1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Laiklik karşıtı olan bu tüzük okullarda asla uygulanmayacak”
“Laiklik karşıtı olan bu tüzük okullarda asla uygulanmayacak”

“Laiklik karşıtı olan bu tüzük okullarda asla uygulanmayacak”

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, UBP-DP-YDP Hükümeti’nin bu süreçteki mesajları doğru okumadığına dikkat çekti, “Bu tüzük kültürümüze ve kimliğimize göre değişmediği sürece, okullarda uygulanmayacak” dedi.

A+A-

Hüseyin ÖZBARIŞCI

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, toplum olarak “başörtüsü tüzüğü” olarak bilinen Disiplin Tüzüğü’nün bu haliyle olduğu sürece okullarda kesinlikle uygulanmayacağını söyleyerek, “Bizler eğitim için yapmamız gereken ne varsa onları yapacağız dedi.

UBP-DP-YDP Hükümeti’nin eylemlilik sürecini ve 8 Nisan’da gerçekleşen yürüyüşü doğru okumadığını aktararak, toplumu bölme yönünde siyaset izlendiğine değindi, “Hükümet kendi sonunu hazırlıyor” diye konuştu.

İrsen Küçük Ortaokulu ve Bekirpaşa Lisesi öğretmenlerinin bu mücadelenin mihenk taşı olduğuna da vurgu yapan Maviş, başka okullarda da benzer manzarayla karşılanması durumunda, aynı tepkinin aynı olacağını belirtti, “Öğretmenin benimsemediği hiçbir yasa, tüzük veya uygulama okullarda hayat bulamaz. Anayasa’ya aykırılık gibi bir durum varsa, öğretmen buna asla izin vermez” ifadelerine yer verdi.

 

“Hükümet, Türkiye AKP iktidarıyla eşit ilişkiler kurmak yerine emir alan pozisyonunda”

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, okullarda başörtüsü meselesinin gündeme gelmesinin “toplumsal ayıplarımızdan bir tanesi” olduğuna vurgu yaparak, UBP-DP-YDP Hükümeti’nin gündem değiştirmek için suni bir gündem yarattığını ifade etti. UBP-DP-YDP Hükümeti’nin Türkiye’deki AKP iktidarıyla

Eşit ilişkiler kurmak yerine “emir alan” pozisyonuna geldiğini aktaran Maviş, “Bizim toplum olarak gerek eğitim, gerek sosyal, gerek demokrasi açısından yol almamız gereken bir süreçteyken, suni bir gündemle uğraşıyoruz” dedi. Eğitimdeki sorunların oldukça fazla olduğunun altını çizen Burak Maviş,

“Çantası boş olan ve aç kalan öğrenciler var, maretyal eksikliği olan çocuklar var, altyapı başka bir sorun, ihmal ve istismara uğrayan çocuklarımız var, depreme karşı güvenli hale gelmesi gereken okul binaları var, öğretmen eksiklikleri var ama biz eğitimde başörtüsünü konuşuyoruz” diye konuştu.  

“Toplum, başörtüsü meselesine fokuslandı” diyen Maviş, bu suni gündemden çıkıp, bir an önce Kıbrıs’ın kuzeyindeki gerçek sorunlara odaklanılması gerektiğine dikkat çekti.

 

“Kendi sonlarını hazırlıyorlar”

KTÖS Genel Sekreteri Maviş, YENİDÜZEN’e yaptığı değerlendirmenin devamında, şu anda Kıbrıs2ın kuzyeinde eğitimin Atatürk ilke ve inkılaplarına uygun, laik çerçevede kalabilmesi için şu anda toplumsal bir dayanışma olduğuna dikkat çekti, bu dayanışmanın 100’e yakın örgütün de desteğiyle canlı tutulduğunu söyledi. UBP-DP-YDP Hükümeti’nin gerçekleşen eylemlerden mesajı doğru okumadığını aktaran Burak Maviş, “toplumu daha fazla germe üzerinde bir siyaset güdülüyor” ifadelerine yer verdi. Kendi içerisinde bile bütünlük sağlayamayan bir hükümetle karşı karşıya olunduğunun altını çizen Maviş, “Aslında kendi sonlarını hazırlıyorlar. Bu eylemler başlarken ‘sonun başlangıcı’ demiştik. Hükümet artık projeleriyle, yasalarıyla değil, toplumsal çatışmayla gündeme geliyor ve hala daha ‘Ben yaparım olur’ zihniyetiyle hareket ediyor” şeklinde konuştu.

