1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Toros: İsrail–İran geriliminde kısa vadede tam ölçekli savaş olası görünmüyor
Toros: İsrail–İran geriliminde kısa vadede tam ölçekli savaş olası görünmüyor

Toros: İsrail–İran geriliminde kısa vadede tam ölçekli savaş olası görünmüyor

CTP Milletvekili Fikri Toros, İsrail ile İran arasında son dönemde artan karşılıklı saldırıların, bölgesel savaş riskini artırmasına rağmen kısa vadede tam ölçekli bir savaşa dönüşmesinin olası görünmediğini ifade etti.

A+A-

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Fikri Toros, İsrail ile İran arasında son dönemde artan karşılıklı saldırıların, bölgesel savaş riskini artırmasına rağmen kısa vadede tam ölçekli bir savaşa dönüşmesinin olası görünmediğini ifade etti.

Toros, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, her iki ülkenin de doğrudan savaşa girmenin ağır sonuçlarının farkında olduğuna işaret ederek, buna rağmen karşılıklı saldırıların tırmanmasının ve bölgeyi etkilemesinin ihtimal dışı olmadığını kaydetti.

İşte Toros’un sosyal medya hesabındaki paylaşımı:

“İSRAİL - İRAN ARASINDA DEVAM EDEN KARŞILIKLI SALDIRILAR

İsrail ile İran arasındaki artan karşılıklı saldırılar, bölgesel savaş riskini artırsa da, şu aşamada tam ölçekli bir savaşın çıkması görülebilir vadede olası görünmemektedir. Her iki ülke de doğrudan savaşa girmenin göze alınamayacak kadar ağır bedellerinin farkında. Ancak karşılıklı saldırıların tırmanması ve bölgeyi etkisi altına alması olasılık dışı değildir. İran, Hizbullah, Şii milisler, Yemen’deki Husiler gibi yandaşlarıyla İsrail’e karşı baskı kurmaya çalışırken, İsrail ise Suriye’deki İran üslerine ve milis unsurlarına yönelik hava saldırılarını artırıyor. İsrail’in en büyük destekçisi olan ABD, belli ki İran’la doğrudan savaşa girmek istemiyor. Washington, İsrail’in aşırıya kaçmaması için bir kontrol sübabı rolü oynuyor. Ancak ABD üslerinin İran’ın yandaşları tarafından hedef alınması olasılığı karşısında bu denge bozulabilir. İran–İsrail gerginliğinin Kıbrıs ve Doğu Akdeniz üzerindeki olası etkilerine baktığımda, bölgede alınan stratejik konumlar, enerji güvenliği, askeri ve insani hareketlilik görmekteyim. Her vesileyle vurguladığım üzere, Doğu Akdeniz’in çekirdeği konumunda olan Kıbrıs’ın Batı için bir “lojistik üs” olarak artan önemi, İran’ın doğrudan ve/veya dolaylı tehditlerine maruz kalabilir. Gerginliğin artması ve uluslararası toplumun dikkatini Doğu Akdeniz özelinde Ortadoğu’ya odaklaması Kıbrıs sorunun çözümü girişimlerini yeniden öteleyebileceği gibi, Kıbrıs’ın bir paydaş ülke olduğu enerji ve güvenlik projeleri gerekçeleriyle yeniden önceleyebilir. Devam eden gerginliğin nereye ve nasıl evrileceği, Doğu Akdeniz’in yeniden şekillenme süreci üzerinde doğrudan etkisi olacağı aşikar…”

Bu haber toplam 3240 defa okunmuştur