1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Seferberlik ilan edelim”
“Seferberlik ilan edelim”

“Seferberlik ilan edelim”

2025 yılının dokuz buçuk ayında 33 kişi trafikte yaşamını yitirdi, TKÖD Başkan Yardımcısı Özgül Gürkut Mutluyakalı “Yol affedici değil, trafik seferberliği ilan edelim” çağrısı yaptı.

A+A-

Recep DAL

Kıbrıs’ın kuzeyinde trafik adeta ölümle eşdeğer hale geldi. Son bir haftada Lefkoşa–İskele ana yolunda yaşanan iki ayrı kazada üç kişi hayatını kaybetti. Bu ölümlerle birlikte 2025 yılında trafik kazalarında yaşamını yitirenlerin sayısı 33’e yükseldi.

Henüz yılın dokuz buçuk ayı geride kalmışken, 30 farklı kazada 33 kişinin ölmesi, trafik güvenliğinde hiçbir ilerleme sağlanamadığını ortaya koydu. Geçtiğimiz yılın toplamında 50 kişi hayatını kaybetmişti; bu yılın gidişatı da aynı vahim tabloya işaret ediyor.

Son beş yılda 188 kişi trafik kazalarında yaşamını yitirirken, “kazalar ülkesi” haline gelen ‘KKTC’de 1975’ten bu yana ise tam 2 bin182 kişi trafik kazalarında can verdi. Bu ölümler  bin 926 farklı kazada yaşandı.

Kazaların artışındaki temel nedenler arasında sürücü eğitiminin yetersizliği, nüfus artışıyla orantılı şekilde çoğalan araç sayısına karşılık altyapının yetersiz kalması ve güvenli olmayan yollar geliyor. Alkol, aşırı hız ve dikkatsizlik gibi bireysel ihlaller de tabloyu ağırlaştırıyor.

YENİDÜZEN’e konuşan Trafik Kazalarını Önleme Derneği (TKÖD) Başkan Yardımcısı Özgül Gürkut Mutluyakalı, “Trafik insan hayatını tehdit eden bir olay haline geldi. Her geçen gün artan kazalar maalesef bu kötü tabloyu gözümüze sokuyor.” dedi.

Mutluyakalı, son zamanlar ölümlü trafik kazalarının yaşandığı Lefkoşa–İskele yolunun tek gidiş–tek dönüş olmasının ölümcül risk yarattığını belirterek, “Bu yolun süratle dört şeritli hale getirilmesi gerekiyor, hükümetin önceliği bu olmalıdır.” çağrısında bulundu

Ehliyetlerin kolayca çevrilmesinin ciddi risk yarattığını ifade eden Mutluyakalı, “İnsanlar için kolaylık gibi görünüyor ama aslında kötülük yapıyoruz. Ülkeye gelen kişilerin trafik kuralları hakkında mutlaka bilgilendirilmesi gerekir.” ifadelerini kullandı. 

“Yol affedici değil, sürücünün en küçük hatasında sonuç çok ağır oluyor” diyen Mutluyakalı, bir an önce “trafik seferberliği” ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Mutluyakalı, “Nüfusunu bilmediğimiz bir ülkede yaşıyoruz, önü göremiyoruz ve günübirlik çözümlerle yetiniliyor.” diyerek plansızlığa da dikkat çekti.

Mutluyakalı, eğitimin önemine vurgu yaprak, “Her şeyin başı eğitimdir. Direksiyon başına geçmeyi herkes çok ciddiye almalı, tüm konsantrasyon güvenli sürüş için kullanılmalıdır.” diye konuştu. Uzun vadeli planlama ve toplu taşımanın geliştirilmesi gerektiğini belirten Mutluyakalı, “Trafiğe olumlu dokunuşlar yapılmalı, eğitim ve farkındalık sürekli gündemde tutulmalı.” açıklamasında bulundu.

 

“Trafik insan hayatını tehdit eden bir olay haline geldi”

TKÖD Başkan Yardımcısı Özgül GürkutMutluyakalı, konuyla ilgili YENİDÜZEN’e özel açıklamalarda bulundu.

