CTP Milletvekili Sami Özuslu, bugüne kadar Meclis gündemine gelen dokunulmazlık talepleri hakkında bilgi verdi, geçmiş yıllarda yaşanan süreçleri detaylandırdı.

UBP Milletvekili Emrah Yeşilırmak ile ilgili Savcılıktan üç farklı dosya geldiğini bildiklerini ancak milletvekillerinin dosya içeriklerinden haberdar olmadığını belirten CTP Milletvekili Sami Özuslu, “Bu komitenin kurulmasının geciktirilmesi kamu vicdanında aklanamaz ve savsaklanamaz bir konudur.” dedi.

Özuslu, Cenevre görüşmeleri nedeniyle önümüzdeki hafta Genel Kurul toplantısının olmayacağını hatırlatarak, “Bugün gün içinde komiteye vereceğiniz üç ismi belirleyip bildirmelisiniz. Bu sürecin daha da ertelenmesi kabul edilebilir değil.” ifadelerini kullandı.

Meclis gündemine gelen dokunulmazlık talepleri hakkında bilgi veren Özuslu, 1986 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın, YENİDÜZEN gazetesinde yayımlanan “Babalar” yazısı nedeniyle Özker Özgür hakkında tazminat davası açtığını, bu süreçte Özker Özgür, Naci Talat Usar, Feridun Önsav ve Mehmet Civa’nın dokunulmazlıklarının kaldırılmasının talep edildiğini hatırlattı. O dönemde meclisin hızla harekete geçerek komiteyi kurduğunu ve kararını verdiğini belirten Özuslu, geçmiş yıllarda yaşanan benzer süreçleri detaylandırarak şu örnekleri verdi:

1992 yılında Kenan Akın ve Emin Uzun hakkında dokunulmazlık talepleri geldi. Uzun’un dokunulmazlığı kaldırıldı, ancak Başsavcılık takipsizlik kararı verdiği için dava ileri gitmedi.

1994 yılında Derviş Eroğlu hükümetinin 11 bakanı hakkında, usulsüz ve partizanca istihdam iddiaları nedeniyle dokunulmazlıklarının kaldırılması talep edildi, ancak komite bu talebi reddetti.

2018 yılında Aytaç Çaluda’nın dokunulmazlığı kaldırıldı.

2019’da dönemin UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün banka hesaplarında kaynağı belli olmayan para hareketleri tespit edilmesi üzerine dokunulmazlığı kaldırıldı.

Özuslu, bugünkü gecikmenin gerekçesinin açıklanması gerektiğini belirterek, “Bugüne kadar CTP ne Genel Başkanı ne milletvekilleri ne de sözcüleri, polisin ve savcının işine müdahil olmamak adına hayali hikayeler üretmemiştir. Ancak bu, konuların takip edilmediği anlamına gelmez.” dedi.

Başsavcılığın 600 usulsüz ve sahte diploma iddiasıyla ilgili de gereğini yapması gerektiğini vurgulayan Özuslu, “Umarım bu konu kamu vicdanında bir yara olarak kalmaya devam etmez.” ifadelerini kullandı.