1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Ne bina, ne de personel sayısı artan suçlara yetişebiliyor”
“Ne bina, ne de personel sayısı artan suçlara yetişebiliyor”

“Ne bina, ne de personel sayısı artan suçlara yetişebiliyor”

KTAMS ile Kamu-Sen, Merkezi Cezaevi binasının sağlık ve güvenlik açısından hem mahkûmlar hem de cezaevinde görev yapan çalışanlar açısından “yetersiz” kaldığı gerekçesiyle ve yeni cezaevi binasının halen hizmete açılmamasını protesto etti.

A+A-

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) ile Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen), Merkezi Cezaevi binasının sağlık ve güvenlik açısından hem mahkûmlar hem de cezaevinde görev yapan çalışanlar açısından “yetersiz” kaldığı gerekçesiyle ve yeni cezaevi binasının halen hizmete açılmamasını protesto etmek için Merkezi Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı.

İki sendika, bir an önce Cezaevi Teşkilat Yasası’nın Meclis’ten geçirilmesi ve Merkezi Cezaevi’ndeki mahkum ve çalışanların yeni cezaevi binasına taşınmalarının sağlanması çağrısında bulundu.

KTAMS Genel Başkanı Güven Bengihan ve Kamu-Sen Genel Başkanı Metin Atan, bugün, Merkezi Cezaevi’nde çalışan gardiyanların da katılımıyla, Merkezi Cezaevi’ndeki sıkıntılara ilişkin basına açıklamalarda bulundu.

Merkezi Cezaevi’nde örgütlü KTAMS’ın Genel Başkanı Güven Bengihan, bugün, yine Merkezi Cezaevi’nin kapısının önünde olduklarını belirterek, cezaevi binasının yetersiz koşulları, personel eksikliği ve cezaevindeki artan suçlu sayısından dolayı burada çalışanların “güvenlik ve sağlık” konularında sıkıntı yaşadıklarını yineledi.

Mevcut cezaevinin mahkûmlar açısından da sıkıntılarına işaret eden Benghihan, mahkumların topluma kazandırılmasının cezaevinin gerçek amacı olduğunu belirterek, “Bırakın burada mahkumların topluma kazandırılmasını, burası potansiyel suçlu yetiştirme yeridir” dedi.

 

“Yeni cezaevi binası tamamlanalı yaklaşık bir yıl oldu. ancak, İçişleri Bakanlığı teslim alamadı”

Merkezi Cezaevi’nde görev yapan gardiyanların “büyük rahatsızlık” içerisinde olduklarını ifade eden Benghihan, “Defalarca bu kapının önüne çıktık, grevler yaptık, ancak yeni cezaevi binasına taşınma gerçekleşmedi” diye konuştu. Bengihan, şöyle devam etti:

“Araştırdığımız zaman; yeni cezaevi binası tamamlanalı yaklaşık bir yıl oldu. Ancak, bu ülkenin İçişleri Bakanlığı, daha, yeni cezaevi binasını teslim alamadı. Bu ülkenin Planlama İnşaat Dairesi, bu ülkenin Mühendis ve Mimar Odaları Birliği yetkilileri, yeni cezaevini girip göremedi.”

 

“Yeni cezaevi binası 118 milyon TL’ye mal oldu, yalnızlığa terk edildi”

Ülkede var olan kurumlara sahip çıkılamadığını savunan Güven Benghihan, yeni cezaevi binasının 118 milyon TL’ye mal olduğunu belirtti.

Bengihan, “Yeni cezaevi binası Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin katkılarıyla, Türkiye Cumhuriyeti halklarının kendi ödediği vergilerle, bu ülkede yeni, çağdaş bir cezaevi binası olsun diye yapılmıştır. Ancak yeni cezaevi biteli bir yıl oldu ve teslim alınmadı. Şu an yeni cezaevi yalnızlığa terk edildi, içerisindeki kamera, bilgisayar sistemleri atıl durumda. Tüm alt yapısı atıl durumda. 118 milyon, yazık değil mi?” diye sordu.

