1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. 'YiNE OY SATIN ALACAKLAR'
'YiNE OY SATIN ALACAKLAR'

'YiNE OY SATIN ALACAKLAR'

Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş, YENİDÜZEN Haber Merkezi ile bir araya geldi, çarpıcı açıklamalar yaptı

A+A-

“75 MİLYON EK MALİYET”
“Erken seçime nasıl geldik halen anlamış değilim, Başbakan sadece Erhürman’a sordu, canlı yayında uzlaştılar, başımıza kaldı. Bütçeye 75 milyona yakın ek maliyeti olacak.”

“VİCDANİ RET’TE SAMİMİYİZ”
“DP geleneksel tabanı çok kolay kabul etmese de eşcinsel evlilik, vicdani ret, denetimli marihuana kullanımı gibi başlıklar demokrat liberal felsefemizi yansıtıyor ve yeni değil.”

2019’UN İLK ADAYI
“İlk seçimde Cumhurbaşkanlığı için adayım. Önce önümüzdeki seçime bakalım. UBP, DP ve CTP üç büyük parti olarak hükümet oluşturabilecek aritmetikle seçimden çıkar, diğerleri algı operasyonudur.”

“HP, DAVUTOĞLU’NUN PROJESİ”
“Halkın Partisi bir (TC eski Başbakanı) Ahmet Davutoğlu projesidir. Geçmişe dayanır. Parti programları da Ankara’da yazıldı, kendi içlerinden isimler bize bunu anlattı. Davutoğlu bitince, HP de söndü.”

“700 BİN DOLARIN VERGİSİ ÖNEMLİ”
“700 bin Dolar için Özgürgün konuşmalı. Yorum yapmak istemiyorum. Meclis’te ana muhalefet dahi gündeme getirmedi. Nereden Buldun Yasası vardır, işletilmeli. Vergi açısından meseleyi araştıracağız.”

“ÜÇ KOALİSYON OLASILIĞI”
“Seçimlerden üç koalisyon olanağı çıkacaktır. UBP-CTP, UBP-DP ya da CTP-DP. Başka olasılık çıkmaz. Bizim de anketlerimiz var. HP’nin baraj sorunu var. YDP baraja yaklaşmaz dahi.”

“OY SATIN ALMAK İSTEYEN BİR PARTİ”
“Şu anda yine oy satın almak için organizasyon hazırlığı içerisinde olan 'bir' parti biliyorum. Meclis’te bu yönde yasa yapılması için ‘oy satın aldım’ demiştim, komite kuruldu, sonuç çıkmadı.”

 

YENİDÜZEN

Demokrat Parti(DP)Genel Başkanı Serdar Denktaş, YENİDÜZEN Haber Merkezi ile bir araya geldi, çarpıcı açıklamalar yaptı.

 “Erken seçime nasıl geldik halen anlamış değilim, Başbakan sadece Erhürman’a sordu, canlı yayında uzlaştılar, başımıza kaldı” diyen Denktaş, 7 Ocak’ta yapılacak seçim nedeniyle 2018 bütçesine 50 ila 75 milyon TL’lik ek maliyet gireceği yönündeki öngörüsünü paylaştı.

Denktaş, seçimin ardından iki veya üç koalisyon seçeneğinin ortaya çıkacağını söyleyerek, ‘UBP-CTP, UBP-DP veya CTP-DP koalisyonuna’ işaret etti.

Diğer partilerinin koalisyona girecek kadar milletvekili çıkarmayacağını iddia eden Denktaş, “HP’nin baraj sorunu var, YDP oraya yaklaşmaz bile” dedi.

Denktaş, Türkiye’nin seçimlere ‘müdahale’ etmediğini de savunarak, “Ben böyle bir şey görmedim, onlar 2019’a odaklandı. Dolayısıyla şu ana kadar öyle bir şey hissetmiş değilim…” şeklinde konuştu.

Halkın Partisi’nin TC eski Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun bir projesi olduğunu da öne süren Denktaş şöyle devam etti: “Davutoğlu ortadan kalktı kalkalı, Kudret Özersay düşüşte… HP’nin programları Ankara’da hazırlanıyor, bunu kendi içlerindeki arkadaşlardan duyduk. Bu projeler ilk kez de yapılmadı. Daha önce ÖRP uygulaması vardı, tutmadı.

Denktaş, Seçime sayılı günler kala ‘oy satın almak’ için organizasyona başlayan bir parti olduğunu da açıkladı.

