1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Türkiye ve Yunanistan’da yapılacak seçimlerin ardından Kıbrıs sorununda ‘yeni bir dinamiğin doğacağını’ düşünüyoruz”
“Türkiye ve Yunanistan’da yapılacak seçimlerin ardından Kıbrıs sorununda ‘yeni bir dinamiğin doğacağını’ düşünüyoruz”

“Türkiye ve Yunanistan’da yapılacak seçimlerin ardından Kıbrıs sorununda ‘yeni bir dinamiğin doğacağını’ düşünüyoruz”

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Sekreteri Asım Akansoy, Mayıs ayında Türkiye ve Yunanistan’da yapılacak seçimlerin ardından Kıbrıs sorununda “yeni bir dinamiğin doğacağını düşündüğünü” söyledi.

A+A-

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Sekreteri Asım Akansoy, Mayıs ayında Türkiye ve Yunanistan’da yapılacak seçimlerin ardından Kıbrıs sorununda “yeni bir dinamiğin doğacağını düşündüğünü” söyledi.

"Kıbrıs sorunu tek bir çizgi üzerinde ilerlemiyor. Farklı boyutlar, dengeler ve beklentilerin odağındayız. Uluslararası gelişmeler ve özellikle Doğu Akdeniz’deki kaynaklarla ilgili beklentiler var” diyen Akansoy,  Türkiye Yunanistan ve Türkiye-AB ilişkilerinin “kilitlenmeyi çözmenin yollarından biri” olduğunu işaret etti. Akansoy, “Yine AB’nin Kıbrıslı Türklere yönelik uygulamaları da bu kilitlenmenin aşılmasında ciddi rol üstlenebilir” diye konuştu.

“Önyargım yok. Ancak kefil de değiliz. Pratiğe bakacağız”

Limassol Today Gazetesi’ne Kıbrıs sorununa ilişkin bir röportaj veren Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Sekreteri Asım Akansoy “Anastasiadis, Crans Montana’da tarihi bir fırsatı reddetmiştir. Umarım Kıbrıslı Rum toplumu bunun muhasebesini yapmıştır” şeklinde konuştu.

Akansoy, Limassol Today’in “Bizim tarafımızdaki seçimlerin sonucunu ve Cumhurbaşkanı Hristodulidis'in seçilmesini nasıl görüyorsunuz?” sorusuna ise “Nasıl değerlendirdiğim ile ilgili, ne yapacağını görmem gerekir. Uygulama pratikler açısından, Kıbrıs sorunu ile ilgili eski karnesi pek iyi değildi. Dışişleri Bakanlığı döneminden kalma bildiklerimiz var. Önyargım yok. Ancak kefil de değiliz. Pratiğe bakacağız” cevabını verdi.

İşte Akansoy’un Limassol Today Gazetesi’ne verdiği röportajın çevirisi:

● Limassol Today: Kıbrıslı Türklerin çoğunluğunun Kıbrıs sorununa hala çözüm istediğini görüyoruz. Sayın Tatar lideriniz olunca bu nasıl olacak?

● Asım AKANSOY: Evet, Kıbrıslı Türkler adil ve siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm istiyor. Sn Tatar görüşlerini biliyoruz. Egemen eşitliğe ve uluslararası eşit temsiliyete dayalı bir müzakereye varım, diyor. Bu görüş elbette ortak zemin olan BM parametrelerinin dışındadır ve kanımca çözüm odaklı değildir.

Biz CTP’ye göre, çözüm zemini BM Güvenlik Konseyi kararlarıdır. Yani parametreler çözüm ile ilgili bu kararlardan oluşur. Ancak çözüm metodolojisini konuşmalıyız. Uzun vadeli yeni bir müzakere sürecinin yaratacağı yıpranmaya ve zaman kaybına tahammülümüz yoktur. Bu nedenle müzakereler, 2006-2017 müzakere sürecine bağlı olmalıdır. Varılan mutabakatlar gözetilmelidir. Ve 2017’den başlamalıdır. Yine, BM Genel Sekreterinin de belirttiği üzere, müzakereler artık çözüm odaklı olmalıdır. Ve süreç biz belli bir zamanda Referanduma taşımalıdır. Yani biz zamanlama olmalıdır.