Güven Bengihan, “118 milyonluk yeni cezaevi binası yaparsınız ama binaya taşınmazsınız. Bu sorumsuzluktur ve buna sessiz kalmayan gardiyanlar ve onlarla birlikte mücadele eden sendikaları buradadır… Biz, çağdaş bir cezaevi istiyoruz, görevimizi layıkıyla, güvenli bir şekilde yapabilecek ve bitmiş cezaevine taşınmak…” ifadelerini kullandı.

 

“Cezaevi Yeni Teşkilat Yasası kadük oldu”

KTAMS Başkanı Bengihan, Cezaevi Yeni Teşkilat Yasası’nın seçimlerden dolayı kadük olduğunu söyleyerek, “Yeni cezaevi için oluşturulan ve daha önceden Meclis komitesinde bekleyen ve maalesef seçimler nedeniyle kadük olan Cezaevi Yeni Teşkilat Yasası mefta oldu. Biz, Teşkilat Yasası’nı görüşmelerini ve yürürlüğe koymalarını bekledik, ama seçim nedeniyle Meclis’te bekleyen tüm tasarılar kadük oldu.” dedi.

“Bu çalışanlar, halk, sizin iradesizliğinizin suçunu mu çekecek?” diyen KTAMS Başkanı Bengihan, “Bundan daha doğal ne olabilir; can güvenliğinin, sağlığının uygun bir ortamda olmasını talep etmek her çalışanın, her insanın hakkıdır” ifadelerine yer verdi.

 

“Mahkumlar ile tutuklular, mülteciler ve sivil halkın da bulunduğu ‘mavi kalem’ Pandemi Yurdu’nda tutuluyor”

Covid-19 pozitif mahkumlar ile tutukluların, mülteciler ve sivil halkın da bulunduğu “Mavi Kalem” adlı bir pandemi yurdunda bir arada tutulduklarına işaret eden Bengihan, “Bu pandemi yurdundaki mahkumların kaçabileceği konusunda yetkililere uyarılarda bulunduklarını ancak bu uyarıların dikkate alınmadığını, mahkumlardan buradan kaçmasından da gardiyanların sorumlu tutulmak istendiğini” söyledi. Bengihan, sendikanın tüm uyarılarına rağmen pandemi yurdunda gerekli güvenlik önlemlerini almayan yetkililere eleştirilerde bulundu.

 

İki sendikadan ortak çağrı: “Bir an önce Cezaevi Teşkilat Yasası’nın Meclis’ten geçirilmeli mahkûm ve çalışanların yeni cezaevine taşınmalı”

Bengihan, KTAMS ve Kamu-Sen olarak bir an önce Cezaevi Teşkilat Yasası’nın Meclis’ten geçirilmesini ve merkezi cezaevindeki mahkûm ve çalışanların yeni cezaevine taşınmalarının sağlanması çağrısında bulundu.

Bengihan, yeni binanın gerçek anlamda amacına hizmet edebileceğini, bunun için yasaların ve personel eksikliğinin giderilmesi gerektiğini söyledi.

 

“Cezaevinde 578 mahkûm ve tutuklu var. 191’u üçüncü dünya ülkelerden, bunların 113’ü öğrenci”

Ayrıca Bengihan, mevcut Merkezi Cezaevi’ne ilişkin bazı güncel rakamları da paylaştı.

