1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Okullar harabe, çocuklar tarikatlara emanet, müfredat çöktü…
Okullar harabe, çocuklar tarikatlara emanet, müfredat çöktü…

Okullar harabe, çocuklar tarikatlara emanet, müfredat çöktü…

Geride kalan 2024-2025 eğitim yılını YENİDÜZEN’e değerlendiren KTÖS ve KTOEÖS, UBP-DP-YDP Hükümeti’nin torpil, rüşvet, yolsuzluk, usulsüzlük içeren konularda sınıfı geçtiğini ancak, eğitimdeki sorunları çözmekte sınıfta kaldığını belirtti.

A+A-

Hüseyin ÖZBARIŞCI

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, geride kalan 2024-2025 yılını değerlendirdi, UBP-DP-YDP Hükümeti’nin politikaları nedeniyle eğtiim yılının başarısız olduğuna işaret etti. YENİDÜZEN’e değerlendirmelerde bulunan iki sendikanın genel sekreteri, eğitimde bir çok sorunun yaşandığına, hükümetin ise bu sorunlara çözümbulamadığına dikkat çekti. 

Okullara karnelerin dağıtıldığı gün Eğitim Bakanlığı’na da karne hazırladıklarını belirten KTOEÖS Sendikası Genel Sekreteri Gökçebel, “Eğitim Bakanı birçok konuda başarılıdır ama bu konular toplumsal meseleler değil, torpil, rüşvet, yolsuzluk, usulsüzlük içeren konularıdır” dedi.

Eğitimde bir çok sorunun olduğuna işaret eden Tahir Gökçebel, hem Eğitim Bakanlığı, hem de UBP-DP-YDP Hükümeti’nin bu sorunları görmezden geldiğini, sorunları her fırsatta dile getiren öğretmenlere saldırıldığını ve öğretmenlerin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını ifade etti.

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş ise, devletin okul yapmadığını ifade etti. Son 5 yılda yapılan okulların iş insanları ve bazı belediyeler tarafından yapılarak eğitime kazandırıldığını vurgulayan Maviş, “Eğitim Bakanımız son 50 yılda yapılmayan işleri yapıldığını söylüyor. 23 tane yeni okulun yapıldığını ifade ediyor. Saydığımızda biz bu rakamları elde edemiyoruz” diye konuştu.

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, okullarla ilgili bir takım veriler de paylaştı, “Öğrencilerin % 12'si konteyner sınıflarda eğitim görüyor” şeklinde konuştu.

 

Okul sorunları...

Gökçebel: “Okullar eğitim yuvası olmaktan çıktı, sorunlar yumağına dönüştü”

KTOEÖS Genel Sekreteri Gökçebel, “Okullar, 40-50 kişilik sınıflarda ders gördüğü, yabancı öğrencilerin desteklenmediği yapılarda öğrenim gördüğü eğitim yuvaları olmaktan çok, sorunlar yumağına dönüşmüş durumdadır” dedi. Geride kalan eğitim yılı içerisinde 4 bin saatin üzerinde ders kaybı olduğunu söyleyen Gökçebel, yıl sonuna kadar bu eksikliğin giderilemediğini söyledi.

Konteyner sınıflarda 40 kişinin eğitim gördüğünün altını çizen Gökçebel, şöyle devam etti:

“Bazı okullar tamamen konteyner sınıflardan oluşan okullardır. Namık Kemal Lisesi, Lapta Yavuzlar Lisesi gibi. Bazı binalarda güvenlik tehlikesi de var.. Lapta’daki okulda elektrik kaçakları var. Yine Lefke’deki okul da öyle. Oyun alanı yok, sınıflar üst üste ve tehlikeli elektrik altyapısı söz konusu...

Depremden sonra güçlendirme çalışmaları yapıan okulların orta eğitim ayağında hemen hemen biten okul yoktur. Bir yandan konteyner sınıflar var, inşaat alanına dönüşmüş okullar var. Diğer yandan da depreme dayanıklılığı konusunda tespiti bile yapılmayan deprem risk raporu olmayan okullar var. Süreç, tamamen plansız, programsız, güvenliksiz bir yapı içerisinde ders yapılamaz bir yapı içerisinde devam ediyor. Lapta Yavuzlar Lisesi’nde 50 öğrenciye bir tuvalet düşüyor. Öğrenciler tuvalete girebilmek için tenefüslerde tuvalet önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. Öretmen başına düşen tuvalet sayısı çok düşük olduğu okullar vardır. Karneyi de verirken belirtmiştik. Algı yaratma, torpil, rüşvet, yolsuzluk gibi konularda Eğitim Bakanlığı’nın hakkını vermek lazım, %100 başarılıdır.”