Başbakan Hüseyin Özgürgün ile ilgili ortaya atılan ‘700 bin dolar’ iddialarına yönelik açıklama yapmak istemeyen Denktaş, Ülkede ‘Nerden Buldun Yasası’ var. Ama soruşturan yok.Ben vergi açısından olaya bakacağım. Her gelir vergiye tabidir. Bu da bir vergi ise bakacağım” dedi.

Denktaş, seçim programında yer alan vicdani ret konusunda samimi olduklarını da dile getirerek,

“DP geleneksel tabanı çok kolay kabul etmese de eşcinsel evlilik, vicdani ret, denetimli marihuana kullanımı gibi başlıklar demokrat liberal felsefemizi yansıtıyor ve yeni değil.” şeklinde konuştu.
2019 yılında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi için aday olacağını da dile getiren Denktaş,  “İlk seçimde Cumhurbaşkanlığı için adayım. Önce önümüzdeki seçime bakalım. UBP, DP ve CTP üç büyük parti olarak hükümet oluşturabilecek aritmetikle seçimden çıkar, diğerleri algı operasyonudur” dedi.
İşte Denktaş’ın açıklamaları…
 


Ortak da olsak, rakibiz…

2018 bütçesine 50 ila 75 milyon TL’lik ek maliyet!...

YENİDÜZEN: 20 aylık koalisyon dönemi yaşadınız. 20 ayın neredeyse 15 ayı iyiydi.Kamuoyu,  Hüseyin Özgürgün ile UBP ve DP’nin çok uyumlu gittiğini, hatta Serdar Denktaş’ın ‘gölge Başbakan’ olduğunu, Özgürgün’ün çok fazla ortada görünmediğini algıladı. Kırılma noktası neydi, erken seçim olayı ne tetikledi? Ne oldu da Hüseyin beyle aranıza ‘kara tilki’ girdi?

S.DENKTAŞ: Kara tilki, kara kedi yok… Şu anda seçim dönemidir. Dolayısıyla iki ayrı partiyiz, rekabet var. Bu rekabetin dışında aramızda kötü bir şey yok. Seçimin neden gerektiğini ben de anlamış değilim. Kendisi de çok net anlatamıyor. 15 ay uyum içinde ama sorunların da olduğu dönemler geçirdik. Genel bir uyum vardı, bakanlar arası uyum iyiydi. Belki ‘eli açık’ bir Maliyeci olmamım da getirdiği olumlu bir hava vardı. Şimdiki durum da gayet doğal kabul edilmeli. Çünkü UBP ve DP, seçim için yarışan güçlü partinin ikisidir… Şu anda ortak da olsalar, rakiptirler…

 

YENİDÜZEN: Seçim kararının alınmasını size sormadılar mı?

S.DENKTAŞ: Hiç… Bu kararı kime sordular? Bir tek Tufan’a sordu, bize sormadı. Kendi arkadaşlarına da sormadı. Bir gece önce Bakanlar Kurulu toplantısında ‘seçimi Haziran’da mı Temmuz’da mı yapalım’ konusunu konuştuk. Ben seçimin Haziran’da yapılmasını önerdim. Yerel seçimlerle birlikte olur, 4.5 milyon TL gibi tasarruf sağlayacağını ifade ettim. Siyaseten de daha doğru bir yaklaşım olacağını düşündüm. Toplantıdan, bunları müzakere edelim, konuşalım diyerek ayrıldık. Çarşamba gecesi, UBP’nin kuruluş yıldönümlerinde bir hodri meydan… Siyasi tarihte hiç olmadık şekilde, ‘tarihi muhalefet belirlesin’ dedi. O an canlı yayında bir programda olan Tufan Erhürman’a Özgürgün’ün önerisi soruldu, o da yasal sürece bakarak ‘7 Ocak’ önerisini sundu… Ardından Özgürgün canlı yayına bağlanarak, ‘hayırlısı olsun’ dedi… Başımıza kaldı, böyle bir sorumsuzluk olamaz.  Çünkü 3 haftalık gecikmeyle bütçe de geçmiş olurdu, yaşanılan pahalılık yaşanmazdı… Gelecek yılın bütçesine ek maliyet binmezdi. Öngörümüz 2018 bütçesine 50 ila 75 milyon TL’lik ek maliyet gireceği yönündedir…

 

YENİDÜZEN: Ek maliyet seçimden dolayı mı yaşanacak?

