
'Bu yıl 4 bin ton patates ihraç ederiz'
Patates üreticileri, bu yıl ki hasattan memnun olsa da ihracatta henüz beklenen ivmenin yakalanmadığını söylüyor
• 2015 sonbahar dönemi hasatının hava şartları nedeniyle düşüş yaşadığını, bunun da ihracatı etkilediğini ifade eden üreticiler, bu yılki ihracatın 4 bin ton civarında olacağına dikkat çekti.
• Bir kısım patates üreticisi iyi bir hasat dönemi geçirmesine rağmen, “tüccarın zamanında ödeme yapmaması nedeniyle” zarar ettiğinden yakınırken, patatesin pazardaki fiyatının da değişmemesinden şikayet etti.
• Patates Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Yeşilada ise ülkedeki patates üretiminin bir yıllık ihtiyacı karşılar düzeyde olduğunu belirterek, bu yılın ilk sezonunda 2 bin ton civarında ihracat yapıldığını dile getirdi.
• Yeşilada, ülkede kaliteli parmak patates üreten 3 fabrika olduğunu, dolayısıyla yurt dışından parmak patates ithalinin durdurulması gerektiğini vurguladı
Didem MENTEŞ
Patates üreticileri bu yılki hasattan memnun olsa da ihracatta henüz beklenen ivmenin yakalanmadığını dile getirdi. 2015 sonbahar dönemi hasatsının hava şartları nedeniyle düşüş yaşadığını, bunun da ihracatı etkilediğini ifade eden üreticiler, bu yıl ki ihracatın 4 bin ton civarında olacağına dikkat çekti. Bir kısım patates üreticisi iyi bir hasat dönemi geçirmesine rağmen, tüccarın zamanında ödeme yapmamasından dolayı zarar ettiğinden yakınırken, patatesin pazardaki fiyatının da değişmemesinden şikayet etti.
“Kıbrıs patatesi bir markadır” diyen Kıbrıs Türk Patates Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Yeşilada ise ülkedeki patates üretiminin bir yıllık ihtiyacı karşılar düzeyde olduğunu belirterek, bu yılın ilk sezonunda 2 bin ton civarında ihracat yapıldığını dile getirdi.
Parmak patates sıkıntısı
Geçtiğimiz dönem içerisinde yaşanan don olaylarının hasatta biraz düşüşe neden olduğunu ancak şuandaki ürünlerin iç piyasayı karşılayabilecek olduğunu aktaran Yeşilada, patates tüketiminin iç piyasada giderek arttığını, şuanda 900-1000 ton tüketim olduğuna dikkat çekti.
Ahmet Yeşilada, ülkeye 2 bin ton civarında donmuş parmak patates ithali yapılmasına da tepki gösterdi.
Yeşilada, ülkede kaliteli parmak patates üreten 3 fabrika olduğunu dolayısıyla yurt dışından parmak patates ithalinin durdurulması gerektiğini vurgulayarak, bazı ithal ürünlerin yerli üretime darbe vurduğunu söyledi.
Hükümetin, üreticiler için vergisiz renkli mazotu getirtmesi gerektiğini söyleyen Yeşilada, elektrik fiyatlarının da pahalı olduğuna değindi. Hükümetin, patates üreticilerine yeteri kadar destek vermediğini savundu
“İlk sezonda 2 bin ton ihracat yaptık”
“Kıbrıs patatesi bir markadır” diyen Kıbrıs Türk Patates Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Yeşilada, ülkedeki patates üretiminin bir yıllık ihtiyacı karşılar düzeyde olduğunu belirterek, 2015 son bahar ürünüyle Mart ayı sonuna kadar 4 bin ton patatesin Türkiye’ye ihracat yapılacağını tahmin ettiklerini dile getirdi. ABAT kararlarından sonra Kuzey Kıbrıs’a ambargo uygulandığını ve önceki ihracatın sonlandığını hatırlatan Yeşilada, son yıllarda ise Türkiye’ye ihracatın artış gösterdiğini söyledi. Her dönem 4 bin dönüm civarında patates ekimi yapıldığını söyleyen Yeşilada, hemen hemen üretilen her patatesin satın alındığını ifade etti. Hava şartları engellemediği oranda verimin iyi olduğuna değinen Ahmet Yeşilada, bir sezonda 6 bin tona kadar verim alındığını hatırlattı. 2015 sezonunda verimin düşük olduğuna işaret eden Yeşilada, yeterli yağmurun yağmaması, sıcaklığın fazla olması ve don olayları yaşanması nedeniyle verimin az olacağının görüldüğünü ifade etti. Bu yılki ihracatın sürdüğünü, şuanda 2 bin ton patatesin Türkiye’ye ihracat edildiğini ifade eden Yeşilada, hasat tamamlandıktan sonra kesin ihracat rakamının ortaya çıkacağını kaydetti.
İhracatı biraz da talep etmenin belirlediğini söyleyen Yeşilada, bu yıl Güney’de Kuzey’in patatesine de ilginin arttığını belirterek, resmi yada gayri resmi Güney’e patates gittiğini savundu.
