1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. "Yedi düvele karşı dimdik ayaktayız"
"Yedi düvele karşı dimdik ayaktayız"

"Yedi düvele karşı dimdik ayaktayız"

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uluslararası bir mücadelenin içindeyiz. Yedi düvel adeta saldırıyor. Biz de yedi düvele karşı dimdik ayakta duruyoruz." dedi.

A+A-

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uluslararası bir mücadelenin içindeyiz. Yedi düvel adeta saldırıyor. Biz de yedi düvele karşı dimdik ayakta duruyoruz." dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen 105. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni'nde katılımcılara hitap etti.

 

"DEMİR YUMRUĞUMUZU GÖSTERMEKTEN DE ASLA GERİ DURMADIK, DURMAYACAĞIZ"

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Milletimizin bu topraklardaki bin yıllık varlığının neredeyse her günü mücadeleyle geçmiştir. İşte şimdi de yine uluslararası bir mücadelenin içindeyiz değil mi? Yedi düvel adeta saldırıyor, biz de yedi düvele karşı dimdik ayakta duruyoruz, ayakta durmaya devam edeceğiz. Kolay değil 911 kilometre sınır, bu bağıranlar, çağıranlar, konuşanlar bunların hiçbirinin burada sınırı var mı? Yok. Peki niye bunlar buralarla bu kadar ilgileniyor? Dert başka, onlara şimdi girmeyeceğim, gündemimizde değil ama biz 911 kilometre sınırı olan Türkiye olarak eğer taciz ediliyorsak buna karşı sessiz kalamayız, sessiz duramayız. Gereken neyse onu yapmaya mecburuz, yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. Her kazanımımızın gerisinde çok büyük emek ve fedakarlık, her kaybımızın gerisinde çok büyük acı vardır. Malazgirt'ten girip Viyana önlerine kadar giden sonra da Meriç Nehri'ne kadar çekilmek zorunda kalan ecdadımız bu uzun tarihi süreç boyunca vakarlı duruşundan asla taviz vermemiştir."

 

AVRUPA PARLAMENTOSU KARARINA TEPKİ

Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nun Suriye'de uçuşa yasak bölge teklifi yaptığını hatırlatan Erdoğan, "Biz bu teklifi, Suriye'nin dört bir yanında yüz binlerce masum insan rejimin ve diğer güçlerin savaş uçaklarının bombardımanlarının altında can verirken gündeme getirmiştik. Oluk oluk kanın aktığı o günlerde kimse bu teklife dönüp bakmamıştı. Şimdi Türkiye, Suriye'yi terör örgütlerinden temizleyip asıl sahiplerinin dönüşüne hazır hale getirirken birden bu tür konular akla geliyor." ifadesini kullandı.

Avrupa Birliği'nin sonunun samimiyetsizliği ve iki yüzlülüğü yüzünden geleceğini belirten TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu gidiş iyi değil, işte Brexit. Bunlar durup dururken olmadı. Bunun için Avrupa'dan yükselen ve buram buram riyakarlık kokan sözlerin bizim nezdimizde zerre kadar kıymeti yoktur. 'Kapıları açarız' dediğimde tutuşuyorlar. Tutuşmayın, vakti saati gelince bu kapılar da açılır. Hadi bakalım, yüz binleri bir de siz ağırlayın. Bu iş nasıl oluyormuş, sizden de görelim. Paranız var, güçlüsünüz ama Yunanistan'a denizde 100-200 kişi gidince hemen bizi arayıp, 'Adalara 100, 200, 300 gitti' diyorsunuz. Burada 4 milyon var, 4 milyon. Buna sesiniz çıkmıyor. Kararlıyız." diye konuştu.

 

"SURİYE'NİN TOPRAKLARINDA GÖZÜMÜZ YOK"

İdlib'de Rusya ve İran'ın desteğiyle oluşturulan stabil durum sayesinde yüz binlerce insanın hayatının kurtarıldığını ve milyonlarca insanın da yerlerinden edilmesinin engellendiğini vurgulayan Erdoğan, "Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine olan saygımızı her fırsatta tekrarladık. Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok, böyle bir şeyi de düşünmüyoruz. Şurada bir inceliği de özellikle ifade edeyim, bizim Suriye'de de Türkiye'de de Kürt kardeşlerimizle bir sorunumuz yok, bizim sorunumuz terör örgütlerinin ta kendisiyledir." dedi.