S.DENKTAŞ: Hayat pahalılığından dolayı… Mazota ek sübvansiyon vererek pahalılığı engelleyebilirdik, kontrol altına tutabilirdik. Ekmeğe, süte, ete zam konusu engellenebilirdi. Tabii ki döviz beklenmedik bir şeydir ama 5.6 oranında beklenen hayat pahalılığı 6.5-7’leri bulacak. Yani hayat pahalılığına, Ocak ayları maaşlarına yönelik 70 milyon TL’lik ek mükellefiyet olacak. Dolayısıyla bir sürü şey bozulacak.


YENİDÜZEN: Seçim dönemi nedeniyle UBP ile doğal rekabet olduğunu söylediniz. 10 yıla bakıldığında, sizin belediye başkan adayı gösterdiğiniz kişi şu anda Başbakan, eski belediye başkanınız UBP kurultayında divan başkanı oluyor.  Ortaklık ile rekabet iç içe girmedi mi? DP’nin varoluş sebebine de aykırı değil mi?

S.DENKTAŞ: DP’nin eski milletvekili şu anda Başbakan ve bir partinin başkanı. Dolayısıyla biz yetiştirip, yetiştirip başka partilere gönderiyoruz, alıştık. Stajer olarak alırız, sonra giderler. O nedenle bu dönem adayları tespit ederken, genellikle gençlik örgütünün içinden yukarılara doğru sivrilmiş arkadaşlardan seçtik. Birkaç arkadaşımızın da geçmişte partiyle bağı olmayan ancak aynı düşünce yapısına sahip arkadaşlardan seçtik. Biz de yetiştirip, göndermekten usandık…

 

YENİDÜZEN: Peki bu noktada öz eleştiri yapıyor musunuz? Özellikle UG döneminde, siz de benzeri bir hareket içerisinde olmadınız mı? 

S.DENKTAŞ: Biz gidip de birilerine ‘bize gelin’ demedik. Partilerinden kopmuşlardı, iki tane opsiyonları vardı. İlki bir parti kurup seçime girmek, diğeri seçim dışı kalmaktı. Başka bir parti kurduklarında sadece UBP oylarına yönelik mi oylanacaklar? Hayır, bizim tabanımıza da saldıracaklar. Mevcut küçük partilerden birine de girseler aynı şey yaşanacaktı. Dolayısıyla gelin birlikte hareket edelim dedik. Mutabakatımız da dönem sonuna kadar birlikte hareket etmek, bu zaman geldiğinde de isteyen gider isteyen kalır şeklindeydi… Özdemir Berova UG’den ayrı gelmişti ama UBP’li olduğunu biliyorduk. O son dönemine kadar devam etti, diğerleri yarı yolda kopup gitti. Ama ‘partinizden istifa edip, bize gelin’ yaklaşımımız olmadı. Kopmuş bir ekibi, ayak altında dolaşacak sorun olması yerine içimize almayı denedik. Ama mutabakatlar her zaman çalışmıyor.


Vicdani Ret konusu…

Yapmayacağım şeyi, niye parti programına yazayım?

 

YENİDÜZEN: Seçim programınızda ‘Vicdani Ret’ ile ilgili noktalar var. Bu DP tabanının benimsediği bir şey mi? Daha önce aynı konuya Meclis’te olumsuz oy vermiştiniz.

S.DENKTAŞ: Ben bu konuyu Meclis’te de gündeme getirmiştim. Her şeyden önce, bu ülkede Vicdani Ret ile ilgili müracaat etme hakkının bulunması çağdaş olmanın bir gereğidir. Yüzlerce, binlerce müracaat olacağını da zannetmiyorum. Zaten vicdani rettin koşulları uluslar arası alanda bellidir. Sırf askerlik yapmamak için başvuruyorsan ava da gitmeyeceksin… Kavgaya da, şiddet içeren hiçbir şeye yönelik de yaklaşımın olmaması gerekiyor. Dolayısıyla bir komite oturur, değerlendirir.

 

YENİDÜZEN: Bu konuda samimi misiniz? Yani tekrar hükümette yer alırsanız ya da bu konu da Meclis’te gündeme gelirse destekleyecek misiniz?

