1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Kutlu Adalı cinayeti soruşturmasında polis ve savcılık suskun!
Kutlu Adalı cinayeti soruşturmasında polis ve savcılık suskun!

Kutlu Adalı cinayeti soruşturmasında polis ve savcılık suskun!

Cinayete kurban giden Gazeteci Kutlu Adalı’nın öldürülmesiyle ilgili Savcılığın Polis’ten soruşturma talebinde bulunduğu, bunun üzerine bir kişinin cinayetle ilgili başlatılan soruşturmaya atandığı iddia edildi, polis ve savcılık açıklama yapmadı.

A+A-

Cinayete kurban giden Gazeteci Kutlu Adalı’nın öldürülmesiyle ilgili Savcılığın Polis’ten soruşturma talebinde bulunduğu, bunun üzerine bir kişinin cinayetle ilgili başlatılan soruşturmaya atandığı iddia edildi, polis ve savcılık açıklama yapmadı.

Polis, tahkikatın içeriğiyle ilgili herhangi bir açıklama yapmayacağını belirtirken, Savcılık’tan YENİDÜZEN’e yapılan yapılan açıklamada, “Polis ile temasa geçilmesi gerektiği” ifade edildi.

CTP’nin önerisi ile Meclis’te cinayetin araştırılmasına ilişkin oy birliğiyle komite kurulması kararı ise ilerletilmedi. Başbakan Ersan Saner’in söz konusu komitede ‘çoğunluğun hükümet tarafından oluşmasına yönelik’ talebi süreci tıkadı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın: “UBP’nin ayak oyunları ile ilgili komite hala kurulmuş değil. Cumhurbaşkanı ve Başbakan sorumlu davranmalı”

Halkın Partisi (HP) Genel Sekreteri Gülşah Sanver Manavoğlu: “Eğer Polis teşkilatı üzerine düşen görevi yapmazsa polisi de dava edeceğiz”

TDP Genel Sekreteri Halil Hızal: “Konu Türkiye üzerinden çözülebilir, buradaki çalışmalardan hiç umudum yok. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ‘konun takipçisi olacağız’ mesajı verdi, peşini bırakmamalıyız”

CTP Milletvekilli Asım Akansoy: “Oybirliği ile Meclis Araştırma Komitesi kurulması kararının üzerinden bir ay geçmiş olmasına rağmen, Komite üye sayısı ile oynanarak bu bahane edildi. Hükümet alsında Araştırma Raporu’nu kendi istediği gibi sonuçlandırma amacında”

Fehime ALASYA

Cinayete kurban giden Gazeteci-Araştırmacı, YENİDÜZEN yazarı Kutlu Adalı’nın öldürülmesiyle ilgili Savcılığın Polis’ten soruşturma talebinde bulunduğu, bunun üzerine bir kişinin cinayetle ilgili başlatılan soruşturmaya atandığı iddia edildi, polis ve savcılık açıklama yapmadı.

Polis, tahkikatın içeriğiyle ilgili herhangi bir açıklama yapmayacağını belirtirken, Savcılık’tan yapılan açıklamada, Polis ile temasa geçilmesi gerektiği ifade edildi.

Başsavcı Sarper Altıncık’a ulaşmak mümkün olmazken, Başsavcı Yardımcısı Ahmet Varol ise Polis ile temasa geçilmesi gerektiğini ifade etti.

Muhalefet ise yetkilileri göreve çağırarak, PGM’den tatmin edici açıklama istedi.

Konunun takipçisi olacağı konusunda fikir birliğinde bulunan siyasi arena, faili meçhul cinayetin ülkemizde bile isteye kapatılması için çaba sarf edildiğini belirtti.

Yetkilileri göreve çağıran siyasiler, soruşturmaya yönelik bilgi talep etti. Hatırlanacağı üzere, CTP’nin önerisi ile Meclis’te cinayetin araştırılmasına ilişkin oy birliğiyle komite kurulması kararı alınmış, Başbakan Ersan Saner’in söz konusu komitede ‘çoğunluğun hükümet tarafından oluşmasına yönelik’ talebi tepkiyle karşılanmıştı. Saner’in çoğunluk talebine muhalefet vekiller tepki göstermiş, konu Meclis’te tartışmaya neden olmuştu. Komitednin kurulma kararının oy birliğiyle alınmasına rağmen, Saner’in komitenin işleyişindeki ‘oy çokluğu’ istemi komitenin de askıda kalmasına neden olmuştu. İlerleyen günlerde komiteyle ilgili hiçbir gelişme yaşanmamıştı.

