bir rakam. Girer girmez bilemiyoruz, ancak böyle bir ihtimal söz konusudur her zaman için!
Avcılık çok eski çağlardan günümüze gelinceye kadar amacından sapmıştır. Atalarımız beslenmek için avcılığı yaparken günümüzde hobi ve zevkten başka bir amacı kalmamıştır. Dünyada yapılan popüler avcılık modelini inceleyecek olursak bir çok ülke avcılığı açık doğada ancak sınırları çizili bir alan içerisinde yapmaktadır. Bunu yasalar düzeyinde de denetlemektedir. Biz ise avcıların karşısına bu öneriyle bile gidemiyoruz. İşte böyle bir ruh hali içinde oldu hep gelen ve giden hükümetlerimiz.
Avcılar Birliği tavşan üretip doğaya salmıyor sadece bir miktar keklik yetiştirip doğaya bırakıyor. Ancak avcıların sayısının her geçen gün artması sebebiyle doğamızın bize bahşettiği serveti katlediyorlar. Üstelik anlaşılmayan en önemli şey de şu dur: KKTC de 250bin vatandaşımızın da etkilenebileceği bir şekilde avcılık yapılması söz konusudur. Yapılan avlanma modeli gelinen noktada ekosistemimizi bozmaktadır. Bu ekosistem içerisinde sadece avcıların yaşamadığını birilerinin yetkililere hatırlatması gerekir!
Bu yılın Büyük Av’a açık bölgelerin haritasına bakacak olursak doğadaki hayvanların resmen yerleşim yerlerinden başka kaçacak yeri kalmamıştır. Şimdi böyle avcılık olur mu sorusunu tabi ki sormalıyız. Eğer hayvanların kaçacak yeri kalmıyorsa bunun adı KATLİAMDIR. Bunun başka bir tasviri olamaz.
Bir başka konu da ÖÇKB (özel çevre koruma bölgeleri) ‘nin de ava açık olmasıdır! Çevre Bakanlığı ne yapıyor acaba? Dünyanın başka bir yerinde özellikle de Potansiyel Natura2000 bölgeleri ve ÖÇKB’lerin avcılar tarafından bu denli talan edildiği görülmemiştir. Acaba ÖÇKB ler içindeki endemik bitkilerin nesli tükenmekte olan diğer canlıların zarar görmediğini bize kim söyleyebilecek? Avcılar Birliği Federasyonu mu? Çevre Bakanlığı mı? Av haritasına bakacak olursak Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi, Akdeniz Özel Çevre Koruma Bölgesi, Tatlısu Özel Çevre Koruma Bölgesi tamamen ava açık durumdadır! Bu kabul edilebilir bir şey değildir.
Çevre Bakanlığı, İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı ve diğer yetkili bakanlıklar etkin bir şekilde birlikte çalışarak, Ada ülkesinde olabilecek av ya da atış sporunun doğaya ve dolayısıyla da içinde bulunduğumuz ekosisteme zarar vermeyecek bir şekilde yapılabilmesi için gerekli yasaları ve zemini ivedi bir şekilde hazırlamasını talep ediyoruz.