S.DENKTAŞ: Bu konuyu Meclis’te zaten gündeme getirdim. Yapmayacağım bir şeyi niye yazayım? Benim tabanımda bu konuya ters bakan insanlar olmasına rağmen, 2015’te ortaya koymuş, sonrasında da Meclis’te gündeme getirmişsem, hayata geçirebilmek biraz da orda güçlü olma meselesidir. Örneğin, CTP-DP Hükümeti olsaydı, belki bu konu Meclis’ten geçerdi.

 

YENİDÜZEN: CTP Hükümeti döneminde, bu konu CTP tarafından komiteye getirilmişti…

S. DENKTAŞ: Yok hayır getirilmedi. Bilmiyorum, belki UBP ile hükümette iken CTP bu konuyu komiteye getirmişti. Ama bizimle olduklarında getirilmemişti.

 

YENİDÜZEN: Uluslar arası anlamda vicdani reddin koşulları savaşmayı reddetmektir.

S.DENKTAŞ: Ama savaşmayı reddedip, hafta sonu tüfeği alıp ava gitmek vicdani ret anlayışına sığmaz.

 

YENİDÜZEN: Askerlik süresinin kısaltılması ile ilgili süreçte, DP olumsuz oy kullanmıştı.

S.DENKTAŞ: O yasa, askerlik süresinin kısaltılmasıyla ilgili değil, bir milletvekili arkadaşımızın oğluna yönelik değişiklik talebiydi, bireysel bir olaydı. O nedenle karşı çıktık.

 

YENİDÜZEN: Programda, eşcinsel evliliği konusu da var. Bunlar, DP’nin geleneksel tabanının çok da önceliği olan konular değil…

S.DENKTAŞ: Burada programdan ziyade, DP’nin liberal demokrat felsefesini yansıtmaya çalışıyoruz. Biz her şeyi tartışmaya açığız. Bugüne kadar ki tavrımızda da farklı bir şey yok. Önümüze ne geldiyse, bunu konuşmaktan çekinmedik. En aykırı düşüncelerle birlikte konuşabilmeyi, diyalog kurabilmeyi başardık. Bunu anlatmada özrümüz var. Ne olduğumuzu anlatmada inanılmaz özürlü bir partiyiz. Dolayısıyla bu defa seçimleri de bir anlamda bahane olarak kullanarak, kendimizi anlatmaya çalışıyoruz. Bunun dışında çocuklarımız ölüyor, her aile içerisinde başımıza gelebilecek bir şey… Sentetik uyuşturucuya bağımlı olup, hayatını bile kaybedenler var. Bu durumun ortadan kalkması gerektiğini söylüyoruz. Oturup, bilimsel tartışma sürecinin de yaşanması gerekiyor. ‘Marihuanaya denetimli serbestlik getirirken, sentetik uyuşturucudan bu çocukları nasıl kurtarırız, çocuklarımızın ölmesinin önüne nasıl geçeriz’ noktasında çalışmalıyız. Aslında Rehabilitasyon ve Tedavi Merkezi’ni son aşamaya getirmiştik. Alelacele seçim nedeniyle devam ettiremedik. Tüm bunların gerçek anlamda uzmanlarca tartışılarak hayata geçirilmesini hedefliyoruz. Bunlar benim geleneksel tabanımın kolay kolay kabul edebileceği bir şey değil. Gittiğim yerlerde tepki de görüyorum. Ama çok yaygın, bunun önüne geçmenin yolu, ciddi olarak masaya yatırmaktan geçiyor.

Yanında yarım gram uyuşturucu veya ot ile havaalanından gelen doktoru kelepçeledik, gazetelerde çıkardık. Tamam değil… İçici bir çocuğu alıp, hapishaneye attık. Ama bu çocuk satıcı olarak dışarıya çıkar.


UBP ile işbirliği…

Şu anda parti gündeminde yok

YENİDÜZEN: Ortağınızla ilişkiler kısmından bahsettiniz. Bunu daha da açabilir miyiz? Örneğin, UBP ile geçmişte sıklıkla ittifak kurdunuz. Hem Cumhurbaşkanlığı, hem genel seçimde… Şimdi ağzınızın yanmış olduğunu hissediyoruz. Önümüzdeki seçimde, yerel seçimde Cumhurbaşkanlığı için UBP’ye bakışınız nedir?

S.DENKTAŞ: Bu ana kadar herhangi bir şey konuşmuş değiliz. 1.5 yıllık süre içerisinde yerel seçimlere yönelik herhangi bir ittifak yapılabilir, yapılamaz tartışmasına hiç girmedik. Ama bir nokta aramızda tartışıldı. Uzun süredir muhtarlar parti adayı olarak çıkmıyor, belediye başkanlarının da parti adayı değil, bağımsız olarak seçime katılmasını, kendi ekibini oluşturmasını konuştuk.