Meclis de komite gündemiyle gerilmişti

Başbakan Ersan Saner, Meclis kürsüsünde komiteyle ilgili yaptığı konuşmada,  "Kutlu Adalı cinayetine ilişkin araştırma komitesi kurulum aşamasında kürsüde yaptığım konuşmada, komiteye evet diyeceğiz ama oy çokluğu ile baki kalması koşulu ile olumlu oy vereceğimizi söylemiştim” demiş, bu bağlamda komite kurulmamasına yönelik girişimi olmadığını belirtmişti. Saner, bu konudaki ısrarından geri adım atmayacaklarını aktarmış, muhalefet ise “Komitede çoğunluk olma mantığı nedir?” diye sormuştu. Başbakan Saner ise “Bunun mantığı yoktur, iç tüzük gereğidir” diye cevap vermiş, bu açıklamaya muhalefet parti milletvekilleri tepki göstermiş, Meclis’te sesler yükselmişti.

 

Neler yaşanmıştı?

Türkiye’de “suç örgütü lideri” olarak hüküm giyen Sedat Peker, kamuoyu ile paylaştığı videolarda 6 Temmuz 1996 yılında, Lefkoşa’daki evinin önünde katledilen YENİDÜZEN yazarı Kutlu Adalı hakkında açıklamalar yapmış, söz konusu açıklamaların ardından ‘faili meçhul’ olarak kalan cinayet yeniden gündeme getirilmişti.

Kutlu Adalı cinayeti Türkiye kamuoyunda da büyük gündem olmuş, oradan peş peşe açıklamalar gelmişti.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında K.K.T.C. adli makamlarıyla ilgili yazışmalar da yapıldığı ifade edilmiş, bu yazışmaların detaylarında Kıbrıs'tan Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili dosyaya dair tüm evrakların onaylı örneğinin istendiği ifade edilmişti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, Kıbrıs’a yaptığı ziyarette, Adalı’nın kabrini ve ailesini ziyaret etmişti.

Söz konusu video açıklamalarının ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, önce “bir kasetten böyle bir haber yayıldı diye ortalığı olağanüstü bir gerginliğe yol açmaya gerek yok” demiş, ardından kamuoyu baskısıyla Polis Genel Müdürü Ahmet Soyalan'ı davet ederek, gazeteci Kutlu Adalı cinayetini görüşmüştü.

Polis Basın Subaylığı’ndan YENİDÜZEN’e yapılan açıklamada ise “Adalı dosyası kayıp değil, arşivde muhafaza ediliyor” denmişti.

 


 

SİYASİ ARENANIN DA GÖZÜ BU DOSYADA…

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın:

UBP’nin ayak oyunları ile ilgili komite hala kurulmuş değil”

Devlet makamlarının Kutlu Adalı olayını geçiştirmeye çalıştığını ifade eden CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ı sorumlu davranmaya davet etti. “Cumhurbaşkanlığı’ndan Başbakanlığa, PGM’ye kadar kimse girişimde bulunmadı. Meclis’te ise 27 Mayıs’ta oy birliği ile Meclis Araştırma Komisyonu kurulması kararına rağmen UBP’nin ayak oyunları ile ilgili komite hala kurulmuş değil.” dedi.

Türkiye’de dahi İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın konuyla ilgili soruşturma başlatmış olmasına rağmen bizde herhangi bir soruşturma başlatılmadığını anımsatan Sorakın, buradaki yetkilileri konuyu geçiştirmeye çalışmakla suçladı.

Sorakın, “Ancak Kıbrıs Türk halkı geçmişiyle yüzleşmek zorunda. Temiz bir toplum için bu cinayet dahil tüm faili meçhul cinayetler de bombalama olaylarıyla yüzleşmemiz gerekmektedir. Devletin tüm makamlarının bu konularla ilgili hassasiyetlerin üst noktada olması gerektiğini düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.