Sn Anastasiadis, Crans Montana’da tarihi bir fırsatı reddetmiştir. Umarım Kıbrıslı Rum toplumu bunun muhasebesini yapmıştır.

● Limassol Today: Kıbrıs sorununun çözümünü gerek Kıbrıslı Türkler gerekse Kıbrıslı Türkler istiyor. Sn. Tatar’ın siyasi tezleri faklı. Peki sorun sadece Sn. Tatar mı ?

● Asım AKANSOY: Sorun sadece tezler değil. Çeşitli güç unsurlarının kendi ulusal çıkarları için Kıbrıs’ı bir oyun alanına döndürmüş olmalarıdır. BM Güvenlik Konseyi üyelerinin tutumundan tartışmaya başlayabiliriz. Dolayısıyla elbette Sayın Tatar’ın ve Ankara yönetiminin siyasetini değerlendirebilir, eleştirebiliriz, ancak yukarıda da belirttiğim gibi 2004 referandumu ve 2017 Crans Montana görüşmeleri ile ilgili nasıl bir değerlendirme yapacağız?

Sn Anastasiadis, Crans Montana’da tarihi bir fırsatı yitirirken tam bir hayal kırıklı yaratmıştı. Elbette Liderlik gösterememiştir, bu nedenle kendisini eleştirebilirim. Ancak gerek 2004 gerekse 2017’de sonuç alınamadığında bayram yapan Kıbrıslı Rum kesimlerin tavrı ve verdiği zararı bu terazinin neresine koyacağız.

Müzakerelerde her zaman daha çok isteyen, korkan ve reddeden daha azına sahip olur. Makul ve mümkün olana odaklanmalıyız. Adanın her iki tarafındaki aşırı milliyetçiler ve maksimalistler bölünmeyi adım adım yaratıyorlar.

Konuşulması ve eleştiri yapılması gereken gün geldi de geçiyor.

kibis.jpg

● Limassol Today: Bizim tarafımızdaki seçimlerin sonucunu ve Cumhurbaşkanı Hristodulidis'in seçilmesini nasıl görüyorsunuz?

● Asım AKANSOY: Nasıl değerlendirdiğim ile ilgili, ne yapacağını görmem gerekir. Uygulama pratikler açısından, Kıbrıs sorunu ile ilgili eski karnesi pek iyi değildi. Dışişleri Bakanlığı döneminden kalma bildiklerimiz var. Önyargım yok. Ancak kefil de değiliz. Pratiğe bakacağız.

● Limassol Today: Uygulamada ne tür adımlar atacak? Kıbrıslı Türklere bakışı ne olacak? Bugün günlük sorunlarda ciddi sıkıntılarımız var. Avrupa Birliğini bu yönde cesaretlendirecek mi yoksa, AB’yi bir koz olarak mı kullanacak?

● Asım AKANSOY: Kritik mesele, Kıbrıs sorununu çözmek mi istiyor, yoksa güney Kıbrıs’taki bazı küçük partileri esir alan dar siyasi bakış açısı ile rövanşist hamlelerle, yanlış yere konsantre olacak? Ustası Anastasiadis’ten çözüm yönetimi ve yöntemi konusunda farkı nedir mesela?  Anastasiadis’in birinci dönemi gayet yapıcıydı, ikinci dönem koptu gitti. Şimdi Sn Hristodulidis’in Anastasiadis döneminden siyasi cesaret, toplumsal hakimiyet, güneydeki çözüm güçleri ile birlikte hareket etme, Kıbrıslı Türklerin özne olarak kabul etme vd bakımından farkı olacak mı?

Kıbrıslı Türklerin ekonomik olarak üretim odaklı bir çerçevede nefes alması, üniversitelerimize ambargo uygulanmaması, konusunda farklı olacak mı? Bu tür uygulamaların kuzeydeki devletin tanınması değil Kıbrıslı Türklerin nefes alması demek olduğunu algılayacak mı ? Tanınma fobisinden vazgeçecek mi ? Kıbrıslı Türklerin çok yoğun bir şekilde göç ettiğini görüp kuzey için yapıcı davranacak mı?

İnanın bunlar önemli sorular.

● Limassol Today:  Kilitlenmeyi kırmanın bir yolu var mı? Ve eğer öyleyse nasıl?