 

YENİDÜZEN: Yasal değişiklik yapılması mı gündeme geldi?

S.DENKTAŞ: Evet. Belediye başkanlarının da muhtar gibi bağımsız çıkmasını istedik. Belediye meclis üyelerini de başkan kendi çalışacağı ekibi çıkaracaktı. Ekibe karma da mühür de vurabilirsin… Böylelikle partilerin herhangi bir adaya destek vermesini engelleyecekti. Zaman içerisinde değişir ama ilk zamanlar engellemeyecekti.

 

YENİDÜZEN: Yani DP,  UBP ile işbirliği yapacak mı?

S.DENKTAŞ: Şu anda öyle bir şey yok. 1.5 yıl öyle bir şey konuşmadık. Partinin gündeminde de böyle bir şey yok. O konuda net bir cevap vermem mümkün değil…


Cumhurbaşkanlığı seçimleri…

Adayım!...

YENİDÜZEN: Cumhurbaşkanlığı adaylığını düşünüyor musunuz?

S.DENKTAŞ: Evet, adayım…2019 kurultayında parti başkanlığına aday olmayacağımı söyledim. O kurultayda da bunu açıkladım.


7 Ocak seçimleri…

DP ilk 3 parti içerisinde, diğerleri safsata…

YENİDÜZEN: 7 Ocak’taki seçimde DP’nin baraj sorunu yaşayacağı söyleniyor. Elinizde kamuoyu yoklaması varsa, bizimle paylaşır mısınız? Kaç oy alacaksınız?

S.DENKTAŞ: Gayet iyi oy alacağız. 3 büyük parti yine Meclis’te hükümet kurma aritmetiğini bulacak partidir. Geriye kalanlardan kim Meclis’e girer, giremez yoklamalarımızda görüyoruz. Ama biz yoklamalarımızı kendimiz için yapıyoruz. DP olarak ilk 3 sırada olacağız. Sonuç gayet iyi olacak, diğerleri safsata…

 

YENİDÜZEN: Safsata olan nedir?

S.DENKTAŞ: Memlekete gelip, algı yönetimi yapma olayı vardır.  


Gezici ile ilgili yaşananlar…

Adaya geldiğinde sorgulanacak, mali açıdan inceleme var!

YENİDÜZEN: Son günlerde Gezici şirketi ile ilgili gelişmeler yaşanıyor. Şirket Kıbrıs’ta mı kuruldu?

S.DENKTAŞ: Şirket, Kıbrıs’ta kurulu değil. Sanatçılar geldiğinde, vergisini getiren öder. Bugüne kadar Gezici vergi ödemesi yapmadı. Hakkında yapılan şikayetler nedeniyle buraya geldiğinde kendisine bu sorulacak. Devletin bir kurumuna ‘FETÖ’cülük’ suçlaması yaptı. Bu FETÖ’cü kimdir, isim vermesi lazım. Gezici geldiğinde sorgulanacak. Polis soracak. TAK şikayette bulundu, suçlama yaptıysan isim vermen gerekiyor. Eğer vermiyorsa, o zaman işin içine amme fesatçılığı giriyor. Mali açıdan Vergi Dairesi Müdürü inceliyor, yasaya bakılıyor. Burada kayıtlı değil ama burada bir gelir elde ediyor. Bu duruma re-sen vergi çıkarılabilir mi ona bakılıyor.

 

YENİDÜZEN: Gezici de tazminat davası açacağını açıkladı. Bu durumla ilgili ne düşünüyorsunuz?

S.DENKTAŞ:  Buyursun açsın…

 

YENİDÜZEN: Tamamen safsata olduğunu neden dolayı söylüyorsunuz?

S.DENKTAŞ: Bana yaptığı teklif nedeniyle bunu söylüyorum. ‘Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen ardından 3 yıllık süre için 500 bin Euro’luk bütçe ayıracaksınız, benim uygulayacağım yaklaşımlarla sizi birinci parti yapacağım’ dedi.  Konuşmamız orada bitti… Kamuoyu yoklaması için değil, algı operasyonu için bu parayı önerdi.


Halkın Partisi, 2017 seçimleri…

Özersay, Ahmet Davutoğlu’nun projesiydi!...

