1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Nüfusun %32’si diyabet”
“Nüfusun %32’si diyabet”

“Nüfusun %32’si diyabet”

Hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme; neredeyse her aileyi, ‘diyabetle’ tanıştırıyor. Yapılan araştırmalar, diyabet olmaya aday bir nüfusla karşı karşıya kalındığını da gün yüzüne çıkarıyor. 

A+A-

Ayşe GÜLER

Hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme; neredeyse her aileyi, ‘diyabetle’ tanıştırıyor.
Yapılan araştırmalar, diyabet olmaya aday bir nüfusla karşı karşıya kalındığını da gün yüzüne çıkarıyor.  
Kıbrıs Türk Diyabet Derneği Başkanı Caner Arca, 2008 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan taramada yetişkin nüfusta diyabetli oranının yüzde 11,3 olarak tespit edildiğini aktardı.
Arca, nüfusun en az yüzde 32’sinin şeker hastası olduğunun söylenebileceğini belirterek, en sık görülen diyabet türü olan ‘Tip 2’nin 8-10 yaşına kadar indiğini aktardı.
Öte yandan Endokrinoloji Diyabet ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Hasan Sav da ‘tip-2’ diyabet türünden her yıl yüzlerce hatta binlerce yeni vaka görüldüğünü dile getirdi.
Sav, özellikle ‘tip-2’ diyabet türünün, çağın gerektirdiği yeni yaşam tarzı ile orta çıktığını söyleyerek, hareketsizlik, düzensiz beslenme ve kilo alma üçlüsü ile ailevi faktörlerin hastalığı tetiklediğini de ifade etti.
Uzman Diyetisyen Davut Öksüzer de, şeker ve şekerli ürün tüketiminin diyabete zemin hazırladığına aktararak, çocukluktan itibaren sağlıklı beslenmenin aşılanması gerektiğini söyledi.

 


DERNEĞE ÜYE SAYISI KAÇ?

Kıbrıs Türk Diyabet Derneği Başkanı Caner Arca: “Nüfusun en az yüzde 32’si diyabet hastası”

Kıbrıs Türk Diyabet Derneği Başkanı Caner Arca, 2008 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan taramada yetişkin nüfusta diyabetli oranının yüzde 11,3 olduğunu aktararak, gizli şeker oranının ise yüzde 13,5 olarak saptandığını kaydetti.
Arca, gizli şeker olanların her yıl yüzde 10’unun diyabet hastası olduğu göz önünde bulundurulduğunda, nüfusun en az yüzde 32’sinin şeker hastası olduğunun söylenebileceğini belirtti.
Diyabet hastalarının yalnızca yüzde 45’inin tanı aldığını ifade eden Arca, geriye kalan kişilerin ise şeker hastası olduğunu bilmeden yaşadığını dile getirdi.
Arca, diyabetin tüm dünyada her geçen gün yükselen bir ivme ile arttığını da söyledi.

 “Tip 2, tüm diyabetlilerin yüzde 90’ı”

Arca, diyabet tipleri göz önüne alındığında, ‘Tip 2’ diyabet oranının tüm diyabetlilerin yüzde 90’ını oluşturduğunu söyledi.
15-20 yıl önce ‘Tip 2’ diyabet türüne toplum arasında ‘yaşlılık diyabeti’ denildiğini ancak günümüzde bu diyabet türünün 8-10 yaşına kadar indiğini aktaran Arca, “Ne yazık ki teknolojinin dayattığı bol enerjili gıdalarla beslenme ve hareketsiz yaşam bu durumu etkiliyor” dedi.

“3 bin 500 üye”

Arca, derneğe kayıtlı 3 bin 500 üye olduğunu, ancak tüzüğün yüklediği sorumluluk ve hakları kullanma açısından bakıldığında üyeliği geçerli olanların sayısının 670 civarında seyrettiğini kaydetti.
Ayrıca Arca, ülkedeki diyabetli sayısı düşünüldüğünde bu sayının oldukça az olduğunu da aktardı.
Hastaların karşılaştıkları sıkıntılara da değinen Arca, koruyucu hekimlik sisteminin uygulanabilecek şekilde planlanması, programlanması ve ilaçlı tedavi sistemine entegre edilmesi gerektiğini dile getirdi.