CTP olarak kararlılıkla bu olayların üzerine gitmeye devam edeceklerini anlatan Sorakın, yapılan itiraflar, verilen ifadelerin bu cinayetin kimler tarafından ve nasıl işlendiğini açıkça ortaya koyduğunu belirtti. Sorakın, ufak bir dokunuşla bu olayın aydınlığa kavuşturulabilineceğine vurgu yaptı. Bunun için de kararlılık, iyi niyet ve sorumluluk gerektirdiğini anlattı. Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın toplumsal sorumluluklarını yerine getirmekten aciz olduğunu dile getiren Sorakın, “Onları bir kez daha sorumlu davranmaya davet ediyorum.” şeklinde konuştu.  

TDP Genel Sekreteri Halil Hızal:

“Konu Türkiye üzerinden çözülebilir”

Ülkedeki, “devletin” yapacak çok da bir şeyi olduğuna inanmadığını anlatan Hızal, Türkiye’de yapılan açıklamaların ardından tüm gelişmelerin Türkiye’de yaşandığını belirterek, ülkede bunun çözüme kavuşturulmasının hayal olduğunu anlattı.

Kamuoyu baskısı yaratılması ve Türkiye tarafından aydınlatılmasının sağlanması gerektiğini kaydeden Hızal, “Gerçekten demokrasiyi içselleştirilmiş kişilerin bu konunun üzerine gitmesi gerek.” dedi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ülkeye gerçekleştirdiği ziyarette Kutlu Adalı’nın mezarını ziyaret etmesi ve ailesiyle de görüşmesini, aslında ‘konun takipçisi olacağız’ mesajı olarak değerlendiren ve bun yönde bir mesaj verildiğini ifade eden Hızal, ülkedeki araştırma ve gelişmelerden hiçbir umudu olmadığına değindi. Konunun Türkiye üzerinden çözülebileceğinin altını çizdi.

Hızal, “Her şeye rağmen konunun aydınlatılması için takipçisi olacağız. Bir kişi fikri yüzünden değil öldürülmek, susturulması bile kabul edilemez. Dilerim bir an önce konu açıklık kazanır. Bu en büyük temennimiz” dedi.

Halkın Partisi (HP) Genel Sekreteri Gülşah Sanver Manavoğlu:

“Eğer Polis teşkilatı üzerine düşen görevi yapmazsa Polis’i de dava edeceğiz”

Kutlu Adalı cinayetinin gündeme gelmesiyle birlikte Polis’e gerekli işlemelerin başlatılması konusunda ihbarda bulunduklarını anımsatan HP Genel Sekreteri Gülşah Sanver Manavoğlu, akabinde eski dosyanın akıbetinin konuşulduğunu ve Polis’ten ‘dosya arşivde’ açıklaması olduğunu anlattı. Tüm bu gelişmelerin ardından başka hiçbir bilgilendirme olmadığını dile getirdi. Polis’ten gerekli girişimlerin ve açıklamaların yapılması için beklemede olduklarını da kaydeden Manavoğlu, “Eğer Polis teşkilatı üzerine düşen görevi yapmazsa Polis’i de dava edeceğiz.” dedi.

Olaya karşı ilgisizlik ve duyarsızlık olduğunun altını da çizen Manavoğlu, bir an önce konuyla ilgili girişim yapılması gerektiğine değindi.

 

CTP Milletvekilli Asım Akansoy:

“Konu kapatılmaya çalışılıyor”

Kutlu Adalı cinayeti konusunda büyük bir iradesizlik gösterildiğini ifade eden CTP Milletvekilli Asım Akansoy, konunun kapatılmaya çalışıldığını, cinayetin ‘yeniden’ unutturulmak istendiğini belirtti.

“Takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.

Cinayetle ilgili henüz tatmin edici düzeyde gelişmeler olmadığını kaydeden Akansoy, her gelişmeyi yakından takip ettiklerini anlattı.

Oy birliği ile Meclis Araştırma Komitesi kurulması kararının üzerinden bir ay geçmiş olmasına rağmen, Komite üye sayısı ile oynanarak bunun bahane edildiğini kaydeden Akansoy, hükümetin Meclis Komitesinde hakimiyet kurarak, Araştırma Raporu’nu kendi istediği gibi sonuçlandırma amacında olduğunu savundu.

Konunun Meclis gündeminde bu şekilde soğutulduğunu belirten Akansoy, konunun ciddiyetle ele alınması gerektiğini dile getirdi. 

 

 

yd-destek-gorseli-2-163.jpg

 

Bu haber toplam 1821 defa okunmuştur
Etiketler :
İlgili Haberler