YENİDÜZEN: YDP yeniden kuruldu. Bunların çoğu DP’de olan isimlerdi. HP uzun süredir çıkış içerisinde ki Özersay da babanınız ekibinde başladı. DP’ye, Kıbrıs Türk siyasetine yönelik birilerinin bir şey planladığını, yeni bir siyaset kurguladığını düşünüyor musunuz?

S.DENKTAŞ: Evet, var. Ama daha önceleri bunu Türkiye’nin yaptığını düşünürdük. Ama şimdi aynı düşüncede değilim. Bu daha Avrupai bir yaklaşım… HP yükseliştedir dediniz ama aslında düşüşte. Ahmet Davutoğlu(TC eski Başbakanı)  ortadan kalktı kalkalı, Kudret Özersay düşüşte…

 

YENİDÜZEN: Kudret Özersay, Ahmet Davutoğlu’nun mu projesiydi?

S.DENKTAŞ: Evet… Programları Ankara’da hazırlanmıştır. Bunu kendi içlerindeki arkadaşlardan duyduk. Bu projeler ilk kez de yapılmadı. Daha önce ÖRP uygulaması vardı, tutmadı. Başka uygulamalarda vardı, onlar da tutmadı. Bu da yeni yaklaşımdı, tutmadı…


Özgürgün hakkındaki iddialar, 700 bin dolar…

Olaya vergi açısından bakacağım!

YENİDÜZEN: Başbakan Hüseyin Özgürgün ile ilgili çeşitli iddialar var. Orta yerde çok ciddi paralar var. Ciddi para transferleriyle ilgili tek bir soru var… Kaynak… Bu kaynağı nasıl ortaya çıkarabiliriz? Bu konuda Başbakanın suskun kalabilmesi mümkün mü? Sizin hakkınızda böyle iddialar olsa suskun kalır mıydınız?

S.DENKTAŞ: Ülkede ‘Nerden Buldun Yasası’ var. Kamu görevlilerine yönelik… Biz de siyasi kamu görevlisiyiz. Bu konuda çok yorum yapmayacağım. Çünkü benden önce açıklama yapması gereken belli. Mahkemeye başvurmuş sanırım. Meclis’te de gündem olmadı, muhalefette gündem yapmadı. Dolayısıyla benim buna yorum yapmam belli ki doğru değil.

 

YENİDÜZEN: Orta yerde ciddi meblağ var. Siz aynı zamanda Maliye Bakanısınız da…

S.DENKTAŞ: Ben vergi açısından olaya bakacağım. Her gelir vergiye tabidir. Bu da bir vergi ise bakacağım.

 

YENİDÜZEN: 10 bin doların üzerindeki para hareketleri kara para aklama ve terörle mücadele yasası kapsamında kontrole ve takibe tabi mi?

S.DENKTAŞ: Takibe tabidir…

 

YENİDÜZEN: Takip edildi mi?

S.DENKTAŞ: Para Kambiyo Dairesi’nin müdürüne sormak lazım…

 

YENİDÜZEN: Bu daire size bağlı değil mi?

S.DENKTAŞ: Hayır, bana değil. Ekonomi Bakanlığı’na bağlıdır.

 

YENİDÜZEN: Çok uzun yıllardır siyasetin içerisindesiniz, siz 700 bin dolar biriktirebildiniz mi? 28 yılda ne biriktirdiniz?

S.DENKTAŞ: Borcumu mu soruyorsunuz?  Lütfen onu da sorun… Ben siyasete ilk girdiğimde bana eşimin ailesinden de geçen bir sürü mal oldu, kendi birikimlerim de vardı. Babadan kalan, Boğaz’da da bir evim vardı. Şu anda halen daha Boğaz’da babadan kalma bir evim var, bir de Karpaz’da özel çevre koruma alanı içerisinde 25 dönüm bir arazi aldım. Sonra onu bir arkadaşıma verdim, bankaya ipotek koydu, şimdiki durumunu da bilmiyorum. Borcun dışında da başka bir şeyim yoktur. 

 

YENİDÜZEN: 700 bin dolar siyasete edinilecek bir rakam mıdır?

S. DENKTAŞ: Bu konuya gerçekten yorum yapmak istemiyorum. Dün(önceki gün) mecliste muhalefet bu konuyu gündeme getirecek diye merakla bekliyordum ama hiç kimse gündeme getirmedi.


Nereden Buldun Yasası…

Yasa var, soruşturan yok!