 


DİYABETTEN NASIL KORUNABİLİR?

Endokrinoloji Diyabet ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Hasan Sav: “Tip-2 diyabet türünden her yıl binlerce yeni vaka”

Endokrinoloji Diyabet ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Hasan Sav, ülkemizdeki yetişkin nüfusun yüzde 10’unun diyabet hastası olduğunu aktardı, hastaların yüzde 90’ında ise ‘Tip 2’ diyabet türünün görüldüğünü belirtti.
Toplumda ‘Tip 2’ diyabet türünün, ‘Tip 1’ diyabete göre daha sıklıkla görüldüğünü söyleyen Sav, 
‘Tip 2’ diyabet türünden her yıl yüzlerce hatta binlerce yeni vaka görüldüğünü dile getirdi.
Sav, ‘Tip 1’ diyabet türünden ise yılda 8-10 vaka ile karşılaştıklarını kaydetti.

“ ‘Tip-2’ diyabet türü, çağın gerektirdiği yeni yaşam tarzı ile orta çıkıyor”

Sav, ‘Tip 2’ diyabet türünün, çağın gerektirdiği yeni yaşam tarzı ile orta çıktığını söyleyerek, hareketsizlik, düzensiz beslenme ve kilo alma üçlüsü ile ailevi faktörlerin hastalığı tetiklediğini belirtti.
Bu nedenle ‘Tip 2’nin yetişkinlerde görülme sıklığının giderek arttığını ifade eden Sav, buna bağlı komplikasyonların da diyabetlileri ve sağlık sistemlerini zora soktuğunu kaydetti.
Sav, diyabetle birlikte koroner kalp hastalıkları, görme kayıpları, böbrek yetmezliği gibi yaşam kalitesini ileri derece bozan, tedavi maliyetleri yüksek olan hastalıklarla karşı karşıya kalınabileceğine işaret etti.
Sav, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de diyabet oranının giderek arttığını söyledi.

 


NASIL BESLENMELİ, NELERE DİKKAT ETMELİ?

Uzman Diyetisyen Davut Öksüzer: “Şeker ve şekerli ürün tüketimi diyabete zemin hazırlıyor”

Uzman Diyetisyen Davut Öksüzer, diyabetin insülin hormonu bozukluğundan kaynaklandığını ifade ederek, en büyük sebebinin de yanlış beslenme olduğunu söyledi.
Şeker ve şekerli ürün tüketiminin diyabete zemin hazırladığına aktaran Öksüzer, çocuk hastalarında bile insülin direnci yani gizli şekerin ortaya çıktığını dile getirdi.
Öksüzer, çocukluktan itibaren sağlıklı beslenmenin aşılanması gerektiğini ifade etti.

“Günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmeli”

Öksüzer, nasıl beslenilmesi gerektiğini de madde madde sıraladı.
Günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketiminin oldukça önemli olduğunu söyleyen Öksüzer, “Posa tüketimini artırmak, tam tahıllı ekmek tüketmek, haftada 4-5 kez kuru baklagil yemek gerekiyor” dedi.
Öksüzer, buna bağlı olarak da şeker tüketiminin azaltılması gerektiğine işaret ederek, vatandaşların sağlıklı karbonhidrata yönelmesini,  protein ağırlıklı beslenmenin hem diyabet hem de obeziteyi önlemede çok önemli olduğunu kaydetti.

“Öğlen ve akşam yemeklerinde ızgara et, tavuk ya da balık”

Öksüzer, sabah kahvaltısında mısır gevreği yerine peynir ve yumurta gibi şeylerin tercih edilmesi gerektiğini de ifade etti.
Öğlen ve akşam yemeklerinde ise ızgara et, tavuk ya da balığın tüketilmesinin şeker hastalığını önlemede etkin rol oynadığını anlatan Öksüzer, işlenmiş gıda ile cips, çikolata hatta ‘diyet ürün’ olarak ifade edilen paket ürünlerden de uzak durulması gerektiğini söyledi.
Öksüzer, haftada 3 gün, minimum 150 dakika da fiziksel aktivite ya da spor yapmanın da şart olduğunu dile getirdi.

 

yeniduzen-satin-aliniz-20181114144229.jpg

 

 

 

 

Bu haber toplam 2570 defa okunmuştur