1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Kuir Gündemi: İkircikli Cinsiyet Düzeni Kıskacında İnterseks
Kuir Gündemi: İkircikli Cinsiyet Düzeni Kıskacında İnterseks

Kuir Gündemi: İkircikli Cinsiyet Düzeni Kıskacında İnterseks

Kuir Gündemi: İkircikli Cinsiyet Düzeni Kıskacında İnterseks

A+A-

“Her iki bin doğumdan birinde karşılaşılan interseks; az rastlanır değil, konuşulmayan bir konudur!”
 

Reşat Şaban
resatsaban@gmail.com

İnterseks olma hali, her 1500-2000 çocukta bir görülse de sonuç genellikle aynı bitiyor. Aileler, çocukların isteklerini bilemeden bir kozmetik ameliyat sürecine onay veriyorlar ve belki de çocuğun geleceğini zorlu bir evreye sokuyorlar. Piyango yani, cinsiyet kimliği uyum süreci! Tam da bu nedenle, “Almanya 'üçüncü cinsiyet'i tanıdı” başlığı ile BBC Türkçe’nin servis ettiği haber, 1 Kasım günüme âdeta neşe kattı. En azından bir süreliğine de olsa, haber metninde yazılanların interseks bireyler için, yetersiz ama umut verici gelişmeler olabileceğini düşündüğümü itiraf etmeliyim. Zira, ikircikli cinsiyet düzeninin bizatihi yarattığı ötekileştirme kanaatimce dünyanın neresinde olursa olsun, interseks bireylerin hayatını zehir etmeye yetiyor.

İlgili haberde, ki sanırım türkçe haber ajansları da buradan yararlanmış, yazılanlara göre:
Almanya, iki cinsiyetin özelliklerini de taşıyan bebekleri kadın ya da erkek yerine üçüncü cins olarak kaydeden ya da cinsiyetini belirlememeyi kabul eden ilk Avrupa ülkesi olacak. Anne babaların da çocuklarının doğum belgelerindeki cinsiyet bölümünü boş bırakmaları mümkün olacak. Bu da pratikte kadın ya da erkek olarak tanımlanmamış yeni cinsiyet kategorilerinin yaratılması anlamına gelecek. Almanya hükümeti bu adımla, anne babaları, iki cinsiyet özelliklerini de taşıyan bebekleri konusunda aceleyle bir karar vermekten kurtarmayı amaçlıyor.
BBC Türkçe ilgili değişikliğin interseks bireylerin hayatlarını kolaylaştırmak(?) için yapıldığını belirterek devam ediyor.  Haber,  Almanya’da pasaportların da değişeceğini, interseks bireyler için “X” harfi eklenmek süretiyle yeni bir kategori oluşturulacağını belirtiyor. Yazılanlardan, kullanılmakta olan ikircikli yapıya, erkek ve kadın, yeni bir bölüm ekleneceği anlamı çıkıyor.

Buraya kadar, Almanya’da yapılan yasal değişikliğin olumlu bir adım olduğu düşünülebilinir. Lakin, yapılan yasal değişiklik interseks bireylerin yaşamaya zorlandıkları gayri insani kozmetik operasyonları veya ayrımcılıkları önleyebilir mi? sorusunun cevabı hâlâ belirsizliğini koruyor.  Zira,  Almanya Medeni Hukuku, Aile (Geschlecht)  bölümünde 1 Kasım itibarı ile yürürlüğe giren değişiklikler incelendiğinde, interseks bireylerin gündelik hayatlarında olumlu bir değişikliğin olacağını söylemek oldukça güç! Şöyle ki, yapılan değişikliğe göre, yenidoğan eğer interseks ise veya doktorlar konu ile ilgili ‘kararsız’ kalırlarsa ; doktorlar, doğum belgesinde cinsiyet kategorisine bireyi ‘erkek veya kadın’ olarak belirtmek yerine ‘belirsiz’ olarak kaydedebilecekler. Yasal değişiklik öncesi,  doktorlar  benzeri durumda olan bireyleri, durumları fark etmeksizin ‘kadın’ olarak kaydetme yolunu seçerken, şimdi yasal düzenleme ile birlikte, aile kısa bir süre ‘kadın ve erkek’ arasında ‘düşünebilme’(?) imkânına sahip! Lakin, ilgili yasal düzenleme, kimlik ve pasaport gibi önemli belgelerle ilgili düzenleme içermediği için, ikircikli cinsiyet sistemi dahilinde ailenin bu süreci çok da uzatma şansı bulunmuyor. Günün sonunda, cinsiyet kimliği tanımlama süreci yasal anlamda düzenlenmediği sürece, interseks bireyleri kendi rızaları dışında yasalara ‘uyumlamak’ ailelere düşüyor! Kısaca, ailenin bu durumda çocuklarını ikircikli sistemin dışında yetiştirme imkânı yasal kısıtlamalar nedeniyle olası değil!