 

“Sabırlıyız, bu süreç, eski eylem süreçleri gibi olmayacak”

Bugüne kadar “onurlu” bir mücadele verildiğinin altını çizen KTÖS Genel Sekreteri Maviş, “Özellikle Bekipaşa Lisesi ve İrsen Küçük Ortaokulu öğretmenleri, bu onurlu mücadelenin mihenk taşıdır” dedi, “Şu anda öğretmenler kalemin sivri ucu gibidir” şeklinde görüş bildirdi. Kalemin sivri ucunun duvara açılan küçük darbelerin hep beraber mücadele edilerek büyütülmeye çalışıldığından bahseden Maviş, “Şunu söylemek gerekiyor ki, biz sabırlıyız. Bu süreç, eski eylem süreçleri gibi hemen bitmeyecek. Şu anda karşılarında kestirmedikleri bir jenerasyon var. Kendi alanıyla ilgili konuşmayan bakanlarımız var” dedi. Özellikle hükümetin küçük ortaklarından YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı’nın kaos yaratmak için açıklamalar yaptığını anlatan Maviş, “Bu durum, Kıbrıs Türk toplumunun demokrasi kültürüne yakışmamaktadır” ifadelerini de kullandı.

 

“Bu tüzük kültürümüze ve kimliğimize göre değişmediği sürece, okullarda uygulanmayacak”

Toplum olarak “başörtüsü tüzüğü” olarak bilinen Disiplin Tüzüğü’nün geri çekilmesi gerektiğinin ısrarla altını çizen Maviş, “Tüzük orada durduğu sürece bizim eylemlilik halimiz devam edecek. 1 ay sonra okullar kapanacak. Farklı dinamikler devam edecek” dedi. Maviş konuşmasının devamında, “Bizler eğitim için yapmamız gereken ne varsa onları yapacağız. Bu tüzük kültürümüze ve kimliğimize göre değişmediği sürece, okullarda uygulanmayacak. Başka okullarda da benzer bir manzarayla karşı karşıya kalırsak, orada da derse girmeme eylemi ve grevler olacak. Ülkenin genelinde süresiz grevler uygulanacağı gibi, okullarda daayrı bir süreç yaşanabilecek. Öğretmenin benimsemediği hiçbir yasa, tüzük veya uygulama okullarda hayat bulamaz. Anayasa’ya aykırılık gibi bir durum varsa, öğretmen buna asla izin vermez. Eğitim Bakanlığı tüzük değişip bir kesime ayrıcalık tanıyacak diye biz yansızlık ödevimizden geri durmayacağız” şeklinde konuştu.

 

“Verilen mücadele, irade ve kendi kendini yönetme mücadelesidir”

Burak Maviş, eylemlilik sürecinde ilk günden beri nefret dilinin kullanılmadığına dikkat çekti, “Biz burada bir toplumuz. Bir kültürümüz ve bir kimliğimiz var. Buna saygı duyulmasını istiyoruz” diye konuştu. Verilen mücadelenin irade mücadelesi ve kendi kendini yönetme mücadelesi olduğuna dikkat çeken Maviş, Türkiye’den yapılan açıklamalara atıfta bulunarak, “Bu onların hoşuna gitmeyebilir, o bizim sorunumuz değil” şeklinde görüş bildirdi.

 

“Bu süreç, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle tamamen ilişkili”

Kendisine Disiplin Tüzüğü’yle ilgili yaşananların Ekim’deki Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilişkili olup olmadığının sorulması üzerine ise Maviş, “Cumhurbaşkanlığı seçimiyle bu sürecin tamamen ilişkili olduğunu düşünüyorum” dedi. Küçük resme değil, büyük resme odaklanılması gerektiğinin altını çizen Burak Maviş, “Fotoğrafın bütününde TDT üyesi ülkelerinin aldığı kararlar, görüşme sürecinin gayriresmi de olsa başlaması, kara para konusu, insan ticareti gibi konular var” değerlendirmesini yaptı. Benzer sürecin 2005 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde de yaşandığını söyleyen KTÖS Genel Sekreteri, “Kendileri gibi düşünmeyen bir adayı orada görmek istediklerine pek inanmıyorum. Yarayı öyle bir yerden açmaya çalıştırlar ki, kendileri gibi düşünmeyenleri hedef tahtasına koymaya çalışıyorlar. Cumhurbaşkanlığı kalelerden bir tanesidir ve doğru kullanıldığı zaman bunun iyi olduğunu gördük. Bu yüzden adanın kuzeyindeki bu karanlıkyapıyı konuşturmamak konusunda türban tartışması ortaya atıldı” şeklinde konuştu.   

 

Bu haber toplam 3077 defa okunmuştur