Bengihan, 1982’de, 175 kişi için inşa edilen Merkezi Cezaevi’nde şu an 578 mahkûm ve tutuklu bulunduğunu; bunların 175’inin KKTC; 132’sinin TC; 80’inin KKTC-TC çift uyruklu ve 191’inin de üçüncü dünya ülkelerden oluştuğunu söyledi. Bengihan, üçüncü ülkelerden 191 kişiden 113’ünün öğrenci olduğuna dikkat çekti. Cezaevinde üçüncü dünya ülkelerinden gelen 113 öğrencinin bulunmasının nedenlerinin araştırılması gerektiğini Bengihan, “Ülkeye girişlere önem verelim. Öğrenci adı altında ülkeye gelerek, uyuşturucu ticareti, fuhuş ve para aklama olaylarına karışanlar bu ülkede cirit atıyor” dedi.

 

Atan: “Yıllardır çağdaş bir cezaevi için mücadele ediyoruz”

Kamu-Sen Genel Başkanı Metin Atan da yaptığı açıklamada, “Yıllardır çağdaş bir cezaevi için mücadele ediyoruz. Bu insanların yaşadıklarını kendileri bilir. Bunun nedeni de beceriksiz, itibarsız, yönetim bilgisi olmayan kişilerin bu ülkeyi yönetmesinden kaynakladır” dedi.

Dün Bakanlar Kurulu’ndan hayat pahalılığı ödeneğini öteleme ya da durdurma çabası olduğu yönünde bir takım duyumlar aldıklarını ifade eden Atan, şöyle konuştu:

“Şu an cezaevinde çalışanların sosyal yaşantısı diye bir şey de kalmadı. Hem bu zorluklar içerisinde çalışıyorlar, hem de çalıştıkları halde… Ek mesailerinden tutun yasaları olsun hep söylemde kaldı. Cezaevi Teşkilat Yasası kadük oldu, eğer bunu bir an önce düzeltmezlerse sıkıntı daha da büyük olacak... 118 milyon gibi bir miktar harcanıp çağdaş bir cezaevi yapılıyor ama sonuca bakıyorsunuz bir hiç. Bu çalışanların hakları, güvenlikleri ile ilgili hükümet gerekli tedbirleri almazsa sıkıntılar çok daha büyük olacaktır.”

 

Sorular

Yeni Merkezi Cezaevi binasının İçişleri Bakanlığı’nca neden hâlâ teslim alınmadığının sorulması üzerine KTAMS Başkanı Bengihan, binanın Türkiye Cumhuriyeti Devleti kaynakları ile yapıldığını, ihalenin Türkiye’de açıldığını ve ilgili firmanın TC Devleti’ne teslim ettiğini ancak KKTC mevzuatı gereği İçişleri Bakanlığı’na teslim edilmesi gerektiğini belirtti. Bengihan, ancak İçişleri Bakanlığı’nın bu yönde atılması gereken adımları henüz atmadığını söyledi.

İçişleri Bakanlığı’na yeni binanın devralınması için gerekli işlemleri başlatması çağrısını yineleyen Bengihan, yeni cezaevinin tam anlamıyla hizmet verebilmesi için Cezaevi Teşkilat Yasası’nın da bir an önce yasallaşması gerektiğini de vurguladı.

 

“İnsanlarımız artık sadece benzin ve elektrik için işliyorlar”

KTAMS Başkanı Bengihan, basın açıklamasında, ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılara da değinerek, “Giderek yoksullaştığımız bir dönemde akaryakıta ve elektriğe yapılan bu zamlar çok büyük bir insafsızlıktır. İnsanlarımız artık sadece benzin ve elektrik için işliyorlar” dedi.

Bengihan, akaryakıt fiyatlarını günlük belirlemek üzere dünkü Bakanlar Kurulu’ndan tüzük geçirilmesini de eleştirdi ve  “Brent petrolün varil fiyatı yükseldiğinde benzinin ve mazotun fiyatını artırdınız. Varil fiyat 103 dolara düştü, fiyatlarda bir indirime gitme niyetiniz yok mu?” diye sordu.

Haber: Anıl Işık - Fotoğraflı: Erol Uysal  (TAK)

Bu haber toplam 1735 defa okunmuştur
Etiketler : , ,