“İç piyasada 10 bin tona yakın tüketim”
Kuzey Kıbrıs’ın yılda 2 kez patates üretebilen ender ülkelerden biri olduğunun altını çizen Ahmet Yeşilada, Avrupa’dan getirilene tohumlardan ilkbahar ve sonbaharda üretim yapılarak hasat elde edildiğini söyledi.
Yeşilada, “İlkbaharda Avrupa’dan getirilen tohumdan Aralık ve Ocak ayında ekim yapılıyor, Nisan ve Mayıs’ta da hasat ediliyor. Bu hasattan alınan tohum da soğuk hava depolarında bekletilerek Ağustos ve Eylül aylarında yeniden ekim yapılarak, Kasım ve Aralık aylarında hasat elde ediliyor” dedi. Geçtiğimiz dönem içerisinde yaşanan don olaylarının hasatta biraz düşüşe neden olduğunu ancak şuandaki ürünlerin iç piyasayı karşılayabilecek olduğunu aktaran Yeşilada, patates tüketiminin iç piyasada giderek arttığını, şuanda 900-1000 ton tüketim olduğuna dikkat çekti. Yılda iki sezon boyunca 10 bin ton civarında iç tüketiminde patatesin harcandığını söyleyerek, patatesin temel tüketim maddesi olduğu için insanlarının talebinin de arttığına değindi.
“Kırmızı toprağın bereketli”
Patates ürünü için toprağın kalitesinin önemli olduğuna dikkat çeken Yeşilada, yerli patatesin dünyadaki patateslerden ayıran özelliğin Akdeniz iklimi olmasından kaynaklandığını söyledi. Toprağın kırmızılığına dikkat çeken Yeşilada, kaliteli ürünü kırmızı toprağın verdiğini söyledi. En fazla kırmızı toprağın bulunduğu Çayönü, Beyarmudu, Türkmenköy, İncirli ve Yıldırım ve Mağusa bölgelerinde ürünün daha iyi olduğunu aktaran Yeşilada, Güzelyurt bölgesinde Doğancı, Zümrütköy, Gaziveren, Akçay ve Lefke’ye kadar kırmızı toprağın daha az olmasına rağmen iyi ürünler yetiştiğini belirtti.
“Parmak patates ithali durdurulsun”
Parmak patates konusunda sıkıntı yaşandığını söyleyen Ahmet Yeşilada, ülkeye 2 bin ton civarında donmuş parmak patates ithali yaptığını ifade etti. “Biz buna karşıyız” diyen Yeşilada, bir yandan patates üretimi yaparken ve ambargolar karşısında direnirken, ithal patates getirilmesinin ülkenin ayıbı olduğunu savundu. Yeşilada, ülkede parmak patates üreten 3 fabrika olduğunu ve bu fabrikaların yeterli düzeyde ve kalitede üretim yaptığını belirterek, yurt dışından parmak patates ithalinin durdurulması gerektiğini vurguladı. Yurt dışından gelen bazı ithal ürünlerin yerli üretime darbe olduğunu vurgulayan Yeşilada, parmak patates üretiminin geçmiş yıllara göre çok daha iyi bir kalite yakaladığını vurguladı.
“Yeterli desteği almıyoruz”
Ahmet Yeşilada, Hükümet tarafından kamunun 13’üncü maaşlarına 190 milyon TL ayırırken, tarım sektörünün tümüne bir yılda 140 milyon TL’nin ayrılmasının kabul edilemez olduğunu savundu. Tarım Reformu’nu da eleştiren Yeşilada, dünyadaki ülkelerin tarımı destekleyerek daha çok kalkınmasını sağlarken Kuzey Kıbrıs’ta bunun tam tersinin yapıldığını ifade etti. Patates üreticilerinin, devletten en az faydalanan kesim olduğunu söyleyen Yeşilada, “kendi yağımızla kendi ciğerimizi kavuruyoruz” dedi.
“Mazot ve elektrik çok pahalı”
Patates Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Yeşilada, mazot ve elektrik konusunda büyük sıkıntılar yaşadıklarına değinerek, en pahalı mazot ve elektriğin kullanıldığını dile getirdi. En fazla sulama yapan patates sektörü olduğunu söyleyen Yeşilada, “gerek sulama yapan gerek elektrik bizim için çok önemlidir. KKTC’de biz en pahalısını kullanıyoruz. Bu da bize rekabet edememe sorununu yaşatıyor” dedi. Dünyada üreticilerin renkli mazot kullandığını ve kendilerinin de bu sisteme geçilmesi için taleplerde bulunduklarını vurgulayan Yeşilada, “Hükümete, bize vergisiz renkli mazot verilmesini söyledik. Benzin istasyonlarında bir depoya daha ihtiyaç vardır dolayısıyla bu istasyonlara bunu yaptırmayız dediler. Halbuki tam da motorin kaldırılmışken, boşalan depoya renkli mazot verilebilir” dedi.