YENİDÜZEN: Nereden Buldun Yasası varsa ne işe yarıyor? Maliye bakanı olarak bu konuda neler söyleyebilirsiniz diye merak ediyoruz?

S. DENKTAŞ: Yasa var ama soruşturan yok, bu konu soruşturulabilinir… Maliye bakanı olarak ise sadece gelir açısından bakar. Ben buradan giderim gitmem, bir şekilde üç konunun araştırması olmalı, yapılmalı. Biri bir birlik başkanının üç milyon Euro kendi öz kaynağım ile bu yıl yatırım yaptım açıklaması, diğeri bir gazete patronu olarak 140 bin TL vergi ödeyip, milyonlar değerinde holding binası yapıyor olması, üçüncüsü de başbakanın bu açıklaması…

 

YENİDÜZEN: Bunu soruşturmakta veya uygulatmakta hangi merci görevlidir? 

S.DENKTAŞ: Personel Dairesi görevlidir çünkü kamuyla ilgilidir… Kişi alınan maaşın çok üzerinde bir yaşam sürüyorsa kaynağı nedir diye sorabilir.


Koalisyon teorileri…

UBP-CTP, UBP-DP veya CTP-DP opsiyonu

YENİDÜZEN: DP birkaç seçim hariç birinci parti olarak çıkmadı, bu yılki sloganlarınızda ‘En iyisini halk bilir’ diyorsunuz, halk aslında sizi ya ikinci ya da üçüncü parti olarak seçiyor, bu noktada DP’nin bu güne kadar birinci parti olarak çıkamamasını neye bağlıyorsunuz? Bir yerde hata yaptığınızı düşünüyor musunuz?

S.DENKTAŞ: Bana göre hata yapmıyoruz, partililerime göre hata yapıyoruz çünkü partizanca davranmıyormuşuz… ‘Onlar yapar sen yapman’ diyorlar, yapmayacağım da… Bunun bizim partimizden çok fazla insan kaçırdığını söylüyorlar. DP’den gelip geçenlerin yüzde 80’i kalsaydı, çok yüksek oranlarla seçim bitirirdik.

Devletin ve kitlelerin sorunlarına eğiliyorum, kişisel olarak kapıma gelenlere de ‘haklıya işini yapın’ diyorum, takibini de yapmıyorum. Ama şu anda bile vatandaşın beklediği ‘ben bu partiyi seçersem ne kazanacağım’ diye düşünüyor, toplu olarak ne kazanırız düşünülmüyor, bu hiç önemli değil… İnsanlar daha fazla ‘bana ne olacak?’ diye düşünüyor o yüzden başaramıyoruz.

 

YENİDÜZEN: Yeni döneme dair koalisyon teorileriniz nelerdir?

S.DENKTAŞ: Görünürde iki tane veya üç tane koalisyon opsiyon var; UBP-CTP, UBP-DP veya CTP-DP… Diğerleri koalisyona girecek kadar milletvekili çıkarmayacak… HP’nin baraj sorunu var, YDP oraya yaklaşmaz bile…


‘Oy satın alma’…

Bunun organizasyonuna başlayan ‘bir’ parti var!...

 

YENİDÜZEN: Bu seçimlerde de oy satın alacak mısınız?

S. DENKTAŞ: Şu anda bunun organizasyonuna başlayan ‘bir’ parti biliyorum. Bunun önüne bir engel koyabilir miyiz diye yasa çalışması yapmayı önerdim, mecliste komite de kuruldu ve bunu yaptığı halde gözümün içerisine baka baka ‘Hade yahu böyle şeyler demi olur?’ diyen iki arkadaş oldu, benimle dalga geçtiklerini düşündüm. Neticede o komiteden hiçbir sonuç çıkmadı.

 

YENİDÜZEN: İkinci İrsen Küçük vakası olacak deniliyor ne düşünüyorsunuz? Olursa üzülür müsünüz?

S. DENKTAŞ: Tahmin etmiyorum… Kaybedeceğini düşünmüyorum…

 

YENİDÜZEN: Propaganda sürecinde çok fazla eleştirildiniz, ilk olarak sürece bisiklet sürüşüyle başladınız, samimi olmamakla eleştirildiniz, bu eleştirilere katılıyor musunuz?

