
Sigorta Sektörü ‘Üvey Evlat' muamelesi görmeye devam edecek mi ?
Geçtiğimiz hafta sonu bir dost grubuyla Girne’nin güzel esintisinde çok keyifli bir akşam yemeği yedik. Sohbet, bir süre sonra malum sigortacılık konularına dönüştü. Masadan bir dostum bana şu soruyu sordu : ‘’ Yeni sigortacılık yasası y
Sigorta Sektörü ‘’Üvey Evlat’’ muamelesi görmeye devam edecek mi ?
Geçtiğimiz hafta sonu bir dost grubuyla Girne’nin güzel esintisinde çok keyifli bir akşam yemeği yedik. Sohbet, bir süre sonra malum sigortacılık konularına dönüştü. Masadan bir dostum bana şu soruyu sordu : ‘’ Yeni sigortacılık yasası yürürlüğe girdi. Gelişmeler ne yönde ? İşte verdiğim yanıtlar ve masada anlattıklarım.
SEKTÖRDE SON 10 YILIN EN ÖNEMLİ GELİŞMESİ : YENİ SİGORTACILIK YASASI
Sigortacılık, Bankacılık Sektöründen sonra en önemli ikinci finans sektörü. Kıbrıs’ın Kuzeyinde 1996 yılında, gerçek anlamda Sigortacılık Sektörü yaratmak için adım atılmış, aradan geçen 15 yıl içerisinde sektörü büyütmek her zaman en önemli hedef olmuştur. Maalesef Sigorta Sektörümüz 15 yıl boyunca parçası olduğu en büyük finans sektörü Bankacılığın ‘’ Arka Bahçesi’’ olarak değer buldu. Bankacılık Sektörünün yanında veya gölgesinde, küçük, az kazançlı, az itibarlı bir sektör oldu . Kısaca önemsiz görülen, dar alanda hareket eden, gelişemeyen, geliştirilmeyen bir sektör olarak kaldı. Kötü binalarda , hatta geçen yıla kadar , yazılımı, donanımı bile olmayan sigorta şirketlerini gören bir sektör. Eğitimi yetersiz işgücü ile , çok küçük sermayelerle ve yatırımlarla, kendi haline bırakılmış, ’’ Sigorta Acentelerinin ’’ sektör şartlarını belirlediği, kendi başına yolunu bulmaya çalıştığı, salt fiyata dayalı rekabet şartlarında bir sektör. Bu kaderin , yasanın yürürlüğe girdiği tarih olan Ocak 2011’den itibaren değiştiği inancımı yine dile getirdim.
Ancak şunu söylemeden de geçemedim, aradan 6 ay gibi bir zamanı geride bıraktık. Devletin sektörden elde ettiği gelirleri dışında şu ana kadar sigorta sektörü hiçbir fayda görebilmiş değildir. Devlet, Ocak 2011’den itibaren Sigorta Sektöründen 1 Milyon Lira gelir elde etmiştir. Yasa kapsamında sektöre yönelik yeni düzenlemelerde hiçbir gelişme olmamıştır. Sektör her geçen gün kendi özvarlıklarından yemeye devam etmektedir. Bu 6 ay zarfında hiçbir tüzüğün çıkmamış olması da yürütmede bulunanların büyük bir ayıbıdır.
2010 YILI SİGORTA SEKTÖRÜ KONSOLİDE BİLANÇOSU
Sektörün 2010 yılı Konsolide bilançosuna baktığımda sigortalıların ve acentelerin sigorta şirketlerine olan borç bakiyelerinin geçmiş yıllara benzer bir şekilde sürekli yükseldiğini, ödenen ve muallak hasarlarla birlikte toplam hasarın neredeyse üretilen toplam prime yaklaştığı görülmekte, bu durumun da sürdürülebilir olmadığını altını çizerek anlatmaya çalıştım. Bu kaderi değiştirmek için sektörümüze yatırım yapılması, Sigorta Yöneticisi Sayın Şifa Karahasanoğlu’nun sektör sağlamlığı ve tüketici güvenliğini dikkate alacak düzenlemelerin başta tüzükler olmak üzere ivedi olarak en kısa sürede Bakanlar Kurulu’ndan geçirilmesine samimiyetle, kimsenin etkisi altında kalmadan katkı koyması gerekmektedir. Sermayedarın şirketine sahip çıkması, verileri aylık ve de doğru olarak görebilmesi, verimlilik esasını ve tahsilat olgusunu herşeyin önüne koyması gerektiğini söyledim.
Yasanın yürürlüğe girdiği günden itibaren ülkemizin durgunluk dönemi içerisine girmesi de özellikle sigortacılığımız için bir şansızlık olmuştur.
SONUÇ
Masada anlatmak istediğim sonuç şu: ‘’ Yeni sigortacılık yasası yürürlüğe girdi. Gelişmeler ne yönde ? sorusuna cevap aramak yerine neden 6 ay önce yürülüğe giren bir yasa için tüzükler çıkarılmamış, Danışma Komitesi üyelikleri ataması yapılmamış, 30 Haziran 2011’de yürürlüğe girmesi zorunlu olan bir Acenteler Tüzüğü hala çıkarılamamış ve yürürlüğe girmemiş , genelge ile sigorta şirketlerine acenteler hakkında talimatlar gönderiliyor, hala sigorta şirketleri kuruluş tüzüğü çıkarılmıyor, çok çok önemli şirket mali yapılarının güçlendirilmesi amacıyla sermaye yeterliliğine yönelik düzenlemelerin bulunduğu risk esaslı yöntemle ilgili tüzük hala tozlu raflarda bekletiliyor. Eksperlerle ilgili tek bir kalem oynatılmamış. Kamuoyunda tanıtımı dahi yapılmış olan halkın büyük bir beklentisi, ülkemizin en önemli kanayan yaralarından biri olan trafik kazalarının azalmasına yönelik tüm dünyada uygulanan bir sistem olan özellikle iyi niyetli olmayan aktörlerin davranışlarını önleme, yanlış tarife uygulamasından kaynaklanan prim üretim kaybının telafi edileceği Sigorta Bilgi Merkezi Tüzüğü konuşulmuyor bile. Daha bir çok soru ve sorun yanıt arıyor. Önemli olan yasa çıkarmak değil yasanın işlemesi için gerekli olan tüzükleri çıkarmaktır.
SON SÖZ
Ne yapmalı : Sigorta Sektörü riski paylaşan, riski üstlenen bir mekanizmadır. Mali Sektörler hata yapmaya gelmez, Merkez Bankaları’nın kuralları buna en önemli örnektir.