1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Savaşın gölgesi Kıbrıs'ta
Savaşın gölgesi Kıbrıs'ta

Savaşın gölgesi Kıbrıs'ta

Siyaset bilimciler, savaşın Kıbrıs’a sıçrama ihtimalini düşük görürken, en kötü senaryoda hedefin İngiliz üsleri olabileceğini belirtti. Ekonomistler ise petrol ve döviz fiyatlarındaki artışın ‘KKTC’ ekonomisini daha da zorlayacağı uyarısında bulundu.

A+A-

Serap ŞAHİN

İsrail’in 13 Haziran’da İran’ın çeşitli bölgelerindeki nükleer tesisler ve askeri hedeflere yönelik başlattığı saldırılarda üst düzey komutanlar ve bilim insanları hayatını kaybetti. İran da stratejik ve askeri hedefleri vurduğu saldırılarla karşılık verdi. Bölgede tansiyon giderek yükselirken, Birleşmiş Milletler ve çok sayıda ülke ateşkes ve müzakere çağrısı yapmaya devam ediyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, İsrail-İran savaşına müdahil olma kararını iki hafta içinde vereceğine işaret etse de cumartesi günü İran’daki üç nükleer tesise saldırı emri vererek ABD’yi fiili olarak savaşa sokmuş oldu. 

Öte yandan, ABD’nin İran-İsrail çatışmasına dahil olmasıyla birlikte, İngiltere’den Ağrotur Üssü’nde yakıt ikmal uçağı konuşlandırmak için izin talep edebileceği iddia edildi. Bu gelişme, ABD’nin üsler aracılığıyla Kıbrıs’ı savaşa dahil etme ihtimalini gündeme getirdi.

YENİDÜZEN siyaset bilimcilere, “İran-İsrail geriliminin Kıbrıs’a olası yansımaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Özellikle güneydeki İngiliz üsleri dikkate alındığında, bölgesel çatışmanın adaya sirayet etme riski var mı?” sorusunu yöneltti. Siyaset bilimciler; savaşın Kıbrıs’a sıçrama ihtimalinin düşük olduğunu, en kötü senaryoda ise hedefin İngiliz üsleri olabileceğini vurguladı.

Ortadoğu’daki gerilimin Kıbrıs’a doğrudan yansımasının düşük ihtimal olduğunu belirten Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ahmet Sözen sivil halkın doğrudan hedef alınmayacağını söyledi. Füze sapmaları gibi istisnai durumlar dışında, siviller açısından ciddi bir risk öngörmediğini belirtti.

Çatışmaların güvenlik açısından Kıbrıs’a sıçrama riskinin düşük olduğunu belirten Siyaset Bilimci Doç. Dr. Sertaç Sonan da olası bir savaşın ekonomik etkilerine dikkat çekti. Sonan, enerji fiyatlarının artabileceğini ve İran ile İsrail vatandaşlarının ülkeye gelişlerinin sekteye uğraması durumunda turizm ile eğitim sektörlerinin zarar görebileceğini vurguladı.

Ortadoğu’da yaşanan çatışmaların Kıbrıs ekonomisine olası etkilerini YENİDÜZEN’e değerlendiren ekonomistler ise çatışmanın devam eden ekonomik zorlukları artırabileceğine dikkat çekti.

Ekonomistler; dövizdeki dalgalanma, petrol fiyatlarındaki artış ve ithalat maliyetlerinin yükselmesiyle pahalılığın daha da artacağı uyarısında bulundu. Eğitim, turizm ve ihracatta da olumsuz yansımaların yaşanabileceği ifade edildi.

Ekonomist Erdal Güryay, şu an için büyük bir ekonomik etki görünmediğini ancak savaşın boyut değiştirmesi halinde ciddi olumsuzlukların yaşanabileceğini belirtti. Güryay, “Dövizdeki dalgalanmalar, Türk Lirası’nın değer kaybı ve petrol fiyatlarındaki artış olabilir. Bu da zincirleme şekilde birçok kaleme yansır.” dedi.

Ekonomist Ödül Muhtaroğlu ise, özellikle Hürmüz Boğazı’nın kapatılması halinde petrol fiyatlarının 100 doları aşabileceğine dikkat çekti. Muhtaroğlu, “Petrol ve akaryakıt fiyatlarındaki artış Kuzey Kıbrıs’ta enflasyon ve pahalılığı tetikleyecek. Dövizdeki yükseliş ise ithalatı pahalılaştıracak, bu da fiyatlara zam olarak yansıyacak.” uyarısında bulundu.

Muhtaroğlu, çatışmaların turizm ve eğitim sektörünü de olumsuz etkileyebileceğini, özellikle yabancı öğrenci sayısında düşüş yaşanabileceğini, ihracatın ise özellikle narenciye ve süt ürünlerinde risk altında olduğunu vurguladı.

