1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Nefes alamıyoruz, zehirleniyoruz”
“Nefes alamıyoruz, zehirleniyoruz”

“Nefes alamıyoruz, zehirleniyoruz”

Dikmen Çöplüğü’nde yaşanan dram sonrası Avrupa Birliği projesiyle yeniden organize edilen çöplük alanın geldiği nokta ise çevre duyarlılığı açısından ülkenin iflasını gösteriyor.

A+A-

Güngör Katı Atık Depolama Alanı’nda dört gündür süren çevre felaketi, hâlâ birçok insanımızı adeta nefessiz bırakıyor, zehirliyor. Dikmen Çöplüğü’nde yaşanan dram sonrası Avrupa Birliği projesiyle yeniden organize edilen çöplük alanın geldiği nokta ise çevre duyarlılığı açısından ülkenin iflasını gösteriyor.

Fehime ALASYA


Güngör Katı Atık Depolama Alanı’nda 11 Kasım Perşembe gecesi başlayan ve kısmi alevlenmelerle devam eden yangınla yaşanan çevre felaketi sürüyor.

Yangını söndürme çalışmaları ve topraklarla üzerinin kapatılarak ‘örtüleme işlemi’ devam ederken, yön değiştiren rüzgar nedeniyle çıkan kirli duman çeşitli bölgeleri de günlerdir etkisi altına aldı.

Duman ve kötü kokudan olumsuz etkilenen Güngör ve Haspolat’taki bölge sakinleri, “Zehirleniyoruz, nefes alamıyoruz” diye isyan ederken, Güngör çöplüğündeki çalışmaların Çarşamba günü tamamlanabileceği öngörüsünde bulunan İçişleri Bakanlığı Plan Proje Müdürü Erhan Akar, “Çarşambadan sonra bu felaket tarihe karışacak” dedi.

Güngör Katı Atık Depolama Alanı’nda düzenli depolama yapılmadığını ifade eden Çevre Mühendisleri ise tesisin amacına uygun hale getirilmediğini belirterek “Çevre önemsenmiyor” yorumunu yaptı.

Bölgeliler nefes alamıyor

Güngör Katı Atık Depolama Alanı’nındaki çevre felaketini fotoğraflayan YENİDÜZEN, kirli dumandan etkilenen bölgelerde vatandaşlarla da konuştu.

Günlerdir zehir soluduğunu dile getiren vatandaş, bir an önce tedbir alınmasını istedi. Özellikle geceleri yoğun bir duman ile kokunun hakim olduğunu ifade eden bazı Güngör ve Haspolat sakinleri, rüzgarın etkisiyle bu yoğunluğun değiştiğini anlattı.

“İşimiz rüzgara kaldı, şansa kaldı” diyen birçok vatandaş, yetkilileri bir an önce bu duruma son vermeye davet etti.

Bölgeye günübirlik gelenler bin pişman…

Hem kendi hem de hayvanların sağlığı için endişelenen Güngör sakinleri nefes almakta güçlük çekiyor.

Güngör ve Haspolat bölgesine dıştan gelen vatandaşlar ve avcılar ise, adeta geldiğine geleceğine bin pişman oldu.

Çocuğunu her hafta Güngör’de at binmeye götüren Evginer ailesi, bu sabah gördükleri ‘duman altı manzara’ karşısında büyük tedirginlik duyduğunu anlatırken, Göngör’deki at çiftliğinde eğitici olan Süleyman Haraçvermez, “Geceleri göz gözü görmüyor, kalkıp dışarıya çıkıyoruz, açık havada olan hayvanlarımızı kontrol ediyoruz.” dedi.

1-250.jpg

Düzenli depolama alanından Lefkoşa ve Haspolat yönüne doğru olan görünüm…

2-209.jpg

Duman altında kalan Güngör’deki at çiftliği

3-154.jpg

Düzenli depolama alanının uzaktan görünüşü

4-111.jpg

Çöplük alandaki yangın anından birer fotoğraf

 


İçişleri Bakanlığı Plan Proje Müdürü Erhan Akar:

“Çarşambadan sonra bu felaket tarihe karışacak”

Güngör çöplüğündeki çalışmaların Çarşamba günü tamamlanabileceği öngörüsünde bulunan İçişleri Bakanlığı Plan Proje Müdürü Erhan Akar, “Çarşambadan sonra bu felaket tarihe karışacak” dedi.

Güngör’deki yangının son durumuyla ilgili YENİDÜZEN’e bilgi veren Akar, alevlerin büyük ölçüde söndürüldüğünü, hava koşulları nedeniyle zaman zaman söndürülen yerlerde yeniden alevlere rastlandığını anlattı. Dün gün boyunca örtüleme işleminin yapıldığını ifade eden Akar, tüm imkanları seferber ettiklerini anlattı.

