
“Özelleştirmeye ve devredilmeye karşıyız”
Telekomünikasyon Dairesi'nin özelleştirilmesine iki saatlik uyarı grevi yapıldı. Eylemde, yerli yapının dışlandığı, kamu yararının göz ardı edildiği ve stratejik kurumların tek tek devredildiği vurgulandı
YENİDÜZEN
Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Telekomünikasyon Dairesi'nin tüm şubelerinde sabah 08.30 ile 10.30 saatleri arasında "hükümetin Telekomünikasyon Dairesi'ni özelleştirme girişimleri" gerekçesiyle iki saatlik uyarı grevi gerçekleştirdi. Eylem sırasında Lefkoşa Telekomünikasyon Dairesi önünde basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasında konuşan TELSEN temsilcileri, yerli yapının dışlandığını ve kamu yararının göz ardı edildiğini ifade etti. Açıklamada, “Biz TELSEN olarak halkın yararına olacak çağdaş teknolojilerin ülkemize kazandırılması için her türlü adımlara destek veriyoruz. Ama bu desteğin bir şartı var. Telekomünikasyon Dairesi bu projede aktif, güçlü ve sürdürülebilir olmalıdır. Gelir paylaşımının adil olması, yerli istihdamın korunması ve Telekomünikasyon Dairesi’nin her türlü yetkiyle donatılmış olması lazım. Yerli yapı dışlanıyor, kamu yararı göz ardı ediliyor. Son günlerde Telekomünikasyon altyapısını doğrudan ilgilendiren projelerle ilgili sorular sordum, ilgili makamlara ve müdüriyete başvurularda bulundum ama ne yazık ki tek bir yanıt bile alamadım. Bu sessizlik bizi kaygılandırıyor. Eğer bu proje gerçekten halkın yararınaysa, neden halktan ve kurumdan gizleniyor, merak ediyoruz.” denildi.
Bıçaklı: “Kurumlar size koçan edilmedi”
Türk-Sen Başkanı Arslan Bıçaklı, Telekomünikasyon Dairesi'nde gerçekleştirilen uyarı grevinde yaptığı konuşmada, kamu kurumlarının elden çıkarılmasına sert sözlerle tepki gösterdi.
“Her gün sendikalar yasal haklarını kullanmak zorunda bırakılıyor. Ülkeyi yöneten mekanizma zannetti ki halkın malı olan bütün kurum, kuruluşları, bakanlık ve daireleri kendilerine koçan ettiler. Geçici olarak ve oy satın alarak geldiğiniz bu görevlerden yakında gideceksiniz. Buraya geldiniz diye bütün kurum ve kuruluşlar size koçan edilmedi” diyen Bıçaklı, hükümetin görevini yanlış anladığını savundu.
“Size bu görevler; iyileştirme ve yatırım yapıp halka daha sağlıklı iletişim, enerji, yol, asfalt, sağlık, eğitim gibi konularda daha iyi hizmet veresiniz diye verildi. Ama arkadaşlar görevlerini yanlış anladı. Bunları yapmak yerine mevcutları satmaya çalışıyorsunuz. Siz gelip oturdunuz, ‘ben limanları, elektriği, telefonu satarım’ diyorsunuz. Sata sata bir şey bırakmadınız.” ifadelerini kullanan Bıçaklı, özellikle küçük adalarda temel kamu hizmetlerinin özel sektöre devredilemeyeceğini vurguladı.
“Enerji, haberleşme, eğitim ve sağlık gibi konularda bu hizmetleri özelin eline veremezsiniz. Bu binaya bir bakın, aslında bize bina söylüyor: bana verdikleri önem budur. Genel müdür, bakan, şef... Usulüne uygun yatırım yapacaksınız. Her gün kara Mercedes’le gezersiniz memlekette. Bütün kurumları bir bir elden çıkarıyorlar. Altyapıyı Türk Telekom’a teslim ediyorlar” dedi.
Devletin kendi altyapısını kendisinin yapması gerektiğini söyleyen Bıçaklı, “Vatandaşa sağlıklı hizmet verebilmek için kendin yapacaksın bunu. Koskoca devlet altyapıyı yapamaz mı, şirkete mi teslim edecek? Yapamadığını sat, özel şirkete, onlar yapsın. Hükümet edenlere soruyorum: Siz ne yapacaksınız?” diye sordu.
Türk-Sen olarak kamu kurumlarına sahip çıkmaya devam edeceklerini belirten Bıçaklı, “Bu bir uyarı grevidir. Her seferinde sendikaların yaptığı eylemlere Bakanlar Kurulu karar alır, ‘grev yapmayı yasakladım’ der. Eğer bir altyapı yapıp topluma hizmet vermeye niyetiniz varsa kendiniz yapın. TELSEN, KTAMS, Kamu-İş iki saatlik bir uyarı eylemi başlatmıştır.” ifadelerini kullandı.
Serdaroğlu: “Bu mesele sadece çalışanların değil, tüm toplumundur”
Kamu-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, Telekomünikasyon Dairesi’nde gerçekleştirilen uyarı grevi kapsamında yaptığı konuşmada, verilen mücadelenin yalnızca çalışanların değil, tüm toplumun meselesi olduğunu vurguladı.
“Bu mesele sadece Telefon Dairesi çalışanlarının meselesi değil” diyen Serdaroğlu, olaylara duyarsız kalan kesimleri uyardı. “Sadece çalışanların meselesi olarak görürsek, baştan her şeyi kaybettiğimiz gibi bu kurumu da kaybedeceğiz. Duyarsız olanlara sesleniyoruz, zaman zaman sendikaların eylemleri başka tarafa çekilmeye çalışılıyor. Toplumun değerleri gidiyor.” ifadelerini kullandı.
Hükümete yönelik sert eleştirilerde de bulunan Serdaroğlu, “Bu hükümetten bir şey bekleyenler, ölüden gözyaşı bekliyor demektir. Mesele asgari ücret değil, telefon dairesi değil; mesele yok oluştur.” şeklinde konuştu.
Bengihan: “Egemenlik stratejik kurumlarla sağlanır”
KTAMS Başkanı Güven Bengihan, Telekomünikasyon Dairesi’nde gerçekleştirilen uyarı grevinde yaptığı açıklamada, kamu kurumlarının özelleştirilmesine ve devredilmesine karşı olduklarını vurguladı.
“İki saatlik bir uyarı grevi başlattık. Özelleştirmeye ve herhangi bir şekilde devredilmeye karşıyız” diyen Bengihan, stratejik kurumların elden çıkarılmasına tepki gösterdi. “Bu ülkenin stratejik kurumlarını özelleştiriyorsunuz ve başkalarına devrediyorsunuz. Egemenlikten ve milliyetçilikten bahsedenler, ülkenin stratejik kurumlarını tek tek devretmeye geldiğinde kılı kıpırdamıyor. Bir ülkenin egemenliği stratejik kurumlarıyla nitelendirilir” ifadelerini kullandı.
Kurumların halkın malı olduğunu hatırlatan Bengihan, “Tüm kurumları teker teker devretme, özelleştirme ve birilerine peşkeş çekme sevdasındadırlar. Halktan oy isterken dediniz mi, ‘telefonu, elektriği, karayollarını, suyu, limanları özelleştireceğiz’ diye propaganda mı yaptınız, yoksa ‘daha iyi bir düzen, halka kamusal hizmeti en iyi şekilde biz yapacağız’ diyerek mi geldiniz?” şeklinde konuştu.