 

Maviş: “Devlet, okul yapmıyor”

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, elde ettikleri veriler ışığında, UBP-DP-YDP Hükümeti ve Eğitim Bakanı Çavuşoğlu’nun orta koyduğu antidemokratik davranışlarıın, geride kalan yılda eğitimi ileriye taşımadığını söyledi. Devletin inşaat yapma noktasında geri kaldığını kaydeden Maviş, gerek iş insanları, gerekse bazı belediyelerin yaptıkları okullar dışında başka okulların yapılmadığını ifade etti. Son 5 yılda açılışı yapılan okulların büyük bir çoğunluğunun iş insanları tarafından devlete kazandırıldığını aktaran Maviş, “Eğitim Bakanımız son 50 yılda yapılmayan işleri yapıldığını söylüyor. 23 tane yeni okulun yapıldığını ifade ediyor. Saydığımızda biz bu rakamları elde edemiyoruz. Bu rakamların yarısını elde ediyoruz. Onları da iş insanlarının yaptığını görüyoruz” ifadelerini kullandı. 

Burak Maviş, eğitime 17 milyar TL civarında bir bütçenin ayrıldığını ancak bunun yetersiz kaldığını da söyledi.  “Bütçemiz vatandaşa göre ayrılıyor, fakat okullarımızda KKTC kökenli öğrenci sayısı %59’dur. Geriye kalan %31’i TC kökenli, %10’u da yabancı uyruklu öğrencilerdir. Biz, 60 kişilik bir pastayı 100 kişiye bölüyoruz. Bu durum, sınıfların kalabalıklaşmasına, kantin sırasından, tuvalet sayısına, çocukların sınıf içerisindeki özgür alanından, sınıf dışındaki özgür alanına kadar bir daralmaya sebep oluyor” dedi.

 

Maviş: “Okulların durumu Maraş’taki binalara benziyor”

Okullardaki eksiklikleri dile getirmeye devam eden Burak Maviş, ilk öğretimdeki öğrenci nüfusunun %23'ünün özel okullara kaydığının bilgisini verdi. Eğitim Bakanlığı’nın hem yeni okullar yaparak, hem de eğitimdeki eksiklikleri gidererek, özel sektöre kayan öğrenciler için çalışma yapmadığını da kaydeden Maviş, “Eğitim Bakanlığı, yaptığı uygulamalarla sanki özel okullara müşteri bulmakla ilgili sistemli bir çalışma yürütüyor” şeklinde konuştu. “Lefkoşa'nın göbeğinde Maraş'taki binalara benzer bir okul var” diyen Maviş, Şht. Yalçın İlkokulu’nda yaşananları hatırlatarak, “1 yıldır okulda inşaat devam ediyor. Sistem o kadar bir yavaş çalışıyor ki vatandaştan, bankalardan, her yerden kesilip oluşturulan deprem fonunun nakit akışı Maliye Bakanlığı'nın elinde blokeli... 6 Şubat depreminden 2,5 yıl geçmesine rağmen güçlendirilen okul sayısı hala daha bir elin parmaklarını geçmiyor. Yıkılıp yeniden inşa edilip tamamlanmış okul neredeyse şu anda yok. Toplumsal varoluş mücadelesinde şehit düşen birisinin adını verdiğimiz okulda bu yaşananlar utanç vericidir” şeklinde konuştu.

 

Eğitim sistemi...

Gökçebel: “Eğitim müfredatı bilinsellikten uzaklaşıyor”

KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, Eğitim Bakanlığı’nın eğitimdeki  birçok soruna rağmen, yeni sorunlar yaratabilecek adımlar attığını söyledi. Bunu Disiplin Tüzüğü ve yapılan müfredat değişikliğiyle gerçekleştirilmeye çalışıldığını aktaran Gökçebel, “Eğitim müfredatı içerik olarak bilimsellikten, laiklikten, ortak dünya değerlerinden ve Atatürk ilkelerinden uzaklaştırılıyor” dedi. Eğitimde ezbere bir sisteme geçildiğini anlatan KTOEÖS Genel Sekreteri, “Böyle bir eğitim müfredatı, ülke ihtiyacına da, ülkenin geleceğine de dönük olmaz” diye konuştu. “Parası olanın eğitim aldığını gösteren bir yapı vardır. Böyle bir eğitim sistemi, arzuladığımız bir eğitim sistemi değil” ifadelerini kullanan Gökçebel, “Bizim eşitsizlikleri ortadan kaldıran en fakir çocuğa da fırsat eşitliği tanıyabilecek bir eğitim sistemini yaratabilmemiz ve bunun kamusal yurttaş yetiştirme sistemi olması lazım” şeklinde konuştu.