 

erdal-guryay.jpg

Ekonomist Erdal Güryay:

“Savaşın boyut değiştirmesi kötü bir ekonomik pozisyon yaratabilir”

Ortadoğu’da yaşanan çatışmaların Kıbrıs’ın kuzeyine yansımasını değerlendiren Ekonomist Erdal Güryay, şu anki durumda büyük bir ekonomik etkiden söz etmenin mümkün olmadığını, ancak savaşın boyut değiştirmesi halinde ciddi olumsuzluklar yaşanabileceğini söyledi.

Güryay, “Dövizde dalgalanmalar olabilir. Türk Lirası değer kaybedebilir. Petrol fiyatlarında artış olabilir. Petrol fiyatlarındaki artış da zincirleme etkiyle birçok fiyatın yükselmesine neden olur.” yorumunda bulundu.

“Şu andaki haliyle Ortadoğu’daki savaşın çok büyük bir etkisi görünmüyor. Ancak savaşın boyut değiştirmesi daha da kötü bir ekonomik pozisyon yaratabilir.” diyen Güryay, “Hem TL kullanımından dolayı hem dış ticaret bağımlılığımızdan dolayı bu tür olaylar bizi birçok ülkeden daha fazla etkiliyor.” ifadelerini kullandı.

 

dul-muhtaroglu.jpg

Ekonomist Ödül Muhtaroğlu:

 “Petrol fiyatları ve döviz artarsa KKTC ekonomisi daha da sarsılır”

Ortadoğu’da yaşanan çatışmaların Kıbrıs’ın kuzeyine ekonomik etkilerini değerlendiren Ekonomist Ödül Muhtaroğlu, özellikle petrol fiyatlarındaki artışa ve döviz kurundaki hareketliliğe dikkat çekti. Muhtaroğlu, "Kuzey Kıbrıs özellikle ekonomik etkilerden nasibini alacak.” dedi.

Enerji ticaretinin kilit noktası olan Hürmüz Boğazı’na dikkat çeken Muhtaroğlu, “Küresel petrol ticaretinin yaklaşık üçte biri, doğalgaz ticaretinin de yüzde 20’si Hürmüz Boğazı üzerinden sağlanıyor ve İran’ın kontrolünde olan bir boğazdır. Hürmüz Boğazı’nın kapatılması halinde uzmanlar, petrol fiyatlarının 100 doları geçeceği tahminini yapıyor. Bu da akaryakıt fiyatlarını çok yukarılara taşıyacak ve Kuzey Kıbrıs ekonomisi de petrole bağımlı bir ekonomi olduğu için bundan son derece olumsuz etkilenecektir.” ifadelerini kullandı.

Petrol fiyatlarındaki yükselişin yalnızca Kıbrıs’ın kuzeyini değil, Avrupa’yı da etkileyeceğini belirten Muhtaroğlu, “Ukrayna-Rusya savaşından dolayı Rusya’dan petrol ve gaz alamayan Avrupa ülkeleri bu açıklarını Ortadoğu bölgesinden karşılıyorlardı. Eğer burası da kapanırsa petrol ve gaz alma durumları sıkıntıya girecektir.” diye konuştu. Muhtaroğlu, “Temennimiz boğazın kapatılmaması ve akaryakıt fiyatlarının da yükselmemesidir.” dedi.

Akaryakıt fiyatlarındaki olası bir artışın zincirleme etki yaratacağına işaret eden Muhtaroğlu, “Akaryakıt fiyatları yükseldiği zaman elektrik fiyatlarına zam gelecek. Öte yandan bütün halkın kullandığı akaryakıtta fiyatlar artacak. Akaryakıt büyük bir girdi maddesi olduğu için bu Kuzey Kıbrıs’ta hem pahalılığın hem de enflasyonun artmasına neden olacaktır.” diye konuştu.

Muhtaroğlu, “Döviz artışıyla birlikte, malların yüzde 95’inin ithalat yoluyla ülkemize gelmesinden dolayı ithalat da pahalı hale gelecektir. Gümrükte günlük döviz kuru uygulandığı için, bu durum ithalatın pahalılaşmasına ve bunun da piyasaya zam olarak yansımasına neden olacaktır.” ifadelerini kullandı.

 

“Turizm, eğitim ve ihracat etkilenebilir”

Ortadoğu’daki çatışmaların turizme ve eğitime de olumsuz yansıyabileceğini kaydeden Muhtaroğlu, “Bu savaş hali bir şekilde bölgede bir yayılma gösterirse, buraya gelecek olan üçüncü dünya ülkelerinden turistlerin sayısını azaltacaktır. Komşu bir coğrafyada olduğumuz için, buraya yönelik turizme gelecek olan üçüncü dünya ülkelerinin savaş olan bir bölgeye gelmesi pek mümkün olmuyor.