S.DENKTAŞ: Hiçbir şekilde bu eleştirilere katılmıyorum, daha önce de yapılan organizasyonlarda birçok kez bisiklet sürdüm, bayrak sallayarak başlasaydım daha mı samimi olurdum? İçimizde olan bisikletçi bir arkadaşımızın önerisiyle bu şekilde başladık… Garip eleştiriler geldi, mersedesler hikayesi de çıktı…

Bu olay sosyal medyada önümüze onulan bir konu... Gerekli tüm araştırmaları yaptıktan sonra 2 Milyon TL’ye 17 Mercedes makam aracı alacaktık, 7 tane aldık. 4 tane de yeni geldi, şu an ambarda, yeni gelen hükümet o zaman ne yapacağını düşünür. 28 yıldır siyasetteyim, 13 yılı bakanlık yaparak geçtik, resmi askeri törenler hariç gelen misafirleri karşılamak ben kendi aracımı kullandım.

 

YENİDÜZEN: Hükümet açısından bunu yapsaydık veya yapmasaydık dediğiniz konular var mıdır?  

S.DENKTAŞ:  Var tabi… Geçicilerle ilgili yapılan çalışma doğru değildi, ama maliye olarak baktığınızda yapılması gereken ne varsa onları yaptık… Yapabileceklerimizin arasında vergi tartışmasını daire dışına çıkarttıramadık…

Eğitimde yapamadığımız şeyler var, bunun da nedenini sonradan anladık; bakanlık bizdeydi ama bakan bizde değilmiş. Örneğin okul yönetim kurumları pilot uygulamasını başlatmak istedik ama bir türlü yapamadık.

Yanlış yaptığımız bir diğer konu da saat uygulamasıydı. Çok gereksiz bir şeydi. Teknik yönlerini düşünerek tamam dedik ama sonrasında bir sürü sorun çıktı, geri adım atamadık, ertesi yıl 2017 de yaz mesaisine girdiğimizde bunu uygulamamak için konuşmaya başladık ama ısrar sürdü. Bakanlar bize hak verdi, bunun değişimi için çok çabaladım… Allahtan Tufan bizim yasalara baktı, gündeme getirdi, onu da öne sürdüm ve bunu da böyle atlattık.


Seçim ve Türkiye…

Türkiye, 2019’a odaklandı!

 

YENİDÜZEN: Ülkede kendi insanını, kendi toprağında bu kadar azınlığa düşürmek çelişkili olmuyor mu?  İstisnai yurttaşlıklar sizin için etik midir? 

S.DENKTAŞ:  Bir önceki dönemi de inceledik, konuştuk, birtakım değişiklikler istedik… Bu dönem yine aynı çalışmayı yaptık, ek olarak beyaz kimlik yasası da hazırladık ve geçirdik. Verilen vatandaşlıkların birçoğu benim zaten bakanlık olarak bu hakkı vermek istediğim kişilerdi… Bu çocuklar benim çocuklarımla birlikte büyüdü. Anne baba kaçak ise, hayatında hiç Türkiye’yi görmeyen çocuklar, 18 yaşına gelip üniversiteye gidecek fakat hangi kapsamda gideceği beli değil, bunlara verelim dedik. Doğum tarihlerine de özellikle bakıyorum. Burada doğmuş büyümüş veya bebekken geldi, nereye gönderelim?

 Veya yurt dışında 40 gün kalması gerekirken 43 gün kaldı, bu çocuklara verdik. Fakat araya birtakım başka şeyler de bizim bilgimizde olmadan girdi. Bunun yasada sınırı vardır.

Yüksek seçim kurulu verilerine göre nüfus 230 bindir. Bu sayı 350 bin olacak… Ekonomik şartın dönmesi için bir nüfusa ihtiyacımız var, küçük nüfusla kendi ayaklarımızın üzerinde durmak mümkün değildir. Burada kalıcı yurttaşlara ihtiyaç var.

CTP-DP döneminde yapılan sayım sonuçlarını ben öğrenememiştim, yeniden bir sayım yapılmalı ve her şeyi, eğrisiyle, doğrusuyla, kökeniyle öğrenmeliyiz… Açıklayabilmeliyiz… 

 

YENİDÜZEN: Türkiye bu seçimlere karışıyor mu?

S.DENKTAŞ:  Ben böyle bir şey görmedim, onlar 2019’a odaklandı. Dolayısıyla şu ana kadar öyle bir şey hissetmiş değilim…

ozel-haber-gorsel-106.jpg

Bu haber toplam 7378 defa okunmuştur
İlgili Haberler