Eğitimde bazı adımların atılmasının şart olduğunu detaylı bir şekilde aktaran Gökçebel, Eğitim Bakanlığı ve hükümetin sergilediği bu anlayışla bunun mümkün olamauyacağını söyledi.

Gökçebel şöyle devam etti:

“Dünyada eğitim sistemi öğretmenle yardımlaşarak, velilerle işbirliği yapılarak başarılabilmiştir. Biz; öğretmeni suçlu gören, sendika ile kavgayı seçen, tamamen haklara saldıran, bir anlayışla karşı karşıyayız. Düşünün; 80 yaşında turisti lüks arabada taşıyorsunuz ama 15 yaşında çocuğumuzu atıl durumdaki arabayla taşıyıp ölüme terk ediyorsunuz. Bu anlayış değişmediği sürece eğitimi dönüştürebilmek münkün değildir. Bu anlayışla kararnamelerle ve anayasa dışı uygulamalarla yasaları takmadan disiplin tüzünde olduğu gibi adımlar başkalarının isteği üzerine ülke ihtiyaçlarına özgü değil atılarak yapılıyorsa bu okullardaki bu kaos giderilemez. İhtiyaçlar giderilemez. İhtiyaçların giderilmesi bir politika işidir. Bu yaşadıklarımız gelecek yıl yaşayacaklarımızın azıdır. Gelecek yıl daha büyük sorunlarla karşılaşacağız. Bunun sinyalleri veriliyor. Yaşadığımız bu sorunlar, katlanarak daha da artacaktır. Verdiğimiz karnede de eğitim bakanlığının oldukça başarısız gördüğümüzü ortaya koyduk ve temennimiz Eğitim Bakanı’nın bir an önce torun bakmaya gitmesidir.”

 

Maviş: “Öğrencilerin % 12'si konteyner sınıflarda eğitim görüyor”

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, hem okulların durumu, hem de eğitim sistemiyle ilgili bir takım veriler de paylaştı. Şu anda ada genelinde okulların yüzde 14'ünün kullanılamadığını aktaran Maviş, öğrencilerin % 12'sinin konteyner sınıflarda eğitim görmeye mahkum edildiğini belirtti. “Hükümet veya Eğitim Bakanının bu konuda yapacağı açıklamalara güvenmiyoruz” diyen Burak Maviş, “İcraat görmüyoruz. Lafla peynir gemisi yürümüyor” şeklinde yorum yaptı. Paylaştığı verilerin devamında, okulların %28'inde öğrencilerin beslenme, barınma ihtiyacının ortaya çıktığını dile getiren Maviş, “Okul kantinlerinden yapılan ve yapılamayan alışverişlerde bunu görebiliyoruz. Okulların %77'sinin zor koşullar yaşayan öğrencilerle baş etmede sıkıntı yaşadığını görüyoruz” şeklinde konuştu.

Maviş şöyle devam etti:

 

"Bina güvenliği yaşadığımız okullarda veya kalabalık okullardaki ilk öğretimde okulların yükünü, öğretmenler ve okul yöneticileri çekiyor. Kamusal okullarda  17650 ilkokul öğrenci var, Bu öğrencilerin % 70'i sadece 27'de okulda öğrenim görüyor. Bu 27 okul şehir merkezlerindedir ve sınıf ortalamaları 25 ile 32 arasındadır. Geri kalan 53 okul, genelde köy okullardır. Bu 53 okulda da %30 öğrenci var. Okullar arasındaki öğrenci dağılımında ciddi bir eşitsizlik vardır. İlk okullarda, sınıf ortalaması 25 ve üzerindedir. Bu bize 10 tane yeni ilkokul ve okul öncesi bina ihtiyacı doğuruyor. Kadro ihtiyaçlarımız artık değişkenlik gösteriyor. Artık okullarda ana branş öğretmenleriyle işler yürümüyor. Okulların %61'inde rehber öğretmen, %49'unda da özel eğitim öğrenimi eksikliği var.

 

Disiplin Tüzüğü...