“Suyu Türkiye yönetebilir”
Yeşilada, elektriğin çok pahalı olduğunu belirterek, güneç enerjisiyle elektrik sağlanabileceğine dikkat çekti. Su konusunda değinen Ahmet Yeşilada, ürerticiler için önemli olduğunu ve biran evvel verilmeye başlanması gerektiğini söyledi. Türkiye’den gelecek suyun Türkiye Hükümeti tarafından yönetilmesi ve işletilmesi gerektiğine değinen Yeşilada, KKTC’nin bu konuda yeterli olmadığını, zaman içerisinde öğrenilmesi gerektiğini ifade etti.
“İhracatı ve satışı tek elden yapacağız”
Ahmet Yeşilada, Patates Üreticileri Kooperatifi kurulduğunu söyleyerek, bu kurumun yakında TÜK’ün elinde bulunan patates paketleme ve soğuk hava depolarını üstleneceklerini belirtti. Tüm patates üreticilerini de kooperatife üye yaparak, özellikle ihracatta ve iç piyasaya da patates vermeyi tek bir elde toplayarak üreticinin hak ettiği noktaya gelmesini sağlayacaklarını söyledi. Üreticiyi tüccarın eline bırakmadan, tek bir elden çıkış yapılacağını ve patatesin fahiş fiyata değil, uygun fiyata satılmasını sağlayacaklarını söyledi.
-----------------------------------------------------------------------------------------
Patates üreticileri ne dedi? Patates üreticileri ne dedi?
Sultan Yeşilleme:
20 yıldır bu işi yaparım, bugüne kadar başka bir iş yapmadım. 3 çocuğum var, eşim de çalışıyor ama ev tek maaş girmekle kimse geçinemez. Tek işim bu ve her şeyimizi bu işe verdim. Patates üretimi hiçbir sene bir diğerinden iyi olmadı. Ben emek ederim, yatırım yaparım. Sökeceğiz, vereceğiz derim, iç piyasadaki tüccarlar bu kez bizi zamanında ödemez, zarar ederiz. Ürün çıkarsa Mayıs ayında Ekim ayında öderler, bazen verdikleri çekin üzerine 2 ay daha eklerler. Bu defa bizim borçlarımız birikir. Biz bazı şeyleri peşin öderiz, işçilerimiz var. Geç ödendiğimiz için elimize bir şey kalmaz. En azından emeğimiz karşılığını alalım. Ürünler yerde kaldı. İki ay önce patatesi sökmüş olsaydık, bu kadar zararımız olmayacaktı. Fiyatları düzgün ve ihracat düzgün giderse en azından elimize bir şeyler kalır. Bir kahve Lefkoşa’da 1.5- 2 TL, bir kilo patates 1 TL. Biri temel ihtiyaç biri zevk için alınan bir ihtiyaç. Her sene 50 kuruştu fiyatlar, çok değişmedi. En azından 3 ay sonra hazıra geldi sökeceğiz. Bilsek ki ben bugün başlayacağım, bu patatesleri torbalara koyarım alacak olan alacak ben de paramı alacağım. En azından işçilerimi ödeyeceğim, yaptığım masrafı çıkaracağım. Bir şeyler anlayacağım ki bir sonraki sezona daha rahat gireyim. İnşallah bundan sonra düzene oturdular”
Ahmet Hafiye:
Bizim en büyük sorunumuz ihracattır. Sonbahar dönemi patatesin en az iki ay önce söküm zamanı dolduktan sonra ihracat sürmediği için budama yapıldı. İki ay geciktiği için bu defa tarlada kalan patatesler kesildi, yeşillendi yani ziyan olan tarafı çok oldu. Türkiye ve Rusya arasında yaşanan kriz nedeniyle, patates ihracatı da darbe gördü. Üretici eker, görevini yapar ama hiçbir zaman ne ile karşılanacağını bilmez, garanti altında değiliz. Bu iş kumar gibi bir şeydir. Emek işidir, alın teri dökülür. Sıcakta soğukta uğraşırız. Daha güzel bir sistem olmalıdır. Daha az ya da daha fazka olsun ama herkes emeğinin karşılığını alsın. Devletin çözüm bulmasını isteriz. Geçen yıl bu yıla göre daha iyidir. Geçen yıl bol yağmur yağdığından dolayı su vurgunu oldu ve patatesler ziyan oldu. Bu sene daha iyidir. Yağmur az yağdı ama elimizde olan sularla verim iyi geçti. Ancak ihracat geciktiği için para da ziyanımız var. Bu sene ihracat daha iyiydi. Bir de patatesin fiyatı 1 TL’dir. Yılladır fiyatlar yükselmiyor. Türkiye’de bile 2.45- 3 TL’dir. Bizdeki bu fiyatlar en son ne zaman değişti? Her yıl fiyatlar bir önceki seneyi aratır.
















