Okuyorum

Okuyorum

Okuyorum

A+A-

Yurdagül Akcansoy

Bu hafta yoğun geçen bir haftaydı. Aralık ayının ilk iki haftası hızla geçip gitti. Yeni çıkan kitaplardan ikisi benim için sürpriz oldu. En sevdiğim yazarlardan  Elif Şafak ve Haruki Murakami ‘nin yeni kitapları çıktı. Okunacak kitaplara iki yeni kitap daha eklendi… Okumalarınız bol olsun… Mutlu haftalar.

Yeni Çıkanlar


Ustam ve Ben
Elif Şafak, Doğan Kitap

Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul… Hindistan'dan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı. Ustası ise Sinan. Bu toprakların yetiştirdiği en büyük mimar.
Elif Şafak'ın muazzam hayal gücü ve zengin diliyle Osmanlı tarihinin derinliklerine doğru şaşırtıcı bir yolculuğa çıkıyoruz. Karşılıksız bir aşk, iktidar kavgaları, yobazlığın ortasında yeşeren sanat ve beklenmedik bir ihanet…
Bir tarafta bilime ve öğrenmeye inananlar, bir tarafta gelişmeyi durduranlar...
Ustam ve Ben, tarihi kişiliklerin, camilerin, kütüphanelerin, türbelerin, köprülerin resmigeçit yaptığı, rengârenk, canlı, sürprizlerle dolu bir dönem hikayesi…


Koşmasaydım Yazamazdım
Haruki Murakami, Doğan Kitap

“Biz roman yazmaya çalıştığımızda, insanlığın temelinde bulunan zehir gibi bir şeyi istemesek de çekip çıkarır, görünür kılarız. Yazarlar az çok bu zehre maruz kalır. Bu zehir işin içine girmediği sürece, gerçek anlamda yaratıcılık eylemi ortaya konulamaz çünkü (tuhaf bir benzetmeyle söyleyeceğim ama balon balığının zehirli kısmının aynı zamanda en lezzetli kısmı olmasıyla tıpatıp benzeyen bir durum galiba). Ama gerçekten sağlıksız olan şeylerle uğraşmak için insan mümkün olduğunca sağlıklı olmak zorundadır. Bu, benim tezim. Yani sağlıksız bir ruh bile, yine sağlıklı bir vücuda gereksinim duyar. İşte bu yüzden, böyle biri sanatçı olamaz, dense bile ben koşmaya devam ediyorum.”

 

Arkeoloji Anahtar Kavramlar
Colin Renfrew, Paul Bahn, İletişim yayınları

Arkeoloji yalnızca uygulamaya dönük bir disiplin değildir. Özellikle 1960'lardan günümüze arkeolojik kuramı ortaya çıkaran, besleyen ve geliştiren tartışmalarla zenginleşmiş bir literatüre de sahiptir. Arkeoloji: Anahtar Kavramlar, uluslararası uzmanlar tarafından hazırlanmış maddelerle arkeoloji literatüründe önem kazanmış kavramları ele alıyor ve bu kavramların arkeolojik düşünce ile arkeolojik yöntem üzerindeki etkilerini inceliyor. Kitap içindeki maddeler, sosyal bilimler disiplinlerinin yeni kuramsal tartışmalarının ve fen bilimlerindeki yeni araştırma tekniklerinin arkeoloji disiplinini nasıl etkilediğini gösteriyor.


Küresel Kriz ve Yeni Ekonomik Düzen
Fikret Şenses, İletişim Yayınları

“Uluslararası ekonomik ve siyasal sistem bir geçiş döneminde. 2008'de başlayan ve tüm Batı ülkelerini etkisi altına alan ekonomik kriz, bu geçiş dönemini hem hızlandırdı hem de paradigma değiştirici bir kırılma noktası oldu. Krizi önemli kılan da esas bu.
Ülke Deneyimleri Işığında Küresel Kriz ve Yeni Ekonomik Düzen, bu krizin bütün boyutlarıyla anlaşılmasını amaçlıyor. Kriz öncesi dönemi, krizin etkilerini, alınan ve alınamayan önlemleri, kriz sonrası senaryoları inceliyor. Değişen güç dengelerine ışık tutuyor. Aralarında Türkiye'nin de yer aldığı "yükselen piyasalar"a ilişkin ayrıntılı ülke araştırmalarına yer veriyor.”


Küçük Gandhi’nin Yolculuğu
Elias Khoury, Pegasus Yayınları

1982'de İsrail ordusu Beyrut'a girdiğinde vurulup ölen ayakkabı boyacısı Küçük Gandhi'nin hikâyesi tüm bu isimlere değip geçiyor. Küçük Gandhi'nin Yolculuğu kuşatma altındaki bir şehrin ve bu şehirde yaşayan sıradan insanların hikâyesi. Khoury, okuyucuyu yakın Lübnan tarihinde bir yolculuğa çıkarıyor. Katmanları teker teker soyup gerçek olanı ver gerçek olmayanı anlamaya zaman ayıracak mısınız? Soru bu…


Pili Adrianupoleos’tan Edirnekapı’ya
(Unutulmuş Bir Bizans Kentinin Hikayesi)
Orhan Türker, Sel Yayıncılık

Rum varlığı Fetih'ten sonraki ilk yüzyıldan sonra hiçbir zaman Türk nüfusu aşan bir üstünlük göstermese de Edirnekapı, 20. yüzyılın ortalarına kadar Türklerle Rumların ya da Müslümanlarla Hıristiyanların yan yana yaşadığı bir bölge olmuştur. Ne yazık ki sonunda, diğer kadim Rum semtleriyle aynı kaderi paylaşmış, 1960'lardan sonra Rum nüfus eriyip yok olmuştur.
Osmanlı İstanbulu'nun gözlerden ırak bu semti günümüzde, sınırları içerisinde barındırdığı Bizans ve Osmanlı mimari yapılarıyla giderek bir cazibe merkezi haline gelmektedir.


İstanbul’a Bir Yolculuk 1657-1658
Claes Ralamb, Kitap Yayınevi

Osmanlı İmparatorluğundaki gündelik yaşamı anlatan en ilginç belgelerden biri… Rålamb, saraya İsveç kralının elçisi olarak gelmişti. Çok ilginç ve öğretici olan bu günlük aynı zamanda oldukça eğlencelidir. Okur, Rålamb'la birlikte dönemin İstanbul sokaklarında dolaşır, kayıkla Boğaz'a ya da Marmara adalarına kürek çeker, Belgrat ormanındaki su kemerlerini seyreder, Eyüp'ü ziyaret eder… "Yanmış bezelye tadında" bulduğu Türk kahvesinden ilk yudumu onunla birlikte alır, "göçmen kuşları geri dönmeye zorlayan" 1658 kışının Avrupa'sında yol alırken çektiği sıkıntıları paylaşır.

Kitap Dünyası…

Bu sene 14–19 Ocak 2014  tarihleri arasında TÜYAP Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek Çukurova 7. Kitap Fuarı edebiyatımızın çok değerli ismi Orhan Kemal’i çeşitli etkinliklerle anmaya hazırlanıyor.

Yaşamını yitiren Güney Afrika’nın eski lideri Nelson Mandela’nın yaşamını anlatan “Long Walk to Freedom-Özgürlüğe Uzun Yol” filmi, Güney Afrika’da izlenme rekoru kırdı.

Bu haber toplam 1974 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 137. Sayısı

Adres Kıbrıs 137. Sayısı