● Asım AKANSOY: Mayıs ayında Türkiye ve Yunanistan’da yapılacak seçimlerin ardından yeni bir dinamiğin doğacağını düşünebiliriz. Kıbrıs sorunu tek bir çizgi üzerinde ilerlemiyor. Farklı boyutlar, dengeler ve beklentilerin odağındayız. Uluslararası gelişmeler ve özellikle Doğu Akdeniz’deki kaynaklarla ilgili beklentiler var.

Türkiye Yunanistan ve Türkiye AB ilişkileri kanımca kilitlenmeyi çözmenin yollarından biridir. Yine AB’nin Kıbrıslı Türklere yönelik uygulamaları da bu kilitlenmenin aşılmasında ciddi rol üstlenebilir.

● Limassol Today:  Nikos Hristodulidis'in Avrupa Birliği'nin Kıbrıs meselesine -hatta daha fazla- müdahil olması önerisi var. Bunu nasıl görüyorsunuz?

● Asım AKANSOY: Avrupa Birliği’nin çözüm ikliminin yaratılması ile ilgili dahil olması bizim için de önemli. Çözüm ikliminin yaratılması açısından, sosyal, ekonomik yakınlaşma sağlamak bakımından, Kıbrıslı Türklerin üzerindeki izolasyonu hafifletmek bakımından.

Avrupa Birliği eski dinamik özüne dönmeli, doğrudan Kıbrıslı Türklerin ekonomik pratiğine katkı koymalı. Bunu şiddetle bekliyoruz. Bugün AB, tatmin edici düzeyde değildir.

Somut birkaç örnek : 2017’de son verilen ve misyonu Kıbrıslı Türkleri AB’ye hazırlamak olan Ad Hoc Komite süratle yeniden çalışmaya başlamalı. Buradan başlayalım.

Doğrudan Ticaret tüzüğünün süratle geçmesini istiyoruz ? Bugün kuzeyde oluşan sosyo ekonomik şartlardan AB de sorumludur.

Mali Yardım tüzüğü tatmin edici düzeyde değildir. Yeşil hat tüzüğünde işlenmiş gıda ürünlerinin de geçebileceği 3 ay önce mümkün oldu. Neden ? Buna bir bakın. Bunu yaratan kimdir ?

Dolayısıyla AB evet önemli bir güçtür. Hem TC AB ilişkileri hem de Kıbrıslı Türklerle AB ilişkileri bakımından somut adımlara imza atılmalı. Eğer katkı koymak isteniyorsa.

Bu noktada Avrupa Birliğinin rolü müzakereler için uygun sosyal, ekonomik ve siyasal atmosferi yaratmak ve müzakere sürecine teknik destek vermek olmalıdır.

● Limassol Today:  Türkiye'de de yakında seçimler olacak. Bir süre önce Sayın Kılıçdaroglu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Yunanistan konusunda daha katı olmasını önermişti. Peki seçilirse Kıbrıs Türk toplumundan yana olacağına emin misiniz?

● Asım AKANSOY: Kıbrıs sorununda karşılıklı güven önemlidir. Kılıçtaroğlu nerede ne dedi bilmiyorum. Bizim için önemli olan kim seçilirse seçilsin, Kıbrıslı Türklerin siyasi iradesine saygı duymasıdır. Başka bir şey değil.

Bu noktada elbette Türkiye’ye istikrarın gelmesini, hukuğun üstünlüğüne dayalı demokratik bir düzenin tesis edilmesini, özgürlüğün ve insan haklarına dayalı bir düzenin gelmesini gönülden temenni ederim. Türkiyedeki istikrar sadece Türkiyeliler için değil, tüm bölge halkları için önemli ve değerlidir. Umarım herkes bunun farkındadır.

● Limassol Today:  Partiniz, gün ışığına çıkan kamuoyu yoklamalarına göre de zemin kazanıyor. Bir sonraki seçimi kazanabilir misin?

● Asım AKANSOY: CTP, şu anda birinci partidir. Araştırma sonuçları bunu gösteriyor. Şartlar nasıl gelişecek göreceğiz. Ancak Kuzey Kıbrıs’ı yönetme ve Kıbrıs sorununu çözme konusunda elbette iddialıyız. Gerek kadro, gerek program ve deneyim gerekse uluslararası ilişkiler bakımından. 

Bu haber toplam 1880 defa okunmuştur