Topraklarla üzerinin kapatılarak ‘örtüleme işleminin’ hala sürdüğünü kaydeden Akar, orta alanda bu işlemin bittiğini, yanlarda ise devam etmesi gerektiğini belirtti. Akar, çalışmaların hafta sonu olması nedeniyle hız kestiğini işaret ederek, “Esas örtüleme işini yapan araçta sıkıntı yaşandı, çalışmalar yavaşladı. Bu alet tamire gitti. Hata sonuna denk geldiği için kaynaklanan sıkıntılar da yaşadık ama bunu da aştık.” şeklinde konuştu.

Yoğun kirliliğin devam ettiğini anlatan Akar, “çok berbat bir durum, sürekli alana gidiyoruz, elimizden geleni yapıyoruz” dedi.

Bazı Kaymakamlıklar, Su Dairesi ile Jeoloji Maden Dairesi’nin de alandaki çalışmalara destek verdiğini anlatan Akar, kötü hava koşulları ve rüzgarın çalışmaları olumsuz etkilediğini dile getirerek, hava koşullarının da elvermesiyle tüm çalışmaların ve kirliliğin Çarşamba güne dek biteceği tahminlerinde bulundu.

Çöplük alanda Çarşamba gününden sonra çeşitli düzenlemeler yapılacağı ve bu olayın tekrarlanmaması için büyük adımlar atılacağını aktaran Akar, şunları dile getirdi:  “Buraya yeşil atık girişini engelledik ama geçmişte yapılan yeşil atıklar kuruduğu işçin yanıcı bir bomba madde gibi elimizde birikti. Reaksiyon sonucu bu atıklar tutuşunca yangın kendiliğinden büyüyor. Bu kirlilik giderek azalacak ve Çarşambaya kadar bu felaket ortadan kalkacak.”

“Bu felaket geçince hayat normale dönecek”

Belediyelere çöpleri kendi alanlarında muhafaza etmeleri uyarsında bulunduklarını anlatan Akar, günlük çalışmaların Çarşambadan sonra rutinine dönebileceğini belirtti.

Akar, “Tüm bu çalışmalar bitince, bu felaket geçince hayat normale dönecek.” yorumunu yaptı.

 


Çevre Yüksek Mühendisi Vijdan Şengör:

“Düzenli depolama yapılamadı, çevre önemsenmiyor”

Yangın ve sonrasında çıkan gazların solunmasının sağlık açısından çok kötü etkileri bulunduğunu belirten Çevre Yüksek Mühendisi Vijdan Şengör, “Hava kirliliği, çıkan gazları solumamız, birçok hastalığa neden oluyor.” dedi. Genel olarak ülkemizde çevre konularına yeterli önem ve bütçe ayrılmadığını kaydeden Şengör, “Çevre önemsenmiyor.” yorumunu yaptı.

Bunun için birtakım bütçeler ayrılmalı, bakanlıklarda tam teçhizatlı katı atık yönetimi çalışanlarının olması gerek.

Tesiste bilirkişiler tarafından işleyişin sürdürülmediğini, yönetimin zafiyeti olduğunu işaret eden Şengör, düzenli depolama yapılamadığını dile etirdi. Şengör, şunları belirtti:

“Dikmen çöplüğünün yandığını her sabah TMK’dan izliyorduk, şimdi yıl 2021 yine benzer şeyleri yaşıyoruz. Burası yönetilemediği için bu yangın ortaya çıktı. Burada düzenli depolama yapılamadı, özellikle katı atık depolama alanlarında düzgün depolama işlemi yapılmadı. Metan gazlarının borular tarafından dışarıya salınıp karbondiyokside dönüştürülmeliydi. Bu bertaraf işleminin yönetimi doğru olmazsa bu tarz şeyler yaşanmaya devam edecek”

 


Çevre Yüksek Mühendisi Can Kural:

“Amacına uygun hala getirilemeyen bir tesis olarak kaldığı için bu felaketle karşı karşıyayız”

“Maalesef sadece adı ‘düzenli depolama tesisi olarak’ kaldı. Burada da Dikmen’e benzer, yanlarda vahşi depolamaların olduğu bir tesis inşa edildi” diyen Çevre Yüksek Mühendisi Can Kural, yangının bu yerlerden çıktığını anlattı.

Kural, söz konusu tesisin hiçbir şekilde amacına uygun hale getirilemeyen bir tesis olarak kaldığını belirtti.   Bu yangınlarla ortaya çıkan emisyonun farklı gazlar da içerdiğini belirten Kural, sorunun insan sağlığı ve çevreyi tehdit edici boyutta olduğunun altını çizdi.