Avrupa Birliği Konseyi, 24 Haziran’da “LGBTI kişilerin tüm insan haklarından yararlanmasını teşvik ve korumak için yönergeler” belgesini yayınlayarak, AB olarak küresel anlamda LGBTI haklarının korunmasına yönelik daha aktif bir görev üstleneceğinin sinyallerini verdi.   Bu belge bir anlamda, interseks bireylerin haklarının da ihlâl edildiğine dair kabulün bir göstergesi...

AB Konseyi, yayınladığı ilgili belgede LGBTI haklarının haritalandırılmasına dair yer alan sorular dizinde, interseks hakları için şu soruların sorulması gerekliliğini öne çıkarmış:
Resmi belgelerde, trans veya interseks bireylerin cinsiyet kimliğini tanımak için gerekli prosedürler var mı? Yasa ve/veya idari düzenleme buna izin veriyor mu?
Bu işlemler, taciz eden (abusive) tıbbi ve sosyal gereksinimlerden arınmış; kolay erişilebilinir, şeffaf ve hızlı mı?
Bu düzenlemeler, kişinin yasal cinsiyet tarihinin, özel hayatın gizliliği çerçevesinde açıklanmasını yasaklıyor mu?
Yasal olarak devlet ve devlet dışı aktörler iş başvuruları, sertifikalar ve benzeri belgelerde cinsiyet ifadesini değiştirme imkânı sağlıyor mu? 

Lakin, tüm bu yazılanlara rağmen Avrupa geneline baktığımızda, Cinsiyet Kimliği Tanımlaması sürecinin oldukça karmaşık bir halde olduğunu söyleyebiliriz. Şöyle ki, Avrupa’da 24 ülke trans ve interseks bireylerin, ilgili yasal dökümanları alabilmesi için zorunlu kısırlaştırma işleminden geçmesini, ve/veya kozmetik ameliyatlar ile ikircikli cinsiyet sistemine ‘uyumlanmasını’ ve/veya psikiyatri alanında çeşitli süreçlere (hormon tedavisi) ve değerlendirmelere tabii tutulmalarını zorunlu kılıyor . Ya da, Kıbrıs gibi konuyla ilgili düzenlemesi bulunmayan ülkelerde, trans ve interseks bireyler tamamen hukuki sistemin dışında bırakılıyorlar. Cinsiyet Kimliği Tanımlaması ile ilgili yasal düzenlemenin olmaması ise, süreci doktor ve birey (aile) arasında yaşanan, belirli standartlardan ve gerekli kontrol mekanizmalarından uzak, keyfi uygulamalara dönüştürüyor.  

Hakkını vermek gerekiyor ki, Almanya’da yapılan yasal değişiklik, interseks haklarının yaygın bir şekilde tartışılmasını sağladı. Lakin, süreci olumlu yansıtan medyanın aksine konu ile ilgilenen sivil toplum örgütü temsilcileri yasanın yetersiz olduğu görüşünde. ILGA-Europe Politika Direktörü Silvan Agius, “gerçeği söylemek gerekirse, konu ileriye dönük büyük bir adım gibi yansıtıldı, lakin biz ve birlikte çalıştığımız uluslarası interseks topluluğu konuyu böyle algılamıyoruz.” Öte yandan, Almanya İnterseks Bireyler Federasyonu’ndan Simon Zobel, durmunun “adeta taciz” olduğunu söylüyor.  Zobel, “eğer ameliyat olmuşsanız, bedeninizi yeniden inşa edemezsiniz. Sizden alınan organlar sonsuza kadar gitmiştir. Yasal düzenleme çeşitliliğin tanınması anlamında iyi bir başlanğıçtır ve ailelerin üzerindeki cinsiyet geçiş operasyonları ile ilgili baskıyı azaltmayı hedefliyor. Ama yine de, tarihi geçmiş tıbbi fikirleri değiştirmiyor.” 