Savaştan dolayı üniversitelerimize gelen yabancı öğrencilerin sayısında düşüş yaşanabilir.” ifadelerini kullandı.

İhracatta da riskler oluşabileceğini belirten Muhtaroğlu, “Özellikle ihracatımızın iki temel ürünü olan narenciye ve süt ürünlerinin önemli bir kısmını Ortadoğu ülkelerine yapıyoruz. Savaşın hacminin büyümesi ve süresinin uzaması bu ihracatlarda da sıkıntılar yaratabilir” dedi.

Muhtaroğlu, “Enflasyon, döviz kuru, petrol fiyatlarının artmasıyla hayat pahalılığının yükselmesi devletin bütçesini de sarsacaktır” şeklinde konuştu.

 

ahmet-sozen-003.jpg

Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ahmet Sözen:

“İngiliz üsleri hedef olabilir ama sivil halk doğrudan hedef olmaz”

Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ahmet Sözen, Ortadoğu’daki gerilimin Kıbrıs’a sıçrama olasılığına ilişkin değerlendirmesinde, uluslararası ilişkilerin klasik analiz kalıplarıyla artık sağlıklı yorumlanamayacağını söyledi.

Çok belirsiz zamanlardan geçildiğine dikkat çeken Sözen, uluslararası krizlerin öngörülemezliğine vurgu yaparak, “Eski kalıplara göre ciddi bir tehlike beklemiyorum. Ama az da olsa, İran'ı vurmak için kullanılan İngiliz üslerine bir saldırı da tamamen olanak dışı değil.” ifadelerini kullandı.

Doğrudan sivillerin hedef alınmasının olası olmadığını vurgulayan Sözen, “İran’ın; üslerin dışında, sivil halkın yaralanıp ölebileceği bir teşebbüse gireceğini düşünmüyorum. Hedef muhakkak üsler olacaktır. Üslerin dışında bir hedef olamaz.” diye konuştu.

Olası füze sapmalarının yaratabileceği risklere de değinen Sözen, “Bir füze gelip istenmeyen bir yere de düşebilir. Onun her zaman bir riski var. Suriye iç savaşında da füze parçası kuzeye düşmüştü. O tür bir tehlike olabilir. Ama onun ötesinde, sivil halkı hedef alacak bir şeyin olabileceğini düşünmüyorum.” ifadelerini kullandı.

 

sertac-sonan.jpg

Siyaset Bilimci Prof. Dr. Sertaç Sonan:

“Güvenlik anlamında ülkemiz açısından ciddi bir risk olduğunu düşünmüyorum”

Siyaset Bilimci Doç. Dr. Sertaç Sonan, Ortadoğu’da yaşanan çatışmaların Kıbrıs’ın kuzeyine etkilerine dair değerlendirmesinde, güvenlik açısından ciddi bir risk görmediğini söyledi. “Güvenlik anlamında ülkemiz açısından ciddi bir risk olduğunu düşünmüyorum.” diyen Sonan, en kötü senaryoda İran’ın adadaki İngiliz üslerini hedef alabileceğini ancak bu etkinin sınırlı kalacağını belirtti.

ABD’nin savaşa katılma yönünde bir karar almasıyla birlikte bunun tüm dünyaya ve ülkeye olumsuz ekonomik yansımaları olacağını vurgulayan Sonan, “En kötü senaryoda, İran’ın sıkışması durumunda, Hürmüz Boğazı’nı kapatması ya da ABD’nin bölgedeki müttefiki durumunda olan petrol ve doğalgaz ihracatçısı ülkelerin üretim tesislerini hedef alması söz konusu. Böyle bir durumda enerji fiyatlarında ciddi bir artış olacaktır.” dedi.

Kıbrıs’ın kuzeyinde İran ve İsrail vatandaşlarının yoğunluğuna da dikkat çeken Sonan, bu durumun turizm ve eğitim açısından ekonomik etkilere yol açabileceğini ifade etti. “Ülkemiz özelinde, son üç yılın turizm istatistiklerine baktığımızda hava ve deniz yoluyla ülkemize gelen üçüncü ülke vatandaşları içerisinde İran vatandaşlarının ilk üçte olduğunu görüyoruz; üniversitelerimizde okuyan çok sayıda İranlı öğrenci var. Geçiş noktalarından ülkemize gelen İsrail vatandaşlarının sayısı da hatırı sayılır bir düzeyde. Bu açıdan bakıldığında da savaşın uzamasının ekonomik olarak bizi negatif etkileyeceğini söyleyebiliriz.” dedi.

Bu haber toplam 1535 defa okunmuştur