TKÖD Başkan Yardımcısı Mutluyakalı, trafiğin memlekette insan hayatını tehdit eden bir olay haline geldiğine vurgu yaparak, “Her geçen gün artan kazalar maalesef bu kötü tabloyu gözümüze sokuyor.” dedi.

 

“Lefkoşa-İskele yolu 4 şeride çıkarılmalı”

Son 1 hafta meydana gelen ölümlü trafik kazalarının Lefkoşa-İskele ana yolunda yaşandığını hatırlayan Mutluyakalı, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Lefkoşa–İskele yolunun en büyük sorunu tek gidiş–tek dönüş olmasıdır. Bu durum trafik güvenliğini tehdit eden bir unsurdur. İskele’de son yıllarda artan yapılaşma ve nüfusa bağlı olarak bu yol geçmiş yıllara nazaran daha fazla kullanılıyor. Bu yol süratle 2 gidiş–2 dönüşe çıkarılarak yol güvenliğinin daha iyi noktaya getirilmesi gerekiyor. Buradan çağrı yapmak istiyorum. Bu yolun dört şeritli olabilmesi için gerekli kaynak ayrılsın, hükümetin önceliği haline gelsin.”

Yoldaki çizgilerin ve uyarıcı levhaların da yetersiz olduğuna dikkat çeken Mutluyakalı, “Özellikle yol çizgileri mutlak surette daha belirgin hale getirilmelidir.” ifadelerini kullandı.

 

“Girne Dağyolu da çok tehlikeli”

Mutluyakalı, Lefkoşa–İskele yolu gibi Değirmenlik–Girne Dağyolu’nun da büyük risk taşıdığını belirterek, “O yolda da çok acı tecrübeler yaşadık ve toplu katliama dönüşen trafik kazaları meydana gelmişti.” diye konuştu.

 

“Ehliyet çevirmeleri kolaylık değil, kötülük”

Ülkeye farklı ülkelerden gelen çok sayıda insanın da trafikte risk oluşturduğunu söyleyen Mutluyakalı, şu noktalara dikkat çekti:

“Gerek çalışma amacıyla gerekse de öğrenci olarak ülkemize çok sayıda, çok değişik ülkelerden insanlar geliyor. Bu insanlarımızın kendi ülkelerinde trafik yönü farklı olabilir. Belli temel eğitimlerde de farklılıklar taşıyabilir. Ülkemize geldiklerinde eğer araç kullanacaklarsa belli kurallara bağlı bir bilgilendirmeden geçmesi gerekiyor.

Ülkede toplu taşıma da yeterli düzeyde değil. Bu konuda kendi yurttaşlarımız bile çok sıkıntı yaşıyor. Hal böyle olunca ülkeye gelen kişiler kendileri araba kullanmak zorunda kalıyor. Türkiye’den gelen kişilerin ehliyeti, iki ülke arasında yapılan anlaşma doğrultusunda direkt çevriliyor. 3’üncü ülkelerden gelen kişilere de az sayıda sürüş dersi veriliyor, ardından onların da ehliyeti çevriliyor. İnsanlar için kolaylık gibi görünüyor ama aslında kötülük yapıyoruz.”

Mutluyakalı, İngiltere’de uygulanan trafik eğitiminden bir örnek de paylaştı. İngiltere’de trafik cezası alan bir kişinin, ödediği paranın yanında eğitim de gördüğüne söyleyen Mutluyakalı,“Devlet sürekli elini insanların ensesinde hissettiriyor. Bizde ise trafik güvenliği bu denli ciddiye alınmıyor.” açıklamasında bulundu.

 

“Trafik çatışmalardan beter bir hal aldı”

Bu yıl trafik kazalarında kaybedilen 33 cana dikkat çeken Mutluyakalı, “Memlekette 1974’den bugüne kadar 2 binin üstünde insanımızı trafik kazalarında kaybettik. Trafik çatışmalardan beter bir hal aldı.” dedi.

