1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Sivil savunmacı olarak söylüyorum, enkazın savunulacak hiçbir yönü yoktu”
“Sivil savunmacı olarak söylüyorum, enkazın savunulacak hiçbir yönü yoktu”

“Sivil savunmacı olarak söylüyorum, enkazın savunulacak hiçbir yönü yoktu”

72 ölüm ve 8 yaralı olan dosyada 11 sanığın ifadesinin alındığını hatırlatan Mahkeme Başkanı tanık olarak İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’u dinledi.

A+A-

Serap ŞAHİN

72 ölüm ve 8 yaralı olan dosyada 11 sanığın ifadesinin alındığını hatırlatan Mahkeme Başkanı tanık olarak İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’u dinledi.

“Yan binalarda yaşam boşlukları vardı. Ancak İsias’ta herhangi bir yaşam boşluğu yoktu” diyen Oğuz, “Enkazla ilgili gerçekten yaşama şansı yoktu. Daha önce savcılığa sunduğumuz fotoğraflara mal sahibi bakarsa, buradaki insanlardan helallik isteyecektir” ifadelerini kullandı.

Oğuz, “Bir sivil savunmacı olarak söylüyorum, enkazın savunulacak hiçbir yönü yoktu” dedi.

“Olası kast, Kıbrıs’ta bir milli davaya döndü” diyen Oğuz, “Bu konuyla ilgili adalete güveniyoruz. Buradan çıkacak olacak sonucun aileler adına bir nebze teselli olacağına inanıyoruz. Bu binanın dayanıksız olduğuna eminiz. Türk adaleti en doğru kararı verecektir” şeklinde konuştu. Oğuz, mahkemede verdiği ifadesinde şu sözlere yer verdi:

“Hükümetimiz adeta alarma geçti. Devletin imkânlarıyla o gün ailelerden oluşan grup, doktorlar, hemşireler ile birlikte ilk uçağı yolladık. Görevli olarak ikinci gün yine bir ekiple birlikte 7 Şubat’ta Adıyaman’a geldik. Ben siyasi olarak değil de sivil savunmacı olarak enkazda elimizden geleni yapmak adına geldik. Binanın şekli yoktu. Enkaz ve moloz yığını vardı. Depremde ilk 72 saat çok önemlidir. Ancak burada herhangi bir yaşam üçgeni olmadığından burada 72 saatlik bir süreden bahsedilebilir bir durum yoktu.

Yan binalarda yaşam boşlukları vardı. Ancak İsias’ta herhangi bir yaşam boşluğu yoktu. Enkazla ilgili gerçekten yaşama şansı yoktu. Daha önce savcılığa sunduğumuz fotoğraflara mal sahibi bakarsa, buradaki insanlardan helallik isteyecektir. An ve an enkazda tüm fotoğraflar çekildi.

Kenarlardaki cenazelerden rehberler çıkmıştı ve hepsi uykusunda ölmüşlerdi. Vücut bütünlüğü bizim için çok önemlidir. Teknik anlamda yavaş yavaş vücut bütünlüğünü korumak için çalışıldı. Ailelerin enkaza karşı mücadele etmeleri bir umut vardı. Son güne kadar bunları yaşadık. Bir cenaze herkesin çocuğu oldu. Enkazın savunulacak hiçbir yönü yoktu.

Kolonlar, plakalar arasında hiçbir kiliş boşluğu olmadığı için yaşam boşluğu yoktu. Binada dayanılırlıktan bahsedecek kimse olamaz. Demirler insan saçı gibi değişik ebatlardaydı, üzerinde tutacak beton yoktu.

Fotoğraflara bakıldığında kimsenin uzman olmasına gerek yok anlaşılıyor. Ortadaki gerçekler her şeyi gösteriyor. Olası kast, Kıbrıs’ta bir milli davaya döndü bizim için. Bu konuyla ilgili adalete güveniyoruz. Buradan çıkacak olacak sonucun aileler adına bir nebze teselli olacağına inanıyoruz. Bu binanın dayanıksız olduğuna eminiz. Türk adaleti en doğru kararı verecektir.

Bu haber toplam 2288 defa okunmuştur