Yine kriz

Yine kriz

Kıbrıs’ın kuzeyindeki elektrik üretimi için gerekli yakıtı taşıyan gemiye, “yolsuzluk ve rüşvet” soruşturması kapsamında İskenderun Limanı’nda el konuldu, Teknecik Elektrik Santrali’nin stokunda ise 20 günlük yakıt kaldı…

A+A-

Serap ŞAHİN

Kıbrıs’ın kuzeyindeki elektrik üretimi için ihtiyaç duyulan yakıtın, “KKTC ile TC arasında imzalanan milletler arası antlaşma” kapsamında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPIC) tarafından değil, “KIB-TEK’e ihalesiz yakıt tedariki” ile anılan Türkiye merkezli İçkale isimli şirket tarafından tedarik edildiği ortaya çıktı.

Söz konusu gelişme, İçkale isimli firmanın sahipleri hakkında Türkiye’de başlatılan “ihaleye fesat karıştırma, yolsuzluk ve rüşvet” soruşturmasıyla birlikte, mal varlıklarına el konulmasıyla ortaya çıktı.

Zira, Teknecik Elektrik Santrali’ne yakıt tedarik etmek adına yola çıkan “Yeni Yüzyıl” isimli yakıt dolu gemiye, İskenderun Limanı’nda el konuldu. Geminin, İçkale’ye ait olduğu ortaya çıktı.

Yaşananlar üzerine akıllarda iki soru oluştu: “İçkale ile ilgili rüşvet iddiaları hükümete ne kadar bulaştı?” ve “Yine mi karanlığa gömüleceğiz?”

Konuyla ilgili YENİDÜZEN’in ulaştığı KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Paşa, Teknecik’teki mevcut yakıt stokunun 20 gün yetebileceğini söyledi.

Paşa, 20 gün içerisinde TPIC’ten yakıt gelmesinin beklendiğini ifade ederek, “TPIC’le geçen haftadan tekrardan iletişime geçtik. Bir çare bulacaklardır” dedi, ülkenin enerji arzını, Türkiye’deki bir firmaya yıktı…

CTP Milletvekili Salahi Şahiner ise, “Bizler yakıtın TPIC’ten geldiğini zannederken, bir de bakıyoruz ki TPIC’in yakıtı tedarik ettiği şirket İçkale ve Güven Asfalt iş birliği. Türkiye’de yapılan bir soruşturma sonucunda İçkale’nin sahipleri tutuklandı, mal varlıklarına tedbir konuldu. Tutuklanma sebepleri ise yolsuzluk, sahtekarlık ve rüşvet iddiaları. Hükümet bu süreçlerden ne kadar etkilendi? Bu rüşvet iddiaları ne kadar hükümete bulaştı?” diye sordu.

 

Türkiye’deki soruşturma ne durumda?

İçkale Şirketi’nin sahibi Aziz İhsan Aktaş hakkında Türkiye’de yolsuzluk soruşturması başlatıldı.

Soruşturma kapsamında, İçkale şirketinin sahibi Aktaş’ın mal varlıklarına el konulduğu öğrenildi. Ayrıca, Kıbrıs’ın kuzeyine gelmesi planlanan ve İçkale’ye ait olan Perla Denizcilik Ticaret A.Ş.'nin Yeni Yüzyıl isimli akaryakıt tankerine de İskenderun açıklarında durdurularak el konuldu.

Aziz İhsan Aktaş’ın AKP ile yakın ilişkilerinin olduğu ve bu ilişkilerin gizlenmeye çalışıldığı iddiaları Türkiye basınında geniş yer buldu. Aktaş’ın, bir yandan çete lideri olarak anılırken, diğer yandan muteber bir iş insanı kimliğiyle faaliyet gösterdiği; mazot kaçakçılığından elde edilen gelirleri akladığı ve AKP’li isimlerle ortak akaryakıt ticareti yaptığı iddiaları ortaya atıldı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul’da devam eden ihale yolsuzluğu soruşturmasında örgüt lideri olduğu iddia edilen Aktaş ve akrabalarının da dahil olduğu 26 kişi hakkında “Kamu kurumu ihalesine fesat karıştırmak” suçlamasıyla dava açtı.

 

KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Paşa:

“Biz yakıtı TPIC’den alıyoruz. İçkale ile alakamız yok”

YENİDÜZEN’in sorularını yanıtlayan KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Paşa, yakıt tedarik süreçlerinin açık ve net bir şekilde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPIC) anlaşması çerçevesinde yürütüldüğünü söyledi.

“Bizim İçkale ile alakamız yok” diyen Hüseyin Paşa, “Biz yakıtı TPIC’den alıyoruz. İçkale ile bizim alakamız yoktur. Devletlerarası bir sözleşme bu ve 31 Aralık 2025'e kadar uzatıldı.” dedi.