Yabancı uyruklu insanların da kazalarda hayatını kaybetmesinin toplum için ayrı bir acı yarattığını belirten Mutluyakalı, “Ülkeye okumak veya çalışmak için gelen insanların kendi ülkesine tabut içerisinde gönderilmesi çok büyük bir acıdır. Bunun vebalini toplum olarak yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

“Yol affedici değil, trafik seferberliği ilan edelim”

Mutluyakalı, ülkedeki yolların güvenli olmadığını vurgulayarak, “Daha fazla beklemeyelim ve bir trafik seferberliği ilan edelim. Bir taraftan sürücüleri eğitip diğer taraftan da yolları daha iyi noktaya getirecek çalışmalar yapılmalı. İnsanların hata yapamaması için gerekli önlemler alınmalıdır. Bizim ülkemizde yol affedici değil. Sürücünün en küçücük hatasında sonuç çok ağır oluyor.” diye konuştu.

 

“Nüfusunu bilmediğimiz ülkede yaşıyoruz”

Kazaların artmasındaki en büyük nedenlerden birinin nüfus ve araç sayısındaki artış olduğunu söyleyen Mutluyakalı, “Nüfusunu bilmediğimiz bir ülkede yaşıyoruz. Önümüzü göremiyoruz ve günübirlik çözümlerle belli şeyler yapılmaya çalışıyor. Bu da yeterli değil maalesef. Hesaplamalara göre son 2-3 ay içerisinde 5 bin araç trafiğe katıldı.” açıklamasında bulundu.

Çözümün eğitimden geçtiğini ifade eden Mutluyakalı, “Her şeyin başı eğitimdir. Sürücü eğitimi, ailedeki eğitim, insanların önceliklerini daha doğru belirlemesi ve tehlikelere karşı kendilerini koruması önemlidir.” dedi.

 

“Direksiyon başına ciddiyetle geçilmeli”

Mutluyakalı, sürücülere de çağrıda bulundu. Mevcut şartları bilerek kendimizi korumamız gerektiğini dile getiren Mutluyakalı,“Başka çıkar yolumuz yok. Direksiyon başına geçmeyi herkes çok ciddiye almalı. Tüm konsantrasyonumuzu güvenli araç sürmek için kullanmalıyız. En küçük dikkatsizliğin sonucu çok acı sonuçlar doğuruyor.” ifadelerini kullandı.

 

“Uzun vadeli planlama ve toplu taşıma şart”

Mutluyakalı, trafik güvenliği için uzun vadeli planlamanın önemine işaret ederek, “Kaza oranlarının azaltılabilmesi için uzun vadede planlama şart. Trafik için öngörüler belirlenmeli. Bir hedef koyarak hareket edilmedi. Toplu taşımama sistemimiz de mutlaka gelişmeli. Bunun bizi kurtaracak önlemlerden biri olacağına inanıyorum.” diye konuştu.

Kısa vadede ise farkındalık artırıcı çalışmalara ihtiyaç olduğunu belirten Mutluyakalı, “Eğitici çalışmaların önemi büyük. Trafik güvenliği, sosyal medya, gazeteler ve televizyonlar aracılığıyla sürekli gündemde tutulmalı. Trafiğe daha fazla olumlu dokunuşlar yapılmalı ve insanlarda bunu hissetmelidir.” açıklamasında bulundu.

 

“Gönüllü denetçilik caydırıcılık sağlayacak”

Polis Genel Müdürlüğü’nün (PGM) başlattığı Gönüllü Trafik Denetçiliği uygulamasını da değerlendiren Mutluyakalı, “Birçok ülkede de başarılı olmuş bir çalışmadır. Caydırıcılığı artıracağı için olumlu bir katkısının olmasını bekliyoruz.” dedi.

 

“Yollar görünür hale getirilmeli”

Son olarak yolların aydınlatılması meselesine değinen Mutluyakalı, şu önerilerde bulundu:

“Bir başka konu da yolların yeterli düzeyde aydınlatılması. Bütün yolları aydınlatmaya da ihtiyaç yok. Kavşakların, çemberlerin ve virajların aydınlatılmasına öncelik verilmeli. Bunun dışında yolları görünür kılmak lazım. Özellikle yolları tanımayan biri için karanlıkta araç sürmek bir işkenceye dönüşüyor. Yol çizgilerinin mutlak surette daha belirgin olması da gerekiyor. Virajlarda da gece net şekilde görülebilecek levhalar olmalı.”

ef2bf199-490b-44ab-be08-2c16712d1cb3.jpg

Bu haber toplam 1923 defa okunmuştur