Dikmen çöplüğündeki depolama alanlarının da sürekli yanmasıyla gündeme geldiğini, benzer felaketin geçmişte sık sık yaşandığını anımsatan Kural, şöyle devam etti: “Dikmen’de birçok kez bunları yaşadık, bunlar ortadan kalksın diye burası inşa edildi ama doğru işleyişi olan bir tesis yaratılmadığı için bu felaketle karşı karşıyayız. Çevre için sağlık için bu çok ciddi riskler taşıyor, bir an önce bu felaket ortadan kaldırılmalı ve yenisinin olmaması için çalışmalar yürütülmeli.


CİVAR BÖLGELERDE OLAN VATANDAŞLAR:

“Nefes alamıyor, zehirleniyoruz”

Yusuf Konu: “Günlerdir zehir soluyoruz”

“İlk gün yağmur yağacak sandık, sis bastı sandık. Günlerdir zehir soluyoruz. Hanım eve çamaşır seriyor, onlar bile kokuyor. Rüzgar olduğunda biraz koku ve dumanlar dağılıyor ama gece oldu mu göz gözü görmüyor, günah, nefes alamıyoruz”

Hayat Atay: “Bölgedeki hayvanlar da, bizler de bundan olumsuz etkileniyoruz”

“Ozon tabakasına ciddi zarar veriyoruz, hem biz insanlar hem de çevremiz için çok ciddi bir felaket. Bölgedeki hayvanlar da bundan olumsuz etkileniyor. Bu havayı solumak bizim için hiç iyi değil, psikolojik olarak da çok üzülüyoruz. İlk iki gün çok kötüydü, sabah uyandığımızda sis sandık. Çok üzüldük.”

Nisan Atay: “2021 yılında hala bunun yaşanması hiç hoş değil”

“2021 yılında hâlâ bunun yaşanması hiç hoş değil. Keşke olmasaydı. Bir an önce yetkililer bu konuya çözüm bulmalı. Günlerdir kirli hava soluyoruz, bu canlılar için, bizler için hiç güzel değil, keşke olmasa…” 

Yüksel Başar: “İşimiz rüzgara kaldı, şansa kaldı”

“Burada nefes almak çok zor. Rüzgarın yönüne göre de bu durum bir an değişebiliyor. İşimiz rüzgara kaldı, şansa kaldı. Yetkililer bir önce tedbir almalı, bu olur şey değil”

Cüneyt Evginer: “Çocuğumun alerjileri var ve çok tedirgin oldum”

“Biz bu bölgeye her hafta düzenli olarak geliyoruz, bugün geldik ve duman altında olduğunu gördük. Çocuğumun alerjileri var ve çok tedirgin oldum. Yetkililerin hiçbir şey yaptığını görmedik. Halk olarak yapabileceğimiz bir şeyler varsa harekete geçelim, yoksa gerisi boş…”

Süleyman Haraçvermez: “Ne yapalım katlanıyoruz… Nefes alamaz olduk”

“Nefes alamaz olduk, hayvanlarda bile farklılık hissediyoruz. Gece kalkıp açık havada olan hayvanlarımızı kontrol ediyoruz. Oksijen azalıyor, nefes alamıyoruz, onlar da alamıyor. Bu birkaç günde biterse iyi de uzun sürerse ne biz ne de hayvanlarımız dayanabileceğiz. Bazen at binme derslerimizi yapamayacak kadar olumsuz etkileniyoruz. Ne yapalım katlanıyoruz…”

Arslan Cumayev: “Havada uçup gelen küller, yanmış karton bile görüyoruz. Zehirleniyoruz”

“Duman altında kaldık. Havada uçup gelen küller, yanmış karton veya kağıtlar bile görüyoruz. Zehirleniyoruz. Nefes alamaz duruma geldik. Bir an önce tedbir alınmalı, bu olay bir daha yaşanmamalı. Sağlığımız olumsuz etkileniyor. Geceleri çok kötü görünüyor, çıkıyoruz hayvanlarımızı kontrol ediyoruz.”

Hüseyin Yumuşak: “Nefes alamaz duruma geldik”

“Bizim buradan koku ve duman çok yoğun hissedildi, nefes alamaz duruma geldik. Güngör’den yemek siparişi veriliyor, gidip götürüyoruz ve birkaç dakika bile o kokuya dayanamıyoruz. Bu olur şey değil.”

Erdal Aka: “Sağlıkla alakalı zaten sıkıntılı bir dönemden geçerken, bu olur şey değil”

“Kurbanlık koyun olduk, yıllarca Dikmen’deki yangınları çektik, şimdi yine başladık. Yetkililer neden duyarlı değil, zehir soluyoruz ama bu önemsenmiyor. Sağlıkla alakalı zaten sıkıntılı bir dönemden geçerken, bu olur şey değil. Dört gündür yanıyor, dört gündür zehir soluyoruz, bir yandan da COVID için sağlıklı yaşayın deniliyor.”

Yangın foto: Doğan Samer

yd-destek-gorseli-2-398.jpg

 

 

Bu haber toplam 1858 defa okunmuştur
Etiketler : , ,