Paşa, mevcut yakıt stoklarına ilişkin de bilgi vererek, “En az 20 günlük yakıtımız var. Kış mevsiminde olduğumuz için tüketim fazla.” dedi. Yakıt bitmeden 10-15 gün önceden sipariş verildiğini belirten Paşa, İskenderun açıklarında tutuklandığı tespit edilen geminin Kıbrıs’a yakıt getirmek üzere yola çıktığını ancak gemiyi TPIC’in sağladığını söyledi. Paşa, Ankara’nın navlun bedelini karşıladığını, ancak yakıt bedelinin kurum tarafından ödendiğini belirtti:

Paşa, TPIC’in ticari anlaşmalarına karışmadıklarını belirterek, “Biz sadece gemi geldiğinde yakıtın analizlerini yaptırıyoruz. Uygunsa teslim alıyoruz. Şimdiye kadar benim dönemimde uygun olmayan yakıt gelmedi.” şeklinde konuştu.

Paşa, İçkale’nin geçmişte Kıbrıs’ın kuzeyine yakıt getirdiğini de hatırlatarak, “Benden önceki dönemde İçkale kuruma yakıt getiriyordu. Ancak o dönem TPIC ile yapılan bir anlaşma yoktu. Bu anlaşmayı Ünal Bey yaptı.” şeklinde konuştu.

Yakıtın gecikmesi durumunda nereden yakıt sağlanacağına ilişkin açıklamalarda da bulunan Paşa, “TPIC’le geçen haftadan tekrardan iletişime geçtik. Bir çare bulacaklardır” diye konuştu.

 

CTP Milletvekili Salahi Şahiner:

“Bu rüşvet iddiaları hükümete ne kadar bulaştı?”

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kıb-Tek’te iptal edilen ihaleler ve TPIC üzerinden getirilen kalitesiz yakıtın Kıbrıs Türk halkını elektriksiz bir yaz geçirmeye zorladığını belirtti. Şahiner, yakıt tedarik sürecinde TPIC'in İçkale ve Güven Asfalt iş birliğini devreye soktuğunu ve bu durumun halkı milyonlarca dolar zarara uğrattığını ifade etti. İçkale firmasının Türkiye’deki soruşturma ve tutuklamalarına dikkat çeken Şahiner, “Bu rüşvet iddiaları hükümete ne kadar bulaştı?” sorusunu sordu.

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, hükümete ve yakıt tedarik süreçlerine ilişkin kişisel sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kıb-Tek'te geçmişte iptal edilen ihaleleri ve TPIC üzerinden getirilen yakıtın kalitesiz olduğunu belirterek “Arıklı’nın ‘Kıbtek’te vurgunu önleyeceğim’ yalanı ile iptal edilen ihaleler ve ihalesiz şekilde TPIC üzerinden getirtilen kötü kaliteli yakıt, Kıbrıs Türk halkını elektriksiz bir yaz geçirmeye mahkum etti.” dedi.

Yakıt tedarik sürecindeki anlaşmaları detaylandıran Şahiner, “Bizler yakıtın TPIC’ten geldiğini zannederken, bir de bakıyoruz ki TPIC’in yakıtı tedarik ettiği şirket İçkale ve Güven Asfalt iş birliği. ‘Güvenilir devlet kurumudur’ denilen TPIC’in yakıt bulamaması yüzünden 2022 yazında halk karanlığa mahkum edildi. Şeffaf ihalelerle daha önce 32 ile 38 dolar arasında taşımacılık bedeli ödenirken, İçkale firmasından 150 dolar taşımacılık bedeliyle akaryakıt alındı. Bu durum halkımıza milyonlarca dolar zarar olarak yansıtıldı.” diye konuştu.

Türkiye’de İçkale firmasıyla ilgili soruşturmalara ve tutuklamalara da dikkat çeken Şahiner, “TC’de yapılan bir soruşturma sonucunda İçkale’nin sahipleri tutuklandı, mal varlıklarına tedbir konuldu. Tutuklanma sebepleri ise yolsuzluk, sahtekarlık ve rüşvet iddiaları. Hükümet bu süreçlerden ne kadar etkilendi? Bu rüşvet iddiaları ne kadar hükümete bulaştı? Bu, Kıbrıs Türk halkının bilmesi gereken bir meseledir.” dedi.

Kıb-Tek’in yakıt durumuna ilişkin de açıklama yapan Şahiner, “Teknecik Santrali’nde sadece 15 günlük yakıt kaldı. Teknecik’e gelmesi planlanan geminin limandan çıkışı ise İçkale’nin de işin içinde olduğu gerekçesiyle iptal edildi” dedi.

Şahiner, Güngör Katı Atık Çöplük Alanının Özelleştirme İhalesi’ni de işaret ederek, “Tarihi bir rant, peşkeş ve vurgun ihalesi dediğimiz ve zar zor iptal ettirdiğimiz Güngör Çöplük Alanı ihalesine tek teklif veren firmalar yine İçkale ve Güven Asfalt firmalarıydı. Hükümetin her tarafından yolsuzluk çıkıyor, çirkef bulaşıyor, mide bulandırıyor.” ifadelerini kullandı.

Salahi Şahiner, hükümetin Kıb-Tek ve diğer alanlardaki yönetim anlayışına dikkat çekerek, halkın zararlarının telafi edilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu haber toplam 2134 defa okunmuştur