Uzun lafın kısası, Almanya’daki yasal düzenleme olumlu bir başlanğıç olsa dahi, interseks bireylerin yaşamakta oldukları sorunları çözmekte oldukça yetersiz kalmaktadır. Zira, yetişkin interseks bireylerin yaşadıkları zorunlu kozmetik ameliyat süreçleri malesef yenidoğanları da beklemektedir. İkircikli sisteme karşı gelebilecek ve çocuğunu ikircikli sistemin dışında yetiştirebilme cesaretini gösterebilecek ailelerin olması sevindirici olurdu! Lakin, yine de büyük çoğunluğun konuyla ilgili tedirginlik yaşaması interseks olma hali ile ilgili daha fazla bilgiye ihtiyacımız olduğunu gösteriyor. Gerekli yasal değişiklikler yapılmadığı sürece, yenidoğanlar ikircikli cinsiyet sisteminin isteğine uygun olarak, sağlıklı yaşam sürebilmeleri için zaruri olmayan kozmetik operasyonlara kendi rızaları dışında maruz kalacaklar! Zira, estetik kaygıları gözeterek ‘kendimizi’ ‘birileri’ için geri dönüşü olmayan kararlar vermeye muktedir görüyoruz. Erkek mi kadın mı diyerek oynadığımız piyangoda, ‘kimilerinin’ yaşamından mutluluk ve iç barışı çalıyoruz. Belki bir gün, hayatlarımızı içine hapseden ikircikli cinsiyet sisteminin esaretinden kurtulur ve eziyete ortak olmak yerine interseks bireylerin isteklerine kulak verebiliriz: “Benim bedenim, benim kararım!”

 

**********************

“Almanya 'üçüncü cinsiyet'i tanıdı”, BBC Türkçe, 1 Kasım 2013, İnternet:[http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2013/11/131101_almanya_ucuncucins.shtml]
  “BGB Beginn der Rechtsfähigkeit”, İnternet:[ http://opinioiuris.de/kommentar/bgb/1#Geburt] Son Görüntüleme:[4 Kasım 2013]
  İnterseks bireyler, çeşitli cinsel organ varyasyonlarına sahip olma hali dışında, fiziki anlamda görünür olmayan kromozom, genetik veya hormonal çeşitliliklere de sahip olabilirler.
  Guidelines to promote and protect the enjoyment of all human rights by LGBTI persons, Council of the European Union, 24 Haziran 2013.
  Ibid., s.17.
  ‘Annual Review of the Human Rights Situation of Lesbian, Gay, Bisexual, Trans and Intersex People in Europe’, ILGA-Europe, 2013.
  Hatırlanacağı üzere iki yıl önce, Kıbrıs’ta da interseks bir bebek dünyaya gelmişti. Uzmanlar, kozmetik süreç için bebeğin biraz büyümesi gerektiği yönünde görüş belirtirken; medya aileye çocuklarını ikircikli sisteme uydurmak ‘zorunda’ oldukları yönündeki yayınları ile baskı altına alıyordu.  ‘Birini Tercih Edecekler’, Ergün Yahat, Kıbrıs Gazetesi, 7 Aralık 2011.
  ‘Third sex option on birth certificates’, Deutsche Welle, İnternet:[ http://www.dw.de/third-sex-option-on-birth-certificates/a-17193869], 1 Kasım 2013.

Bu haber toplam 1923 defa okunmuştur
Gaile 239. Sayısı

Gaile 239. Sayısı