
“Vergi var, destek yok”
Esnaf Odası'nın araştırmasına göre, sadece Lefkoşa’da son iki yılda 226 marketten 90’ı kepenk indirdi.
Serap ŞAHİN
Hayat pahalılığı büyüdükçe, küçük esnaf sessizce yok oluyor. Maliyetlerle mücadele edemeyen kepenkler bir bir kapanırken, Hükümet üretime destek vermiyor, ekonomi güneye kayıyor.
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası (KTEZO), ülkede derinleşen ekonomik kriz nedeniyle küçük ve orta ölçekli marketlerin ciddi bir kapanma dalgasıyla karşı karşıya olduğunu geçtiğimiz günlerde açıkladı. Lefkoşa ilçesi sınırları içinde yapılan çalışmaya göre, son iki yılda toplam 226 market ve içecek satış noktasının 90’ının faaliyetlerini durdurduğu açıklayan oda, bu oranın küçük ve orta ölçekli marketlerin yüzde 39,82’sinin kapandığını ortaya koydu.
YENİDÜZEN’e konuşan Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası (KTEZO) Başkanı Mehmet Ali Ardıç, ekonomik sistemin güneye kaydığını, büyük marketlerin düşük fiyat politikalarıyla küçük esnafı ezdiğini söyledi. Ardıç; denetimsizlik, artan giderler, vergiler ve üretime destek verilmemesi nedeniyle özel sektörün ayakta kalamadığını vurguladı. KTEZO Yönetim Kurulu Üyesi Hürrem Tulga ise, hayat pahalılığı nedeniyle küçük esnafın kapanmak zorunda kaldığını, hükümetin kaynaklarını pahalılıkla mücadeleye değil maaşlara harcadığını belirtti.
KTEZO Başkanı Mehmet Ali Ardıç:
“Ekonomi güneye kaydı, küçük esnaf hayatta kalamıyor”
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası (KTEZO) Başkanı Mehmet Ali Ardıç, küçük ve orta ölçekli işletmelerin kapanma sebepleri olarak, ekonomik sistemin güneydeki piyasalara kaydığına ve ülkedeki büyük marketlerin küçük esnafı zor durumda bıraktığına dikkat çekti.
Ekonomik zorlukların başlıca nedenlerinden birinin piyasadaki dengesizlik olduğunu belirten Ardıç, büyük marketlerin düşük fiyat politikalarıyla küçük esnafa nefes aldırmadığını vurguladı. Ardıç, “Halk nerede ucuz fiyat varsa oraya gidiyor.” ifadelerini kullandı.
“Denetim yok”
Hükümetin piyasa denetiminde yetersiz kaldığını dile getiren Ardıç, kuzeydeki fiyat farklarının denetimsizlikten kaynaklandığını söyledi.
Fiyat farklılıklarının kontrolden çıktığını belirten Ardıç, “Bir markette bir ürün 100 lira, diğer markette 150 lira. Ticaret Dairesi ‘denetim yapacağım’ dedi. Dijital etikete geçilecek denildi. Hiçbir şey olduğu yok.” diyerek denetimsizlikten kaynaklanan adaletsizliğin altını çizdi.
“Giderler çığ gibi büyüyor, gelir azalıyor”
Enerji ve akaryakıt zamlarının esnafı daha da zorladığını ifade eden Ardıç, artan maliyetlere karşı gelirin azaldığını söyledi. “Elektriğe ve benzine yine zam geldi. Bunlar hep giderdir. Esnafın gideri çok, geliri azalıyor.” sözleriyle mevcut ekonomik yükün altını çizdi.
“Hükümet adım atmıyor, tek yaptığı vergileri artırmak”
Sistemsizlik ve çözüm eksikliğinden yakınan Ardıç, hükümetin sadece vergi artışlarına odaklandığını ifade etti. “Ekonomiyi düzeltilecek deniliyor ancak adım atan yok. Tek bildikleri vergileri arttırmak, devlet kasasına daha fazla para girmesini sağlamak ve memurunu rahat ödemek.” diyen Ardıç, özel sektörün göz ardı edildiğini ve bu nedenle insanların artık sadece memur olmayı tercih ettiğini belirtti.
Ardıç, “Ülkede sanatkâr kalmıyor.” ifadeleriyle üretimden kopuşa ve ekonomik geleceğe dair duyduğu endişeyi dile getirdi.
KTEZO Yönetim Kurulu Üyesi Hürrem Tulga:
“Pahalılık durdurulmadığı için ekonomi güneye kaydı, küçük esnaf kapandı”
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası (KTEZO) Yönetim Kurulu Üyesi Hürrem Tulga, ülkede artan hayat pahalılığının küçük esnafı iflasa sürüklediğini ve vatandaşları güneye yönlendirdiğini belirtti.
Hayat pahalılığına karşı uzun süredir uyarılarda bulunduklarını vurgulayan Tulga, bu durumun küçük esnafı satış yapamaz hale getirdiğini ifade etti. “Pahalılıktan dolayı güneye kayan ekonomi ile küçük esnaf satış yapamadığından ya küçülmeye gitti ya da kapandı.” dedi.
Avrupa ile kıyaslamalar yapan Tulga, Kıbrıs’ın kuzeyindeki fiyat artışlarının dünyada eşi benzeri olmadığını dile getirdi. “Dünyanın her yerinde pahalılık var. Halbuki bizdeki pahalılık Venezuela’dan sonra dünya rekoru kırıyor.” diye konuştu.
“Sürekli vergiyle çözmeye çalışıyorlar”
Kapanmaların önüne geçilmesi için oda olarak birçok girişimde bulunduklarını ancak karşılık bulamadıklarını belirten Tulga, “Vergileri arttırarak giderleri artırma yoluna gidiyorlar.” sözleriyle hükümetin çözüm üretmediğini ifade etti.
Geçen yıl yapılan ekmek fiyat düzenlemesini örnek gösteren Tulga, pahalılıkla mücadele adı altında esnafın ezildiğini söyledi. Gider maliyetinin arttığını ancak gelirin artmadığına dikkat çeken Tulga,
“Hayat pahalılığını durdurmak için yapıyorlar ama esnafın sırtına basarak.” şeklinde konuştu.
Hükümetin fiyatları sabit tutmak için üretim maliyetlerine destek olması gerektiğini belirten Tulga, “Ya elektriği sübvansiye edecekti ya da un fiyatına katkı koyacaktı. Kaynak ayırmıyor.” diyerek hükümetin tercihini maaş ödemelerinden yana kullandığını söyledi.
“Hükümet kaynaklarını pahalılıkla mücadeleye değil, maaşlara harcıyor”
Kaynakların sağlığa, eğitime ve pahalılıkla mücadeleye yönlendirilmesi gerektiğini söyleyen Tulga, “Maaşları ödemek için kredi çekiyor. Ve o maaşları da toplum ödüyor. Esas kriz noktası bu.” dedi.
Gelir adaletsizliğine de değinen Tulga, asgari ücretle üst düzey maaşlar arasındaki farkın her geçen gün büyüdüğünü belirtti.