Batılı devletlerin "Yatıyor kalkıyor Kürtler aşağı Kürtler yukarı" dediklerini belirten Erdoğan, "Bizim Kürt kardeşlerimle bir işimiz yok, bizim işimiz terör örgütleriyle. Hedefi saptırmayın. Böyle söyleyerek, terör örgütlerinin adını vermeyerek Kürtler dediğiniz zaman Kürt kardeşlerimizi adeta teröristler olarak vasıflandırmış oluyorsunuz. Bu yanlış bir şey, bunu çözmemiz lazım. Zira ta İdris-i Bitlisi'den alınız Selahaddin-i Eyyubi'ye kadar bizler Kürt kardeşlerimizle bu bölgede barış için adımlar attık. Bugün de öyleyiz, yarın da öyle olacağız." ifadesini kullandı.

 

"DEVASA ÜLKELERİN LİDERLERİ, TERÖRİST BAŞLARINI YANLARINA ALIYOR"

Türkiye'nin, askeri seçeneği daima en son çare olarak gördüğünü belirten TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye, Kuzey Suriye'deki askeri harekat aşamasına işte böyle bir sürecin sonunda geldi. Afrin'i teröristlerden temizlediğimiz günden beri Fırat'ın doğusundaki terör oluşumuna izin vermeyeceğimizi her platformda ve en yüksek sesle belki yüzlerce defa anlattık. Bir şeye üzülüyoruz, o da nedir biliyor musunuz? Devasa ülkelerin liderleri, bu teröristlerin başlarını yanlarına alıyorlar, onlarla masaya oturuyorlar, onlarla bu sorunu çözmeye çalışıyorlar.

Bu ne menem iştir? Böyle bir şey olabilir mi? Teröristi muhatap olarak karşınıza aldığınızda terörle mücadele olur mu? Uluslararası terörle mücadele toplantılarını neden yapıyoruz? Bunlara prim veriyorsunuz, şımartıyorsunuz, azdırıyorsunuz. Böyle yapa yapa zaten iş buraya geldi. Biz de diyoruz ki verilen sözlerin tutulmaması halinde planlarımızı kendi imkanlarımızla hayata geçireceğimizin altını çize çize ifade ediyoruz."

 

"TACİZ DEVAM EDERSE KENDİ HAREKAT PLANIMIZI HAYATA GEÇİRİRİZ"

Erdoğan, terör örgütünün bu bölgelerden Türkiye'yi taciz etmeyi sürdürmesi halinde Türkiye'nin kendi harekat planını buralarda da hayata geçirmeye devam edeceğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Fırat'ın doğusundaki yaklaşık 480 kilometrekarelik alanın 120 kilometrekaresini şu anda doğrudan kendimiz kontrol ediyoruz. Kalan kısmında Rusya ile birlikte durumu kontrol altında tutma kararını verdik. Elbette her anlaşma gibi Rusya ile vardığımız mutabakat da her iki tarafın özellikle ulaşabilecekleri askeri şartları içeriyor. Türkiye'nin tavrı halen aynıdır."

Sınır boyunca ve Suriye toprakları içinde bölücü terör örgütünün Türkiye'yi tehdit eden bir hakimiyet alanı kurmasına izin verilmeyeceğinin altını çizen Erdoğan, "Zaten böyle bir durum herkesin üzerinde mutabık olduğu Suriye'nin toprak bütünlüğü ilkesine de aykırıdır. Güvenli hale getirilen yerlerde ülkemizden 1 ila 2 milyon arasında mültecinin geri dönüşünü sağlayacağız. Uluslararası toplumun desteği ile yürüteceğimiz bu proje için hemen temaslara başlıyoruz." diye konuştu.

Bu haber toplam 2188 defa okunmuştur