Didem MENTEŞ

Mutluyaka’da geçtiğimiz hafta sonu evine hırsız giren Fikret Zeden isyan etti.

29 Eylül’ü 30 Eylül’e bağlayan gece yarısı mal sahiplerinin evde olmadığını fırsat bilen hırsızlar, evin mutfak penceresinden içeri girerek, elektronik eşya çaldı.  Ev sahiplerinin arada bir kullandığı evde para ve ziynet eşyası bulamayan hırsızlar kayıplara karıştı. Olay polise intikal ederken, YENİDÜZEN’e konuşan ev sahibi Fikret Zeden yaşananlara tepki gösterdi:

 “Artık evimizden çıkamayacak mıyız? Evimizi terk edemeyecek miyiz? Yoksa bizi gelip taciz mi edecekler? Yolda sokakta rahat edemeyecek miyiz? Bu olaya hem şaşkınım hem kızgın…”

YENİDÜZEN’e konuşan Fikret Zeden: “Artık evimizden çıkamayacak mıyız? Evimizi terk edemeyecek miyiz? Yoksa bizi gelip taciz mi edecekler? Yolda sokakta rahat edemeyecek miyiz? Bu olaya hem şaşkınım hem kızgın…”

“Hem şaşkınım hem kızgın”

Fikret Zeden yaşananları şöyle anlattı:  “Ben Mağusa’da yaşıyorum. Mutluyaka’da da evim var. Cuma akşamı Mutluyaka’ya giderek evimin ağaçlarını suladım.

Akşam 8.00’e kadar oradaydım daha sonra Mağusa’ya gittim. Dün de babamda toplanmak için yoldan geçerken, eşim Mutluyaka’daki evin camından perdenin sallandığını gördü. Ev anayoldan 200 metre içerdedir ama görünür. Dönüp eve gittiğimizde, ön taraftan balkon kapısının açık olduğunu gördük. Yandan kapıyı açtım. Hırsızlık olayı olduğunu anladığımız için hiçbir şeye dokunmadım. Arka balkon kapısı ve mutfağın da penceresinin açık olduğunu gördüm. Arka balkon kapısının kolu kırıktı. Tüm odaların kapıları ve çekmeceler açıktı. Hiçbir şey alınmadı. Para ve altın arandı. Sadece bankonun üzerinde hediye olan kahve makinesi alındı. Hemen polisi aradık. İncelemeler yaptı, parmak izlerini aldı. Mutfak penceresinden girdiklerini öğrendik. Rastgele o akşam orada değildik. Şans eseri onlarla karşılaşabilirdik. Hırsızlar abimin oğlunun evine de girdi. Onlar da orada kalır. Biz olayı anlattıktan sonra abimin gelini de kendisine ışık çaktıklarını söyledi. Onlar da balkon kapısından evlerine girildiğini anlamış.

Polis bir gelişme olursa bize geri dönecekti ama dönmedi. Artık evimizden çıkamayacak mıyız? Evimizi terk edemeyecek miyiz? Yoksa bizi gelip taciz mi edecekler? Yolda sokakta rahat edemeyecek miyiz? Bu olaya hem şaşkınım hem kızgın…”