Gökçebel: “Temennimiz, Eylül ayından önce kararın açıklanması”

KTOEÖS Genel Sekreteri Gökçebel, toplumun ‘Başörtüsü Tüzüğü’ olarak bildiği Disiplin Tüzüğü hakkında da değerlendirmelerde bulunarak, Anayasa Mahkemesi’nde geçtiğimiz hafta karar için süresiz ertelenen dava sürecinin Eylül ayından önce tamamlanmasını temenni etti. “Bu ülkede hukukçu, öğretmen, siyasetçi ne isterse olsun ülkenin ihtiyaçlarına bağlı cesurca adım atmalıdır” diyen Tahir Gökçebel, “Birilerinin politikalarını uygulayan, korkak, zihniyetten uzak durulmalıdır” ifadelerine yer verdi. Dava sürecinin Eylül ayından önce bitmesinin önemli olduğuna vurgu yapan Gökçebel, okulların yine bir kaosla devam etmemesi gerektiğine işaret etti. Tahir Gökçebel, “Bu ülkenin ihtiyacı olan, eğitim bu değil. Bu ortaya konulmuştur. Kaldı ki bu toplumun yapısı, anlayışı, düşünceleri, davranışları, yaşam biçimi yıllardır bellidir. Eğer bu ülkeye nüfus dışarıdan gelecekse bu ülkenin insanına, yaşamına, yaşam kalitesine uyması lazım.  Dolayısıyla biz bundan taviz vermeyeceğiz. Umarız, dileriz ki Eylül'den önce menfi bir karar açıkları Anayasa Mahkemesi ve bu konu en azından mücadele edildiği oranda da karşılığını görür” ifadelerini kullandı.

 

Maviş: “Mahkeme ne karar verirse versin, sorunu siyaset çözecek”

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş YENİDÜZEN’e yaptığı değerlendirmede, son dönemdeki disiplin tüzüğü ve kur’an kurslarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Kur'an kursları meselesinin iki sendikanın (KTÖS-KTOEÖS) özelinde birlikte mücadele ettiği bir konu olduğunu belirten Maviş, “Yurtlar tespit edildi, evler tespit edildi, şikayetler yapıldı. Kimisine gidip bakıldı, kimisine hiç bakılmadı. Eğitim sisteminin dışında devam eden faaliyetler var. İnsanlar siyasal İslam'ın tuzağında ekonomik ve politik menfaat elde etmek uğruna çocukları tarikatlara yatılı olarak teslim ediyor” diye konuştu. UBP-DP-YDP Hükümeti’nin yarattığı suni gündemle başarısızlığını başka noktalara çekmeye çalıştığını aktaran Maviş, Ekim ayında gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde algı yaratılmaya çalışıldığını ifade etti. “Manipüle edip, toplumu bölmeye çalışıyorlar. Uzun zamandan sonra ilk defa disiplin tüzüğü çerçevesinde toplum örgütleriyle, muhalefetiyle, sendikalarıyla Bir araya gelerek iki büyük miting de organize ederek ne istediğini söylüyor, oraya odaklanıyor ve şu anda Anayasa Mahkemesi karara kalmış bir konuyla devam ediyor. Kıbrıs Türk toplumunun kültüründe laiklik anlayışı dayatmacı değil, hoşgörülü bir anlayıştır ve laiklik değerlerinin içerisinde din, vicdan özgürlüğü, inanç ve ibadet özgürlüğü, kılık ve kıyafet özgürlüğü zaten olduğunu görüyoruz. Orada ne varsa burada olacak anlayışı karşılığı bir duruştur bizim bu süreci mahkemeye götürmemiz... O noktada da mücadelemiz devam edecek. Mahkeme ne karar verirse versin, sorunu siyaset çözecek.

 

Okul taşımacılığı...

Maviş: “23 bin öğrenciyi 815 tane otobüs taşıyor”

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, okul taşımacılığında da büyük sorunlar yaşandığını ifade etti.

23 bin öğrenciyi 815 tane otobüsün taşıdığını belirten Maviş, birçok otobüsün de eski ve bakımsız olduğunu ifade etti. “Turistler, casino müşterileri en lüks otobüslerde taşınırken öğrenciler en kötü otobüsler de taşınıyor” diyen KTÖS Genel Sekreteri, konu hakkında çözüm önerisi de sunduklarını ancak yine de adım atılmadığının altını çizdi. Maviş, “Sorunu çözmek değil, sorunu ötelemek, sorunu dile getirmek daha kolay kendileri işlerine. Görüyoruz ki, konu ne Eğitim Bakanı, ne de Ulaştırma bakanının umurunda değil. Meclis’te birbirlerine topu atarak sorundan kaçmaya çalışıyorlar” şeklinde görüş bildirdi.

Bu haber toplam 2882 defa okunmuştur